Biyografi Ara!

Binlerce biyografi keşfedilmeyi bekliyor

Necmettin Çeçen

heykeltraş

Sayfayı paylaş
İlgili Kategoriler
Necmettin Çeçen
Necmettin Çeçen
heykeltraş

Kerkük'te doğdu. 1970 yılında Bağdat Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi'nden mezun oldu. 1984 yılında Praat Enstitüsü'nde Güzel Sanatlar Bölümü'nde yüksek lisans yaptı. Güzel Sanatlar Stüdyosu Heykel Merkezi'ni New York’ta kurdu. Hudson Valley Heykelcilik Cemiyetinin kurucu üyelerindendir. Eserleri New York, Hudsun Valley ve Batısında vilayetlerinde sergilemektedir.


HAKKINDA YAZILANLAR

New York’ta yaşayan Dünyaca Ünlü Heykeltıraş Üstadımız
M.Samad
Biz Türkmeniz Grubu
Danimarka

Dünyanın dört bucağında başarılı Türkmenlerimizi ararken sn. Necmettin Çeçen üstadımızı Amerikanın New York şehrinde olduğunu öğrendik, orada ün salmış olan hocamız saddam zamanından beri Amerika da Heykeltıraş sanatını başarıyla sürdürmüş ve hâlâda sürdürmektedir. 

Necmettin Çeçen 1970 yılında Bağdat Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisinden yüksek lisansa sahip olmuş, 1984’te Praat enstitünden Güzel Sanatlar bölümünden Mastar derecesine nail olmuştur.
Sn. Çeçen Güzel Sanatlar Stüdyosu heykel Merkezini New York’ta kurmuş, bu stüdyo yıl boyunca yetişkinler için bir atölye ve bronz dökümhanesi olarak kullanılmaktadır, ayrıca kendisi Hudson Valley Heykelcilik Cemiyetinin kurucu üyelerinden biridir, eserleri ise New York, Hudsun Valley ve Batısında vilayetlerinde sergilemektedir.

Sn. Çeçenin 1980 yılları başından buyana remzi heykelleri tam doğal stilden geliştirilmiş ve izlenimsel tecrit haline gelmiştir, çalışmalarının ilgi alanı anatomik modeller veya kahraman şemaları değildir, vücudun veya giyimin güzelliğini gösterenden daha fazla vücudun gölgesi, insan ruhu ve ruhunun güzelliğini çalışmalarının odak noktası olmuştur.

Eserlerinin çoğu günlük hayat mücadelesini ifade etmektedir, figürler hırsı, barış ve temenni arzusunu göstermektedir, figürleri hayata yüzden bakan sıradan insanlardır, o insanları doku ve pürüzlü modellere çevirip seyredenlere savunmasız insan ruhunu göstermektedir. Kendisinin arzusu gizli olan insan ruhunu açığa çıkarmaktır, tüm figürleri hayata şunu ifade etmektedir “bundan sonar ne olacak?” bu figürler dünyaya temenniyle katılmaktadırlar, zorlanıyorlar ama hayati seviyor ve yaşamayı çok istiyorlar.

1980li yıllarda günlük hayat mücadelesi veren Irak halkının yaşamını temsil eden heykeli yapan sn. Çeçen şöyle ifade ediyor : Irak halkın çoğu rejim tarafından zulme uğruyordu, özellikle azınlık etnikler, tıpkı benim gibiler, onlar ayrımcılığın adaletsizliğinden küçük düşen ve korku dolu günler yaşayan insanlardır, bu adaletsizliğe karşı mücadele vermek dünya insanının ortak bir misyonu olmuş ve 21. yüzyılda yaşamın bir parçası olmuştur. Şiddettin başlangıcından, Babalar, Analar ve Evlatlar yıkıldılar özellikle çok sevdikleri birisini kayıp edenler derin yara aldılar, benimde ailem diğer Iraklı aileler gibi 34 yılını hüzün içinde zalim bir diktatörün hükmü altında yaşamlarını sürdürdüler, bu 34 yıl binlerce korku dolu amansız gecelere dönüşmüştür. Bir çok insan, Irak’ın geçmişini ve Mezopotamya’nın yeri olduğunu unutmaktadır, bu ülke dünyaya 1001 gece Masallarını veren ve efsanevi asmalı cennetler mekanı olduğu, ve bir çok peygamberlerin geçtiği ülkedir, ayrıca İbrahim a.s. anavatanıdır. Irak medeniyetin kaynağı ve ilk yazı yazılan yerdir, tekerleğin icat edildiği ve insanın ilk yazdığı kanun yeridir, orada tufanın ilk masalı söylenmiştir. Irak halkı hakkıyla tarihiyle gurur duyar, bu gurur insanların ülkesinin yaratıcılık simgesi yerini zulüm ve acı almış hayatları bir trajediye dönmüştür.

Bu günlerde sn. Çeçen doğum yeri Kerkük’ü bir ay boyunca ziyaret etmiş, dönüşünde resimler yapmaya başlarken hep aile ve arkadaşlarıyla konuştuklarını hatırlamış, Irak’ın bir çok şehrini gezerken kötülük ve insan acısını iyice anlamıştır, esimler insanların zulüm ve hüsrana uğradıklarını göstermekte olduğunu fakirlikse sıkıntılarını simgelediğini söylüyor. 

Sn. Çeçenin en son eserleri 90 çamur 4 -12 inç büyüklüğünde heykellerdir, 58i aile ve akrabalarını, 24ise arkadaşlarını yapmıştır, akrabalarının çoğunluğu kadın heykellerinden ibarettir. Bu küçük heykeller Irak’ta olan geleneksel elbiseleri sergilemektedir, ailesinin iç güzelliği ve sevda dolu yaşamlarını anmaktadır.

Sn. Çeçenin yeni sergisinde, eserleri Irak insanının istikbal ve hayallerini yansıtmaktadır, Anneler, Babalar ve Çocuklarında tıpkı diğerleri gibi hayallari bulunmaktadır. Son pastel ile yapılmış resmide renkli baş örtüsü dalgalanmaktadır, buda serbestlik hayalinin simgesi anlamına gelmektedir.