Tuğrul Türkeş Başbakan Eski Yardımcısı Ankara Milletvekili (Ak Parti) Yıldırım Tuğrul Türkeş
1 Aralık 1954 tarihinde İstanbul’da doğdu. Hacettepe Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü’nü bitirdi. Ticaret Bakanlığında Basın Danışmanlığı ve Ortadoğu gazetesinde Yönetim Kurulu Başkanlığı’nda bulundu. Akşam ve Son Havadis gazeteleri ile Yeni Harman haftalık dergisinde köşe yazarlığı yaptı. Ticaret fuarı organizasyonu alanında Turkuaz Fuarcılığı kurdu. PETKİM AŞ ve TC Kalkınma Bankası’nda Yönetim Kurulu Üyeliği, Ataköy Otelcilik AŞ Genel Müdür Yardımcılığı yaptı.
Turtle Sigorta Aracılık Hizmetleri ve Karuzel Medikal, Elektronik Limited Şirketi’nin ortağı oldu ve şirketlerin müdürlük görevini üstlendi. Karuzel Uzay Uydu Görüntüleri Çözümleme ve İşleme Teknolojileri Sanayi ve Ticaret AŞ’de Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptı.
Ankara Milletvekili oldu. Çok iyi düzeyde İngilizce biliyor. Evli ve 3 çocuk babası.
HABER
Tuğrul Türkeş Genel Başkan Yardımcısı
MHP'de Başkanlık Divanı üyeleri belirlendi. Genel Başkan Devlet Bahçeli başkanlığında parti genel merkezinde toplanan Merkez Yönetim Kurulunda (MYK), ilk olarak istifalar sonucunda boşalan yerlere yedek üyelerden atama yapıldı.
Daha sonra Başkanlık Divanı için oylamaya geçildi. Oylama sonucunda Genel Sekreterliğe İsmet Büyükataman getirilirken, Semih Yalçın, Faruk Bal, Münir Kutluata, Tunca Toskay, Mevlüt Karakaya, Tuğrul Türkeş, Emin Haluk Ayhan, Sadir Durmaz, Reşat Doğru, Ruhsar Demirel, Hamit Ayanoğlu ve Mustafa Erdem, Genel Başkan Yardımcısı oldu.
Muzaffer Çakmaklı ile Abbas Bozyel de Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yapacak.
HABER
'Alparslan Türkeş devletle helalleşmişti' 30 Nisan 2012
MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, babasının isteği üzerine 12 Eylül davasına müdahillik başvurusu yapmadıklarını açıkladı.
Alparslan Türkeş'in oğlu MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, partisinin Ankara İl Kongresi'nde konuştu.
12 Eylül soruşturmasına değinen Türkeş, 12 Eylül döneminde ailesinin de mağduriyet yaşadığını, merhum babası Alparslan Türkeş'in idamla yargılandığını ve 4 yıl 9 ay hapis yattığını söyledi.
Alparslan Türkeş'in tahliye olduktan sonra yaptığı ilk açıklamayı hatırlatan Türkeş, bu nedenle aile olarak 12 davasına müdahil olmak için başvuruda bulunmadıklarını söyledi.
