|
Egemen Bağış
Devlet Eski Bakanı
AB Eski Başmüzakerecisi
1970 yılında Bingöl’de doğdu. Siirlidir. ABD City University Of New York Baruch College'de İşletme-İnsan Kaynakları Yönetimi'nde lisans ve Kamu Yönetimi'nde yüksek lisans yaptı. ABD New York'ta Türkish Link Danışmanlık ve Tercüme Bürosu kurucusu. Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Başkanı seçildi. AK Parti Genel Başkan Dış İlişkiler Danışmanı oldu. NATO Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Üyesi. AK Parti İstanbul Milletvekili. Avrupa Birliği görüşmelerinde başmüzakereciliğe getirildi. Devlet Bakanlığı'na atandı. Evli ve 2 çocuk babası. İngilizce ve Fransızca biliyor. Uluslararası profesyonel üst düzey tercüman.
HABER
A'dan Z'ye 17/25 Aralık Yolsuzluk Sözlüğü
Zaman 17 Aralık 2014
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının yıldönümünde dilimize yeni anlamlar kazanarak giren kelimelere ve deyimleşen sözlere göz attık.
AKTROL: Erdoğan gibi düşünmeyen, ona boyun eğmeyen herkese sosyal medyada küfreden, iftira atan, muhalifleri fişleyen, karalayan trol hesaplar. Kimi trol hesapların AK Parti tarafından finanse edildiği ileri sürülüyor. Sosyal medyada yayımlanan bir ses kaydında başbakanın danışmanlarından Mustafa Varank olduğu iddia edilen kişi, Sümeyye Erdoğan olduğu iddia edilen kişiyle konuşuyor. Sümeyye Erdoğan, Varank’a “Bizim trollere söylesene, bizim TT kampanyamıza destek versinler.” diyor ve ekliyor: “Güzel ve esprili şeyler yazsınlar. Yoksa yazmasınlar.”
ALO BABACIM: Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen ses kaydının yayımlanmasıyla fenomen hâline gelmiş söz.
ALO FATİH: İktidarın medyaya uyguladığı baskının ve sansürün sembolü sesleniş. Tayyip Erdoğan, Fas gezisi sırasında o dönem Habertürk Yönetim Kurulu Başkanvekili olan Fatih Saraç’ı arayarak Habertürk televizyonunun MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin grup toplantısını yayımlamasına kızıyor. İnternete düşen ses kaydında Erdoğan’ın “Fatih yani siz var ya ne yaptığınızın farkında değilsiniz; ya adam sanki şu anda Türkiye batmış bitmiş gibi bir manifesto açıklıyor, siz de bunu canlı olarak veriyorsunuz.” sözleri üzerine Fatih Saraç, “İki-üç dakikaya kestiriyorum efendim.” diyor. Yayın kısa süre sonra kesiliyor. Erdoğan’ın bu konuşmayı kabul ettiğini de not düşelim.
AYAKKABI KUTUSU: Ayakkabı koymaya yarayan, evlerde ıvır zıvır eşyaların da saklandığı kutu olarak bilinirken anlam kaymasına uğrayan nesne. 17 Aralık yolsuzluk operasyonunun sembollerinden. Para zulası… Reza Zarrab (Rıza Sarraf) ve adamlarının rüşveti taşımak için kullandıkları yöntemin öznesi. Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın evinde yapılan aramada fotoğraflanan içi dolu kutu (4,5 milyon dolar). Süreçte en çok mizahı yapılan öğe (Gece yatarken başucuma ayakkabı kutusu koyacağım, belli mi olur bakarsın şeytan doldurur).
BAHŞİŞİ ÖNCE VERİN: Reza Zarrab ile Rüçhan Bayar arasındaki görüşmede bir bürokrata verilecek rüşvet iddiası yer alıyor. Zarrab, dedesinin her zaman söylediği ‘O…spu ile memurun bahşişini başında verin’ cümlesini Bayar’a söylüyor.
