Biyografi Ara!

Binlerce biyografi keşfedilmeyi bekliyor

Zekeriya Sertel

gazeteci, yayıncı, yazar

Sayfayı paylaş
İlgili Kategoriler
Zekeriya Sertel
Zekeriya Sertel
gazeteci, yazar

1890 yılında Selanik'e bağlı Usturumca'da doğdu. Varlıklı bir ailenin çocuğu idi. İlk öğrenimini doğduğu yerde, orta öğrenimini Selanik ve Edirne'de tamamladı. Ardından Selanik'te Hukuk Mektebi'ne devam etti. 

Gazeteciliğe Selanik'te çıkan İttihat ve Terakki'nin yayın organı Rumeli'de başladı. Selanik'in işgalinden sonra İstanbul'a geldi. Burada Tasvir-i Efkar gazetesinde çalışmaya başladı. İstanbul Hukuk Mektebi'ni bitirdi.

Paris'te Sarbonne'de sosyoloji öğrenimine başladı. Birinci Dünya Savaşı'nın çıkmasıyla İstanbul'a döndü. 1914 yılında kendi gazetesi Turan'ı yayınladı. Sonra Sabiha Sertel'de evlendi. 1919'da eşiyle birlikte ABD'ye gitti. Colombia Üniversitesi Gazetecilik Fakültesi'ni bitirdi. 1924 yılında Resimli Ay' dergisini yayınladı. Bu dergide, Nazım Hikmet'in başlattığı 'Putları Yıkıyoruz' yazıları nedeniyle tepki aldı. Dergide ayrıca Sadri Ertem, Sabahattin Ali ve Suat Derviş gibi isimler de yazıyordu. Dergideki yazılarından dolayı 'İstiklal Mahkemesi'nde yargılanarak 3 yıla mahkum oldu. 

1932 yılında Faik Sabri Duran'la birlikte Hayat Ansiklopedisi'ni çıkarttı. 1936'da İstanbul'da İş Bankası tarafından çıkartılan 'Tan' gazetesini Ahmet Emin Yalman'la birlikte satın aldı. Yeni biçimde yayınlamaya başladı. Tan, İkinci Dünya Savaşı sırasında etkili bir gazete haline geldi.

Yayınladığı yazılarından dolayı birkaç kez tutuklandı. Eşiyle birlikte ülkeyi terketti. Önce Paris'e, daha sonra Bakü'ye gitti. Eşinin ölümü üzerine yeniden Paris'e yerleşti.

Mart 1977'de İstanbul'a döndü. Cumhuriyet ve Vatan gazetelerinde yazılar yazdı.

1980 yılında öldü.

ESERLERİ:

Mavi Gözlü Dev (1968) 
Hatırladıklarım (1968) 
Nazım Hikmet'in Son Yılları (1978) 




ESER-AYRINTI

Hatırladıklarım 
Zekeriya Sertel 
Remzi Kitabevi 

Zekeriya Sertel, Türk basın ve siyaset tarihinin en önemli isimlerindendir. Gazeteciliğe 1911'de, Selanik'te başlayan Sertel'in meslek yaşamı özgürlük ve demokrasi mücadelesiyle geçti. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra, Türkiye'nin en önemli basın-yayın kurumlarını yönlendirdi; pek çok yeniliğe imzasını attı. II. Dünya Savaşı yıllarında faşizme ve nazizme karşı, kalemiyle savaş açtı. Tek parti iktidarı döneminde verdiği demokrasi mücadelesi, başyazarı olduğu Tan gazetesinin yakılıp yıkılmasıyla sonuçlandı, can güvenliği olmadığından eşi Sabiha Sertel ile birlikte yurtdışına çıkmak zorunda kaldı. 1952'den 1977'ye kadar da, kendisine pasaport verilmediği için, ülkesine dönemedi. 

Hatırladıklarım, Zekeriya Sertel'in bütün bu çetin yılları anlattığı bir anılar kitabı. Sertel'in de dediği gibi, bir gazetecinin hayatını memleketin hayatından ayırmak mümkün olamayacağı için, bu kitapta aynı zamanda memleketin tarihini ve insanlarını bulacaksınız.




ESER-AYRINTI

Olduğu Gibi 
Rus Biçimi Sosyalizm 
Zekeriya Sertel 
İletişim Yayınevi / Anı Dizisi 

...Sertel, Sovyet deneyinin tarım, kolektifleştirme, ekonomik büyüme, cumhuriyetler üzerinde kurulan baskılar, din, aile, kadın, eğitim konularıyla birlikte, parti proletarya diktatörlüğü gibi kavramları üzerine basit ama ilginç yorumlar getiriyor. Eşi Sabiha Sertel'in aksine, kendini hiçbir zaman komünist olarak tanımlamamış Zekeriya Sertel'in gözlemleri, bugün hala, hem SSCB hem de Asya cumhuriyetlerinde yaşananların kavranmasına katkıda bulunacak unsurlarla dolu.