Babasının açıklamasını aktaran Türkeş şunları söyledi: ''Rahmetli Başbuğumuz, 'benim devletten bir alacağım yok. 4 yıl 9 ay burada hapis yattım. Millete hizmetimin bir parçasıdır. Kişisel olarak hakkımı helal ediyorum. Benim bir talebim yok' dedi. İşte bu nedenle şahsi olarak Türkeş ailesi olarak müdahil girmedik. Ama bana 'bir tek soldan adam asıyor demeyin, bulun 2-3 tane sağcı, ülkücü onları da sallandırın' diyen Kenan Evren'den MHP olarak müdahil olduk hesap sorulmasını istiyoruz''
SÖYLEŞİ
CHP’ye oynanan oyunlar şu an MHP’ye yapılıyor Serpil Çevikcan Milliyet 1 Kasım 2012
Pazar günkü kurultay öncesi Milliyet’in sorularını yanıtlayan Tuğrul Türkeş, “Dışarıdan müdahaleler var. Türkiye genelinde bu tip oyunlar oynanıyor. CHP’de de yaşandı, genel başkan değişti. Kongre sürecine bu perspektifte bakmak gerek” diyor
CHP ve AK Parti kongrelerini düşünürsek MHP sessiz-sedasız bir kurultay süreci yaşıyor. Pazar günkü kurultayda genel başkan ve parti yönetimi seçimi gerçekleştirilecek. Üstelik çok sayıda aday var. Bunların başında, Trabzon milletvekili Koray Aydın geliyor. MHP’nin kurultaya hangi tabloyla gittiğini, Genel Başkan Yardımcısı, Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş’le konuştuk. Batman, Şırnak, Bitlis ve Mardin il başkanları Türkeş’in odasının kapısındaydı. “BDP’nin hayatı durdurma çağrısına karşılık sadece bizim binalarımız açık” diyorlardı. “Biz dördümüz bile Kürtçe anlaşamıyoruz. Tek bir Kürtçe yok ki” diye anadil talebine tepki gösteriyorlardı. Türkeş’e yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:
‘CHP’deki oyunlar gibi’
Bahçeli’nin karşısına çıkan adaylar neye güveniyor?
Dışarıdan müdahaleler var. Şayet sadece MHP’nin kendi iç dinamikleriyle bir yarış ortaya çıksa bunu farklı değerlendiririz. ‘Şunlar bunu destekliyor’ veya ‘Şu grup bunun aday olmasını arzu ediyor.’ O grup kim diye baktığımızda bugüne kadar MHP’yi desteklememiş. Peki MHP’yi desteklememiş bir grubun bir aday öngörmesinin mantığı nedir? Bunlar ilginç. Kaset olayından bu yana süreç devam mı ediyor? Türkiye’de genelde bu tip oyunlar oynanıyor. CHP’de yaşandı. Bir oyun neticesinde Genel Başkan değişti. Bugün de MHP’de, genel seçim arefesinde bir oyunlar silsilesi sergileniyor. Oradaki maksat neydi (kaset olayı) ve ne derece başarıya ulaştı ya da ulaşmadı? Onun ikinci bir aşaması bu kongrede mi sahnelenecek? Bunları düşünmek lazım. 12 kişi üzerinde bir operasyon yapıldıysa bu örgütlü bir yapının operasyonudur.
Peki bu niye MHP’ye yapıldı?
MHP kurulduğundan bu yana milli tepkinin cisimlendiği yerdir. Tabi MHP’nin iktidara gelmesini istiyoruz ama ondan daha önemlisi Türk siyasetinde var olacak olmasıdır. Bu bir çok yapıyı rahatsız eder. MHP üzerinde oyunlar bugün de oynanacaktır. Kongre sürecine bu perspektifle bakmak gerekir.
‘AKP uyumlu başkan’
Bu operasyonu yapan adres neresi size göre?
Bir çok adres var. İçte şüphesiz ki iktidar partisi var. Çünkü Sayın Erdoğan 2014 yılında aşırı yetkilendirilmiş bir cumhurbaşkanlığı hayali ile yaşıyor. Bunun önündeki en önemli kilit veya anahtar MHP’dir. Görüyorsunuz sadece Devlet Bahçeli değil, hepimize bir saldırı var. MHP’de milli refleksi temsil eden bir ortak akıl var. Suriye konusunda mesela. Bunu ortaya koyduğumuzda rahatsız ediyor. Bu yapıyı bozma girişimleri var. Cumhurbaşkanlığı meselesiyle MHP kurultayından çıkan sonuç arasındaki bağlantı nedir?
