Yörük  Ali Efe ( 1896)- (27.9.1951)
efe, asker


Efelerin Efesi



1896 yılında Aydın'ın Sultanhisar ilçesi Kavaklı beldesinde doğdu. Babası Sarıtekeli aşiretinden Abdi, annesi Atmaca aşiretinden Fatma idi. Küçük yaşlarında babasını kaybetti.

1916 yılında Osmanlı Ordusu’na alındı. Kafkas Cephesi’nde Ruslar’la savaştı. Askerlik sonrası doğduğu köye geri döndü.

Alanyalı Molla Ahmet Efe komutasında bulunan Zeybek grubuna katıldı. Alanyalı’nın bir çatışmada ölmesi üzerine grubun başına geçti.

15 Mayıs 1919 tarihinde Yunan Ordusu’nun İzmir’e çıkması üzerine direniş kararı verdi. Aralarında Kıllıoğlu Hüseyin Efe’nin de bulunduğu pek çok Zeybek grubunu işgalci güçlere karşı direnişe örgütledi.

16 Haziran 1919 tarihinde Malgaç’daki tren istasyonunda bulunan Yunan güçlerine beklenmedik baskın düzenledi. İşgalcilere büyük kayıplar verdirdi. Kurtuluş Savaşı’nın ilk zaferlerinden birini kazandı.

1920 yılının Kasım ayına kadar gerilla savaşını sürdürdü. Düzenli ordu kararının ardından Türk Silahlı Kuvvetleri’ne katıldı. Albay rütbesini kazandı. Cumhuriyet’in ilanından sonra ordudan istifa etti. Önce İzmir’e taşındı. 6 yıl kaldıktan sonra yeniden Yenipazar’a taşındı ve hayatının sonuna kadar burada yaşadı.

Efelerin Efesi lakabıyla anıldı.

1951 yılında geçirdiği bir trafik kazasında ağır yaralandı. Tedavi amacıyla gittiği Bursa’da vefat etti. Yenipazar’da bulunan evinin bahçesine gömüldü.

Yörük Ali Efe’nin yaşadığı ev, 2001 yılında müzeye çevrildi.




HAKKINDA YAZILANLAR

Milli Mücadele dönemi efelerinden YÖRÜK ALİ EFE

1896 yılında Aydın’da doğdu. Kurtuluş Savaşı sırasında 16 Haziran 1919'da Malgaç Baskını ile düşmana ilk darbeyi vurmak suretiyle Aydın yöresinde düşman kuvvetlerinin ilerlemesini durdurmuş olan Türk kahramanıdır.

Babası Sarıtekeli aşiretinden İbrahim oğlu Apti, annesi yine Yörüklerin Atmaca Aşireti'nden Fatma'dır.

Yörük Ali 19 yaşına geldiğinde, Aydın dağlarında dolaşan Alanyalı Molla Ahmet Efe'nin gurubuna katılmak istedi. Ağır bir sınavdan geçirilerek guruba alındı. Kısa zamanda Efe'nin ve tüm zeybeklerin güven ve sevgisini kazanarak grupta ikinci adam konumuna yükseldi. Alanyalı Molla Ahmet Efe'nin Bozdoğan Kavaklıdere baskınında ölmesi üzerine Yörük Ali Efe olarak gurubun başına geçti. Dört yıldan fazla dağlarda dolaşan Yörük Ali Efe, bu süre içinde daima ezilenin mağdur edilenin, güçsüzün yanında oldu. Haklı olarak halk tarafından sevildi, itibar ve destek gördü.

Yörük Ali Efe 1919 senesinde dağdan indi. O sıralar düşman İzmir'i, ardından Aydın ve Nazilli'yi işgal etmişti. Yörük Ali Efe, Kıllıoğlu Hüseyin Efe ve bazı arkadaşları, Aydın İli'nin Çine ilçesi Yağcılar köyünde toplanarak, Yörük Ali Efe ve arkadaşlarının 16 Haziran 1919 tarihinde Sultanhisar ve Atça arasındaki Malgaç deresinin üstünden geçen Malgaç demiryolu köprüsü yanındaki Yunan karakoluna baskın yaptılar. Baskın sonunda karakol tümüyle imha edildi, cephane ve erzaklar ele geçirildi. Bu baskın Batı ve Güney Anadolu'da düzenli, bilinçli, ve milli şuurla düşmana yapılan ilk baskın olarak kabul edilmektedir. Bu önemli başarı halka ümit ve cesaret vermiş, düşmanın yurttan kovulabileceğine olan inancını arttırmış ve Yörük Ali Efe'nin liderliğini perçinlemiştir. Düşman beklemediği bu baskın karşısında paniğe kapılmış, Nazilli'deki kuvvetlerini Aydın istikametine çakmıştır. Ne yazık ki çevreyi yakarak, yıkarak, masum insanları öldürerek...

Daha sonra 7. Tümen kumandanı Şefik Aker'in başkanlığında kurulan halk meclisinde oy birliğince alınan karar uyarınca Aydın, Yörük Ali Efe emrindeki kuvvetler tarafından kurtarılmıştır. Ancak takviye kuvvetlerle güçlenen düşman ordusu Aydın'ı ikinci kez işgal etmiştir. Artık kanlı savaşlar başlamıştır. Köşk, Umurlu ve Dörtyol cephesi kurularak olağanüstü cesaretle, donanımlı ve sayıca çok fazla olan düşman kuvvetleri büyük kayıplara uğratılmıştır. Böylece düzenli ordu kurulana kadar yirmi aylık bir süre düşman kuvvetlerinin Aydın kanadından Anadolu içlerine ilerlemesi engellenmiştir.

