|
|
|
Uğur Dündar
tv sunucusu, gazeteci
1943 yılında İstanbul'da doğdu. Vefa Lisesi'nden sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü'nü bitirdi. 1970 yılında TRT'nin açtığı sınavları kazanarak İngiltere'de BBC'nin 'Televizyonda Yapım-Yönetim' kursuna katıldı. Türkiye'ye döndükten sonra TRT'de yapımcı, yönetmen, sunucu olarak değişik programlara imza attı. 1978 yılı Sedat Simavi Vakfı Ödülü'nü kazandı.
İstanbul Üniversitesi ve Marmara Üniversitelerinde 'Tv programcılığı' derslerinde lisansüstü hocalık yaptı.
TRT'de 20 yıl süreyle çalıştı. 'Uğur Dündar Arena' programını yaptı.
İki kez Sedat Simavi, birçok kez Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Ödülü'nü kazandı.
1997 Berlin Televizyon Festivali'nin 'onur konuğu' oldu. Organ Mafyası araştırmasıyla 'The New-York Festivals'de 'Finalist Award' ödülünü, ayrıca Washington'daki 'Uluslararası Araştırmacı Gazetecilik Konsorsiyumu-ICIJ’den 'Başarı' ödülünü aldı.
2008 yılında üstlendiği ve Televizyon tarihine geçecek büyük bir başarıyla sürdürdüğü Star Televizyonu Haber Grup Başkanlığı görevinden Ekim 2011 tarihi itibariyle ayrıldı.
Mayıs 2012’den bu yana Sözcü Gazetesi'nde köşe yazarlığı yapmakta, ayrıca Ekim 2013’den itibaren Halk TV de 'Halk Arenası'nı hazırlayıp sunmaktadır. Evli olup üç çocuk babasıdır.
HABER
Uzayı fethetti, Ümran'ı fethedemedi
03 Mart 2012
Ünlü Amerikalı astronot Scott Carpenter, 1969'un Kasım ayında Türkiye'ye kız istemeye geldi ancak eli boş döndü.
Ressam ve seramik sanatçımız Ümran Baradan'ı geçen yıl bugün, 3 Mart 2011'de kaybettik. Bu üzücü yıldönümünün anısına, sizlere ilginç bir aşk öyküsü anlatacağız...
Ankara Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi'nde öğrenim gören Ümran Baradan, Viyana Bildenden Güzel Sanatlar Fakültesi'nde burs kazandı. Avusturya'daki bu eğitimin ardından, 1966 yılında Amerikan hükümeti tarafından "tıp ressamlığı" konusunda çalışmalar yapmak üzere bu ülkeye davet edildi. Genç kadın Dallas kentinde, radyoterapiyle kanser tedavisinin muciti Prof. Dr. James Robert Maxfield'le iki yıl çalıştı. Ünlü profesörün "X-Işınıyla Tedavi" adlı kitabının resimlerini çizdi. Böylece ülkemizin ilk "tıp ressamı" unvanını kazandı.
Ümran sadece başarılı bir ressam değildi. Aynı zamanda çok da güzeldi. Amerika'da kendisine hayran bıraktığı erkeklerden biri de Scott Carpenter'dı. Carpenter, ülkenin en önemli, en saygın astronotlarından biriydi. NASA'nın 1959 yılındaki ünlü Mercury Projesi'ne seçilen 7 astronottan biri olan Carpenter, dünyanın yörüngesini dolaşan ikinci, uzaya çıkan 4. astronot olarak tarihe geçmişti.
Ümran Baradan çalıştığı hastanede, 1967'de Scott Carpenter ile tanıştı. Aralarındaki arkadaşlık zamanla aşka dönüştü. Ancak ikili arasında önemli bir sorun vardı: Carpenter evliydi. Ümran Baradan, iki yılın sonunda İzmir'deki ailesinin yanına döndü. Bir süre sonra boşanma işlemlerine başlayan Carpenter da "kız istemek" için 15 Kasım 1969'da Türkiye'ye geldi.
Ümran Baradan'ın Çiğli Havaalanı'nda karşıladığı Carpenter'ın bu ziyareti tatsız olaylara yol açtı. O dönem 24 yaşında olan Ümran'ın Klasik Türk Müziği bestekarı babası Ali Ulvi Baradan bu evliliğe şiddetle karşı çıktı. Gazetelerde, baba Baradan'ın gerginlik yüzünden felç geçirdiği haberi yer aldı.
İzmir'den eli boş dönen "Uzay Fatihi" Carpenter ile Ümran Baradan arasındaki ilişki bir süre daha devam etti. Genç kadın 15 Temmuz 1970'te evinde bir basın toplantısı düzenleyerek Carpenter ile ilişkisini bitirdiğini açıkladı. Baradan, "Mr. Carpenter ile maalesef evlenemiyorum. Çünkü bazı sebepler var. En önemlisi benim ve babamın aldığı tehdit mektuplarıdır. Yaş, din ve milliyet farkı da etkili oldu" dedi.
Bu ilginç aşk öyküsü de böylece noktalanmış oldu.
****************
Ümran Baradan, 1970 yılında Almanya'da bir kilisenin vitray çalışmasını yaparken tanıştığı Bild Gazetesi yöneticilerinden Walter Mroz ile evlendi. Bu evliliğinden Yasemin adını verdikleri bir kızı oldu. 1989 yılında Türkiye Güzeli seçilen Yasemin Baradan, 1993 yılında Uğur Dündar ile evlendi ve üç çocukları oldu.
****************
İkinci evliliğini Baykal Çaygöz ile yapan Ümran Baradan, yardımseverliği ve çocuklara olan sevgisiyle de tanınıyordu. 1975 yılında İzmir'in Kemalpaşa ilçesi yakınlarında eğitim, sosyal hizmetler verme düşüncesiyle Çiniliköy'ü kurdu. Sonrasında evlerini satıp kendi adını taşıyan Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi'ni de aynı yerde yaptırıp, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağışladı. Projesini bile kendisinin çizdiği okulda ünlü sanaçıları, Türkiye'nin dört bir yanından gelen genç yeteneklerle buluşturdu. Gençlerin resim, çini, seramik, heykel dersleri almalarını sağladı.
Sanatçı, Çiniliköy'deki eserlerini sergilediği "Ümran Baradan Güzel Sanatlar Müzesi"ni de Kemalpaşa Belediyesi'ne bağışladı. Baradan, Konak Varyant'da kendisine ait tarihi evi Konak Belediyesi'ne bağışladı. Aynı bina içinde kurulan Oyun ve Oyuncak Müzesi'nin oluşturulmasına bizzat katkıda bulundu.
Ümran Baradan, 1995 ile 2007 yılları arasında da dünyanın en saygın kadın kuruşu IWSA'nın (Uluslararası Kadınlar Dayanışma Birliği) genel başkanlığını yürüttü.
|
Siz de biyografi.net'te yer alabilirsiniz "
İyi ki, biyografi.net var!" |
|
|
biyografi.net
Tanıtım |
|
|
|
|
Tanıtım |
|
|
|