Biyografi Ara!

Binlerce biyografi keşfedilmeyi bekliyor

Ünver Oral (Karagöz Sanatçısı)

Karagöz ve Kukla Sanatçısı

Sayfayı paylaş
İlgili Kategoriler
Ünver Oral (Karagöz Sanatçısı)
Ünver Oral
Karagöz ve Kukla Sanatçısı
yazar

1937 yılında Tokat'ın Erbaa ilçesinde doğdu. Tokat Erkek Sanat Enstitüsü'nü bitirdi (1957). İstanbul'da gemilerde iaşe memuru olarak çalıştı(1957-1958). Askerlikten sonra Üsküdar'da bakkallık yaptı (1961-1963). 1964 yılında Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura Sanayi Müessesesine girdi. Buradan 1983 yılında emekli oldu. 

İlk şiiri 1956 yılında Damla dergisinde yayınlandı. Şiirleri, denemeleri, incelemeleri Varlık, Cemre, Türk Edebiyatı, Kültür Dünyamız, Millî Kültür, Hayat ve Damla dergilerinde ve Hergün gazetesinde çıktı. 

Karagöz oyunlarına merakı ortaokul sıralarında başladı. 1961 yılında Karagöz ve Kuklacılar Derneği'nin Karagöz Kursu'na katıldı. Hayali İrfan Açıkgöz’den ders aldı. Emekliliğinden sonra kendisini Gelenek Tiyatrosu, Karagöz ve kukla sanatlarına verdi. Yurt içinde ve yurt dışında gölge oyunlarımızı tanıtmak için gösteriler yaptı. Halk Tiyatrosu dergisini yayınladı (12 sayı, 1995). TRT-1'e 13 bölümlük Karagöz dizisi hazırladı. Gölge oyunlarıyla ilgili çalışmalarından dolayı çok sayıda ödül aldı. 

Karagöz metinleri ve Karagöz belgesel senaryosu ile ödüller kazandı. UNIMA (Dünya Kukla ve Gölge Oyunu Birliği) Türkiye Milli Merkezi’nin kurucu üyelerindendir. Bir Karagöz gönüllüsü olarak halk tiyatrosu kültürümüzün bu damarını ihya etmek için uğraşıyor. Bu konuda konferans, kurs, sergi, radyo ve televizyon programları yaptı. Karagöz başta olmak üzere geleneksel seyirlik oyunlarımız hakkında yazıları yayınlandı.

Oyun: 

Karagöz Belediye Başkanı (1998), BabaOcağı-Ana Kucağı (2001), Barış Korkusu (Radyo oyunu, 1994). 

Senaryo: 

Karanlığın Kolları (2001), Kavuklu İş Buldu (2000), Karagöz Oyunları (2002), Günümüzden Karagöz-Hacivat Söyleşmeleri (2002). 

Araştırma: 

Öp Hacivatın Elini (1965), İlçemiz Beykoz (1973), Karagöznâme (1977), Karagöz Perde Gazelleri (1996), Günümüzde Karagöz Muhavereleri (1992; Günümüzden Karagöz-Hacivat Söyleşmeleri, 2000), Karagöz ve Plastik Tekniği (2001), İbişli Kukla Oyunlarımız (2002), İbişli Kukla Oyunlarımız (2002), Karagöz Meddah Kitabı (2003), Kukla ve Kuklacılık (2003), Madalyalı Kuklacımız Talat Dumanlı (2004). 

Derleme: 

Börekçi Güzeli (Meddah hikâyesi, TRT'de Radyo Tiyatrosu, 1999), Meddah Kitabı (2003), Kukla Kitabı (2004).

Çocuk romanı: 

Ülkücü Ali (1975), Küçük Mehmetçikler (1978), Cin İkizler (1981), Küçük Kuklacılar (1986), Yüz Çocuklu Anne (2000). Çocuk oyunları: Küçük Kiracı (1985) Karagöz Park Bekçisi (1993), Prenses ile Çoban (1993), Ah Şu İnsanlar (1998). Çocuk hikâyeleri: Öp Hacivatın Elini (1965), Karagöznâme (1977), Loral-Hardi İstanbul'da (1982), Kuklacı Kardeşler (1993), Çocuklara Karagöz Hikâyeleri (1996), Karagöz ile Hacivat (2001), Karagöz'ün Dondurmacılığı (2001), Karagöz Televizyonda (2001), Karagöz ve Trafik (2001), İbiş Yeni Evde (2001), İbiş'in Akıl Dişi (2001), İbiş Geldi-Karagöz Geldi 2001), İbiş ve Karagöz (2001), İbişin Bakkallığı (2001). Çocuklara şiirler: Çocuklara Karagöz ve Kukla Şiirleri 1998). 




