1922 yılında Dağıstan'da Hülesma Köyü'nde doğdu. Babasının adı Muhammed, annesinin Müslimat idi.
1941 yılında 19 yaşında Sovyet Ordusu'na alındı. İkinci Dünya Savaşı'nda Almanlar'a karşı savaştı. 1942 yılında Kırım Yarımadası'ndaki Sivastopol Cephesi'nde tüm cephe arkadaşları ile birlikte Alman ordusuna esir düştü. 15 Mayıs 1943 tarihine kadar çeşitli şehirlerdeki esir kamplarında yaşadı. Savaş sonunda Sovyetler Birliği'ne teslim edilmekten güçlükle kurtuldu.
Avusturya ve İtalya'da bir süre kaldıktan sonra 1949 yılında bir grup Kafkasyalı mülteci ile birlikte Türkiye'ye geldi. T.C. vatandaşlığına geçti ve Bursa'ya yerleşti.
Kısa bir süre sonra İstanbul'a geldi. Kapalıçarşı'da kuyumculuk mesleği ile meşgul oldu. Kapalıçarşı'da 42 yıl kuyumculuk yaptıktan sonra 1996 senesinde emekliye ayrıldı.
1956 yılında Zahide Hanımla evlendi. Müslimat Oya ismini verdiği bir kız çocuğu babası idi.
1951 yılından başlayarak "Kuzey Kafkasyalılar Kültür ve Yardımlaşma Derneği"nde yöneticilik ve folklor öğretmenliği görevlerinde bulundu. Adı geçen derneğin bünyesinden çıkan "Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı"nın kurucuları arasında yer aldı.
Anadili Lakça'dan başka Rusça ve Türkçe biliyordu. Rusça ve Lakça'dan çeviriler yaptı.
6 Ağustos 2004 tarihinde vefat etti.
ESERLERİ:
1.Kafkas Halk Dansları(Rusça'dan çeviri), İstanbul 1990 2.Dağıstan Lak Atasözleri ve Bulmacaları(Lakça'dan çeviri), İstanbul 1994 3.Bir Kafkas Göçmeninin Anıları, İstanbul 1997 4.Dağıstan ve Laklar, İstanbul 2002 5.Asar-ı Dağıstan(Rusça'dan Tercüme) İstanbul 2003 6.Tarihte Laklar (Rusça'dan tercüme)
ESER-AYRINTI
Bir Kafkas Göçmeninin Anıları Musa Ramazan Kaf-Der Yayınları
Musa Ramazan 70 yaşında kaleme aldığı bu kitapta çarpıcı olaylarla dolu yarım asırlık geçmişini anlatıyor. II. Dünya Savaşı onu, daha yirmi yaşına gelmemişken, çok sevdiği vatanı olan Kuzeydoğu Kafkasya'daki Dağıstan'dan kopararak Alman cephesine savuruyor. Almanya, Avusturya ve İtalya'da yaşanan esaret yıllarında verdiği yaşam sınavı ve bu arada Drau faciasına tanıklık... Ardından, yeni vatanı Türkiye'de iş bulma ve Kafkas kültürünü yaşatma çabaları ile geçen onyıllar... Canbazlık, halk oyunları, kuyumculuk ve sürekli derneklerde çalışma... Kafkas halk oyunlarındaki ustalığı onu 1950'lerde tekrar İtalya'ya yöneltiyor. Sovyet rejiminin yıkılışından sonra, anavatanını tekrar görebilmenin çoşkusu, mutluluğu ve hüznü... Acılı ve kimi zaman mutlu olaylarla dolu ama her zaman anavatan özlemi ile geçen bir ömür. Kitap, Musa Ramazan'ın deneyimlerini genç nesillere aktarma isteğinin ürünü.
Ödülleri
11.5.1964 tarihinde Kuzey Kafkasya Kültür ve Yardımlaşma Derneği tarafından yaptığı hizmetlere karşılık "Şükran Borcu" gümüş kupası ile ödüllendirildi.
11.01.1986 tarihinde Dış Türkler Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu tarafından "Şükran Hatırası" şilti ile onurlandırıldı.
1997 senesinin İmam Şamil'in doğumunun 200. yılı olması nedeniyle Dağıstan'ın başşehri Mahaçkale'de düzenlenen kutlamada, Parlamento Salonu'nda yerli ve yabancı ilim mensuplarının bulunduğu merasimde "Şükran Madalyası" ile taltif edildi.
1998 senesinde Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından" Vakfın kuruluşunun 20. senesi" münasebetiyle kurucu üye olarak Kafkas kökenlilerin huzurlarıyla "Şükran Belgesi" ile onurlandırıldı.
28 Aralık 2003'te, 400'ün üzerinde davetlinin katıldığı "Musa Ramazan Onur Gecesi" programıyla, yetiştirdiği her yaştaki talebeleri ile bir araya getirilerek hayatının anlatıldığı sinevizyon gösterisi ile birlikte kendisine çeşitli ödül ve hediyeler sunuldu.
