Biyografi Ara!

Binlerce biyografi keşfedilmeyi bekliyor

Refik Özdek

gazeteci, romancı, çevirmen

Sayfayı paylaş
İlgili Kategoriler
Refik Özdek
Refik Özdek
gazeteci, romancı, çevirmen

1 Eylül 1928 tarihinde Romanya’nın Köstence şehrinde doğdu. Elif Hanım ile inşaat ustası Şevki Özdek'in oğlu. Galatasaray Lisesi'ni bitirdi. Bir süre İÜ Hukuk Fakültesi'ne devam etti. Çapa Eğitim Enstitüsü'nü bitirdi. 1959'da Yeni İstanbul'da gazeteciliğe başladı. Büyük Doğu, Bugün, Babıâli'de Sabah, Tercüman ve Yeni Haber gazetelerinde çalıştı. Tercüman Çocuk dergisinin genel yayın müdürlüğünü üstlendi. Bir süre Galatasaray Lisesi'nde Fransızca öğretmenliği yaptı. Uzay Yayınevi'ni kurdu (1968). Roman ve öykülerinin yanı sıra özellikle Cengiz Aytmatov çevirileriyle tanındı. Türk Edebiyat Vakfı üyesi ve Basın Şeref Kartı sahibiydi. Evli ve bir çocuk babasıydı. Edebi ürünlerinin yanı sıra, Yeni İstanbul ve Tercüman gazeteleri için çocuk kitapları, güncel ansiklopediler ve kitaplar hazırladı. Gezi notları ve güncel siyasi tahliller içeren kitaplar kaleme aldı. Refik Şevki ve Gaffaroğlu imzalarını da kullandı. 28 Ağustos 1995 tarihinde İstanbul’da vefat etti.

ESERLERİ:

ROMAN:

Hücre K, İst.: Yağmur, 1973;
Ocağımız Sönmesin, İst.: Ötüken, 1989;
Afşaroğlu, İst.: Ötüken, 1994;
Gece Yarısı Güneşi, İst.: Ötüken, 1994;
Yazı Yazmaktan Karnı Nasırlaşan Adam, İst.: Ötüken, 1994.

ÖYKÜ:

Yüreğim Yanardağ, İst.: Ötüken, 1991;
Kiziroğlu Mustafa, İst.: Ötüken, 1994.

ŞİİR:

Hz. Peygamber Geliyor, (Refik Şevki adıyla) İst.:
Uzay, 1968;
Kezban'a Mektuplar, İst.: Türk Edebiyatı, 1986.

ÇOCUK KİTABI:

Gözyaşı İncisi, (öyküler) İst.: Tercüman, 1978;
Uzaydan Gelen Adam, (roman) İst.: Tercüman, 1978;
Uzaylı Bargan'ın Dönüşü, (roman) İst.: Tercüman, 1979.

DENEME-ARAŞTIRMA:

Çanlar ve Zindanlar, İst.: Boğaziçi, 1985;
Siyasi Vasiyetnameler, İst.: Boğaziçi, 1975;
Hedef TRT, İst.: Sosyal, 1977;
Halley Geliyor, İst.: Tercüman, l986

ÇEVİRİ:

A.Carel'den Yarınlara Doğru, İst.: Bedir, 1969;
İnsan Denen Meçhul, İst.: Yağmur, 1973;
C. Aytmatov'dan Cemile/Sultan Murad, İst.: Ötüken, 1990;
Yıldırım Sesli Manasçı/Yüzyüze/Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek, İst.: Ötüken, 1990;
Beyaz Gemi, İst.: Ötüken, 1991;
Hikâyeler, İst.: Ötüken, 1992;
Gün Olur Asra Bedel, İst.: Ötüken, 1992;
Elveda Gülsarı, İst.: Ötüken, 1993;
Dişi Kurdun Rüyaları, İst.: Ötüken, 1993;
Toprak Ana, İst.: Ötüken, 1995;
Şatodaki İkizler (G. Duhamel), İst.: Yağmur,
1964; Muhteşem İstanbul (G. de Nerval), İst.: Boğaziçi, 1974;
Özgürlük ve Demokrasi Yolunda (N. S. Nazarbayev), İst.: Hotama Kültür, 1992;
Hükümet Darbesi Tekniği (C. Malaparte), İst.: Bedir, 1964;
Dünyanın Kaderi Benim Ellerimde İdi (H. Baun), İst.: Yağmur, 1974;
Sahra (P. Benoit), İst.: Boğaziçi, 1976;
Eğer Allah İsteseydi (M. Long), İst.: Yeni Asya, 1988.



ESER-AYRINTI

ESERLERİ:

GECE YARISI GÜNEŞi

Hayatın dörtyol ağzına gelip duran delikanlı, dünyayı kendisine dar görür. Sayısız erek alanları serilir gözlerinin önüne. Koşa koşa gider o alanlara: Laponlar ülkesi ve Kuzey kutup kuşağından Tac-Mahal'e, Ganj kıyılarına; güneyde Mısır piramitlerine, kuzeyde taygalara, Isık ve Hazar göllerine... Yeni ufuklara, yeni iklimlerde, değişik toplumlar arasında maceradan maceraya koşar. Bu özelliğiyle eser bir macera romanıdır. Belgeli, gerçek bir macera...

AFŞAROĞLU

Afşaroğlu Mustafa, bıçak ve tabancadan başka güç tanımayan, asil duyguları damarlarında saklı ve uyarı bekleyen acar bir köy delikanlısıdır. Bir gün, yaşadığı köyün kör-karanlık bir kuyu olduğunu anlar ve çok ışıklı bir yıldızın kuyruğuna yapışarak o karanlık kuyudan çıkar. O çok ışıklı yıldız köyün genç öğretmenidir. İkisi arasında önce kavga olur, sonra sarsılmaz bir dostluk kurulur. Ama Afşaroğlu, ışıklı, uygar kentlere, birçokları gibi Almanya'ya gitmeye kararlıdır. O ışıklı kentlerde aydınlanacak, uygarlığın nimetlerini tadacaktır.

KiZiROĞLU MUSTAFA

Kitap üç hikâyeden oluşuyor. "Şakirden Al Haberi" ve "Kiziroğlu Mustafa" adlı hikâyelerinde Refik Özdek, vur-kaç'lı, burgaçlı, kargışlı günlerin başlangıcını ve sonrasını çarpıcı örneklerle anlatıyor. Karışık bir dünya değil, barışık bir dünya özlemini dile getiriyor. "Kendi Mezarını Kazan Adam" adlı hikâyesinde ise, toprağına ve doğaya tutkun bir çiftçinin, canından usandıran baskılara rağmen bunları korumak için direnişini, bu uğurda ölüme gidişini...

YAZI YAZMAKTAN KARNI NASIRLAŞAN ADAM

Roman konusu daha çok eski Sovyet İmparatorluğunun sınırları içinde kalan Türk ellerinde geçer. Ama okur, o ellerin doğasında, o ellerde yaşayanların duygu ve düşüncelerinde, global ya da küresel diyebileceğimiz meselelerin özünü de buluyor bu eserde.