|
Mehdi Zana
Diyarbakır Eski Belediye Başkanı
Leyla Zana'nın Eşi
1940 yılında Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde doğdu. 1963'te Türkiye İşçi Partisi'ne (TİP) katıldı. İki yıl sonra TİP Silvan ilçe Başkanı oldu.
1978 Yerel Seçimleri'nde Diyarbakır Belediye Başkanlığı'na bağımsız olarak seçildi.
Kesintili olarak toplam 16 yıl cezaevinde yattı. Yaklaşık sekiz yıl İsveç'te yaşadı. 15 Ekim 2004 tarihinde Türkiye'ye döndü. Leyla Zana'nın eşi.
ESERLERİ:
1.Zelal Yeniden Doğuş
2.Sevgili Leyla
3.Vahşetin Günlüğü
ESER-AYRINTI
Zelal Yeniden Doğuş
Mehdi Zana
Belge Yayınları / Yaşam ve Anılar Dizisi
"Mehdi Zana'yı 1967 yılından beri, daha doğrusu Doğu Mitingleri günlerinden bu yana tanıyorum....Mehdi, tanıdığım günden beri bende hep bir volkan izlenimi bıraktı. Bir volkan gibi son derece dinamik, devamlı hareket halindeydi. Otururken bile kıpır kıpırdı... Mehdi'nin çok yoğun ajitasyon gücü vardı. Hitabetli coşkulu, hareketli ve düzgündü....12 Mart döneminde, Mehdi'yle Diyarbakır Cezaevi'nde beraberdik. 12 Eylül döneminde, ayrı ayrı cezaevlerinde tutulduk. 1990'lı yılların ortalarında yine cezaevinde beraberiz...." - Dr. İsmail Beşikçi -
ESER-AYRINTI
Sevgili Leyla
Uzun Bir Sürgündü O Gece
Mehdi Zana
Belge Yayınları / Yaşam ve Anılar Dizisi
Bugün benim açlığımın 17'si, diğer arkadaşlarımınsa 32. günü. Yani 2 Ağustos'u 3'e bağlayan gecenin saat 01.00'indeyiz. Yatağımdan yorgun ve bitkin bir şekilde kaldırıldım. Vücudum da öyle bir ağırlaşmış ki!.. Açlığın ölüm sınırına vardığı, insanların büyük ölçüde takatten düştüğü bir sıra da bir nakil, ya da diğer adıyla sürgün nasıl olacak diye düşünüyorum.
Sanırım herkesin gözlerinde bu soru var. Arkadaşlarla göz göze geldiğimizde bunu daha açık görüyorum. Evet, nereye ve nasıl?..
ESER-AYRINTI
Vahşetin Günlüğü
Diyarbakır Zindanlarından
Mehdi Zana
Belge Yayınları / Yaşam ve Anılar Dizisi
"'Vahşetin Günlüğü' bir tanıklık. Toplama kamplarında ve zindanlarda direnmenin en önemli amaçlarından biri, insanı ayakta tutan temel dürtü, bir gün tanıklık etmek olmuştur. Diyarbakır zindanlarında yaşananlar, insanlığın en utanç verici sayfalarından biri. Yaşamak, ayakta kalmak ve tanıklık etmek. Direnmenin farklı boyutları. İnsanlık onurunu aşağılamak, en iğrenç biçimde
çiğnemek çabası karşısında insanın yücelişi... Nazilerin Auschwitz, Dachau, Treblinka ve diğer cehennem kampları gibi, insanlık Diyarbakır'dan da direniş içinde yücelerek, arınarak, insanlık dışı uygulamaları yapanları ise en aşağı, zavallı, sefil ve acınacak bir duruma sokarak çıktı."
HABER
Mehdi Zana: Kürtlerin asıl dini Zerdüştlük
Zaman 03.04.2007
Eski Diyarbakır Belediye Başkanı Mehdi Zana, yine çok tartışılacak bir iddia ortaya attı. Kürtlerin 'kılıç zoruyla ve yanlışlıkla' Müslüman olduğunu savunan Zana, asıl dinlerinin ise Zerdüştlük olduğunu söyledi.
Zana, geçtiğimiz ay Tempo Dergisi'ne verdiği mülakatta, "Kürtler İslamiyet'i kabul ettiklerinde kaybetti." ifadelerini kullanmıştı. Kürt aydınlardan gelen tepki üzerine yanlış anlaşıldığını savunarak, kökeninin Silvan şeyhlerine dayandığını belirtmiş ve "Ben de Müslüman'ım." açıklamasını yapmıştı.