ESER-AYRINTI

Sertel'lerin Anılarında Nazım Hikmet ve Babıali
Zekeriya Sertel , Sabiha Sertel , Yıldız Sertel
Adam Yayınları / Anı Dizisi
İstanbul 1993

"Annem Sabiha Sertel, babam Zekeriya Sertel ve ben ömrümüzün önemli ve uzun yıllarını Nazım Hikmet'le geçirdik. (...) Nazım Hikmet hakkında pek çok orijinal, bilinmeyen bilgiler verdiğimizi, onu gençliğinden ölümüne kadar, bütün yönleriyle ele alıp tam bir portresini çizdiğimizi sanıyorum."
-Yıldız Sertel-

Elinizdeki kitap üç bölümden oluşuyor: Birinci bölümde Sabiha Sertel, Nazım Hikmet ve Sabahattin Ali ile ilgili anılarını; ikinci bölümde Yıldız Sertel, Nazım Hikmet ile ilgili anılarını; üçüncü bölümde ise Zekeriya Sertel, aralarında Nazım Hikmet de olmak üzere Babıali'de tanıdığı kişileri anlatıyorlar. İlginç anılarla yüklü, Nazım Hikmet'in çok az bilinen yönlerine ışık tutan bir kitap.
(Arka Kapak)




ESER-AYRINTI

Resimli Ay
Kolektif 
Broy Yayınları / Deneme-İnceleme-Eleştiri Dizisi

Nazım Hikmet'in Putları Yıkıyoruz kampanyası ve dönemin sanat-kültür sorunlarının tartışıldığı fevkalade nüshalardan seçilmiş tıpkıbasım sayfalar.
(Ön Kapak'tan)




HABER

Sirkeci'de yeni sanat merkezi: Tan Evi
Zaman 26 Kasım 2014

1935-1959 yılları arasında Tan Gazetesi’ne ev sahipliği yapan Cağaloğlu’ndaki Halil Lütfi Dördüncü İşhanı’nın bir kısmı, Tarih Vakfı tarafından Tan Evi adıyla kültür sanat mekânına dönüştürüldü. Tan Evi’nin 4 Aralık’ta açılacak ilk sergisi, tarihe ‘Tan Baskını’ olarak geçen, bir gazetenin demokrasi ve basın özgürlüğü mücadelesine odaklanıyor.

Tan Gazetesi 1935 yılında Ali Naci Karacan, 1936’da Ahmet Emin Yalman’ın başyazarlığında yayımlandı. Zekeriya Sertel ve Halil Lütfi Dördüncü, Yalman’ın ortaklarıydı. 1938 sonunda Ahmet Emin Yalman’ın ayrılmasıyla Zekeriya ve Sabiha Sertel tarafından yönetilen gazete, İkinci Dünya Savaşı yıllarında tek parti rejimi altındaki Türkiye’de savaş karşıtı ve anti-faşist demokrasi cephesinin bayraktarlığını üstlendi. Bu tavır, hem tek parti yönetimini hem de faşizmin yükselişi sırasında güçlenen milliyetçi-ırkçı kesimi rahatsız etti. 1945 yılında doruğa çıkan tepkiler, 4 Aralık 1945’te baskınla noktalandı. Sabiha ve Zekeriya Sertel yargılandılar, beraat ettiler ama ülkeyi terk etmek zorunda kaldılar. Halil Lütfi Dördüncü, Tan gazetesini aralıklarla birkaç kere daha çıkardı. 6 Ocak 1959’da, hemen yanındaki binada meydana gelen patlama sonucunda Tan Matbaası binasının da yıkılmasıyla Tan Gazetesi, tarihin tozlu sayfalarına karıştı.

Sanatın yeni adresi: Tan Evi

Sergi işte tam bu noktada, Cağaloğlu yokuşunun başında, yıkılan Tan Matbaası’nın yerine inşa edilen Halil Lütfi Dördüncü İşhanı’nda açılıyor. Yeniden düzenlenerek Tan Evi adını alan orta avlulu bodrum katı, bundan böyle hem basın yayın tarihi hem de Cağaloğlu-Sirkeci semt tarihlerine odaklanan Tarih Vakfı etkinliklerine ev sahipliği yapacak. Yokuşun Başı: Demokrasi Mücadelesinde Tan Gazetesi (1935-1945) sergisi, sergi salonu, kafe, sanat atölyeleri ve kitap satış birimlerinden oluşan Tan Evi’nin ilk etkinliği. Serginin küratörü Gökhan Akçura, tasarımcısı Mehmet Ulusel. Tarih Vakfı, Halil Lütfi Dördüncü İşhanı ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti işbirliği ile hazırlanan sergi, TÜYAP, Türkiye Yayıncılar Birliği ve Sirkeci Mansion Hotel’in desteğiyle gerçekleştiriliyor. 31 Mayıs 2015 tarihine kadar devam edecek sergiye, basın yayın tarihine odaklanmış panel, konferans, belgesel gösterimi gibi pek çok yan etkinlik eşlik edecek.

‘Demokraside hâlâ yokuş çıkıyoruz’

Gökhan Akçura (Küratör): “Serginin adı Yokuşun Başı. İki şeye işaret ediyor bu isim. Bir Cağaloğlu’ndaki o ünlü yokuş. İkincisi de gerçekten demokraside hep yokuş çıkıyor olmamız. O dönemin gazeteleri de tıpkı bugünkü gibi demokrasi sınavından geçemediler. Artık tarihin gerisinde kalması gereken bir olay ne yazık ki hâlâ güncel. Sergide, gazetenin Sertel’lerin yönettiği ilk dönemi (1935-1945) esas aldık. Öncesi ve sonrasındaki döneme de kısaca değiniyoruz. II. Dünya Savaşı’nın öncesinden başlıyor olaylar. Bütün bu süreçte Zekeriya Sertel ve eşi Sabiha Sertel, Almanya, İtalya karşısında net bir tavır aldılar. Mesela Zekeriya Sertel’in savaşın başında yazdığı yazının başlığı “Tan antifaşisttir”. Bu tavırları hem iktidarın hem basındaki diğer odakların hoşuna gitmedi. Zaten savaşın ilk yıllarında Alman yanlısı bir tutum içindeydi hükümet. Bu dönemde de Türkiye’de ırkçı, Türkçü ve Turancı akımlar güçlenmişti. Savaşın sonuna iktidarın da kışkırtmasıyla gazeteye baskın yapıldı.