HAKKINDA YAZILANLAR
Büyük bir kültür savaşçısını kaybettik... Musa Ramazan artık kalbimizde AjansKafkas 07.08.2004
Kafkas Kültürüne büyük hizmetler vermiş Lak kökenli folklor uzmanı ve yazar Musa Ramazan, yakalandığı elim hastalıktan kurtulamayarak vefat etti. Pazartesi gününden itibaren rahatsızlığı artan Musa Ramazan, 6 Ağustos Cuma akşamı saat 19.15'te ruhunu Hakk'a teslim etti.
82 yaşında vefat eden Musa Ramazan'ın cenazesi, Pazar günü, Şişli Camii'nde ikindi namazınından sonra kılınacak cenaze namazını müteakiben Silivrikapı'daki aile mezarlığında toprağa verilecek.
Kafkas Vakfı ve Ajans Kafkas mensupları olarak sevgili Musa amcamıza Cenabı Allah'tan rahmet; başta ailesi olmak üzere tüm dost ve sevenlerine başsağlığı dileriz.
Mekanı Cennet olsun.
HABER
Nazi kampında SS subayları için Kafkas oyunu oynadı Mutlu KOSER-Ömer ÇAĞLAK /İSTANBUL Hürriyet 10.08.2004
Basketbolcu Mehmet Okur’un dedesi Sait Baştimur ve eski MİT Müsteşar Yardımcısı Mehmet Eymür’ün kayınpederi Elbrus Gaytaoğlu ile birlikte Nazilere esir düştü. Hayatta kalmak için ss subayları için Kafkas oyunları oynadı. Daha sonra Türkiye’ye iltica etti ve önceki gün 82 yaşında öldü. Adı Musa Ramazan’dı ve Dağıstanlı’ydı.
PROSTAT kanseri tedavisi gördüğü Marmara Üniversitesi Hastanesi’nde üç gün önce 82 yaşında ölen Kafkas folkloru uzmanı ve yazar Musa Ramazan, emekli asker ve istihbaratçıların da katıldığı cenaze töreninin ardından toprağa verildi. Nazi esir kampından kaçtıktan sonra iltica ettiği Türkiye’de Boğaziçi Yıldızlar Kafkas Halk Dansları Topluluğu’nu kuran, akrobatlıktan kuyumculuğa bir dizi iş yapan Musa Ramazan, 82 yıllık hayatını, ‘Bir Kafkas Göçmeni’nin Anıları’ adlı kitapta toplamıştı. Üç gün önce kanser tedavisi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Ramazan için Şişli Merkez Camii’nde düzenlenen cenaze törenine eşi Zahide Ramazan ve kızı Oya Müslümat Ramazan’ın yanısıra emekli generaller, istihbaratçılar, eski MİT Müsteşar Yardımcısı Mehmet Eymür’ün baldızları ve çok sayıda kişi katıldı. Musa Ramazan’ın cenazesi ikindi namazından sonra kılınan cenaze namazının ardından Silivrikapı Mezarlığı’nda toprağa verildi. 1892 yılında Dağıstan’da doğan Ramazan, 19 yaşındayken bağımsızlık mücadelesi verdiği Rus ordusuna alındı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman askerlerine esir düşen Ramazan, NBA’de oynayan basketbolcu Mehmet Okur’un dedesi Sait Baştimur ile eski MİT’çi Mehmet Eymür’ün kayınpederi Elbrus Gaytaoğlu ile birlikte Nazi kampında yaşam mücadelesi verdi. Esir kampında hayatta kalmayı başaran Ramazan, savaş sonrası Rus ordusuna teslim edilmemek için kaçtı ve böylece ikinci kez ölümden kurtuldu.
Ramazan, bu süreçte kendisi gibi şanslı olmayan onbinlerce insanın öldürüldüğü Drau faciasına tanık oldu. 1949 yılında bir grup Kafkasyalı mülteciyle Türkiye’ye iltica eden Ramazan, Türk vatandaşlığına geçti. Boğaziçi Yıldızları Kafkas Halk Dansları Topluluğu’nu kuran Ramazan, Kuzey Kafkasyalılar Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nde yöneticilik ve muhtelif işler yaptı. Kafkas kültürüyle ilgili makaleler yazan Ramazan,70 yaşındayken hayat hikáyesini anlattığı, ‘Bir Kafkas Göçmeni’nin Anıları’ isimli kitabı yayınladı. Kitapta, kamptaki gösteriyle ilgili bölüm şöyle anlatıldı: ‘İstasyonda bizi Alman üniformalı iki genç subay karşıladı. Onlar da bizi alarak törenin yapılacağı salona götürdü. Kuzey Kafkas, Azeri, Gürcü ve Ermeni 40-50 kadar genç subay salona girerek yerlerini aldılar’.