Bozkurt Bey
Dulkadiroğlu Beyi


devlet adamı, bey, asker



Osmanlı Türk Sultanı Yavuz Sultan Selim Han’ın annesi Ayşe Sultan’ın babasıdır. Yani, Yavuz’un anne tarafından dedesidir.

Türkmenlerden bir topluluk, Moğol-İlhanlı baskısından uzaklaşmak üzere Antep ve Halep arasındaki Memlük topraklarına yerleşir. Moğol-İlhanlı devleti zamanla Anadolu’dan çekilince, Oğuzların ‘Bayat’ koluna mensup Dulkadiroğlu Zeynüddin Karaca, Elbistan merkez olmak üzere Dulkadiroğlu Beyliğini kurar.

Memlükler, 1337’de Karaca Beye “Emir” unvanı verir. Karaca’nın zamanla yönetimle arası açılır. 1341 yılında bağımsızlığını ilan eder. Memlüklerle çıkan savaşta Karaca Bey yakalanıp idam edilir. Karaca
Bey’in yerine oğlu Halil geçer ve Memlüklüler tarafından Elbistan valisi olarak atanır. Halil Bey, Maraş Malatya, Harput, Besni, Diyarbakır çevresini ele geçirir. Halil Bey güçlenince Memlüklülere
baş kaldırır ve yakalanıp 1397’de öldürülür. Timur Han Anadolu’ya gelince Timur Han’a itaat ederler. Timur’un ayrılmasından sonra Dulkadiroğulları, Memlüklülere bağlılığını sürdürür.

Öte yandan Osmanlı Devleti güçlenince, Dulkadiroğlu Beyliği’nin bazı ileri gelenleri Osmanlılara bağlı kalmayı, bazıları ise Memlüklülere bağlı kalmayı savunur. Son Dulkadiroğlu Bozkurt Bey de tercihini
Memlüklülerden yana kullanınca Yavuz Sultan Selim’le arası açılır. Yavuz Sultan Selim, Şah İsmâil’e karşı savaşa giderken Bozkurt Bey’i de sefere davet eder. Bozkurt Bey ise yaşlılığını ileri sürerek savaşa
katılmaz. Bozkurt Bey’in Memlüklülerden taraf olması üzerine Yavuz, Çaldıran Zaferi’nden sonra Bozkurt Bey’in üzerine bir ordu gönderir. Savaşta, Bozkurt Bey ve oğulları hayatını kaybeder. Böylece
Dulkadiroğulları toprakları 1521’de Osmanlıların eline geçer.

Bozkurt Bey, eğitim bakımından iyi yetişmiş olup kent imarına önem veren bir şahsiyettir. Şer’i ve örfi hükümlerden oluşan Türkçe bir kanunname hazırlatır. Beyliği hukuki bir düzene oturtur. Kendisinden öncekiler gibi cami, köprü, medrese, kale gibi sosyal hizmet veren kurumlar yaptırır. Din ve kültür adamlarına önem verirdi. ‘Gülşeni’ tarikatının kurucusu, din bilgini İbrahim Gülşeni’yi davet ederek ikiay kadar ağırlamıştır.

ALÂÜDDEVLE CAMİİ

İslam Ansiklopedisi’nde sanat tarihçisi Ara Altun’un yazdığı başlıkta şu bilgilere yer veriliyor: “Uzunçarşı’da bulunan ve halk arasında Ali
Dovla Camii adıyla anılan bina, Evliya Çelebi’nin verdiği bilgiye göre Dulkadiroğlu Alâüddevle Bozkurt Bey (1479-1515) tarafından yaptırılmıştır. Günümüze ulaşabilen en önemli orijinal kısımları minaresi ile avlu döşemeleridir. Silindir gövdeli minarede zencerek motifli kuşak, şerefe korkuluklarında da sağır nişler biçimindeki taş levhalar dikkati çekmektedir. Avlu döşemelerinde siyah beyaz taş
dizileri ile iç içe dikdörtgenler meydana getirilmiş, cümle kapısı önünde de kırmızı mermer ve siyah taşlar kullanılmıştır. Son cemaat
yeri bulunmayan binanın tromplarla geçişi sağlanan tek kubbesi, yaklaşık 15.30 m. kadardır. Minare ile cami arasında küçük bir aralık mevcuttur. Harap durumda olan cami, beş yıl süren imeceyle, her
mahalle halkının birer gün çalışması sonucu 1901 yılında tekrar ibadet edilecek hale getirilmiş ve bu münasebetle mihrap üzerine, metni Hacı Abdullah Edib Efendi’ye ait olan bir kitâbe konulmuştur. İstiridye
kabuğu nişli mihrap ile minber ve vâiz kürsüsü de bu dönemde yenilenmiştir.”

Yukarıda verdiğimiz bilgiyi tekrar hatırlatalım. Bozkurt Bey; Osmanlı Sultanı İkinci Beyazıt Han’ın kaynatası, Yavuz Sultan Selim Han’ın anne tarafından dedesidir.

Bozkurt Bey’in türbesi Aladan’dadır.

Yazan Hüdavendigâr Onur



www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)