BAKARA MAKARA: Dönemin Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’la gazeteci Metehan Demir’in arasında geçtiği iddia edilen bir ses kaydındaki niteleme. İkili telefon konuşmasında Bakara Sûresi’nin ayetlerinden dalga geçerek bahsediyor. Metehan Demir, Bağış’ın Twitter hesabında paylaştığı bir ayeti görmesi üzerine Bağış’ı telefonla arıyor. Kur’an ayetiyle dalga geçercesine ‘Güne nurla başladım, duayla başladım’ diyerek ve Bakara Sûresi’nin 152. ayetini dalga geçer gibi okuyarak konuşmasını sürdürüyor. “Ve la entüm ma ağbüd’ diyerek dalga geçen Demir’e Bağış, “Oğlum, ben her gün, her cuma bir tane ayet sallıyorum.” diyor ve ekliyor: “Google’a gir, atıyorum, Kur’an’da kardeşlik, Kur’an’da nankörlük, Kur’an’da bilmem ne diye search yap hepsi çıkıyor. Oradan beğen bir tane salla gitsin.”
BAŞÇALAN: Twitter’daki Başbakan Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen tapeleri yayımlayan hesap. Bu hesaptan 42 video paylaşıldı. Bu videolar toplam 14 milyondan fazla izlendi
BİDE: Temizlenmekte kullanılan su düzeneği olan bir tuvalet aracı. İkinci bir klozet. Urla Villaları ile ilgili ses kaydı ile gündemimize girdi.
ÇAĞLAYAN’IN SAATİ: 17 Aralık soruşturmasının en önemli simgelerinden biri. Reza Zarrab’ın dönemin ekonomiden sorumlu bakanı Zafer Çağlayan’a rüşvet olarak verdiği ileri sürülen yaklaşık 700 bin TL değerindeki Patek Philippe 5101G marka kol saati. Çağlayan, saat aldığı iddialarıyla ilgili ilk önce (13 Mart) “Eğer bir saat hediye almışsam ve saat aldığımı, saat verildiğini kim söylüyorsa namerttir, edepsizdir, ahlaksızdır.” ifadesini kullandı. İki ay sonra “Saatin faturası alanın üstüne ama garanti belgesinde benim adım geçiyor. Saatin parasını ödedim ve mal beyanımda da gösterdim.” dedi. Saat firması bu açıklamadan iki gün sonra “Garanti belgesi, kişiye değil, saate özeldir. İsim yazmaz.” diyerek Çağlayan’ı yalanladı. İlerleyen günlerde saatin gümrükte kaydının olmadığı ve vergisinin ödenmediği ortaya çıktı. Zafer Çağlayan son olarak geçen haftalarda Meclis Komisyonu’na verdiği ifadede “Benim işim çok yoğun, zamanım yok, saati Sarraf aldı, parasını elden ödedim.” dedi.
ÇALIYORLAR AMA ÇALIŞIYORLAR: 17 Aralık sürecinden sonra AKP’li seçmenin iktidarı savunmak için öne sürdüğü argüman. AKP’nin ve Erdoğan’ın ustalık döneminin halkça yorumu.
ÇİKOLATA KUTUSU: Ayakkabı kutusu kadar meşhur olmasa da benzer fonksiyonu gören nesne. Reza Zarrab’ın Egemen Bağış’a gönderdiği iddia edilen rüşvet paralarını taşımak için kullandığı kutu.
DANIŞMAN: Reza Zarrab’la rüşvet ilişkisine giren bakan çocuklarının yargıdan kurtulmak için büründükleri rol. Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, oğlu Barış Güler’e telefonda polislere “Sarraf’ın gayr-i resmî danışmanıyım dersin.” diyor.
