|
Teoman Duralı
( 1947)
yazar, düşünür
akademisyen
Şaban Teoman Duralı
1947 yılında Zonguldak'ın Kozluk ilçesinde doğdu. İlköğrenimini Zonguldak Çatalağzı’nda, orta öğretimini TED Ankara Koleji’nde tamamladı. 1973 yılında İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü'nden mezun oldu.
1975 yılında mezun olduğu bölümde asistan olarak göreve başladı. 1977'de biyoloji felsefesine dair teziyle doktora çalışmasını bitirdi. 1978'de NATO bursuyla Paris'te biyoteknoloji seminerlerine katıldı. Sırasıyla Mayıs 1982'de yardımcı doçent, Ekim 1982'de yine biyoloji felsefesi üzerine yazdığı tezle doçent oldu.
ABD Penn State University’de sunduğu “Kant’tın A Priori Bilgi İstidâtı” başlıklı çalışmasıyla mezun olduğu bölümde 1988 yılında profesör oldu.
1992 – 1993 yılları arasında Kuala Lumpur Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi’nde, 1994 yılındaysa Viyana Üniversitesi’nde misafir öğretim üyesi sıfatıyla ders verdi.
1996 yılında İstanbul Üniversitesi Araştırma Fonu’nun mali desteğiyle Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan'a araştırma gezisinde bulundu. Kazakistan’da hizmet veren Ahmet Yesevi Üniversitesi’nde bir süre görev yaptı.
1992 – 1999 arasında Malezya’da misafir öğretim üyeliği görevine devam etti.
İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü'nün yanı sıra Türkiye' 12 üniversitede ders okuttu. 2009 – 2015 arasında, felsefe bölümü kurduğu, Kırklareli Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi'nde dekanlık yaptı.
İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi felsefe bölümlerinde ders verdi. Kutadgu Bilig dergisinin genel yönetmeni.
6 Aralık 2021 tarihinde İstanbul'da vefat etti.
ESERLERİ:
Canlılar Sorununa Giriş (istanbul 1988)
Biyoloji Felsefesi (Ankara 1992)
Aristoteles'te Bilim ve Canlılar Sorunu (İstanbul 1995);
A New System of Philosophy-Science from the Biological Standpoint (Peter Lang; Vienna, Bern, New York 1996)
Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti
HAKKINDA YAZILANLAR
Küreselleşmeyi sorgulayan adam: Teoman Duralı
Mahmut Çetin
“Küresel Medeniyet’in asıl gayesi, insanı düşünemez hâle sokmak; düşünmeyi uyuşturmaktır. Zaten uyuşturucu madde bu medeniyette çok sivrilmiş bir unsurdur.” Teoman Duralı
Ne yazık ki, hala kuru ve akademik bir disiplin olarak kabul ediyoruz felsefeyi. Halbuki felsefe olmadan siyaset olmaz. Hele Türkiye’de siyasi arenadaki kahramanların hangisinin sahte, hangisinin gerçek olduğunu ayırt edebilmek, medyanın estirdiği sarhoşluktan sıyrılabilmek için felsefi bir ‘ayıklık’ gerekli. İşte Türk siyaset sahnesinde ‘gösterilenleri’ değil de ‘olanları’ olduğu gibi yorumlayan bir felsefeci Teoman Duralı. Yaşadığımız çağı, küresellikten demokrasiye, Türkiye’nin hangi badirelerden geçtiğini ve geçeceğini yorumlayan gerçekten ‘yerli’ bir bakış. Yeni şeyler duymak istiyorsanız, ‘görünenler’ değil de ‘olanlar’ üzerine fikir yürütmek istiyorsanız, tam size göre bir aydın.(1)
Teoman Duralı, gerek akademisyen ve gerek yazar kimliği ile sorumluluk sahibi bir aydın sıfatıyla öne çıkıyor. O, üç aylık fikir dergisi Kutadgu Bilig’le de düşünenleri, bir atölye çalışmasına da davet ediyor. Duralı’nın temel kitabı Çağdaş Küresel Medeniyet, akıl sahiplerine iyi bir kılavuz niteliği taşıyor.
Çağdaş Küresel Medeniyet
Prof Dr. Teoman Duralı’nın birinci baskısı İz Yayıncılık tarafından yapılan Çağdaş Küresel Medeniyet- Çağdaş Küreselleştirilen İngiliz-Yahudi Medeniyeti- adlı eserinin genişletilmiş ikinci baskısı Dergah Yayınları’ndan çıktı. Eser, birbuçuk asırdır Batı medeniyetinin ağır baskısı altında bunalmış olan toplumumuza, Batı medeniyetinin, hususen emperyalist düşüncenin içyüzünü anlatıyor.
Tarihte topyekun insanlığa hükmetmiş bir 'Büyük Birader'le hiç karşılaşmadık. Peki, bu 'Büyük Birader' insanlığı, uçuruma mı sürüklemektedir? Batılı düşünürlerin eserlerinde son derece iç karartıcı ve insana ümitsizlik aşılayan bu bakış açısı nereden kaynaklanmaktadır?
Yazar, Batılı düşünürlerin eserlerinden hareketle meseleye yaklaşıyor.
