1932 yılında Kırşehir'in Çiçekdağ ilçesinde doğdu. Babasının memur olması dolayısıyla Anadolu'nun birçok kentini dolaştı. 1951 yılında Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'ne girdi.
Aynı dönemde haftalık dergi ve günlük gazetelere karikatürler çizdi. Cemal Nadir sonrası Yeni Dalga Genç karikatürcülerdendi.
1959 yılında Akşam gazetesinde Abdullah Ziya Kozanoğlu ile başladığı çizgi-roman macerası sanat yaşamında bir dönüm noktası oldu. Bir yıl sonra kendi yazıp çizdiği Karaoğlan dizisini yayınladı. Karaoğlan çok tuttu ve haftalık dergi olarak yayınlandı.
30 yaşında kurduğu yayınevine 2 yıl sonra film şirketini de ekledi.
Karaoğlan'ın 7 macerasını, yapımcı, senaryo yazarı ve yönetmen olarak sinemaya aktardı. Türk Sineması'nda konusunu tarihimizden alan macera filmleri dönemini başlattı.
1970 yılında sanat yaşamını Avrupa'da sürdürmek amacıyla Paris'e gitti. Karaoğlan'ın maceraları Kebir adıyla 7 yıl aralıksız yayınlandı.
Çalışmalarını yeniden Türkiye'ye yöneltti. Günlük gazetelere yakın tarihimizle ilgili belgesel eserler verdi.
2006 yılında PTT Genel Müdürlüğü, Karaoğlan'dan 4 dizilik pul koleksiyonu yaptı.
Cumhuriyet tarihimizde büyük sanatçı Cemal Nadir Güler'in Amcabey'i, Turhan Selçuk'un Abdülcambaz'ından sonra yarattığı çizgi kahramanı pul üstüne taşınarak devlet tarafından onurlandırılan üçüncü sanatçı oldu.
2006 yılında çizgi-roman kahramanlarından Son Osmanlı/Yandım Ali'nin maceraları sinemaya aktarıldı.
Evli ve 2 çocuk babası.
HAKKINDA YAZILANLAR
Suat Yalaz Hakkında www.nd-karikaturvakfi.org.tr
1932 yılında Kırşehir'in Çiçekdağ ilçesinde doğdu. Memur çocuğu olduğundan, çocukluk ve ilk gençlik yılları Denizli, Adana, Kayseri illerinde geçti. İlk karikatürleri Kayseri'de, günlük Erciyes Postası'nda yayınlandı. Bu karikatürlerden iki buçuk lira aldığı zaman henüz 16 yaşında bir öğrenciydi. Yüksek tahsilini İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'nde yaptı. Öğrencilik yıllarında günlük gazete ve haftalık mizah dergilerinde yeni akımın genç karikatüristlerinden biri olarak dikkat çekti.
Yıl 1954. Dönemin önemli gazetesi Vatan'ın genç çizerler için buluşma noktası olan odanın kapısına genç bir delikanlı gelir. Odada Bedri Koraman, Altan Erbulak ve Çetin Özkırım gibi usta çizerler oturur. Delikanlının elinde 'İkizler Çiftliği' adını verdiği bir çizgi roman çalışması vardır. Üstatlar çizimlere bakar. Kareler kopyaya benzemektedir. Çünkü çok net çizgiler, bembeyaz kağıdın üzerinde durmaktadır. Güzel ama nereden kopya ettin diye sorarlar. Genç kendinden emin; ‘‘kopya değil, ben çizdim’’ der. İyi ama kurşun kalem izi bile yok, der Erbulak. Yanıt ustaları şaşkınlığa düşürür: ‘‘Ne kurşun kalemi’’. Genç Suat Yalaz'dır. Dönemin usta kalemlerini şaşırtan çizgilere ulaşmasında hiçbir yönlendirme ve eğitim yoktur, çünkü Suat Yalaz'da doğal bir yetenek vardır. Yıllar sonra Erbulak, o gün, Onu denemek için bir at çizmesini istediklerini Yalaz'ın atı çizmeye ön ayaktan başladığını sık sık arkadaş toplantılarında anlatmıştır.
Aslında bu olay Yalaz'ı ilk defa başına gelmiyordur. Adana'da henüz 14 yaşındayken bir büyüğü resim yeteneğini görüp onu yerel bir gazete olan 'Türk Sesi'ne götürür. Çalışmalarını gören yetkili bir çizimlere bir de Yalaz'a bakar ve ‘‘Nereden kopyaladın' diye sorar. Yalaz yanıt vermeden karikatürlerini aldığı gibi gazeten çıkar. Babasının tayini Kayseri'ye çıkar. İki yıl sonra karikatürleri Erciyes Postası'nda yayınlanmaya başlar.
