Tunuslu Hayrettin Paşa Tunus ve Osmanlı Devlet Adamı düşünce adamı
1823-1825 yılları arasında Kafkasya'da doğdu. Bir Rus taarruzu sırasında ailesini kaybetti. Köle olarak İstanbul'da Kıbrıslı Tahsin Bey'e satıldı ve yetiştirildi. 1839 yılında Tunus Valisi Ahmet Paşa tarafından alınarak Tunus sarayında eğitildi.
Askerlik mesleğine girerek ilerledi. 1850 yılında mirlivalığa yükseldi. Avrupa kültürüyle ilk teması, Tunus'taki Fransız subayları aracılığıyla oldu. Avrupa'yı şahsen ilk görüşü 1846'da Ahmet Paşa'nın Paris ziyareti sırasındadır.
Bir hukuki dava dolayısıyla, Tunus hükümetinin temsilcisi olarak Paris'te kaldı (1853—1856). Fransızcayı ve Fransız kültürünü iyi öğrendi, önemli dostlar edindi.
Fransa dönüşünde Bahriye Nazırı tayin edildi. Bazı reform komisyonlarında üye ve başkan olarak çalıştı.
İslam ülkelerinde ilk kez hazırlanan Tunus anayasası komisyonuna üye (1860) oldu. Meclis-i Ekber Başkanı (1861) seçildi. 1862'de Bahriye Nazırlığı ve Meclis Başkanlığından istifa etti. 1869'a kadar resmi bir görev almadı. Bazı dış ülkelere siyasi görevle gönderildi.
Ülkelerin durumunu tanımak için en emin yol (Akvamü'l- mesâlik fi m a'rifet-i ahvâli'l-memâlik ) adlı Arapça eserini yazdı ve Tunus resmi matbaasında bastırdı (1868).
Aynı yıl eserin "Mukaddime" adlı, siyasi-kültürel fikirlerini ihtiva eden, birinci bölümünü Paris'te Fransızca yayınladı. Müslüman ülkelere gerekli reformlar (Réformes nécessaires aux Etats musulmans) adıyla neşredildi.
İslam dünyasında ve Avrupa kamuoyunda geniş yankılar yapan eserinde, XIX. yüzyıl Müslüman ülkelerinin sorunlarına çözüm yolları aradı.
1869 yılında Tunus'un dış borçlarını düzenlemek için kurulan "Uluslararası Maliye Komisyonu" Başkanlığına seçildi.
1859 ve 1864'te benzer görevlerle geldiği İstanbul'a 1871'de Tunus eyaletinin irsen vali Muhammet Sadık Paşa'ya tevcih fermanını almak için gönderildi. 1871-73 arasında "Vezir-i mübaşir"likten sonra, 1873'te en yüksek mülki âmir olan "Vezir-i ekber" (Osmanlı belgelerinde Reis-i müdirân) tayin edildi. Temmuz 1877'de istifasına kadar, tarım, adliye, eğitim, maliye, evkaf, yönetim, devlet matbaası, kütüphaneler vs. alanlarında köklü yenilik ve reformlar yaptı.
Avrupa devletlerinin emperyalist baskılarına karşı, Tunus'un Osmanlı devleti ile bağlarını kuvvetlendirmek istedi. İç ve dış baskılar sonucu, Vezir-i ekberlikten istifasından sonra, Şeyh Zâfirî Efendi vasıtasıyla Sultan II. Abdülhamid kendisini İstanbul'a çağırdı (1878).
4 Aralık 1878 tarihinde sadrazamlığa getirildi. 8 ay süren sadareti sırasında, bazı iç ve dış sorunlarla ilgilendi. 29 Temmuz 1879 tarihinde azledildi. II. Abdülhamid'in kendisine teveccühü devam etti. Bazı lâyihalar hazırlattı, özel komisyonlarda görevlendirdi.
