|
|
|
Nuri Çırağı
aşık, şair, besteci
televizyon programcısı
Aşık Nuri Çırağı
1948 yılında Erzurum’un Şenkaya ilçesine bağlı Çermik (şimdiki adı Kaynak) köyünde doğdu. Asıl adı Nuri Cihan Karataş’tır. İlkokulu köyünde okudu. Selim Öğretmen Okulu'nu kazanmasına karşın annesinin istememesi üzerine öğrenimine devam etmedi.
Aşıklık geleneğine ve şiire küçük yaşlarda ilgi duymaya başladı. Köylerine gelip giden aşıklar aracılığıyla yaklaşık 13 yaşlarında şiir yazmaya başladı.
Aynı köylü Aşık Mevlüt İhsani’nin yanında uzun süre çıraklık yaparak bilgisini pekiştirdi ve bağlama çalmayı öğrendi.
Sonraki yıllarda uzun süre Aşık Reyhani ile dolaşarak geleneğe, şiire ilişkin bilgisini yoğunlaştırdı. Ancak asıl ustası olarak Mevlüt İhsani’yi kabul etti.
Çocukluk ve ilk gençlik dönemlerinde Nihani, Müdami, Deryami, Efkari, Gülistan, Ruhani gibi yörenin bilinen birçok aşığının meclislerinde bulundu.
1967 yılından itibaren Konya Aşıklar Bayramı'na katıldı. Mahlası bu dönemlerde Orhan Şaik Gökyay, Fevzi Halıcı, Ahmet Kabaklı ve Behçet Kemal Çağlar tarafından ortaklaşa bir kararla verildi.
1976 yılında Kars’taki Aşıklar Kahvesi düşüncesinden etkilenerek Erzurum’da benzer bir yer açarak aşıklara ilişkin bir merkez oluşturmaya yöneldi. Daha sonra benzer bir merkezi 1993 yılından itibaren Gebze’de, ertesi yıl ise İstanbul’da Gülhane Parkı'nda Aşıklar Kahvesi adıyla bir mekan oluşturdu. Bu dönemde birçok aşığın İstanbul’a yönelmesini sağladı.
Ayrıca Doğu Anadolu’da ilk kez aşıklara yönelik turne düzenleyerek bu konuda geleneğe önemli bir katkı sağladı.
Türkiye ve Türkiye dışında birçok ülkede çeşitli şenlik, yarışma ve kültürel etkinliğe katıldı. Birçok etkinlik ve yarışmadan 100 kadar ödül aldı.
TV5 televizyon kanalında program hazırladı.
HAKKINDA YAZILANLAR
Nuri Çırağı
Ömer Özbayrak
Nuri Çırağı'nın yaşamı ve sanatına ilişkin Ömer Özbayrak tarafından hazırlanan bir lisans tezi bulunmaktadır.
ŞİİRLERİ:
Anda
Su alır bağımda yetişen sümbül
Gönlümün bulutu yağdığı anda
İçimdeki karanlığı silerim
Hayatım güneşi doğduğu anda
Sevdiğimin kıra geldi sürüsü
Dağın yamacında kaldı yarısı
Sürünün içinde bana birisi
Söz verdi koyunu sağdığı anda
Öğle vakti ağustosta kar gördüm
Bir güzelde el değmemiş yer gördüm
Ak gerdanda domur domur ter gördüm
Taze harmanını yığdığı anda
Bugün Çırağı’yı bir alev sardı
Sor öğren içinde bir nokta vardı
Dere gölgelendi güneş sarardı
Işık karanlığı boğduğu anda
Ne Yana
Yine ab u danem çekti gurbete
Yollar ile gidiyorum ne yana
Sevdanın rüzgarı kattı önüne
Yeller ile gidiyorum ne yana
Hasret dolu gözden akıyor yaşım
Neden gurbet ile bitmez savaşım
Ne yanımda anam ne de kardaşım
Eller ile gidiyorum ne yana
Senelerdir ben bu yolda yarıştım
Kavga ettim gönül ile barıştım
Dağdan ince aktım çaya karıştım
Seller ile gidiyorum ne yana
Nedir ara yerde bu kuru dava
Yanaştı kapıya ta geldi eve
Binmişim üstüne dört başlı deve
Sallar ile gidiyorum ne yana
Kimisi ey dedi kimisi kötü
Çırağı sırtımda hayatın yükü
Yaprağı dökülmüş habersiz kökü
Dallar ile gidiyorum ne yana
|
Siz de biyografi.net'te yer alabilirsiniz "
İyi ki, biyografi.net var!" |
|
|
biyografi.net
Tanıtım |
|
|
|
|
Tanıtım |
|
|
|