Mehdi Zana, Aksiyon Dergisi'ne ilginç değerlendirmeler yaptı. Sümerlerin Kürt olduğunu ileri süren Zana, Türklerin Anadolu'ya girişinin Kürtlerin yardımı ile gerçekleştiğini savundu: "Kürtler, Selçuklulara yardım olsun diye 14 bin askeri Türk ordusuna veriyor. Bunlar birlikte savaşıp Malazgirt'te kazanıyor." Zana, Kürtlerin nasıl Müslüman olduğunu ise şöyle anlattı: "Kürtler yanlışlıkla Müslüman oldu. Kılıçla, tüfekle üstümüze geldiler, 'kelime-i şehadet getir' dediler, dedelerimiz de şehadet getirerek Müslüman oldular." Kürtlerin asıl dininin Zerdüştlük olduğunu ifade eden Mehdi Zana, sonradan Yezidi, Yahudi, Keldani ve Hıristiyanlığı kabul edenlerin olduğunu kaydetti. Zana'ya göre, İslamiyet'ten sonra zorla Müslüman yapıldıkları için şu anda en fazla Müslüman Kürt var.
Zerdüştlük, İranlı Zerdüşt tarafından kurulan tek tanrılı bir inanç sistemi. Ateşe tapıyorlar. İçinde sürekli ateş yanan tapınakları var. Kutsal kitapları, hikmet ve bilgi anlamına gelen Avesta.
HABER
Mehdi Zana, İsveç'ten geldi
Gülden AYDIN
Hürriyet 28 Ağustos 2013
Eski Diyarbakır Belediye Başkanı Mehdi Zana (74) kimseler duymadan İsveç’ten Diyarbakır’a geldi. Doğup büyüdüğü, siyaset yaptığı ve 16 yıl hapis yattığı memleketine geldiğini kimse bilmiyor henüz. BDP yöneticileri, Belediye Başkanı Osman Baydemir, hatta kardeşleri bile... Süreç için “Hassas”, Leyla Zana ile boşanmaları için ise “Spekülasyon” diyor.
SOSYALİST Kürt aydını, siyasetçi ve eski Diyarbakır Belediye Başkanı Mehdi Zana (74), kimseye haber vermeden, yedi yıldır sürgün yaşadığı İsveç’ten Diyarbakır’a geldi. Doğup büyüdüğü, siyaset yaptığı ve uğruna 16 yıl hapis yattığı memleketinde, geldiğini kimse bilmiyor henüz. BDP yöneticileri, Belediye Başkanı Osman Baydemir, hatta kardeşleri bile... Mehdi Zana’nın demokratik açılım süreciyle birlikte ülkeye dönmesi çok anlamlıydı. Sohbet talebimizi kırmadı ve Diyarbakır’ın tarihi Hasan Paşa Hanı’nda buluştuk. Tanıyanlar, “Xalo Hehdi” (Mehdi Dayı) diyerek sarılıyor. Süreç hakkında konuşmayı ‘erken’ buluyor, Diyarbakır ve Batman’ın ilçelerini, köylerini dolaştıktan sonra fikir belirteceğini söylüyor. Zana neşeli, esprili. Ancak Diyarbakır Cezaevi’nde hayatını kaybeden arkadaşları Hayri, Kemal ve Ali Çiçek’i anlatırken gözyaşlarını tutamıyor. Eşi Leyla Zana ile boşanma söylentilerine ise ‘Spekülasyon’ diyor.
İSVEÇLİ KÜRT
- Ülke dışından geldim. Üç gün de kalabilirim, üç ay da, hep de... Halkı dinlemem lazım. Halkım ne istiyorsa onun peşindeyim. Süreç hassas. Halk adına konuşmam doğru değil. Dolaşayım, dinleyeyim, ne olup bitiyor, ne düşünüyorlar; bilmem lazım.
- İsveç’te yaşayan İsveç vatandaşıyım artık. Yarı İsveçli, yarı Kürt’üm. 1997’de Diyarbakır Cezaevi’nden çıktığımda Fransa beni ‘terörist’ diye kabul etmedi. İsveç de başlangıçta
istekli değildi. 2004’te Türkiye’ye geldim. İstanbul, Ankara, Diyarbakır, Bursa’da hakkımda sayısını bilmediğim kadar çok dava vardı. Yurtdışına çıkmam da yasaktı. 2006’da bir şekilde çıktım ve şimdi döndüm. Cezaevinde yazdığım şiirdeki gibi: Bu bedellerle kurulacak güzel yarınlar.
CELP GELMEMİŞ
- Türkiye’ye gelmeye karar verdim, denedim. Avukatım dört-beş yıldır celp gelmediğini söyledi. ‘Giriş yasağın kalkmış olmalı’ dedi, geldim. Havaalanında bir engelle karşılaşmadım. Sağ olsunlar, demek kaldırmışlar.
- Ülkemden ayrıyken Leyla ile Belçika’da buluştuk. Önceleri cezaevindeydim sonra da yurtdışı... Oğlan (Ronay) da Belçika’da okuyor zaten. Boşanma söylentileri spekülasyon. Bu spekülasyon çözüm sürecine de, Leyla’nın siyasi kimliğine de çok zarar verir. Zaten Leyla ile evimizde kalıyorum.”
|
Siz de biyografi.net'te yer alabilirsiniz "
İyi ki, biyografi.net var!" |
|