Tayyip Bey’in hedeflediği ilk turda yüzde 50’yi geçmek. Onu yapamazsa seçilemeyecek. MHP’nin çok ciddi, başarılı bir adayı olacak. Tayyip Bey ilk turda alamazsa, 2. turda karşısında kim kalırsa Türkiye’nin cumhurbaşkanı o olacak. Bunun farkında. İlk turu sağlayabilmek için toplumu pasta dilimleri gibi görüyor. 18 yaş meselesi 2,5 milyon oyluk bir pasta dilimidir. CHP’nin adayı solun adayı olacak. BDP de aday çıkartacak. Sayın Gül bir soru işareti. O’nun önünü kesmek için ‘partili cumhurbaşbaşkanını” çıkardı. Tayyip Bey cumhurbaşkanlığı işinin çok sıkıştığını görürse, seçimi 1 yıl erkene alıp genel seçimle birlikte yapmaya çalışacak ki 1. turda seçilebilsin. Bu durumda MHP’nin önemine gelince. MHP’nin başına AKP uyumlu bir genel başkan getirebilirlerse Tayyip Bey ilk turda en önemli pasta dilimini ham yapacak. Bütün mesele bu. Cemaatler, başka gruplar da var işin içinde.
Bu hesaplar nedeniyle adaylar ortaya çıkarıldı diyorsunuz.
Aday olarak ortaya çıkmış ya da çıkacağı söylenen adayların hiç birisi MHP’nin tarihten gelen çizgisini yarına taşıyacak nitelikte değil. Bir, Türkiye’nin çok kritik bir sürecindeyiz. İkincisi AKP süresini tamamladı. Gittiğinin kendisi de farkında, onun için yapay formüller üzerinde duruyorlar. O nedenle MHP’de bir destrabilizasyon yaratabilirseniz alternatifi ortadan kaldırıp yeniden yaşama şansı bulursunuz. Bugünkü adaylara baktığımızda hep bu dış bağlantıları görüyoruz. Koray Aydın, akçalı işler nedeniyle istifa etmiş bir isim olarak yaralı bir çıkış yapmıyor mu? Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde MHP yönetiminin şaibesiz ve sağlam duruyor olması lazım. Biz ona bakıyoruz.
‘Micro milliyetçilik’
MHP, yöneticilerinin ağzından ‘Kürt sorunu’ ifadesinin dahi çıkmadığı bir parti. Son belediye tasarısında da milliyetçilik ekseninde eleştiri yaptınız. Türkiye gerçeklerini düşündüğümüzde bu durum partinin politika zeminini bir köşeye sıkıştırmıyor mu? ‘Yeni MHP’ olmaz mı?
CHP’nin neresi yeni? Atatürk’ün koltuğunda oturan şahsın, Türkiye Cumhuriyeti’nin polisiyle yaka yakaya gelmesini ben yakıştıramadım. Bizim Türkiye’nin bütün öncelikli meselelerinde projemiz var. Fakat Türkiye gündemi o kadar yoğun bir şekilde terör ve buna bağlı hak talebine yöneliyor ki, Devlet Bey’in bu konudaki söylemi öne çıkıyor. MHP, Kürt’ü sorun görmüyor, bu tanımı kabul etmiyor. Bir terörist grup varsa bir ülkede önce güvenlik meselenizi çözersiniz.
Meseleye sadece güvenlik açısından bakmak kafayı kuma gömmek olmuyor mu?
Hayır. Yıllık 350 milyon dolarlık bir ciroya hükmeden bir terörist yapı İstanbul ya da Diyarbakır’daki vatandaşın hakkını temsil eder mi? 21. yüzyılda, insanların kendini daha huzurlu göreceği bir anayasada formülün bulunması meselesinde MHP var. Ama eşit vatandaşları 19. yüzyılın ırkçılık dogmalarıyla tarif etmeyi yakışık bulmuyoruz. Mikro milliyetçiliğin 21. yüzyılda yeri yok. MHP’nin yeraldığı 57. hükümet döneminde bir yıldaki insan kaybı 2’ydi. Bunlara taviz vere vere bir ayda 30 kişi ölür hale geldi.
- Hayır. Biz şapkadan tavşan çıkarma meraklısı değiliz. ‘Açılım, açılım’ diyenlerin AKP kongresinde söylediklerini gördük. Milliyetçiliğin güncellenmesi konusuna gelirsek... Rahmetli babanızın ‘ne mozayiği ulan’ sözüyle aynı noktada değilsiniz herhalde. Hala mozayiği reddediyoruz.