Batı günümüzdeki dev sorunların müsebbibi olduğuna göre, bunun tasvirini sunup onu teşrih masasına yatıracak olan da İngiliz - ve/ya Yahudî - düşünürleri olmalıdır. Eserde George Orwell, Aldous Huxley ve Karl Marx’ın eserlerinden hareketle sorunlara yaklaşılıyor.
“İnsanın biyolojik tarafı beşerîliğidir ve bu taraf beslenmek ister. Fakat bütün insanlar müreffeh olabilir mi? Olamaz. Yine de asgari bir yaşama seviyesinin tutturulması gerekir. Bunu İngiliz Yahudi Medeniyeti ve onun temel ideolojisi sermayecilik sağlayamaz. Çünkü sömürüye dayanmak mecburiyetindedir. Basitçe söyleyecek olursak, sömürenin olduğu yerde sömürülen de vardır... Zaten bizim ‘eski tüfeklerimizin’ tek doğrusu vardı; derlerdi ki ‘Emperyalizme geçilmeksizin kapitalist olamazsınız.’ Bizimkiler ne yaptılar? Başkalarını sömüremedikleri için kendi insanlarını soyup soğana çevirdiler. Senin benim cebimden alınanları, bugünlerde çokça söylenegeldiği gibi hortumladılar. Görüldüğü gibi emperyalizm, illâ da Çin’i, Maçin’i ele geçirmek değil. Türkiye’nin de bir kısmı öbür kısmını sömürgeleştirmiştir. Dün başlayan bu hadise, bugün de katmerleşerek devam ediyor.”
Teoman Duralı bu eserde, komplo mantığının yollarını tıkayarak aydınları, alternatif bir arayışa çağırmaktadır. Bu soruların en başında Çağdaş İngiliz-Yahudi medeniyetine seçenek oluşturabilecek yeni bir medeniyet biçimini ortaya çıkarmanın zihnî ve maddî zemini var mıdır? sorusu gelmektedir.
Canlılar Sorununa Giriş
Teoman Duralı, Remzi Kitabevi’nden çıkan ‘Canlılar Sorununa Giriş’ kitabında canlılığı, özellikle de canlılar bilimini, yani biyolojiyi temel alan ve buradan sistemci bir kavrayışa, bütünlükçü bir anlayışa ulaşmayı amaçlayan felsefi çabalar ve bunların karşılaştığı belli başlı güçlükler, giderek çözülemez gözüken sorunları deşip irdelemektedir.
Felsefe-Bilim’e Giriş, felsefe ve bilimde sentez arayışlarını anlatıyor
Teoman Duralı Çantay Kitabevi tarafından neşredilen Felsefe-Bilim’e Giriş eserini şöyle takdim ediyor: “Düşünce tarihinin geçmişinde felsefede, bugünündeyse bilimlerde adamakıllı ağırlık kazanmış kavramlar yahut terimler arasında ekletism, senkretism, sentez, disiplinlerarası araştırma ile sistem kavramlarını saymak gerekir. Bunlardan özellikle eklektism ile senkretism, felsefe tarihi boyunca bolca kullanılmışlardır. Günümüz bilimlerinin teorik kesimlerinde de, öncelikle çeşitli bilim alanları arasında ilişki kurmak çabaları pek gözdedir. Sentez ise, öncelikle çeşitli bilim alanları arasında ilişki kurmak çabaları pek gözdedir.”
Aristo’ya göre bilim ve canlılar
Teoman Duralı’nın Aristoteles’te Bilim ve Canlılar Sorunu kitabını Çantay Kitabevi yayınlamış.
Aristo, "bütün insanlar, doğaları gereği bilmek isterler" diyor. Her meslek öbeği belli bir konuyla uğraşır, belli bir işle meşguldür. O konu hakkında bilgiler derler; işe bilgiyle yönelmek zorundadır. Ancak, bilginin kendisini 'dert edinmiş' 'pek az sayıda insan' ortaya çıkmıştır. M. Ö. dördüncü yüzyıl Ege Medeniyetinden beri bu 'pek az sayıdaki insan', filozof olarak anılmıştır. Teoman Duralı, Aristo’nun Bilim ve Canlılar Sorunu’na bakışını anlatıyor.
KAYNAK
(1)Duralı: Küreselleşme halkların afyonudur Hasanali Yıldırım Gerçek Hayat 29 Aralık 2000 s.10
VEFAT-HABER
Teoman Hoca vefat etti
6 Aralık 2021
Türk felsefe profesörü, biyolog, akademisyen ve düşünür Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı 72 yaşında vefat etti.
Fikriyat.com yazarı olan Duralı son olarak TRT ekranlarında 'Felsefe Söyleşileri' adlı programı da yapmıştı. Duralı'nın naaşı, bugün Fatih Camisi'nde ikindi vaktinde kılınacak cenaze namazının ardından Aşiyan Mezarlığı'ndaki aile kabristanına defnedilecek.
Türk felsefe profesörü, biyolog, akademisyen ve düşünür Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı 72 yaşında vefat etti. Fikriyat.com yazarı olan Duralı son olarak TRT ekranlarında 'Felsefe Söyleşileri' adlı programı da yapmıştı.
www.biyografi.net (Binlerce Biyografi) |
|
|
|