Elif Şafak
akademisyen



1948 yılında Afyon’da doğan Prof. Nuri Bilgin, özellikle sosyal psikoloji alanındaki uzmanlığıyla tanınıyordu. Ankara Üniversitesi’nin ardından 1976 yılında Strasbourg Üniversitesi’nde felsefe doktorasını tamamlayan Bilgin, 1994-2000 yılları arasında Ege Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı olarak görev yapmıştı. 2003 yılından itibaren Ege Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanlığı görevini yürüten Nuri Bilgin’in sosyal psikoloji alanında ‘Siyaset ve İnsan’ (Bağlam Yayıncılık), ‘Eşya ve İnsan’ (Gündoğan Yayınları), ‘Sosyal Bilimlerde İçerik Analizi’ (Siyasal Kitabevi), ‘Tarih ve Kolektif Bellek’ (Bağlam Yayıncılık), ‘Cumhuriyet, Demokrasi Ve Kimlik’ (Bağlam Yayıncılık) gibi birçok kitabı bulunuyor.

Hürriyet 4 Şubat 2015





yazar



1971 yılında Strasbourg’da doğdu. İlk kitabı Kem Gözlere Anadolu, 1994 yılında basıldı. ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde araştırma görevlisi oldu. Zaman ve Haber Türk gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı.

ESERLERİ:

Elif Şafak, Mahrem
İlk romanı ’Pinhan’ ile 1998 yılında Mevlana Büyük Ödülü’ nü kazanan Elif Şafak Metis Yayınlarından çıkan üçüncü romanı ’Mahrem’ ile okuyucu karşısında. Şafak daha önce İletişim Yayınlarından çıkan ’Pinhan’ ve ’Şehrin Aynaları’ adlı romanlarında olduğu gibi bu romanını da tarihsel fantezi tarzında yazarak geçmişle gelecek arasında köprü kuruyor ve kahramanlarını yine İstanbul’da buluşturuyor. Yazarın ilk romanı ‘Pinhan’ hem erkek hem kadın olan dervişin kendini keşfetme amacıyla Denizli’deki Dürri Baba tekkesinden yola çıkarak İstanbul’a varması ve kendisi gibi iki başlı olan şehri kurtarmasıyla sonuçlanıyor. İkinci romanı ‘Şehrin Aynaları’ ise Engizisyon Mahkemelerinden kaçan Miguel, İsabel ve Andres’ in İspanya’da başlayan ve aynalar şehri İstanbul’da devam eden öyküsünü anlatıyor.

Mahrem’e baktığımızda Elif Şafak yine İstanbul’da yaşayan şişman bir kadının öyküsünü anlatıyor. Şişman kadının en büyük derdi ise insanların gözlerini sürekli olarak üzerinde hissetmesi ve insanlara seyirlik malzeme olmaktan hoşlanmadığı için evden dışarı çıkmak istememesidir. Özellikle de cüce sevgilisi Be-Ce ile birlikte dışarı çıkmaktan çekiniyor ve bunun sebebini de şöyle açıklıyor: “Yüz otuz iki kiloluk gövdemin adımlarına ayak uydurmaya çalışırken seksen santimlik sevgilim, insanlar birbirlerine bizi gösterip bizi seyredeceklerdi. Dudaklarındaki alaycı tebessümleri bastırma gereği duymadan sevişip sevişmediğimizi geçireceklerdi akıllarından. Bir an bile gözlerini ayırmayacaklardı gözlerinin önündeki görüntünün gülünçlüğünden. Şişko ile cücenin seyirlik tezatını belki de günlerce düşürmeyeceklerdi dillerinden.”

Elif Şafak, gözün kendisinin hiçte masum olmadığını anlattığı kitabını ‘görmeye ve görülmeye değer bir roman’ olarak tanımlıyor. 1999 İstanbul’ undan 1880’lerin Pera’sı arasında bir köprü kurmasını kendisi ile yapılan bir röportajda şöyle açıklıyor: "O dönemde yaşama yeni giren moderniteyle birlikte Osmanlı’nın görsellik anlayışında bir değişiklik olması. Modernite olgusuyla birlikte görsellik yeni bir anlam kazanıyor ve bunun odak noktasında da kadının bedeni yer almaya başlıyor. Kadın etek boyundan vücut hatlarına kadar her şeyiyle seyirlik malzemeye dönüşüyor. Modernleşme tartışmasının odak noktasında kadın ve kadın bedeni vardır zaten. Modernite bir seyirlik dünya inşa eden 1880’deki Pera’nın vurgusu bu: O dönemde Osmanlı’da bir seyirlik dünyanın malzemesiydi.” Romanda 1880’lerin Perasında Keramet Memiş Efendi vişne rengi çadırında hem kadınların hem de erkeklerin gözüne hitap edecek seyirlik bir dünya hazırlıyor. Kadınların kendilerinden çirkin kadınlar görmekten hoşlandığını bildiği için onlara çok çirkin kadınlar gösterirken erkeklere de vişne çadırında çok güzel kadınlar gösteriyor.

Romanın Nazar Sözlüğü bölümü de ilgi çekiyor. Şişman kadın, sevgilisi Be-Ce’nin üzerinde çalıştığı sözlüğü okuduğu zaman orada karşılaştığı ’şişko’ kelimesi ile sevgilisinin gözünde sadece Nazar Sözlüğünün araştırılması gereken bir maddesi olduğunu fark ediyor. “Şişko: O kadar şişmanmış ki, ne zaman insan içine çıksa herkes işini gücünü bırakıp onu seyredermiş. O da gözlerden o kadar rahatsız olurmuş ki, gidip daha çok yemek yer, daha çok şişmanlarmış. (Şişko’nun çocukluğunu araştır)”

29 yaşında bir öykü kitabı ve üç roman sahibi Elif Şafak çok başarılı bir yazar. Eserlerinde eski ve şiirsel bir dil kullanan Şafak dilin derinlerine inmeyi başarabilmiş bir yazar. İleride çok daha güzel romanlar yazacağına inanıyorum.




HABER

Elif Şafak'ın babası Nuri Bilgin öldü
4 Şubat 2014

Türkiye'nin sayılı sosyal psikoloji uzmanlarından olan Ege Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölüm başkanı Prof. Nuri Bilgin, geçirdiği kalp krizi sonucu 67 yaşında hayata veda etti. Ünlü yazar Elif Şafak'ın babası olan Prof. Bilgin, geçen hafta sonu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun katıldığı akademisyenler zirvesinde bir sunum gerçekleştirmişti.






www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)