|
Devis Warrıngton
Avusturyalı Devis Warrıngton
Korkunç bir kışdan sonra, ilkbaharın tatlı ve ılık eli, soğuk toprak tabakasına nasıl tesir ederse, İslamiyet de bana öyle tesir etti. Kalbimi ısıttı ve bana yeni ve güzel bir ilim elbisesi giydirdi. İslamiyetin öğrettiği şeyler, ne kadar güzel, ne kadar doğru ve mantıkidir! “Allahu teala birdir ve Muhammed aleyhisselam Onun resulüdür” sözü ne kadar açık, ne kadar doğru ve güzeldir! Hıristiyanların inanılması mümkün olmayan, anlaşılmaz “Baba, Oğul ve Ruh-ul-kuds” inancına benzer mi? Hıristiyanların insanı ürküten, onu korkutan, Fakat hiçbir zaman onu tatmin etmeyen akideleri yanında, bu sade ve mantıki iman, insanı kendisine cezbediyor. İslamiyet, hiç değişmemiş ilahi bir dindir. Aradan asırlar geçmesine rağmen, bugün için de, yarın için de, insanın maddi ve manevi bütün ihtiyaçlarını karşılar. Mesela, insanların eşit olduğunu, Allahu teala indinde aralarında bir rütbe veya mevki farkı bulunmadığını, İslamiyet gayet açık bir tarzda beyan eder ve bunları dünya hayatında da tatbik eder. Aynı hususları iddia eden hıristiyan kilisesinde, birbirinden rütbece farklı papalar, arşevekler, evekler, piskoposlar ve daha bir sürü din adamları vardır. Bunlar, Allahu teala ile kul arasına girerler ve kendi şahsi çıkarları için, Allahu tealanın ismini kullanırlar. Halbuki, İslamiyette, Allahu teala ile kul arasına kimse giremez. Allahu teala, emirlerini, Kuran-ı Kerim vasıtası ile kullarına tebliğ eder.Size, aşağıda, Allahu tealanın bir emirinden bahsedeceğim.Bu bir misaldir.Bu misal, emirlerin ne kadar sade ve açık ve ne kadar güzel olduğunu gösterir:
Bekara suresinin ikiyüzaltmış yedinci ayetinde mealen, “Ey iman edenler! Doğru, halal yoldan kazandıklarınızın temizlerinden ve sizin için yerden yetiştirdiğimiz mahsullerden ve meyvelerden infak edin [verin!]. İğrenerek, alamıyacağınız pis şeylerden infak etmeyin. Biliniz ki, Allahu tealanın hiç bir şeye ihtiyacı yoktur ve tam hamde layık olan Odur” buyurulmuşdur. Kuran-ı Kerimin bu derin ve güzel emirlerini okuyup öğrendikçe, ruhum ferah buldu ve seve seve müslüman oldum.
ENGLISH BIOGRAPHY
DEVIS WARRINGTON
(Austrian)
As the Spring's mellow, warm hand thaws out the earth after an awfully frigid winter, likewise Islam had a similar effect on me. It warmed my heart and clothed me with a new and lovely dress of knowledge. How beautiful, how true, and how logical Islam's teachings are! How clear, how genuine, and how charming a word it is to say that "Allahu ta'ala is one, and Muhammad 'alaihis-salam' is His Messenger." How could one ever compare it with the unbelievable, unintelligible Christian credo which imposes the absurdity of "Father, Son, and the Holy Spirit"? In contrast with these formidable, fearful and never satisfactory tenets of Christianity, this simple and logical belief draws you towards itself. Islam is an undefiled heavenly religion. Despite the centuries that have elapsed since its advent, it answers all the material and immaterial needs of humanity, not only today, but also forever. For instance, Islam clearly states that men are equal and that before Allahu ta'ala there is no difference of rank and position among men, and it enforces this equality in actual life. The Christian churches profess the same equality, yet there are various echelons among them, such as priests of different ranks, archdeacons, deacons, bishops, and many other ecclesiastics. These people intervene between Allahu ta'ala and the slave and use the name of Allahu ta'ala for their personal advantages. In Islam, on the other hand, no one can intervene between Allahu ta'ala and the slave. Allahu ta'ala communicates His commandments through the Qur'an al-karim to His slaves. In the following lines, I will quote a commandment of Allahu ta'ala. It is only an example. This example shows very explicitly how simple and clear the commandments are.
The two hundred and sixty-seventh ayat of Baqara sura purports: "O ye who believe! Give of the good things which ye have (honorably) earned, and of the fruits of the earth which We have produced for you, and do not even aim at getting anything which is bad, in order that out of it ye may give away something, when ye yourselves would not receive it except with closed eyes. And know that Allahu ta'ala is free of all wants, and worthy of all praise." (2-267) As I read and learned these profound and beautiful commandments of the Qur'an al-karim, my soul attained peace and I embraced Islam willingly.
|
Siz de biyografi.net'te yer alabilirsiniz "
İyi ki, biyografi.net var!" |
|