HAKKINDA YAZILANLAR

Karagöz’den İbiş’e bir tiyatro gönüllüsü Ünver Oral
Mahmut Çetin 

Ünver Oral, milli kültürümüzün Karagöz ve kukla damarını ihya etmeye gayret eden bir sanatçımız. Geçtiğimiz aylarda Oral’a Uluslararası İstanbul Kukla Festivali’nde Türk Kukla Sanatı’na katkılarından dolayı Onur Ödülü verildi. Oral’a böyle bir ödül verilmesi, kültür dünyamızı şüphesiz mutlu etmiştir. Ünver Oral, gayretlerinin hiç olmazsa manevi olarak karşılığını görmüş oldu böylece. Onun Karagöz’den bir drama çıkarma fikrini sürekli olarak işlediğini biliyoruz. Bir ara Karagöz televizyona uyarlandı ve ilgi gördü ama devamı gelmedi. Dileğimiz Karagöz ve kukla sanatlarımızın sadece ramazan aylarında hatırlanan bir sanat olarak kalmaması. Arkadaşımız Suat Karadağ da Karagöz’ün çizgi romanını çizerek Damla Yayınları’ndan kitaplaştırdı. Biz bu yazımızda geleneksel seyirlik oyunlarımıza gönül veren Ünver Oral’ı ve eserlerini kısaca tanıtmak istiyoruz.

Ünver Oral, 1937 yılında doğdu. Karagöz başta olmak üzere geleneksel seyirlik oyunlarımız hakkında yazıları ve radyo oyunları yayınlandı. 1961 yılından sonra geleneksel seyirlik oyunlarına ağırlık verdi. Karagöz metinleri ve Karagöz belgesel senaryosu ile ödüller kazandı. UNIMA (Dünya Kukla ve Gölge Oyunu Birliği) Türkiye Milli Merkezi’nin kurucu üyesidir. Oral, bir Karagöz gönüllüsü olarak kültürümüzün bu damarını ihya etmek için uğraşıyor. Bu konuda yazılar yazdı, konferanslar verdi, kurs ve sergiler açtı, radyo ve televizyon programları yaptı. Bir ara ‘Halk Tiyatrosu Dergisi’ni yayınlamıştır.

Ünver Oral, Karagöz’ü kendi sanatları imiş gibi gösteren Yunanlılara da yazılarıyla cevap vermeye çalışmıştır.(1) Onun bir başka çabası da geleneksel seyirlik oyunlarımızı kaybolmakta olan bir sanat olmaktan yaşayan bir sanat olmaya dönüştürmektir. O bir yandan ‘Karagöz nasıl yaşatılabilir ?’(2) sorusunu cevaplarken, öbür taraftan da bunun pratiğini vermiş bir sanatçımızdır.

Kitabevi Yayınları, Ünver Oral’ın geleneksel Türk Tiyatrosu ile ilgili kaynak niteliği olan eserlerini neşretti. Kitabevi ve Oral, geleneksel seyirlik oyunlarımıza gönül verenlere bu sanatın metinlerini sunarak, sanatımızın yaşamasında ileri bir adım atmış bulunuyor. Dileğimiz resmi ve özel kuruluşlarımızın çocuk şenlik ve eğlencelerinde Karagöz ve kukla sanatlarımızı tercih etmesi ve geleneksel kültür kodlarımıza yaslanarak geleceğimizin temsilcisi olan çocuklarımızı iyi, doğru, güzel mesajlarla eğitmesidir.

Ünver Oral’ın Eserleri

Karagözname, Öp Hacivat’ın Elini, Cin İkizler, Küçük Kuklacılar, Kuklacı Kardeşler, Kiracı, Prenses ile Çoban, barış Korkusu, Lorel Hardi İstanbul’da, Çocuklara Karagöz Hikayeleri, Çocuklara Karagöz Şiirleri, Karagöz Park Bekçisi, Karagöz Perde Gazelleri, Karayazılılar, Karagöz Belediye Başkanı, Karagöz Boyama Kitabı, Karagöz Amca, Karagöz Oyunları, Günümüzden Karagöz-Hacivat Söyleşmeleri, İbişli Kukla Oyunlarımız.