‘Yüzde 15’i aşarız’
Yerel seçim için oy hedefiniz nedir? Çok uzun süredir yüzde 12-13 bandında gidiyorsunuz. Artmıyor.
- Bu kadar saldırı ve sabotaja rağmen demek ki en az oyumuz o. Yüzde 15’i bana göre aşarız.
‘Fikirler güncellensin’
Sonuna ‘ulan’ı eklemiyorsunuz o zaman.
‘Ulan’ı da ekleriz. Ben, milliyetçiliğin güncellenmesi gerektiğini söyledim. Bunu yaparken de nasıl bir bilgisayarlar update ediliyorsa, milliyetçiliğin de bunu mutlaka yapması lazım. Update ettiğinizde ana program değişmez. Ulaşım ağı ve aplikasyonları genişler. 21. yüzyılda yeni bir çağa geçtik. Fiziki sınırlar farklı bir hale geldi. Eskiden daha korumacı bir yapı vardı. Şimdi daha yaygın ve interaktif bir ortam oluştu. Bu ortamdaki yeni yaşama standartlarına göre fikirlerinizin güncellenmesi lazım. Milliyetçilik önemini yitirmedi ama bunu disipline etmezseniz, yeni çağda üstleneceği fonksiyonları tarif etmezseniz Avrupa’daki gibi ırk temelli akımların dümen suyuna girme ihtimaliniz var.
‘Bize düşen görev’
Türkeş milliyetçiliği güncellenmeli mi diyorsunuz?
Rahmetli Türkeş 1917 doğumluydu. 80 yıl yaşadı. Rahmetli Türkeş’in siyasi hayatına bakarsanız, hem o çağın gerekleri, hem yeni cumhuriyetteki milliyetçiliğinde çok önemli bir görev ifa etti. Şimdi 2012’de konuşuyoruz. Bize düşen görev 21. yüzyılda bizden sonra siyasete geleceklerin dünyaya yeni bir çerçeve ile ama Türkçe bakmalarını sağlamaktır.
Milliyetçiliği güncellerken ana kodlar ne olmalı peki?
Ben bu tartışmanın açılması gerektiğini söylüyorum. İnternetin kullanımı çok daha farklı bir dünya yarattı. Bu çağda yeni parametreleri koymanız lazım. Dil ve tarih birliğini esas alacaksınız. Bu bazla ortak bir gelecek idealinde de mutabık kalacaksınız.
Bu tanımınız MHP’yi gitgide uzaklaştığı güneydoğuya yaklaştırır mı?
Bize güneydoğuya yakınız. Rahmetli Türkeş’in, ‘Onlar ne kadar Kürtse ben de o kadar Kürt’üm. Ben ne kadar Türk’sem onlar da o kadar Türk’tür’ lafı, Devlet Bey için de bizim için de geçerlidir. ‘Siz güneydoğuda yoksunuz’ deniyor. Anarşinin bu kadar kudurduğu bir dönemde, siyasi olarak orada bu kutuplaşmayı yapmayalım diye geçici olarak prenzansımızı, mevcudiyetimizi göstermiyoruz.
‘Bu bir sorumluluk’
Sayın Bahçeli 15 yıldır genel başkan. 6. kez aday. Yıprandığı, kendisini tekrar etmeye başladığı yolunda eleştiriler var.
Devlet Bey MHP’de genel başkanlığı bir görev olarak alıyor. Bu bir sorumluluktur. Tamamiyle MHP kaynaklı ve bu işi yürütebileceğine kanaat getirebileceğimiz ciddi bir aday olsa Devlet Bey belki bırakmayı düşünürdü. Bu benim kanaatim. Ama çıkmış olan adayların hepsinin bir dış bağlantısı var. Böyle bir dönemde bırakmak sorumsuzluk olur. ‘Kalayım’ diye ısrarı var mı bilmiyorum. Ama bu safhada, ‘bırakıyorum’ demek sorumsuzluk olur. Türkiye kritik bir süreçte. İçeride, dışarıda, CHP’de yaratıldığı gibi bir türbülansın MHP’de yaratılmasına imkan vermemek lazım. Buna engel olmaya çalışıyoruz. Bu safhada MHP’de bir karışıklık ya da yanlış seçimin Türkiye’ye ayrı bir maliyeti olur. Bunları görerek Devlet Bey ‘devam’ kararı verdi.
