|
Mustafa Şekip Birgöl
Son Gazi
emekli albay
1903 yılında İstanbul Üsküdar’da doğdu. Babası ve dedesi de deniz subayıydı. İlkokulu Hasanpaşa, ortaokulu Bursa Işıklar Askeri Okulu'nda, liseyi Edirne Kuleli Askeri Lisesi'nde okudu. Daha sonra Harp Okuluna girdi.
7 kuşaktan deniz subayı olan babası ve atalarının aksine 15. Fırka 45. Alay’dan Piyade Mülazım (Asteğmen) rütbesiyle Afyon Cephesinde Kurtuluş Savaşı’na katıldı. Büyük Taarruz’a katıldı.
9 Ekim 1922’de düşmanın İzmir’e dökülmesinin ardından Samsun’daki kıtasına döndü. 1928 yılına kadar Samsun’da görev yaptı. Sonra Sarıkamış, Bayburt ve Muğla’da görev yaptı. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra çıkan bazı ayaklanmaların bastırılmasında fiilen görev aldı.
Çanakkale Eğitim Alayı, Ezine Dağ Tugayı ve Gelibolu 4. Tümen’de görev yaptı.
13 Eylül 1952 tarihinde Albay rütbesinde emekli oldu.
TBMM’ce kabul edilen İstiklal Madalyası Kanunu gereğince kırmızı şeritli İstiklal Madalyası ile taltif edildi.
Evli ve üç çocuk babasıydı.
11 Kasım 2008 tarihinde İstanbul'da vefat etti.
HABER
Son gazi de hayata veda etti
Hürriyet 11 Kasım 2008
İstiklal Madalyası sahibi, Kurtuluş Savaşı'na katılan hayattaki son gazi Mustafa Şekip Birgöl, İstanbul'da vefat etti.
Çanakkale ve İstiklal savaşlarına katılmış son gazi emekli albay Mustafa Şekip Birgöl, İstanbul'da hayatanı kaybetti. 110 yaşındaki Birgöl, Eskişehirli Yakup Satar'ın geçen nisan ayında vefatının ardından hayatta kalan son gaziydi.
Birgöl'ün yaşayan gaziler arasında olduğunu, 1. Ordu Komutanı iken Orgeneral İlker Başbuğ ortaya çıkarmıştı. Kayıtlardan ismini bulan Orgeneral Başbuğ, Birgöl'ün yaşadığını öğrendikten sonra İstanbul'daki evinde ziyarette bulunarak yanında 3,5 saat kalmıştı.
Emekli Albay Mustafa Şekip Birgöl, İstanbul Kozyatağı'ndaki evinin kapılarını, geçen yıl 12 yıllık ikinci eşi Ayşe Birgöl, kızı İpek ve damadı Bekir Artunç ile Anadolu Ajansına açmıştı.
Sağlık sorunları nedeniyle konuşmakta güçlük çeken Mustafa Şekip Birgöl'ü, damadı emekli elektrik mühendisi Bekir Artunç anlatmıştı.
Üsküdar'da 1903 yılında doğan Birgöl'ün ailesinde de asker bulunduğunu belirten Artunç, Birgöl'ün tahsilini İstanbul'da yaptığını, genç yaşlarda şimdinin asteğmen rütbesinde savaşa katıldığını söyledi.
Artunç, şöyle devam etti:
''Sonra Büyük Taarruza katılıyor. Orada savaşın bitimine kadar savaşıyor. Savaş sona erdiğinde, yani düşman İzmir'den denize döküldükten sonra kendi birliğine dönüyor, sonra muhtelif yerlerde askerliğine devam ediyor. Bu arada bazı isyanlar, çete savaşları, ayaklanmalar oluyor, onların bastırılmasında da görev alıyor. 1952 yılında da albay olarak emekli oluyor.''
''Anılarını kitap olarak yayınlamayı düşünüyor musunuz?'' sorusu üzerine Artunç, öyle bir çalışma yapmadıklarını ifade ederek, ''Çünkü bu konularda pek istekli değildi, anılarını anlatmazdı, anlatmayı da sevmezdi. Biz de pek bir şey bilmiyoruz, ama tabii ki birçok anısı var. Onların toparlanması gerekirdi, çok geç kaldık'' diye konuştu.
Kızı İpek Artunç da aynı soruyu, ''Anılarını yazamadık. İlker Paşa da 'Niye yazmadınız?' diye sordu, sitem etti bize. Atatürk ile ilgili anıları var'' diye yanıtladı.
ATATÜRK İLE ANILARI
Bekir Artunç, Mustafa Şekip Birgöl'ün Atatürk ile bir anısını şöyle anlattı:
''Atatürk, Mustafa Şekip Birgöl'ün birliğine teftişe gelmiş. Teftiş sonrasında birliği terk ederken, Atatürk'ün peşinden Foks adında bir köpek gidiyor. Atatürk, 'Bu kimin köpeği?' diye sormuş. Albay, selam verip, 'sizindir' demiş. Sonra Atatürk o köpeği alıp gitmiş.''