Çeşitli gazetelerin köşelerinde Suat YALAZ imzalı çizgi roman kahramanları görülmeye başlandı. Bunlardan biri de Karaoğlan'dı. Karaoğlan 1960 yılında yayına başladı. Ancak Yalaz'ın 'Karaoğlan'ın öncülü olan 'Kaan' adlı kahramanı 1959'da doğdu. 1959 yılında Akşam gazetesi Aptullah Ziya Kozanoğlu yazdığı yeni öykü ‘‘Kızıl Tuğ’’ için bir çizer aranır ve Yalaz bulunur. Kızıl Tuğ birkaç ay sürer ve Yalaz'ın yeri sağlamlaşır. Kızıl Tuğ'un sonunda Kaan'ın doğumu müjdelenir. Ancak Yalaz ile Kozanoğlu Kaan konusunda çok anlaşamaz. Yalaz, Kozanoğlu ustanın metinlerini değiştirmeye başlar. Tartışma uzar, en sonunda Kozanoğlu sinopsis vermeye başlar, Yalaz'ı serbest bırakır. Kaan beş serüven devam eder. Kozanoğlunun 1960'da Akşam'dan ayrılmasıyla sona erer. Ancak Kaan, Yalaz sinopsis üzerinden çalışmaya başladığı dönemden sonra 'Karaoğlanlaşmaya' başlamıştır.
1960'ta AKŞAM Gazetesinde yazıp çizmeye başladığı KARAOĞLAN çizgi romanının büyük ilgi görmesi ona, hem basında yayıncılık (KARAOĞLAN, SALINCAK, KORKU Dergileri) hem de en büyük tutkusu olan sinema alanında yapımcılık ve yönetmenlik kapılarını açtı.
Karaoğlan 1965 yılında filme alındı ve yönettiği Karaoğlan filmiyle Suat YALAZ da sinemaya adım attı. Gerçekten de Suat Yalaz'ın unutulmaz kahramanı Karaoğlan Türk çizgi romanının sinemada atağa geçişinin miladını oluşturur. Yalaz çizgileri ve öyküleriyle, bu miladın gerçek kahramanıdır. Karaoğlan 60'ların ilk yarısında çizgi roman kitapları piyasasını kasıp kavuran Esse Gesse'nin Teksas (Il Grande Blek) ve Tommiks (Capitan Miki) çizgi romanlarıyla yarışacak düzeyde ilgi gördü. Karaoğlan piyasadaki İtalya egemenliğini bir anlamda sarsıp, yerli üretim çizgi romanların müstakil dergilerle başarılı olabileceğini göstermişti.
Suat Yalaz'ın resme doğal yeteneği bir yana, onun asıl merakı çocukluğundan beri sinemadır. Yalaz çizgi romandan kazandığı parayı sinemaya yatırmaya karar verir ve sinema macerası başlar. İlk film ‘‘Altay'dan Gelen Yiğit' 1965 yılında tamamlanır. Yalaz dönemin tüm jönlerinin peşinde olduğu Karaoğlan rolünü tanımamış bir isme Kartal Tibet'e verir. Kendi firması adına 8 film yaptıktan ve Yeşilçam'da 10 yıldan fazla süren bir tarihi macera filmleri dönemini başlattıktan sonra Kartal TİBET ile yolları ayrılır.
Yalaz'ın Kartal Tibet ile yollarını ayırıp sinemayı bırakması genelde yanlış bilinir. Tibet'in Yalaz'ın ona önerip reddettiği film yedinci Karaoğlan filmi değil, ‘‘Yüzbaşı Kartal’’ adlı Almanya, Fransa ve Türkiye ortak yapımı bir casusluk filmidir. Tibet bu filme hayır der, ama Yalaz yapımcılar ve dağıtımcılar ile anlaşma yapmış, parasını bu filme yatırmıştır. Tasını tarağını toplar ve 1970'de Fransa'ya gider.
Paris'te KARAOĞLAN çizgi romanlarını 7 yıl süreyle Fransızca olarak yayınlatır. Ve, Paris'i “mekan tutar”. Türkiye'yle bağlantısını hiç kesmez. Hem Avrupa'nın ünlü yayınevleriyle, hem de ülkemizin en büyük gazeteleriyle çalışmalarını sürdürür...
