Biyografi Ara!

Binlerce biyografi keşfedilmeyi bekliyor

Rahmani

halk ozanı, aşık

Sayfayı paylaş
İlgili Kategoriler
Rahmani
Rahmani
ozan
besteci


1942 yılında Erzurum’da doğdu. Asıl adı Ali Çırçır’dır. İlkokulu, Aziziye İlkokulu’nda okudu. Öğrenimini sürdüremedi. Gündelik işlerle ekmeğini kazanmaya çalıştı. 

Küçük yaşlardan itibaren aşıklık geleneği ve şiirlere ilgilenmeye başladı. Aynı dönemlerde bağlama çalmayı öğrendi. Önceleri usta malı türküler söyledi. 

23 yaşından sonra kendi şiirlerini seslendirmeye başladı (1965). Bu tarihten itibaren 'Rahmani' mahlasını kullanmaya başladı. Atatürk Üniversitesi Mediko-Sosyal bünyesinde çalıştıktan sonra emekli oldu. 

Türkiye’nin değişik bölgelerinde sanatını icra etti. Konya Aşıklar Bayramına aralıklarla katıldı. Özellikle leb değmez dalındaki atışmalarda başarılı oldu. Çeşitli yarışmalarda ödüller aldı. Kültür Bakanlığı tarafından açılan bir yarışmada Öğütler Destesi (1988) adlı kitabıyla üçüncü oldu. 

25 Ekim 1993 tarihinde Konya Aşıklar Bayramına katılmak üzere bindiği otobüsün yolu, Erzincan yakınlarındaki Samsa Deresi’nde teröristlerce kesildi ve burada şehit edildi.

ESERLERİ:

Okul Şiirleri 
Öğütler Destesi




ŞİİRLERİ

Var 

Aciz gönlüm ne yaşarsın dünyada 
Bir arının gülden dermiş balı var 
Öten bülbül neyin var ki devada 
Bir goncanın has kokulu gülü var 

Dengede tut solun ile sağını 
Örümcekler örtmektedir ağını 
Otun dahi çıkarırlar yağını 
Bir böceğin ipek olmuş teli var 

Gel boş gezme şu ömrün çağında 
Bağban isen sadık çalış bağında 
Ne hünerin şu sinenin dağında 
Bir ağacın meyve veren dalı var 

Havada sis nice yerler kaplıyor 
Bir billur cam örenciyi kaplıyor 
Bir sert koza kaplumbağa saklıyor 
Bir yılanın cevher olan pulu var 

Turnaların bir hoş olur oyunu 
Yarasanın gören var mı tuyunu 
Sen Rahmani güzel eyle huyunu 
Papağanın sesi gibi dili var 




Gel 

Terk-i vatan olmak arif işi mi 
Dost sine dağına gel Reyhanım gel 
Bir sohbet kuralım dindir yaşını 
Muhabbet bağına gel Reyhanım gel 

Yunuslar beslemiş Palandöken'i 
İlim merkezidir aşkın kökeni 
Hazanda hisarda gönül dükkanı 
Dal ve dudağına gel Reyhanım gel 

Dostsuz bir alana pazar kurulmaz 
Muamma aşığa Bağdat sorulmaz 
İpliksiz tezgahsız libas örülmez 
İrfanlık ağına gel Reyhanım gel 

Bu aşkı bizlere ilahi ferman 
Tadana manevi her derde derman 
Ananın yoluna olursan kurban 
Neşter bıçağına gel Reyhanım gel 

Göçtün aramızdan bıraktın hüzün 
Rahmani çekmekte edebi nazın 
Kesrette vahdette birbirimizin 
Kavrulak yağına gel Reyhanım gel