Nurettin Demirtaş DTP Eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Ağabeyi
1972 yılında doğdu. Muğla Üniversitesi İşletme Fakültesinde eğitimine başladı. Üçüncü sınıfta okurken, 1991 yılında PKK terör örgütü üyesi olduğu için tutuklandı. 10 yıl cezaevinde kaldı.
DTP yönetimine girdi. 8 Kasım 2007'de yapılan 2. Olağanüstü Büyük Kongrede Selma Irmak ile birlikte eş genel başkan seçildi.
17 Aralık 2007'de askere gitmemek için sahte çürük raporu aldığı gerekçesiyle tutuklandı. 28 Nisan 2008'de tahliye edilerek askere alındı. Karabük ve Tokat'ta askerlik yaptı.
Askerliğini yaptıktan sonra Mersin'de bir yayla evine yerleşti. Buradan Diyarbakır'a gitti. Eylül 2009'da Habur Sınır Kapısı'ndan Kuzey Irak'a geçti. PKK'nın Irak'taki Kandil dağ kadrosunun "eğitim komitesi üyesi" pozisyonuna getirildi. Ayrıca KCK yapılanması çalışmalarında yer aldı.
HAKKINDA YAZILANLAR
DTP'nin yeni adayı, partinin 'şahin' kanadından 7 Kasım 2007
Sert açıklamalarıyla tanınan Demirtaş, DTP'nin TBMM'ye girmesinin hemen ardından "Abdullah Öcalan'ın durumunu Meclis gündemine taşıyacağız." ifadeleriyle dikkat çekmişti. 9 teröristin öldürülmesiyle ilgili olarak "9 gencin üzerine 10 bin kişilik ordu gönderiyorlar. Bundan utanç duymuyorlar." sözleriyle büyük tepki toplamıştı.
DTP'de '3 başlı yönetim' dönemi başladı 9 Kasım 2007
Demokratik Toplum Partisi (DTP), 2. olağanüstü kongresini yaptı. Tek aday olan Nurettin Demirtaş, genel başkan seçildi. Parti Meclisi'ne (PM) giren Mardin Milletvekili Emine Ayna, fiilen 'eşbaşkanlık' görevinde bulunacak.
DTP'nin TBMM grup başkanlığını ise Mardin Milletvekili Ahmet Türk sürdürecek. Parti artık 3 başlı bir yapıyla yönetilecek. 'Barış ve demokrasi' mesajları verilen dünkü kongrede, Kürt sorununun çözümü için 'demokratik anayasa ve özerklik' talepleri dile getirildi.
DTP, Meclis'te temsil edilmesinin ardından ilk kongresini yaptı. 22 Temmuz seçimi öncesinde yöneticilerin istifa etmesi sebebiyle DTP bir süredir vekaletle yönetiliyordu. İki hafta önce Diyarbakır'da 'genel başkan adayı' ilan edilen Fırat Anlı'nın bu görevi kabul etmemesi üzerine parti liderliğine 'genel başkan vekili' Nurettin Demirtaş aday gösterilmişti. 878 kayıtlı delegesi bulunan DTP'nin kongresi, Büyükhanlı Park Otel'in 400 kişilik salonunda yapıldı. Yaklaşık 200 gazetecinin de yer aldığı salonda yüzlerce kişi ayakta kaldı. Kongrede 'özgürlük ve demokrasi için hayatını kaybedenler' adına saygı duruşu yapıldı. Kongrede en büyük ilgi, eşi Salman Kurtulan'ın terör örgütü PKK üyesi olduğu ortaya çıkan Van Milletvekili Fatma Kurtulan'a gösterildi.
Nurettin Demirtaş, konuşmasında, siyasetin 'şiddetin hizmetinde bir kurum' değil diyalog ve çözüm dili olması gerektiğini söyledi. Türk siyasetinin çözmesi gereken öncelikli konunun Kürt sorunu olduğunu savunan Demirtaş, "Şiddet üreten zihniyet, Türkiye'nin kamburu olagelmiştir. Yıllardır şiddetin baş uygulayıcısı olan emekli paşalar bile hata yaptıklarını itiraf etmektedir. Şiddet ikliminden beslenen partiler, bugüne kadar sadece kriz ve kan üretti. Oysa siyaset, diyalog, uzlaşı ve çözüm dilidir." dedi. Hükümetin Meclis'ten aldığı 'sınır ötesi operasyon tezkeresi'ne tepki gösteren Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Zamanı, enerjiyi, maddiyatı sınır ötesine taşırma yerine içte kardeşleşmeye, toplumsal barışı tesis etmeye harcamalıyız. Şiddetle her sorunu çözme iddiasında olan zihniyet, Türkiye'yi ABD ve AB kapılarında neredeyse dilenci konumuna getirmiştir. Bu zihniyetin vardığı son nokta 8 askerin dramının, partimizin diplomatik ve gayet insanî çabalarıyla kurtulup, mutluluğa dönüşmesi karşısında gösterilen karşı reflekslerde tüm çıplaklığıyla görülmüştür." DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, genel başkanlığı sırasındaki eksiklikleri için partiden özür dilerken, eski eşbaşkan Aysel Tuğluk, parti içi özeleştiri yapmaları gerektiğine dikkat çekti.