Yarım yüzyıldan sonra “YOKUŞ”a emek veren Suat YALAZ 2001 yılında Basın’la ilgili çalışmalarına son verdi. 2002 yılı Yılın Karikatürcüsü Ödülünü aldı. Artık ektiklerini biçmek, bütün eserlerini toparlamak ve yeniden düzenli olarak yayınlamak istiyor. Kendi yayınevinde Karaoğlan sonrası günlük gazetelere yaptığı Son Osmanlı, İslam Tarihi gibi çalışmaları daha yeni yayımlamaya hazırlanıyor. Çok sevdiği sinemayla ilgili olarak da KARAOĞLAN ve YANDIM ALİ’ye TV için dizi film senaryoları yazıyor. Bunun yanında KARAOĞLAN’a bir yabancı firma ortaklığında sinema filmi yapılması için girişimleri var. YALAZ, kendisi gibi Akademi'li olan bir hanımla evli, Olcayto ve Kaan adlı iki oğul babasıdır.
HABER
Karaoğlan geri dönüyor 4 Ağustos 2012
Usta çizer Suat Yalaz'ın ünlü 'Karaoğlan' serisi uzun yıllar aradan sonra yeniden beyazperdeye gelecek. 'Asya Kaplanı Karaoğlan' adıyla çekilecek film, TMC'nin yapımcılığında, Kudret Sabancı'nın yönetmenliğinde sinemaya uyarlanıyor.
Yarım asırlık çizgi roman mirası Karaoğlan, 1963 yılında Suat Yalaz'ın "Asya Kaplanı-Karaoğlan" adlı çizgi romanına dayanıyor. Filmin senaryosu Suat Yalaz'ın süpervizörlüğünde Kudret Sabancı, Melek Öztürk ve Rana Mamatlıoğlu tarafından yazıldı. Yiğitliğiyle bir efsane haline gelen Karaoğlan'ı filmde Volkan Keskin canlandıracak. Karaoğlan rolü için yaklaşık 2 aydır dövüş ve at binme dersleri alan Keskin, "Proje için çok özel koreograflarla çalıştık. Hem at, hem dövüş hem de kılıç derslerimize eş zamanlı olarak devam ediyoruz." derken sözlerine şöyle devam etti: "Yapım şirketinden, prodüksiyonun büyüklüğüne kadar 'Karaoğlan' geri çeviremeyeceğim bir teklifti. Bir süredir yurtdışındaydım ve birkaç projeden daha teklif almıştım ancak Kudret Sabancı ile çalışma fikri beni cezbeden ilk detay oldu. Erol Avcı da çalışmayı çok istediğim bir yapımcıydı. Herkes proje için büyük emek harcıyor. Umarım güzel bir iş çıkaracağız." Yaklaşık 6 aydır hazırlıkları süren filmin çekimleri için Kemerburgaz'da 20 hektar arazi üzerine üç şehirden oluşan dev dekor kuruldu. Önümüzdeki hafta çekimleri başlayacak filmin 8 haftada tamamlanması planlanıyor. Karaoğlan, önümüzdeki yıl ocak ayında 300 kopya ile 400 sinema salonunda gösterime girecek.
HABER
KARAOĞLAN SİNEMALARDA 7 Aralık 2012
Suat Yalaz’ın çizgi romanından sinemaya uyarlanan ‘Karaoğlan’, iddialı geliyor. Yüksek bütçesiyle son dönemin dikkat çeken prodüksiyonunda neredeyse 7 bin figüran rol aldı. Kudret Sabancı imzalı film, 11 Ocak’ta vizyona giriyor
Başrollerini Volkan Keskin, Müge Boz, Özlem Yılmaz ve Hasan Yalnızoğlu’nun paylaştığı ‘Karaoğlan’ın çekimleri, 56 günde tamamlandı.
Senaryo, Suat Yalaz’ın süpervizörlüğünde Kudret Sabancı, Melek Öztürk ve Rana Mamatlıoğlu tarafından yazıldı.
TMC’nin milyon TL’lik bütçesiyle dikkat çeken filminde 10’u yurt dışından 90 at kullanıldı. Aksiyon sahneleri, oyuncuların eğitimi ve koreografi için Almanya’dan 8 kişilik özel bir ekip getirildi.
Savaş sahnelerinde 20 metrelik boyuyla bugüne kadar yapılmış en büyük mancınık kullanıldı.
7 bine yakın figüranın da rol aldığı film için Kemerburgaz’da en küçüğü üç dönümlük üç farklı şehir kuruldu.
’Karaoğlan’, 11 Ocak 2013'te seyirciyle buluşacak.