Yusuf Muhlis Paşa veziriazam devlet adamı, divan şairi
1783 (1197) yılında Serez'de doğdu. Serez Ayn-ül Ayan Büyük İsmail Bey'in oğludur. Büyük İsmail Bey diğer iki oğlunu ilmiye mesleğine intisap ettirdiği gibi ışık gördüğü oğlu Yusuf Muhlis'i de hükümet adamı olarak yetiştirmeye çalışmış, Serez'de bulunan ve İstanbul'dan getirtilen muallimlerden ders aldırmıştır. Yusuf Muhlis Bey babasının resmi yazışmalarda yazılarını yazar ve seferlerde beraber bulunur, sefer notlarını tutardı.
1808 yılında Babası Büyük İsmail Bey’in Sened-i İttifak sözleşmesinin imzalamasından sonra Selanik mütesellimi (Tanzimattan önce beylerbeyi ve sancakbeylerinin, bölgelerindeki sancak ve ilçeleri kendi adlarına yönetmekle görevlendirdikleri kimse.) görevine henüz yirmi bir yaşındayken getirildi. 1813 yılına kadar bu görevi aralıksız yürüterek genç yaşta devlet idaresinde önemli deneyimler edindi.
Selanik mütesellimi olduğu dönemde, Selanik ve etrafında yaşayan şair, ilim adamlarını çevresinde topladı. Selanikli Âkif Efendi gibi şair ve münşileri divan kâtipliğinde bulundururdu. Civar beldelerde yetişen ve yaşayan şairler ve edipler ile de haberleşip, karşılıklı şiirler söyleyip toplantılar düzenledi. Selanik’te bulunduğu dönemde, bölge edebiyat ve bilim açısından hareketli bir dönem geçirmiştir. Balkanlarda Türk dilinin gelişimine verdiği katkılarla anıldı. Kendisi de şair olup bir divançesi bulunmaktadır.
Büyük İsmail Bey 1813 yılında Sırplarla savaşa giderken hastalandı ve kısa bir süre sonra vefat etti. Yusuf Muhlis Paşa, Sultan İkinci Mahmut tarafından Serez Ayanlığına getirildi.
1818 yılında memuren Yanya'da bulunduğu sırada vezirlik rütbesiyle Eğriboz ve Karlıili muhafızlığına sonra Saruhan ve 1823 yılında Halep eyaleti valiliklerine atandı.
Kısa bir süre sonra Menteşe ve Karahisar-ı Sâhib sancaklarının yönetimi, Karaburun ve İğne Ada muhafızlığı verildi.
1821 yılında vuku olunan Mora isyanının bastırılmasında büyük yararlılık gösterir. İnebahtı Kalesi, İnebahtı Kasteli, Mora Kasteli ve Badra Kalesi’ni kurtararak çetelerin ilerlemesini durdurur. Mora’da bulunduğu sürede üstün başarılar gösterir, daha sonra Selanikli Akif tarafından yazılan şiirde de dile getirildiği üzere Mora Fatihi olarak anılacaktır. Yusuf Muhlis Paşa’nın Mora’dan ayrılmasından bir süre sonra Mora düşer.
1828 Osmanlı-Rus harbinde Varna muhafızlığı görevi sırasında Ruslara esir düştü. İzzet Paşa’nın görüşme yapmak için kendisini Rus tarafına gönderdiği, görüşme yapıldığı sırada İzzet Paşa’nın top atışlarıyla görüşmeyi sabote ettiği tarih kayıtlarına daha sonra geçecektir.
Rusya’da esir tutulduğu dönemde payitaht ile yazışmalarında devlet sırlarını ifşa etmemek için geliştirdiği kriptografi, Osmanlı Devleti tarihinin en gelişkin şifreleme sistemini oluşturmaktadır. Sedat Bingöl tarafından yazılan makalede Osmanlı Kriptografi ’sine getirdiği Kesirli kodlar ve oluşturduğu 2 farklı Anahtar (Miftah) sistemiyle, Serezli (Sirozi) Yusuf Paşa’nın Kriptografi tarihimizdeki yenilikleri ifade edilmiştir.
