Raşit Pertev yazar, şair, ekonomist Kıbrıs Türk Yazını
1958 yılında Kıbrıs'ın Larnaka kentinde doğdu. Türk Maarif Koleji (1976) mezunu. 1976 yılında yüksek öğrenimine başlamak üzere burslu olarak adadan ayrıldı. Cambridge Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nde okudu.
Londra’da tiyatroculuk yaptı. Kendi şiirsel oyunlarını sahneledi.
İki yıl Afrika’da Zambia’nın uzak bir köyü olan Kaşinaji’de yaşadı. 1987’den sonra Paris’te Dünya Çiftçiler Birliği genel sekreteri olarak görev yaptı.
Dünya Bankasının görevlisi olarak Türkiye’ye geldi. İstanbul’a yerleşti ve çalışmalarını burada sürdürdü.
ESERLERİ:
ŞİİR: Kani-Veran: İklimlerde Saklı Larnaka (1999)
OYUN: Kapan (1982), Silken Thread (1985)
ROMAN: Gelincik Meseli (2002).
ENGLISH BIOGRAPHY
Raşit Pertev and World Bank
Raşit Pertev is the World Bank’s Resident Representative for Comoros since August 2017. He was previously Secretary of the International Fund for Agricultural Development (IFAD). He first joined the Bank in 2003, and has worked as Senior Agriculture Economist based in Turkey and in Uganda. He accumulates more than 25 years of experience in development. Starting with community-driven development in Zambia, he has served as Assistant Secretary General of the International Federation for Agricultural Producers, Minister of Agriculture, Forestry and Energy and Chief Negotiator for UN Peace Talks in Cyprus. A former refugee, Raşit holds a Master’s degree in Economics from University of Cambridge and a Master’s in Development Economics from University of London.
Yaşamını görevli olarak bulunduğu Paris'te sürdüren ve ilk şiir kitabı "Gür Yapraklar Işıklar İçinde", 1995'te Pygmalion Yayınları'ndan çıkan Kıbrıslı Türk şair Raşit Pertev'in, ikinci şiir yapıtı "Kâni-veran", İstanbul'da, Belge Yayınları'ndan basıldı.
Krokiler, kartpostallar, desenler, şiirlerde geçen sözcük, tarih ve yer adlarına ilişkin toplam 5 açıklamalı dizinin de yer aldığı kitapta, şairin, Romen rakamlarıyla numaralanmış 30 şiiri var.
"Gür Yapraklar Işıklar İçinde"den sonra, seçilen dil açısından oldukça şaşırtıcı bulduğumuz "Kâni-veran" için, ilk izlenim olarak özetle bir şeyler söylemek gerekirse, altını çizeceğimiz ilk şey, kitabın, 'dili' açısından hayli tartışmalı karşılanacağıdır.Özellikle 1974'lerden sonra tartışmaya açılan 'Kıbrıslı Türkçesinden, özgün bir şiir dili yaratılması' görüşünün en 'uç' örneği sayılabilecek olan "Kâni-veran"da Raşit Pertev, Kıbrıslı Türk şairler arasında en radikal (köktenci) tavrı sergileyen olarak beliriyor. İnanılmaz riskli bir dil bölgesinde kurmuş şiirini. Artık epey gerilerde kalmış bir dili, şiir dili olarak seçmiş. Bir 'laboratuavar çalışması' karşısında mıyız, bir kumar mı, yoksa şairin belirli bir seçimi mi söz konusu? Bunun açıklamasını şairinden beklemek hakkımız. Ondan böyle bir açıklama gelinceye kadar (gelirse!) bize söylemek için çok sınırlı şeyler kalıyor. Şairin "Gür Yapraklar Işıklar İçinde" örneğini, o yapıtta ortaya konan şair duyarlığını, yetkinliği bilmesek, işimiz daha da kolay olabilirdi. Bu aşamada söyleyebileceğimiz tek şey, Raşit Pertev'in, yeni kitabındaki şiirlerle 'dilin mayın tarlası'nda gezindiğidir. Bir ülkenin, hem de epey gerilerde kalmış yıllarda konuşulan halk dilini, tüm yazım ve diyalektini hiçbir dönüşüme uğratmadan (daha üst bir dile dönüştürmeden), en ham, en otantik biçimiyle ve en yoğun biçimde 'şiir dili' olarak kullanmayı seçmek sanırım başka türlü açıklanamaz.
Raşit Pertev'in bilinen şiir duyarlığı bu kitapta da kendini duyuruyor. Kitabını, hiçbir tematik sorunu olmayan, hiçbir sanat değeri taşımayan ve dili -tıpkı yeni kitabındaki gibi- en ham biçimiyle kullanan ve bir dönemde epey yaygınlaşan oyun, öykü örneklerinden ayrı bir yere koyan da bu özelliği. Ortada şiir duyarlığı var, ama bu şiirler dil açısından tam bir 'mayınlı bölge' ortasında duruyor bizce! Raşit Pertev, özel, farklı bir dili en uç noktasına kadar kullandı. Bundan ötesi yok! Ve kitabı, bu konuda 'en uç örnek' olarak şiir tarihimizdeki yerini aldı. Bizce, bundan sonra yapması gereken, bu dilin vurgularını, ruhunu, daha üst bir şiir diline taşımak. Ki bu çabasından çok ilginç, önemli bir şiir çıkabilir.
Yeni tutumu, bundan sonra yazacaklarını daha da ilginç kılıyor, merakla beklemeyi getiriyor. Bize düşen, kitaptan bir örnekle okuru buluşturmak. Sonrası onlara kalmış. Kitabı edinerek kendi kararlarını verebilirler.