|
Rahmetullah Karakaya
gazeteci, yazar, düzeltmen
1950 yılında Muş'un Bulanık ilçesinde doğdu. İlkokulu Van-Çatak'ta, ortaokulu Urfa-Bozova'da, liseyi İstanbul'da bitirdi.
Gazeteciliğe 1971 yılında çocuk dergisi Mavi Kırlangıç'ta resim ve karikatür yaparak başladı.
Milli Gazete, Yeni İstanbul, Milliyet, Güneş, Tercüman, Hürriyet, Akşam, Yeni Şafak ve Son Çağrı gazetelerinde çalıştı. Türkiye Gazeteciler Sendikası ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nde değişik dönemlerde görev yaptı.
ESERLERİ:
1.İkitelli’de Biten Babıali
2.Xezala Mın Delala Mın
3.Sübhan Dağı
ESER-AYRINTI
İkitelli’de Biten Babıali
Rahmetillah Karakaya
Scala Yayıncılık
25 yillik meslek hayatimda 10'un üzerinde gazete ve dergide görev yaptim. Bu sürenin önemli bölümü de basin merkezi Babiali'de geçti.
1990'li yillarda, gazeteler tek tek Ikitelli'deki camli "plazalari"na tasindi. Bir yerde, Babiali, köklü degisime girerek kimlik degistirdi. Sendikanin olmadigi, sosyal haklarin hasiralti edildigi, 212 Sayili Basin Yasasi'nin uygulanmadigi, gazetecilerin artik modern köle gibi çalistirildigi bir dönem basladi.
Bu süreçte, gazete binalari seffaflasirken, habercilikte ise kirliligin doruga ulastigina tanik olduk.
Artik Babiali yokusunda, IETT otobüslerinde, Bogaz vapurlarinda, trenlerde her görüsten meslektasa rastlamak tarihe karisti.
Bunun yerine, otobanda delicesine kilometrelerce yol katedip ise yetisme telasi basladi.
Ben, biraz da bir gelenegin hoyratça yikilmasi anisina, bu mütevazi kitabima, "Ikitelli'de Biten Babiali" adini koydum.
ESER-AYRINTI
Xezala Mın Delala Mın
Rahmetillah Karakaya
Scala Yayıncılık
Açıklama :
Ecevit'e Armagan
Anadilim Kürtçe'dir.
Türkçe'yi, ilkokula gittigim 1959 yilindan sonra öğrenmeye başladım. Üstelik, Türkçe'yi o kadar güzel belledim ki, bu dil sayesinde kazanıyorum.
Mesleginde 27 yili geride birakan bir gazeteci olarak, bunu dile getirmekten iftihar duyuyorum.
Ondan fazla gazete ve dergide düzeltmenlik, redaktörlük, sayfa sekreterligi, muhabirlik ve haber müdürlügü yaptim.
Türkçe üç kitabim yayinlandi.
Tahsil hayatimda, Fransizca dilbilgisini çok iyi ögrenmeme ragmen, konusma pratigini gelistiremememin ezikligini hep duydum.
Ancak, 50 yildir annemle konustugum ve neredeyse unutmaya basladigim bir dilim daha vardi:
Kürtçe...
Onu, sartlarin etkisiyle hep ikinci plana atmistim.
Oysa, 1966 nüfus sayimindan kalma ilginç animi hiç unutmadim.
Bozova-Urfa'da, Izmirli cografya ögretmenim Sevdiye Canli sayimda görevliydi.
Bozovalilarin çogunlugu Türkçe bilmiyordu. Ögretmenim de Kürtçe'yi...
Ben kendisine o gün tercümanlik yaptim...
Tabii ki, sonuç olarak herkesin anadilini de Türkçe olarak kayda geçtik...
1996'da bazi Kürtçe kitaplari okuyunca da, bu dilimi yeniden kesfettim.
...Ve ilk hikayemi o yil kaleme aldim.
Nûbihar dergisinin degisik sayilarinda yayinlanan bu hikayelerimin kitap haline gelmesi ise, Basbakan Sayin Bülent Ecevit'in "Kürtçe dil degil lehçedir" seklindeki açiklamasi üzerine gerçeklesti.
Bu iddia, bir yerde hayatimin ilk yedi yilinin inkâri anlamini da tasiyordu.
Bu nedenle, yedi yil tek iletisim aracim olan Kürtçe ile yazdigim bu kitabi, "Türk-Yunan dostlugu üzerine siir yazan" sair Basbakan Sayin Bülent Ecevit'e armagan ediyorum...