EVLATLARIMA HELAL LOKMA YEDİRMEDİM: Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Eskişehir mitinginde yolsuzluk iddialarına cevap verirken dil sürçmesi sonrası kurduğu cümle. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na hakaret ettiği sırada şaşıran Erdoğan, “Senin karakterinin, cibilliyetinin ne denli bozuk olduğunu kendi ifadelerin ortaya koyuyor. Ve sen benim evlatlarıma helal lokma yedirmediğim halde, evlatlarıma haramdan bahsedecek kalibrede ve evsafta değilsin.” ifadelerini kullanmıştı.
FEZLEKE: 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasıyla kamuoyuna mal olmuş hukuksal terim. Sözlük anlamı özet, hülasa demek. Hukukta ise bir mahkeme kararının, hukuki bir soruşturmanın özetine deniyor. İdari soruşturma açılan kişi ya da kurumlar hakkında, müfettişlerce ya da soruşturma kurullarınca düzenlenen raporlara da fezleke denir.
FUATAVNİ: Dönemin en gizemli, gerçek kimliği en çok merak edilen sanal kişisi. Twitter fenomeni. Tapelerle ilgili ipuçları yayımlayan, operasyonları önceden bilen, yazdıkları sosyal medyada gündem olan Fuatavni isimli hesap. AKP içinden birisi izlenimi verirken, hakkında Başbakan Erdoğan’ın danışmanı olabileceği yorumları da yapılıyor.
HARAMZADELER: Tayyip Erdoğan’ın işadamlarıyla arasında geçen ses kayıtlarını yayımlayan Twitter hesabı.
HAŞHAŞİ: Doğrusu haşişi. 13. yüzyılda “kiralık profesyonel katil” anlamında kullanıma giriyor. Hasan Sabbah ve ona koşulsuz itaatle bağlı fedailerini tanımlamak için kullanılıyor. “Haşiş çekenler” (esrarkeşler) anlamına geliyor. Haşhaşiler dönemin ileri gelenlerine yönelik suikastlar düzenleyen eli kanlı bir terör örgütü. Erdoğan’ın Hizmet Hareketi’ni hedef alırken dilinden düşürmediği kelime. “Bunlar itikadi noktada da bir sapıklık içindeler. Bunlar tam haşhaşi…”
HAVUZ: Sözlük anlamı “su doldurulan, genellikle üstü açık yer” olarak bilinse de 17 Aralık sürecinde bir sistemin adı olarak kayıtlara geçti. Fıkıhçı Hayrettin Karaman’ın fetvası ile vücut bulduğu ileri sürülen sistem şu şekilde oluştu: Hocaya yöneltilen “Kamudan iş alan birine, zorlama olmadan, iş verme konusunda şantajda veya vaatte bulunmadan, işin sonunda şu veya bu kuruluşa bağış yapması tavsiyesinde bulunmak caiz midir, değil midir?” sualine verilen “caizdir” cevabıyla kurulan sistem. İddaya göre devletten ihale alabilmek için dâhil olunması istenen bağışların toplandığı ortak hesap.
HAVUZ MEDYASI: İktidara destek veren gazetelerin içinde yer aldığı medya grubuna verilen ad. Havuz medyasının nasıl oluştuğuna dair fezlekede yer alan kayıtlara göre büyük devlet ihalelerini alan iş adamlarından hükümeti destekleyecek medya organlarına para aktarılıyor. Medyayı atanmış bürokrat niteliğindeki isimler yönetiyor. Karşılığında ihaleler hep aynı isimlere gidiyor.
HAVUZ GÖL OLDU: Havuz sistemine başından beri karşı olduğunu dile getiren sosyolog yazar Ali Bulaç’ın bugün gelinen noktayı özetlemek için kurduğu cümle. “Bir hocanın havuzla ilgili verdiği fetvaya baktığınız zaman aslında bu kadar geniş kapsamlı bir şeye cevaz verilmiyor. Ama fetvayı alan genişlettikçe genişletiyor. Onun üzerinden küçük bir havuz değil, bir Van Gölü oluşturuyor.”