Düzenli ordunun kurulması üzerine Yörük Ali Efe, emrindeki savaş deneyimi çok iyi olan büyük bir gurubu her ferdinin istek ve sevgisiyle orduyla bütünleştirmiştir. Kendisi de Milli Aydın Cephesi Komutanı olarak savaş sona erene kadar vatani görevini sürdürmüştür.

Yörük Ali Efe alçakgönüllü bir insandı. Kurtuluş Savaşı'ndaki rolü ile ilgili olarak yapılan övgülere verdiği şu cevabı her zaman hatırlanacaktır:

"Bazı kimseler savaş zamanında yapılan işlerin bir çoğunu bana ve başkalarına mal ederler. Bu yanlıştır. Bir kişinin, beş kişinin böyle büyük davalarda ne ehemmiyeti olur ki? Gönlünde vatan muhabbeti taşıyan her vatansever o günlerde bizim gibi düşünmüş, bizim gibi duymuş, ondan sonra da bizimle beraber olmuştur. Milli mukavemette aslan payını kendine ayırmakta hata vardır. Bir elin şamatası olur mu ki?"

Cumhuriyet döneminde Yörük soyadını alan Ali Efe, Kurtuluş Savaşından sonra altı sene İzmir'de yaşadı, 1928 senesinde, Kurtuluş Savaşında bir süre karargahı olan Yenipazar'a taşındı. 1951 senesinde, İzmir'de geçirdiği tramvay kazasında bacaklarını kaybetmiş, 1953 yılında tedavi için gittiği Bursa'da ölmüştür.

Yörük Ali Efe vasiyetinde Yenipazar'da toprağa verilmesini istedi. Ayrıca "Halkı iyidir, toprağı sever, toprağı seven insan sever. Ben orada rahat ederim dedi. "

Kuvayı Milliye'nin bu değerli komutanı TBMM tarafından İstiklal Madalyası ile ödüllendirilmiştir. Ayrıca Türk halkının onun adına yaktığı bir türkü de vardır.

Yörük Ali Efe'nin Aydın 1997'de Aydın Belediyesi'nce yaptırılan heykeli, efelerin bıyıksız olamayacağı gerekçesiyle kaldırıldı ve 1998'de bıyıklı olarak yeniden dikildi. Ayrıca Yenipazar'da Yörük Ali Efe Müzesi'de yapılmıştır.




HAKKINDA YAZILANLAR

Ege'nin Kurtuluş Destanı Yörük Ali Efe
Cilt: 1
Sabahattin Burhan
Yeni Asya Yayınları

"Bazıları o zamanlarda yapılan işlerin birçoklarını bana ve başkasına mal ederler. Bu yanlıştır. Bir kişinin, beş kişinin, elli kişinin böyle büyük davalarda ne ehemmiyeti olur ki? Gönlünde vatan muhabbeti taşıyan her vatansever o günlerde bizim gibi düşünmüş, bizim gibi duymuş, ondan sonra da bizimler beraber olmuştur. Milli mukavemette arslan payını kendine ayırmakta hata vardır. Bir elin şamatası olur mu ki?"



English Biography

YORUK ALI EFE

Yoruk Ali Efe, one of the heroes of National Struggle, was born in 1896 in Aydın. Yoruk Ali Efe, who was from Sarı Tekeli tribe of Aydin region yoruks, was one of the leading people of Kuva-yı Milliye (National Force) among Çerkez Ethem and Demirci Mahmet Efe.

He was 23 years old when he took part in National Fight. When he was sent to Caucasus front in 1916, he fled military service and took to the hills to join Molla Ali gang from Alanya. He replaced Molla Ali after his death in a conflict. While they were crossing Menderes River on a raft, the gang was trapped by gendarmerie and all members of the gang died. Only Ali Efe could save his life by cutting the rope of the raft and leaving himself to the flow.

He gave up being a brigand after this event and helped the government in bandit hunt. Ali Efe established a gang after Mondros Armistice, causing chaos. He made raids on Greeks by attending the national fight together with Killioglu Hüseyin Efe. Ali Efe's militia forces enhancing day by day called National Aydin Regiment, became very useful during the War of Independence and played an important role in saving Aydin from Greek invasion.

When the war was over, Ali Efe went to settle down in Kavakli Village of Yenipazar by spreading his gang. He lost his legs in a tram accident in Izmir and became crippled.
Yörük Ali Efe died in 1953.




Yörük Ali türküsünün sözleri

"Şu Dalma'dan Geçtin mi?

Şu Dalma'dan geçtin mi
Soğuk sular içtin mi
Efelerin içinde
Yörük Ali'yi seçtin mi

Hey gidinin efesi
Efesi efelerin efesi

Şu Dalma'nın çeşmesi
Ne hoş olur içmesi
Yörük de Ali'yi sorarsan
Efelerin seçmesi

Hey gidinin efesi
Efesi efelerin efesi

Cepkeninin kolları
Parıldıyor pulları
Yörük de Ali geliyor
Açıl Aydın yolları

Hey gidinin efesi
Efesi efelerin efesi



www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)