29 Ocak 1890 tarihinde vefat etti. Eyüp'te Şah Sultan imaretine gömüldü.
ESERİ:
Tunuslu Hayreddin Paşa'nın Hatıraları Açıklamalı Tarihi Belgeler Muhammed Salah Mzali, Jean Pignon Nehir Yayınları
Tunuslu Hayreddin Paşa tarafından bazen Fransızca, bazen Arapça, bazen de Türkçe olarak kaleme alınmış belgelerin bir araya getirilmesi ile ortaya çıkan bu eser dört bölümden oluşmaktadır: Hatıralar, yazışmalar, görev notları, özel dosyalar.
Hayreddin Paşa gibi İstanbul'a sadrazam göreviyle gitmeden önce Tunus'un politik hayatında ön planda rol oynayan önemli bir kişinin elinden çıkmış, hiç yayınlanmamış belgeler sunabilmenin mutluluğunu paylaşıyoruz.
HAKKINDA YAZILANLAR
Tunuslu Hayrettin Paşa -En Emin Yol– Çevirenler Alev Alatlı, Şehabettin Yalçın Ufuk Kitap 2004
Tunuslu Hayrettin Paşa, 1878-9 arası ise 2. Abdülhamid tarafından İstanbul’a Sadrazam olarak atanmış, fakat bu büyük devlet adamını elimizde tutamamışızdır. Bugün modern Tunus’un kurucusu olarak Tunuslu Hayrettin Paşa gösterilmektedir.
İslam ülkeleri içinde ilk anayasa ‘Kanun al-Davla’ adıyla 1861’de Tunus’ta ilan edilmiştir. En önemli eseri Akvemü’l-Mesalik fi Ma’rifet_i Ahvali’l Memalik (Ülkelerin Durumunu Öğrenmek için En Emin Yol)’dir. 1868 Tunus devlet matbaasında basılmış olup 467 sayfadır. Bir mukaddime ve iki kitaptan ibarettir. Özeti aynı yıl Paris’te neşredildi. Kitap İslam dünyasında ve Avrupa’da geniş yankı uyandırdı. 1878’de Fransa’da 2. baskı yaptı. 1874 ‘te Atina’da İngilizcesi, 1876 ve 78 de İstanbul’da Türkçesi yayımlandı.
Paşa, bu reformlar kitabında, eski İslam toplumunun çöküş nedenlerini araştırdı. Avrupa’nın ilerleme nedenlerini araştırdı. Her iki uygarlık alanlarının karşılaştırarak Müslüman dünyasının Avrupa seviyesine nasıl gelebileceğini, neler yapması gerektiğini araştırdı. Reformların esasları üzerinde durdu. İslam dünyasını, tek tek ülkeler olarak ele almayıp bir bütün olarak değerlendirdi. Böylece geniş bir ufukta kaldı. Paşa’ya göre İslam dini ilerlemeye, çağdaşlaşmaya engel değildi. Tam tersine çağa ve medeniyete uymaya teşvik edici unsurlar mevcuttu. Avrupa’nın ilerlemesi toprağı, iklimi vb nedenlerle izah edilemezdi. Hürriyet ve adalet esasına göre siyasi kurumlar ve bunun sonucu oluşan ortam, Avrupa’nın refahını doğurmuştu. Avrupa’nın uygarlığı siyasi, kültürel ve eğitim kurumlarına bağlı olarak yükselmişti. İslam dünyası dinin ve şeriatın kesin yasakladığı konular dışında, Avrupa’dan kurum, bilgi, teknik vs alabilirdi. Çünkü İslam Şeriatı ilerlemeye cevaz veriyordu.
İslam ülkelerinde de liberal siyasi, sivil müesseselere benzer bir nizam kurulmalıydı. Aksi takdirde İslam Ülkeleri emperyalist ve teknolojik ilerleme içinde bulunan Avrupa devletlerine yem olacaktı. Hayrettin Paşa’nın eserinde anlattığı İslam Ülkesi Osmanlı Devleti idi.
Akvemü’l Mesalik Tunus’un 1857–64 reformlar dönemi tecrübelerini dile getiren bir eserdir. Kitapta o dönemin uyuşmazlık ve yolsuzlukları kapalı bir tarzda tenkid edilmektedir.