HAYIRSEVER: 17 Aralık sürecinde kirletilmiş bir kelime. Havuz sistemine katılan işadamları için kullanılan niteleme. Erdoğan’ın yolsuzluk soruşturmasının kilit ismi Rıza Sarraf için kullandığı sıfat. Hayırsever Rıza.
HİSSETTİM, MONTAJ: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın tarihe geçen sözü. O konuşmadan sonra “Hisli Bakan” olarak anılmaya başlayan Işık, gazetecilerin “Başbakan Erdoğan ve oğlunun ses kayıtları için TÜBİTAK’ın devreye girmesi söz konusu mu?” sorusuna, “Ben o ses kayıtlarını dinlediğimde çok açık bir montaj olduğunu hissettim. Eğer Başbakan böyle bir inceleme isterse onu yaparız.” cevabını vermişti.
İN: Vahşi hayvanların barınağı, mağara anlamlarına gelen “in”, Erdoğan’ın Hizmet Hareketi’ni hedefe koyarak “Bunların inlerini gireceğiz, inlerine!” sözleriyle gündeme taşındı.
KAÇ İSMAİL KAÇ: 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile Selam Tevhid Terör Örgütü soruşturmasını yapan polislere yönelik 22 Temmuz sahur operasyonunda hukuksuzluğun simgeleşen ismi. Polislerle ilgili tutuklama kararı veren Sulh Ceza Hâkimi İslam Çiçek’e talimatları taşıdığı iddia edilen ulak… Milletvekili Mahmut Tanal ve avukatların odaya girmesiyle panikleyen ve yargıcın ‘kaç İsmail’ komutuyla koşmaya başlayan kişi.
KAPISINI KIRIN, ALIN: Dönemin başbakanlık müsteşarı olan Efkan Ala (şu an İçişleri Bakanı), İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’ya, internette kurduğu sitede, devletin gizli kodlu belgelerini yayımlayan gazeteci Mehmet Baransu’nun “gözaltına alınması” talimatı veriyor. İnternete düşen kayıtlarda Ala, gazetecinin gözaltına alınması konusunda, “Mahkeme kararına gerek yok, kapısını kırın alın o adamı!” ifadesini kullanıyor. Kayda göre Ala, savcının gözaltı kararı vermemesi ihtimaline karşı ise “Savcıyı da alın” diyor.
KUPON ARAZİ: En değerli arazi, ranta uygun arazi… Dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan ve TOKİ Başkanı Ahmet Haluk Karabel’in konuşmasının yayımlanmasının ardından kamuoyuna mal olmuş tanımlama. İnternette yayımlanan ses kaydında Erdoğan, kendisinden habersiz satılan değerli bir arsa için sinirleniyor, TOKİ Başkanı’nı fırçalıyor. Konuşmanın sonunda Karabel’e talimatını vurguluyor: “Bundan sonra böyle kupon yerlerin satışında önce benden onay alacaksın. Benim onayım olmadan satış yapmayacaksın.”
MİT RAPORU: Milli İstihbarat Teşkilatı’nın dönemin Başbakanı Erdoğan’a sunduğu rapor. Reza Zarrap’ın bazı bakan ve yakınlarıyla ilişkisini anlatan ve “Bu ilişkiler ortaya çıktığında hükümetimiz zor durumda kalır” uyarısını yapan metin. Erdoğan’ın 17 Aralık’tan sekiz ay önce verilen rapora itibar edip gereğini yerine getirmediği anlaşılıyor.
PARALEL: Türk halkının son bir yıldır en çok duyduğu kelime. Yolsuzluk soruşturmasını savuşturmak üzere icat edilmiş çok kullanışlı, dilden düşmeyen tanımlama. Sözlük anlamı “uzunluğu boyunca birbirinden eşit uzaklıkta bulunan doğru ya da düzlemlerin birbirlerine göre durumlarını tanımlamakta kullanılan bir sıfat.” olarak tanımlanan “paralel”, Erdoğan ve “havuz medyası” tarafından Hizmet Hareketi hedef gösterilirken kullanılıyor.