1829'da esaretten kurtulup İstanbul'a getirtildi ve Vezneciler ‘de Kandiye muhafızının konağına yerleştirildi.
1835'te Belgrad muhafızlığına tayin oldu. Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk anayasası olarak tarihe geçen Sırp Knezliği Anayasası’nın hazırladı. Belgrad Muhafızlığı sırasında “Belgrad Muhafızı vezir Yusuf Muhlis Paşa ve Sırp milleti Başknezi Miloş Obrenoviç Bey adına,1838 Sırp Knezliği Anayasasını hazırladı. Anayasa, Osmanlı tarihini ilk anayasası olma özelliği taşırken; Sırpça ve Fransızca çevirileri itibarıyla 66 maddeden oluşmaktadır. Anayasa devletin temel organlarını kuvvetler ayrılığı prensibine uygun olarak üçe ayırıp düzenlemiştir.
Belgrad Muhafızlığı görevi sonrasında geldiği İstanbul’da payitahtın düşün dünyası arasına katıldı ve akşamları yapılan ve Osmanlı aydınlarının katıldığı yenileşme toplantılarının aydın devlet adamı olarak baş katılımcılarından oldu. 1839 yılında hazırlanan Tanzimat Fermanı’nın metin yazarlarından birisi olan Yusuf Muhlis Paşa, Tanzimat Fermanı okunduktan sonra payitahtın ileri gelen devlet adamlarının imzasını toplayarak padişah huzuruna çıkıp, fermanın devamlılığı üzerine dilekçe sundu.
Babası Büyük İsmail Bey’in Sened-i İttifak’ı imzalaması, kendisinin Sırp Knezliği Anayasası’nı hazırlaması, Tanzimat Fermanının fikir babalarından olması ve fermanın metnini hazırlayanlardan olması bakımından aile Türk demokrasi ve anayasa çalışmalarının öncülerinden olarak görülmektedir.
Tanzimat idaresi altına alınan mahallerin birbirine bağlanması sırasında İzmir'in Aydın'a ilhakıyla Aydın müşirliğine, 1841 yılında Rumeli Beylerbeyi görevine atandı. Kadim hasmı İzzet Paşa sadrazam olunca Yusuf Muhlis Paşa 1842'de emekliye ayrılarak Serez’e yerleşti.
Serez'deki çiftliğinde ikameti sırasında 1843 (1259) senesinde vefat etti.
Bıraktığı eserler:
Serez’de Yusuf Muhlis Paşa Camisi (Günümüze kalmamıştır, 1912’de Bulgarların Serez’i işgali sırasında yıkılmıştır.) Yusuf Muhlis Paşa Çeşmesi ve Büyük İsmail Bey kabristanı (Her iki eser kalıntıları Serez’de ayaktadır. Beşinci kuşak torunu Tufan Uğur Kurçer’in yaptığı çalışmalar neticesinde bu eserlerin restorasyonun Yunanistan Devleti tarafından yapılacağı duyurulmuştur.) bıraktığı eserlerdir.
Hortacı Cami haziresini 1810 yılında onarttırır. Camiye, Selanikli Akif’in Yusuf Muhlis Paşa’ya ithaf yazdığı şiiri de içeren kitabe yapılır, günümüzde kitabe yerinde durmaktadır. Yusuf Muhlis Paşa’nın yazdığı divançe günümüze kadar ulaşmıştır. Yusuf Muhlis Paşa; edebi hayatı ve eserleri, Osmanlı kriptografisine verdiği katkı, askeri hizmetleri ve devlet adamlığı gibi farklı konularda birçok teze konu olmuştur. Atina Benaki Müzesi’nde, üç adet tablosu bulunmaktadır.