Karagöz Oyunları 

Karagöz, gölge tiyatromuzun basit ve diğer dalları gibi sadece Ramazan eğlencesi, ayrıca çocuk eğlencesi olduğunu ileri sürmek; görüş sahibi kim olursa olsun, bu hazinemizin önemini ve kıymetini kavrayamamak veya iyi niyetli olmamaktır. Karagöz basit ve çocuk eğlencesi değildir! Fakat içimizdeki çocuklar içindir. Karagöz müstehcen de değildir. Sanatına ve seyircisine saygısı olmayan kişilerin, geçmişte özel istek ve ticari gaye ile yaptıkları gösteri ve bize ulaşan bazı metinleri ileri sürerek bu sanatı kirletme gayreti de doğru değildir. Konuyu bilme iddiası ve iyi niteyle bağdaşmaz. Oral bu konudaki iddiaları şöyle sorgular: “Eğer bu görüş açısı doğru olsaydı, müstehcen konular işleyen şiir, hikaye, roman, resim...sanatlarının, sinema ve televizyonun da aynı şekilde damgalanması gerekirdi. Acaba sarayda yaşayanlarla padişaha yapılan Karagöz gösterilerinde de müstehcenlik var mıydı? O halde olması gereken Karagöz gösterilerini ölçü ve örnek almak, yaşatmak gerekir.”(3) 

Günümüzden Karagöz-Hacivat Söyleşmeleri

Karagöz'e ilgi ve sevgi günümüzde de devam etmektedir. Ancak, dünyaca ünlü gölge tiyatromuza ait eserleri kitapçılarda bulmak, gösterilerini seyredebilmek hele çocuklarımız ve gençlerimiz için mümkün olmamaktadır. Artık gazetelerimizin Ramazan eklerinde veya sayfalarında, mizah dergilerinde ve televizyon ekranlarında bile Karagöz giderek kaybolmaktadır. “Karagöz, hepimiz için çok amaçlı bir öz kaynaktır” diye Ünver Oral, millet ve devlet olarak onu ihmal ettiğimizi söyler. Karagöz, görüntü olarak gidemediği ve giremediği yerlere yazılı olarak da yeteri kadar girebilmelidir. Bunun en güzel aracı kitaplardır. Fakat ne yazık ki, satıcılarda, Karagöz ile ilgili kitaplar da bulabilmeniz pek mümkün değildir. İşte elinizdeki bu küçük eser, yayın yokluğunun giderilmesi için yaptığımız çalışmaların bir yenisi olmaktadır.(4)

İbişli Kukla Oyunlarımız

Kültürü eski ve zengin olan toplumların, buna paralel olarak sanat ve edebiyatları da gelişerek özellik ve güzellikler kazanır, halk tiyatroları ortaya çıkar. Tiyatro, bir sanatlar demeti olarak güçlü bir milli kültürden kaynaklanıyorsa daha zenginleşir, kendine özgü bir renk ve ruh kazanır. İşte, Türk Halk (Gelenek) Tiyatrosu da bu çerçeve içinde doğmuş ve günümüze kadar ulaşmıştır. Halk tiyatromuzun dalları Meddahlık, Ortaoyunu, Karagöz, Kukla, Köy ve Tuluat Tiyatrosu'dur. Benzerleri içinde en eski, en zengin, en güzel ve en çok dala sahip olma durumundaki halk tiyatromuzun elbette temel özellikleri vardır. Güldürü ağırlıklıdır. Bir metne bağlı olmadan tuluat tekniği ile konu işlenir. İbiş bir ana karakter olarak kukla sanatımızda yer alır. Ünver Oral’ın geleneksel kukla tiyatromuzun oyunlarını kitaplaştırması önemli bir hizmet olmuştur.(5)

KAYNAKLAR
(1)Kendi kalemlerinden Yunan Karagözü, Sanat Olayı, Ocak 1986, s.44, sf.60-63 
(2)Karagöz nasıl yaşatılabilir?, Türk Edebiyatı, Ocak 1986, s.147, sf.39-41
(3)Karagöz Oyunları, Ünver Oral, Kitabevi, İstanbul 2002.
(4)Günümüzden Karagöz-Hacivat Söyleşmeleri, Ünver Oral,
Kitabevi İstanbul 2002.
(5)İbişli Kukla Oyunlarımız, Ünver Oral, Kitabevi İstanbul 2002.