Bir başka eleştiri de, partide tek adam yönetiminin hakim olduğu yönünde.
Hayır. Kongre için hazırlanan sloganın tartışılması bile saatler sürdü: ‘Türk milleti sensiz asla.’ Türk milleti lafını kullanamayan bir Başbakan var biliyorsunuz. Bu milletin adını söylemek lazımdı. MHP bu kurultayın ardından bir olağanüstü kongre sürecine girer mi? Koray Aydın’ın gücü nedir? Seçim her zaman bilinmeyendir. Ama olağanüstü kongre sürecine girmez. Salonda sadece Atatürk ve Türkeş’in resmi olacak. Devlet Bey, demokratik bir kongrede olması bakımından salonda kendi resminin olmasını bile istemedi. Parti yönetiminde de ciddi değişiklik olacak.
‘Kadın partiliye ihtiyaç var’
Partinin vitrinindeki kadın sayısının artırılmasını bekleyelim mi?
- Ona ihtiyacımız var.
Kadın cumhurbaşkanı adayı çıkarır mısınız?
-Hayır, şu anda üzerinde durduğumuz adaylar kadın değil.
Başbakan AB konusunda hedefi 2023 olarak koydu.
- AKP iktidarı AB’ye ya yaz ya kış olarak bakıyor. Havai fişeklerden, ‘oğlum bak git’ noktasına geldik. Gelişmişlik çıtası olarak AB normlarını uygulayan ancak kendi egemenliğini koruyan bir devlet olarak hedefi koymalıyız. Bana sorarsanız bu konuda referanduma gitmek lazım.
‘CHP’nin bir kısmı hedef kitlemiz’
CHP, ulusalcı-laik-sol çizgide. AK Parti’nin de muhafazakâr-demokrat siyasetini sokaktaki milli hassasiyetleri olan kitlelerle buluşturmayı başardığını düşünürsek MHP kendisine hangi pastada yer bulacak?
- Tümünde. MHP, hem laik cumhuriyetle ve devletin kurumlarıyla uyumlu ama aynı zamanda köylü millet partisidir. O bakımdan hem AKP’nin tabanı hem de CHP’nin belli orandaki tabanı bizim hedef kitlemizdir.
HABER
Türkeş’ten Gül’e: DDK, 1993’teki şüpheli ölümleri araştırsın Zaman 12 Aralık 2012
MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş; Uğur Mumcu, Adnan Kahveci, Eşref Bitlis, Turgut Özal, Mehmet Sincar, Bahtiyar Aydın, Cem Ersever ve Rıdvan Özden ölümlerinin aydınlatılması için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e mektup yazdı.
Kamuoyunda ‘1993 ölümleri’ olarak adlandırılan, gerçek failleri bulunamayan ölümlerin Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu tarafından aydınlatılmasını ve zamanaşımı meselesine çözüm bulunmasını istedi. Türkeş, ‘Zat-ı Devletleri’nce’ diye başlayan mektubunda önce 1993 yılında yaşanan cinayetleri, ardından da 1995 yılındaki ölümleri tarihi kronoloji ile sıraladı.
Tuğrul Türkeş, 1993 yılında önce gazeteci yazar Uğur Mumcu (24 Ocak 1993) ardından 5 Şubat 1993 tarihinde ANAP Milletvekili ve Maliye Bakanı Adnan Kahveci’nin eşi ve çocuklarıyla birlikte öldüklerini hatırlattı. 17 Şubat 1993 tarihinde Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sayın Eşref Bitlis’in uçağının düşmesiyle de faili meçhul cinayetlerin hız kazandığını belirten Türkeş, “17 Nisan 1993 tarihinde 8. Cumhurbaşkanı Sayın Turgut Özal aniden Köşk’te vefat etmiştir.” dedi.