Birgöl'ün Atatürk ile bir arada bulunduğu dönemler de olduğunu, yüz yüze de görüştüklerini ifade eden Artunç, Birgöl'ün Atatürk'ü gayet iyi bildiğini ve tanıdığını anlatmıştı.
''ORGENERAL BAŞBUĞ, ÇOK İLGİLENDİ''
Artunç, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ'un, 3 yıl önce 1. Ordu Komutanı olduğu dönemde, Birgöl'ün adresini tespit ettiğini ve görüşmek amacıyla aradığını belirterek, şöyle devam etti:
''Bir gün Orgeneral Başbuğ telefon açtı, gelmek istedi. Biz de memnuniyetle kabul ettik, 'şeref verirsiniz' dedik. Maiyeti ile eli kolu dolu, bir sürü hediye ile geldi, ziyaret etti. 'Bir emriniz var mı komutanım?' diye sordu. Sonra da devamlı takip etti. Her yerde gazimizden bahsetti. Kendisine çok müteşekkiriz. Dün de bizzat arayıp, halini hatırını sordu. Çok ilgilendi.''
YAŞLANMAKTAN GELEN SORUNLAR VARDI
Mustafa Şekip Birgöl, 105 yaşındaydı. Birkaç senedir yürüyemiyordu, bir gözünün hiç görmüyordu ve kulakları da iyi işitmiyordu.
Bunların dışında herhangi bir ağrısı, sızısı ve sağlık sorunu olmadığını belirten Artunç, Birgöl'ün yaşına göre hafızasının da gayet iyi olduğunu ifade ederek, ''Hepimizin telefon numaralarını ezbere biliyor'' dedi.
İlk eşinin 20 yıl önce vefat ettiğini, kendisiyle, 12 yıldır evli olduğu Ayşe Hanım'ın ilgilendiğini belirten Artunç, ''Ayşe Hanım ona çok iyi bakıyor. Bizim de evimiz yakın, yalnız bırakmıyoruz, elimiz üzerlerinde'' dedi.
EŞİNİN ELİNİ BIRAKMAMIŞTI
Görüşme boyunca eşinin elini bırakmayan Ayşe Birgöl de ''Bir gününüz nasıl geçiyor?'' sorusu üzerine, ''Edi ile büdü duruyoruz işte. Ona çok iyi bakıyorum. Bir gazi ile birlikte olmak çok güzel bir duygu'' diye konuşmuştu.
Kızı İpek Artunç da Ayşe Hanım'ın babasına gayet iyi baktığını ifade ederek, ''İlker Bey de Ayşe Hanım'a, 'Paşaya iyi bak' demişti'' şeklinde konuşmuştu.
KURTULUŞ SAVAŞI'NDA BİR ASTEĞMEN
İstanbul Üsküdar'da 1903 yılında doğan Mustafa Şekip Birgöl'ün babası ve dedesi de deniz subayıydı.
İlkokulu Hasanpaşa, ortaokulu Bursa Işıklar Askeri Okulunda, liseyi Edirne Kuleli Askeri Lisesinde okuyan Mustafa Şekip Birgöl, daha sonra Harp Okuluna girdi.
7 kuşaktan deniz subayı olan babası ve atalarının aksine Birgöl, 15. Fırka 45. Alay'dan Piyade Mülazım (Asteğmen) rütbesi ile Afyon Cephesinde Kurtuluş Savaşı'na katıldı.
Büyük Taarruz'da bulunan Mustafa Şekip Birgöl, 9 Ekim 1922'de düşmanın İzmir'e dökülmesinin ardından Samsun'daki kıtasına döndü.
Birgöl, 1928 yılına kadar Samsun'da görev yaptıktan sonra Sarıkamış, Bayburt ve Muğla'da görevdeyken, Kurtuluş Savaşı'ndan sonra çıkan bazı ayaklanmaların bastırılmasında fiilen görev aldı.
Çanakkale Eğitim Alayı, Ezine Dağ Tugayı ve Gelibolu 4. Tümen'de görev yapan Birgöl, 13 Eylül 1952 yılında Albay rütbesinde iken emekli olarak ordudan ayrıldı.
Mustafa Şekip Birgöl, TBMM'ce kabul edilen İstiklal Madalyası Kanunu gereğince kırmızı şeritli İstiklal Madalyası ile taltif edildi.
Emekli Albay Birgöl, emekli subay ve İstiklal Madalyası sahiplerine verilen maaştan faydalanıyordu.
Mustafa Şekip Birgöl'ün 20 yıl önce vefat eden ilk eşi Pakize Birgöl'den Tamay, İnci ve İpek adında 3 kızı oldu.
Birgöl'ün kızları Tamay Gökçetin ve İnci Tokel geçtiğimiz yıllarda vefat etti.
Mustafa Şekip Birgöl'ün biri kız, ikisi erkek üç torunu ve bir de torununun çocuğu bulunuyordu.
Birgöl, 14 Kasım Cuma günü selimiye camisi'nde öğle vakti düzenlenecek cenaze töreninin ardından, Karacaahmet Mezarlığı'nda defnedilecek.
|
Siz de biyografi.net'te yer alabilirsiniz "
İyi ki, biyografi.net var!" |
|