Biyografi Ara!
Binlerce biyografi keşfedilmeyi bekliyor
Nefi Demirci
Türkmeneli İnsan Hakları Derneği Başkanı
Sayfayı paylaş
İlgili Kategoriler
Nefi Demirci (1934)
Türkmeneli İnsan Hakları Derneği Başkanı
doktor
araştırmacı yazar
1934 yılında Kerkük'ün Musalla semtinde doğdu. 1952’de Kerkük Lisesi’ni bitirdi. 1953 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesine girdi.
1959 yılında fakülteyi bitirdikten sonra Kerkük’e döndü. 1961-1967 yılları arasında Kerkük Cumhuriyet Hastanesi’nde çalıştı. Uzmanlık eğitim görmek için 1967 yılında ailesiyle birlikte İstanbul’a geldi. Uzmanlık eğitimini bitirdikten sonra SSK İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 1996 yılına kadar çalıştı ve emekliye ayrıldı.
1968 yılında İstanbul’da Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin başkanlığına seçildi. 1978 yılına kadar aralıksız olarak dernek başkanlığını yürüttü.
1997-1999 yılları arasında Kerkük Dergisi’ni yayınladı.
Orkun, Yesevi gibi dergilerde Kerkük ve Türk dünyası üzerine bir çok makale yayımladı.
Türkmeneli İnsan Hakları Derneği’nin kurucu başkanlığını yaptı.
ESERLERİ:
1.Mum Kimin yanan Kerkük (İstanbul, 1976)
2.Dünden Bugüne Kerkük (İstanbul, 1990)
3.Ağababa Hıdır Lütfü (İstanbul, 2005)
4.Sönmeyen Ateş, Dinmeyen Hasret Kerkük (İstanbul, 2006)
AİLE
Dedesi Hıdır Lütfi Bey bir Osmanlı subayı idi. İstiklal Harbi'nde yaralanan Hıdır Lütfi Bey, Mevlana'nın soyundandır.
Nefi Demirci'nin amcasının oğlu Dr. Rıza Demirci, Necdet Koçak, Adil Şerif, Abdullah Abdurrahman ile birlikte 1980'de Saddam rejimi tarafından katledildi.
Kerkük'te Baas rejiminin zulmünü anlatan Dr. Nefi Demirci, "Amca oğlum Rıza Demirci, 1980'de Saddam'ın gizli polisi tarafından gözaltına alındı. Orman Bakanlığı'nda müsteşardı, Orman Fakültesi'nde de hocaydı. Cesedine bile ulaşamadık. Ailemiz darmadağın edildi. Ailece çok baskılar yaşadık, acı günler gördük" diyor.
1045 yılında Konya'dan Kerkük'e gelen Şeyh Kemal'in ailesinden geliyor. Şair Hıdır Lütfi Bey, Türkiye'de subay olan oğluna yazdığı bir mektup nedeniyle, 1938'de "gizli teşkilat kurmak" ve "Turancılık" suçlamasıyla hapsedildi. Önce idam cezasına mahkum edildi. Sonra cezası müebbet hapse çevrildi. 4 yıl yattıktan sonra serbest bırakıldı.
Türkmeneli İnsan Hakları Derneği Başkanı
doktor
araştırmacı yazar
1934 yılında Kerkük'ün Musalla semtinde doğdu. 1952’de Kerkük Lisesi’ni bitirdi. 1953 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesine girdi.
1959 yılında fakülteyi bitirdikten sonra Kerkük’e döndü. 1961-1967 yılları arasında Kerkük Cumhuriyet Hastanesi’nde çalıştı. Uzmanlık eğitim görmek için 1967 yılında ailesiyle birlikte İstanbul’a geldi. Uzmanlık eğitimini bitirdikten sonra SSK İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 1996 yılına kadar çalıştı ve emekliye ayrıldı.
1968 yılında İstanbul’da Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin başkanlığına seçildi. 1978 yılına kadar aralıksız olarak dernek başkanlığını yürüttü.
1997-1999 yılları arasında Kerkük Dergisi’ni yayınladı.
Orkun, Yesevi gibi dergilerde Kerkük ve Türk dünyası üzerine bir çok makale yayımladı.
Türkmeneli İnsan Hakları Derneği’nin kurucu başkanlığını yaptı.
ESERLERİ:
1.Mum Kimin yanan Kerkük (İstanbul, 1976)
2.Dünden Bugüne Kerkük (İstanbul, 1990)
3.Ağababa Hıdır Lütfü (İstanbul, 2005)
4.Sönmeyen Ateş, Dinmeyen Hasret Kerkük (İstanbul, 2006)
AİLE
Dedesi Hıdır Lütfi Bey bir Osmanlı subayı idi. İstiklal Harbi'nde yaralanan Hıdır Lütfi Bey, Mevlana'nın soyundandır.
Nefi Demirci'nin amcasının oğlu Dr. Rıza Demirci, Necdet Koçak, Adil Şerif, Abdullah Abdurrahman ile birlikte 1980'de Saddam rejimi tarafından katledildi.
Kerkük'te Baas rejiminin zulmünü anlatan Dr. Nefi Demirci, "Amca oğlum Rıza Demirci, 1980'de Saddam'ın gizli polisi tarafından gözaltına alındı. Orman Bakanlığı'nda müsteşardı, Orman Fakültesi'nde de hocaydı. Cesedine bile ulaşamadık. Ailemiz darmadağın edildi. Ailece çok baskılar yaşadık, acı günler gördük" diyor.
1045 yılında Konya'dan Kerkük'e gelen Şeyh Kemal'in ailesinden geliyor. Şair Hıdır Lütfi Bey, Türkiye'de subay olan oğluna yazdığı bir mektup nedeniyle, 1938'de "gizli teşkilat kurmak" ve "Turancılık" suçlamasıyla hapsedildi. Önce idam cezasına mahkum edildi. Sonra cezası müebbet hapse çevrildi. 4 yıl yattıktan sonra serbest bırakıldı.