Biyografi Ara!

Binlerce biyografi keşfedilmeyi bekliyor

Sinan Gedik

mühendis, belediyeci

Sayfayı paylaş
İlgili Kategoriler
Sinan Gedik
Sinan Gedik
mühendis, belediyeci 
şair


1956 yılında Erzurum Şenkaya Bardız nahiyesinde doğdu. Makine mühendisi oldu. 

Köy İşleri Bakanlığı Kooperatifler Genel Müdürlüğü Proje Daire Başkanlığında E.A.P.P. Mühendisi, Türkiye Kömür İşletmeleri, D.L.İ. Müessese Müdürlüğünde Baş Mühendis olarak çalıştı. 

Kültür Bakanlığı İstanbul Atatürk Kültür Merkezinde Müdür Yardımcısı, Maltepe Belediyesinde Belediye Başkan Yardımcısı, İstanbul Büyük Şehir Belediye Meclis Üyeliği ve 15 ay süre ile Maltepe Belediye Başkanlığı görevini yürüttü. 

Türkiye Engelliler Vakfı ve 100.Yıl Beşiktaşlılar Derneği Kurucu Üyesidir. SASAV Sanatçılar ve Sanatseverler Vakfı Kurucu Üyesi olup Başkanlık görevinde bulundu. 

ESERLERİ:

Çeşitli gazete ve dergilerde şiir ve makaleleri yayımlandı. Sabah Olurken-1995, Gölgem Ayak Ucunda-1998 olmak üzere 2 şiir kitabı yayınlandı. 


ŞİİRLERİ

GÖLGEM AYAK UCUNDA 

Sessiz bir akşam, yankilanirken odanda 
Tutkun, merhametin 
Ve yüreğinde sonsuzluğun kanatları çırpınır 
Ve kilometrelerce ötede 
Yapayalnız ellerim 
Çizerken kavisler kalp atışlarım 
Ve tenha gecenin 
Boşluguna düşer sesin. 

Bir yanda hülyaların, bir yanda aklın karışır 
Ve tutarsın tüm yalnızlığınla geceyi 
Vazgeçemediğim narçiçeği 
Gölgem ayak ucunda 
Ve bense... 
Şehrin öbür ucunda 

Daha unutamadık mı mor duyguları 
Ve nazın karıştığı karşı yamaçları 
Alev renginde suları 
Kesişmişti ekseninde zaman 
Ve bir türlü sevmeyi öğrenemediğimiz 
Yoksulluklarımızda talan 

Bir dirhem zifiri karanlığa buladık güneşi 
Ve tüketemediğimiz kavuşma sevdalarını 
Yasladık yüreğimizi her akşam gün batımlarına 
Sukûtun örttüğü mahçup gecelerimize 
Ve bir de ıpıslak gözlerimize 

Ayrıştığımızı sandık her şafakta 
Ve inceldi gözbebeklerimizde ayrılık 
Dışarıda pusu kurmuş sonbahar 
Ve söküm verdi sökemediğimiz dağlar 
Ayrıştığımızı sanarak 
İçimizde pişmanlık sağanak sağanak 

Ve vazgeçemediğim narçiçeği 
Gölgem ayak ucunda 
Ve bense şehrin öbür ucunda... 

HAYKIRIŞLAR YÜRÜR 

Top mermileri yağar sanki 
Issızlığımın mevzilerine 
Kartal pençesinde kanlar içinde kanatlanan 
Zulmün keskinliğini sınasa zaman 

Gençlik iksirinde yol bulur özgürlük 
Haykırışlar yürür her sabah gök sakinliğine 
Ve doğum sancısının çığlıklarında 
Bir çocuk hevesidir yeniden yapılanan 

Gözlerimde süzdüm güneşi kıpkızıl 
Ve kulaçlarımda mesafeler tükendi 
Göçtük Anadolunun bir ucundan öbür ucuna 
yorgunluklarımda bir güldü düşen avucuma 

OĞLUMA 

Umutlarımız çoğaldı yüreğimizde 
Ve gelincikler serpildi bu bahar 
Artık ağaçların dallarında kuş yuvaları 
Ve her çiçekte bir arı 

Hele sevgi gülücüklerin yok mu 
Gözlerinde zaman ötesi kainat 
Bir mühim olay 
Ve senin varlığın hakikat 

Masum yüzün, küçücük ellerin 
Zembereği eskimiş besbelli bu şehrin 
Her şeye rağmen 
Heyecan, mutluluk ve sen 
Ve bir de annen