Failleri bulunamayan cinayetlerin Özal’ın ölümünden sonra da devam ettiğine dikkat çeken Tuğrul Türkeş, şöyle devam etti: “1993 başında PKK’nın ateşkes ilan etmesiyle terörün ivme kaybettiği bir ortamda 25 Mayıs 1993 tarihinde evlerine dönen silahsız 33 askeri taşıyan otobüsün Bingöl’de taranmasıyla PKK terörü yeniden tırmanmaya başlamış, iki ay sonra Sivas’ta Madımak Oteli’nin yakılmasıyla ilk toplumsal olay denemesi başlatılarak mezhep çatışması yaratılmak istenmiştir. 2 Temmuz 1993 tarihindeki Madımak yangınında 37 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Madımak katliamından üç gün sonra 5 Temmuz 1993 tarihinde Başbağlar’da 33 vatandaşımız katledilmiş, 4 Eylül 1993 tarihinde HEP kurucularından Mardin Milletvekili Sayın Mehmet Sincar, 22 Ekim 1993’te Jandarma Tugay Komutanı Sayın Bahtiyar Aydın ve 24 Ekim 1993’te emekli Binbaşı Ahmet Cem Ersever öldürülmüştür. Sayın Uğur Mumcu, Sayın Adnan Kahveci, Sayın Eşref Bitlis, Sayın Turgut Özal, Sayın Mehmet Sincar, Sayın Bahtiyar Aydın, Sayın Cem Ersever ve Sayın Rıdvan Özden suikast ve ölüm olaylarının bir bütün olarak ‘1993 Ölümleri’ konu başlığıyla araştırmak üzere Devlet Denetleme Kurulu’nun talimatlandırılması ve keza bu olayların davalarıyla bağlantılı ‘zamanaşımı’ hassasiyetine bir şekilde çözüm bulunması yönünde ilgili kurum ve kuruluşlarımızın görevlendirilmesi hususunu, yüksek tensiplerinize en derin saygılarımla arz ederim.”
HABER
Tuğrul Türkeş'in oğlu evlendi Hürriyet 19 Ekim 2013
MHP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş’in büyük oğlu Osman Türkeş ve Başak Sedefgül dünyaevine girdi. Kadıköy Büyük Kulüp’te düzenlenen nikah töreninde damadın şahidi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli oldu. MHP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş’in oğlu Osman Türkeş’in nikah törenine katılmak üzere Ankara’dan gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi Çamlıca gişelerde yağmur altında bekleyen partililer karşıladı. Partililerin Bahçeli’nin elini öptüğü karşılamada İstanbul Milletvekilleri Celal Adan, Durmuş Ali Torlak, Konya Milletvekili Faruk Bal ve İstanbul İl Başkanı Abdurrahman Başkan da hazır bulundu.
Konvoy eşliğinde nikah töreninin yapılacağı Büyük Kulüp’e gelen Bahçeli’yi kapıda Tuğrul Türkeş karşıladı. Yaklaşık 400 davetlinin katıldığı törende MHP’li vekillerin yanı sıra eski CHP milletvekili İlhan Kesici de Türkeş’i yalnız bırakmadı. MHP’nin kurucusu Alparslan Türkeş’in torunu olan Osman Türkeş’in nikah şahitliğini MHP lideri Bahçeli yaparken, gelinin şahitliğini Ahmet Münip Oniz üstlendi. Çiftin evlilik cüzdanını Başak Sedefgül’e taktim eden Bahçeli, geline bilezik taktı. Nikah töreninin ardından kısa bir teşekkür konuşması yapan Tuğrul Türkeş, babası Alparslan Türkeş’ten gelen bir gelenek olduğunu belirterek, gelin ve damada Kuran-ı Kerim ile Türk ve KKTC bayrakları verdi.
30 Mart seçimlerinin ardından Devlet Bahçeli'nin yaptığı konuşma sonrası MHP'den ilk üst düzey seçim yorumu, Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş'den geldi.