Rahmetullah Karakaya
ESER-AYRINTI
Sübhan Dağı
Rahmetullah Karakaya
Denge Yayınları
Evimizin penceresinden görünüyordu Sübhan Dağı... Yıllarca sırdaşım oldu. 1950'li yıllar...
Malazgirt'in Derik köyünde oturuyoruz. Evimiz yamaçta. Tam karşısında, tüm ihtişamıyla Sübhan Dağı. Dorukları, yaz kış bembeyaz karlarla kaplı. Uzaktan uzağa Sübhan'la dost olmuştum. Onunla konuşuyorum, dertleşiyorum. Kimi zaman başını bulutlar kaplıyor. Bazen de tüm güzelliğiyle gülümseyip duruyor... Günlerce süren yağışlı havalarda kaybolur ortalıktan. Göremeyince hasretine kapılıyorum. Üzülüyorum... Yokluğu hüzün veriyor bana. Kışın her tarafı metrelerce kar kaplıyor. Çoğu kez aylarca sürüyor. Güneş açtığında, başı dumanlı Sübhan Dağı boy gösteriyor. Seviniyorum... Dalıp dalıp gidiyorum güzelliğine, yüceliğine...
HAKKINDA YAZILANLAR
RAHMETULLAH KARAKAYA: "TGS'Yİ MİLLİ GAZETE'DE BİZ ÖRGÜTLEDİK"
Süleyman Boyoğlu
16 Mart 2012
BÂB-I ÂLİ NEWS
Ben Babıali’yi 1968-69 yıllarından bilirim. Sarıyer Lisesi’nde öğrenciyken Milli Türk Talebe Birliği’nin (MTTB) Ortaöğrenim Komitesi yönetimindeydim. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı Milli Türk Talebe Birliği’nden tanıyorum.
Basın hayatına Türkiye Yeşilay Cemiyeti’nin çıkardığı Mavi Kırlangıç çocuk dergisinde karikatür çizerek, yazıları resimleyerek adım atmış oldum. Yani yıl 1970’ti… Şimdi Sabah gazetesinin çizeri olan Salih Memecan da Mavi Kırlangıç’ta yetişmedir.
12 Ocak 1973’te yayın hayatına başlayan Milli Gazete’de profesyonel olarak gazetecilik mesleğine başladım. Babıali’de ilk defa bir İslamcı gazeteye Türkiye Gazeteciler Sendikası’nı (TGS) soktuk. Sendikayı bu gazetede örgütleyen üç kişiden biriyim. Diğer arkadaşlar da rahmetli Malatyalı Bekir Kopar ile Çankırılı ressam Şadan Memişoğlu idi. Dönem CHP-MSP koalisyonu dönemiydi. Bu gazetede grev oylamasını kazanarak, toplu sözleşme yapılmasını sağladık. Sonradan beni ‘Komünist Che Guevaracı’ olduğum gerekçesiyle işten attılar. O güne kadar Ernesto Che Guevara’yı okumamıştım. Merak ettim Che Guevara ile ilgili bir kitap bulup okudum. Baktım Che yiğit bir adammış. Beni de ona benzettikleri için hoşuma gitti. Bu konuyla ilgili geniş bilgiyi 1998 yılında Skala yayınlarından çıkan 'İkitelli'de Biten Babıali'de bulabilirsiniz.
Milli Gazete’den sonra 1975 yılında askere gittim. Dönüşte İstanbul Gazetesi’nde bir yıl çalıştım. Sonra da 1977’de Abdi İpekçi’nin yönetimindeki Milliyet’e geçtim. Milliyet’te 8,5 yıl çalıştım. Benim için orası bir üniversite oldu. Milliyet’ten de kovuldum, sonra Güneş, Tercüman, Hürriyet, Akşam, Yeni Şafak ve Son Çağrı gazetelerinde haber müdürü, redaktör, düzeltmen olarak mesleğimi sürdürdüm. Milliyet, Tercüman ve Hürriyet'te gururla TGS işyeri temsilciliği yaptım.
Türkiye Gazeteciler Sendikası basın emekçilerinin güvencesiydi. Bugün Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın son kalesi Anadolu Ajansı'ndan kapı dışarı edilmek istenmesinden son derece ıstırap duyuyorum.
(Fotoğraf: Süleyman Boyoğlu)
|
Siz de biyografi.net'te yer alabilirsiniz "
İyi ki, biyografi.net var!" |
|