Tahsin Paşa Osmanlı Devlet Adamı vezir, mabeyn başkatibi
1859 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Mesut Efendi'dir. 1870 yılında 13 yaşında Sadrı âli mektubi kaleminde çalışma yaşamına başladı. 1877 yılında Dahiliye Nezareti mektubi kalemine geçti. Dahiliye Mektupçu Kalemi’nde önce muavin sonra başmuavinlik görevinde bulundu. 7 Temmuz 1888 tarihinde Bahriye Nezareti Mektupçuluğu’na geçti.
26 Kasım 1894 tarihinde Süreyya Paşa'nın vefatıyla boşalan Mabeyn Başkatipliği'ne tayin edildi. Kendisine vezirlik rütbesi verildi.
İkinci Meşrutiyet’in ilanına kadar görevini sürdürdü. İkinci Meşrutiyet’in ilanından sonra Sakız Adası'na sürgün edildi.
Sürgünden birkaç sene sonra affedildi. Bir süre devlet hizmetinde yer almadı. Cumhuriyet ilan edildikten sonra Tekel Tütün Deposu'nda katiplik görevinde bulundu.
1930 yılında anılarını tefrika halinde yayınladı ve 1931’de anıları kitap olarak çıktı.
1930 yılında İstanbul'da vefat etti.
ESERİ:
Tahsin Paşa'nın Yıldız Hatıraları Boğaziçi Yayınları / Hatıra Dizisi
Şahsiyet ve rolü çok münakaşa edilmiş kişilerin başında Sultan Abdülhamid gelir. Kimine göre "Kızıl", kimine göre "Gök" Sultan. Münakaşa hala sürüp gitmekte ve padişahın kusurları da ortaya dökülmektedir. Tarihin hesabı ise kronolojiktir. Şöyle ki "33" yıl hükümdarlık yapan sultanı ittihatçılar "biz senden daha iyi idare ederiz", iddiasıyla 1908'de tahttan indirdiler. 1919'da yani 10 sene sonra ise, Yunanlılar İzmir'i işgal ediyorlardı.
Sultan Abdülhamid'in en büyük emeli devletin borçlarını ödemek idi. Bir zamanlar Avrupa devletleri borçlar meselisinden dolayı umur-ı maliyemize müdahaleye kalkmışlardı. Sultan Hamid buna meydan vermemek ve alacaklılara emniyet- bahş bir çare olmak üzere Düyun-u Umumiye İdaresi, mahiyeti itibariya az çok bir müdahale demek idiyse de bundan daha fenasına nisbetle gene bir çare-i salah sayılabilirdi.
Cumhuriyet Hükümetinin çok meşkur bir gayretle meydandan kaldırdığı bu Düyun-ı Umumiye, o devirde devletlerin fiili müdahalelerine kısmen mani olduğu için memlekete ifa olunmuş bir hizmet demekti. İtaraf etmeli ki, bunun husulüne Sultan Hamid'in azim ve iradesi sebeb-i yegane olmuştur. Böyle iken Said Paşa bunu kendisinin muvaffakiyeti olmak üzere tasvir etmektedir.
AYRINTI
Sultan İkinci Abdulhamit Han'ın sırdaşı olarak bilinir.