Türkeş'in Twitter üzerinden paylaştığı seçim değerlendirmesindeki en çok dikkat çeken ifade "MHP'yi Güneydoğu'da kökleştireceğiz, kendimizi dayatacağız" oldu. Türkeş, AK Parti'nin MHP'nın görünür yükselişini durdurmak için, "baskı-sindirme stratejisi" izlediğini öne sürerek, "Tüm oyunlara ve tezgâhlara rağmen MHP Anadolu’daki il ve ilçelerinin çoğunda ya zafer, ya da ikinci parti konumunu elde etmiştir" dedi.
"MHP ANADOLU'DA CİDDİ DİRENÇ GÖSTERDİ AMA..."
Türkeş, seçim değerlendirmelerinde MHP'nin eksikliklerine de yer verdi. MHP Anadolu’da ciddi bir direnç göstermesine rağmen, İstanbul-Ankara-İzmir üçgeninde ve Güneydoğu’da bekleneni gerçekleştiremediğini kaydeden Türkeş, şöyle dedi: "Şimdiden söyleyelim: MHP önümüzdeki seçimlerde İstanbul-Ankara-İzmir üçgeninde farklı bir yöntem izleyecek, ‘çift parti’ mantığını aşacaktır Aynı şekilde; Güneydoğu bölgemizle ilgili bugüne dek hep geri çekilmeyi uygun gördük. Kışkırtma, huzursuzluk olmasın istedik. Ancak artık Güneydoğu’da MHP’yi kökleştireceğiz. Önümüzdeki günlerden itibaren MHP Güneydoğu’da demokratik siyasetine geri dönecektir. Güneydoğu’da varlık belirtecek, kendimizi dayatacağız."
HABER
Tuğrul Türkeş 'evet' dedi 26 Ağustos 2015
MHP'nin kurucusu Alparslan Türkeş'in büyük oğlu MHP'li milletvekili Tuğrul Türkeş Başbakan Davutoğlu'nun bakanlık teklifine "evet" dedi.
MHP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş'in, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bakanlık teklifini kabul ettiği bildirildi.
TELEFONDA GÖRÜŞTÜ
Türkeş, davete yazılı olarak cevap verdi. Türkeş daha sonra Başbakan Ahmet Davutoğlu ile telefonla görüştü. Davutoğlu, Türkeş'e daveti kabul ettiğinden dolayı teşekkür etti.
HABER
Tuğrul Türkeş MHP'den ihraç edildi 5 Eylül 2015
MHP Merkez Disiplin Kurulu, seçim hükümetinde yer almayı kabul eden Tuğrul Türkeş'in kesin ihracına karar verdi.
HABER
Tuğrul Türkeş-Ümit Özdağ görüşmesi 1 Ağustos 2016
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Beştepe’de CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Devlet Bahçeli ile yaptığı liderler zirvesinden sonra Ankara’da “sürpriz” bir görüşme gerçekleşti.
Erdoğan, özellikle TSK ve Emniyet Teşkilatı’na sızan cemaatçi kadroların tasfiye edilmesi noktasında görüş ve önerilerini almak üzere Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’i MHP Gaziantep milletvekili Ümit Özdağ ile görüşmesi için görevlendirdi.
MHP'den AKP'ye transfer olan Tuğrul Türkeş geçen hafta sonu Ümit Özdağ'ı, TBMM’de ziyaret etti. Görüşme,yaklaşık 2,5 saat sürdü. Siyasi kimliği dışında terör ve istihbarat alanlarında uzmanlığı ile tanınan MHP Genel Başkan adayı Özdağ, FETÖ/PYD mensuplarının TSK, MİT ve Emniyet Teşkilatı'nda nasıl deşifre edilip tasfiye edileceklerine ilişkin düşüncelerini aktardı. Türkeş de, Özdağ'ın önerilerini not aldı.
Türkeş, Özdağ ile yaptığı görüşmede not aldığı önerileri bir rapor halinde, Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a sunacak.