PROJE MAHKEMELER: Erdoğan’ın “Bir proje geliştiriyoruz. Binlerce dava açılacak. Şimdi yargı süreci başlıyor. Sulh ceza hakimleri götürecek.” diye ‘müjdesini verdiği mahkemeler. Hukukçulardan ‘yargı bağımsızlığı ve doğal yargıç ilkesi ihlali’ yönünden eleştiri alan yapılanma. İptali için Anayasa Mahkemesi’nde dava açıldı.
SENİN ÖNÜNE YATARIM REZA: 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu öncesi basında çıkan haberlerden rahatsız olan davanın 1 numaralı sanığı Reza Zarrab, dönemin içişleri bakanı Muammer Güler’i arayarak kendisine yönelik bir soruşturma olup olmadığını soruyor. Güler’den şu cevabı alıyor: “Abicim sen rahat ol. Vallahi öyle bir şey varsa, senin önüne ben yatarım ya! İçişleri Bakanlığı’nda, Maliye’de ve MİT’te bir şeyin yok.”
SIFIRLAMAK: Sözlükte “Sayma işlemi yapan bir göstergeyi sıfır sayısına getirmek”, “Yok saymak”, “Hiç yokmuş gibi düşünmek” anlamlarına gelen, 17 Aralık’la birlikte yeni karşılıklar kazanan kelime. Dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan olduğu iddia edilen kişinin oğlu Bilal Erdoğan olduğu iddia edilen kişiye kısık sesle söylediği “paraları tamamıyla sıfırlayın” talimatıyla meşhur olan sözcük. Soruşturma dosyasındaki bilgilere göre Erdoğan’ın İstanbul Kısıklı’daki evinde paranın önemli bir kısmı çeşitli yollarla evden çıkarılıyor. Elde kalan 30 milyon Euro ise bir türlü sıfırlanamıyor. 17 Aralık 2013 günü saat 23.05’te geçtiği iddia edilen konuşmada Bilal Erdoğan, “30 milyon avro gibi bir miktar daha var. Tamamıyla sıfırlayacağız inşallah.” diyor.
TAPE: Ses kayıt bandı, ses kaydı anlamlarına geliyor. Son bir yılın en popüler kelimelerinden.
TÜRGEV: Bilal Erdoğan’ın yönetiminde bulunduğu Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı. İhale alan işadamlarının bağış yaptıkları vakıf. CHP lideri Kılıçdaroğlu’na göre “rüşvetin merkezi”. Resmî rakamlarda TÜRGEV’in 2012 yılı bütçesi gelir toplamı 156 milyon 789 bin 614 lira. Gider toplamı ise sadece 16 milyon 379 bin 410 lira.
ÜÇ-BEŞ KURUŞ, 1 TRİLYON CİVARI: 17 Aralık soruşturmasında polis raporlarına giren konuşmada Muammer Güler, 17 Aralık sabahı oğlu Barış Güler’i telefonla arıyor. İkili arasında şu konuşma geçiyor. -Ne var oğlum senin evinde? - Kendi param, üç-beş kuruş falan. -Kaç para? -1 trilyon civarı param var, o kadar!
ZEKÂT MI, DİĞER TÜRLÜ MÜ?: Bir süre Ciner Medya Grubu yöneticiliği yapan Mehmet Fatih Saraç (kamuoyunda Alo Fatih olarak biliniyor) ile Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen bir ses kaydında Saraç, Erdoğan’dan TÜRGEV’in hesap numarasını istiyor. Ali Kibar isimli kişinin para göndereceğini söylüyor. Bilal Erdoğan “Bu zekât mı, öbür türlü mü?” diye soruyor. Saraç, zekât olmadığını söylüyor. İkilinin sonraki görüşmesinden yatırılacak tutarın 1 milyon lira olduğu anlaşılıyor.
www.biyografi.net (Binlerce Biyografi) |
|
|
|