DTP Kongresi, iki hafta önce Diyarbakır'da kabul edilen 'Siyasi Tutum Belgesi'ni oybirliğiyle kabul etti. Kongrede okunan belgede, siyasi rejimin 'demokratik özerklik iddiası' çerçevesinde yeniden düzenlenmesi öngörülüyor. Türkiye'nin savunma, dışişleri ve maliye hariç olmak üzere idarî yönetiminin yerel yönetimlere devredilmesi isteniyor. 'Türk halkı' yerine 'Türkiye ulusu' ifadesinin kullanıldığı belgede, Türkiye'nin özerk bölgelere ayrılması bu bölgelerin kapsamındaki en büyük ilin ismiyle adlandırılması öneriliyor.
Demirtaş, Kürtleri Bulgaristan'da yaşayan Türk azınlığa benzetti
DTP'nin dünkü kongresine sadece 'marjinal sol' partilerin üyeleri katıldı. ÖDP lideri ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras'ın yanı sıra eski bakanlardan KADEP Başkanı Şerafettin Elçi, SDP, EMEP, Hak-Par yöneticileri kongreye misafir olarak geldi. DEP eski milletvekillerinden Hatip Dicle ve Selim Sadak, DEHAP eski lideri Tuncer Bakırhan, antikacı Nil Demirkazık ve teröristbaşı Öcalan'ın avukatlarının yer aldığı Asrın Hukuk Bürosu avukatları da kongrede hazır bulundu. Eski DEP'li Leyla Zana ise kongreye katılmadı.
Nurettin Demirtaş, konuşmasında, 'ilerici, devrimci' kesimlerin bir araya gelerek çatı partisi kurması gerektiğini savundu. Misafir partilerin yetkilileri de yaptıkları kısa konuşmalarda 'çatı parti' teklifine sıcak baktıklarını belirtti. Ufuk Uras, DTP'yi övdüğü konuşmasını "Gün 'hepimiz Kürt'üz hepimiz DTP'liyiz' deme zamanıdır." şeklinde bitirdi.
DTP lideri Demirtaş, konuşmasında Kürt kökenli vatandaşların durumunu Bulgaristan'daki Türk azınlığın durumuna benzetti. Bulgaristan'daki örneğin hızlı çözümün önünü açacağını savunan Demirtaş, "Bulgaristan, Jivkov döneminde Türklere karşı imhayı ve inkârı dayatıyordu. Bu durum toplumsal çatışmaları körüklüyordu. Türk halkının hakları verilerek sorunlar barışçıl ve demokratik bir anayasa içinde çözüldü." dedi.
Nurettin Demirtaş (Genel Başkan-Eşbaşkan): Türkiye'yi tazminata mahkûm ettirdi
DTP'nin yeni lideri, 22 Temmuz seçimlerinden bu yana partide 'genel başkan vekili' sıfatıyla görev yapıyordu. Fırat Anlı'nın genel başkanlığı kabul etmemesi neticesinde kurultaydan 48 saat önce Demirtaş üzerinde uzlaşıldı. Henüz 35 yaşında. Kendisinden 1 yaş küçük kardeşi Selahattin Demirtaş, DTP Diyarbakır Milletvekili ve TBMM Grup Başkan Vekili. Nurettin Demirtaş, 1993'te Muğla Üniversitesi'nde öğrenci iken PKK'nın gençlik kollarının İzmir şubesi başkanı olduğu gerekçesi ile İzmir DGM tarafından yargılandı ve 18 yıl 9 ay hapse mahkum edildi. Cezası, Yargıtay tarafından 1997 yılında onandı. Buca Cezaevi'ne konan Demirtaş, adil yargılanmadığı iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yaptığı başvuru sonucu Türkiye'yi 2 bin Euro tazminat ödemeye mahkum etti. 2005 yılında kabul edilen TCK'daki yeni hükümlerin lehte kullanılması üzerine 2006'da serbest bırakıldı.