Muhsin Mete belgesel yönetmeni, yazar Cümle Yayınları Eski Yayın Yönetmeni TRT Eski Genel Müdür Yardımcısı
1949 yılında Zonguldak'ta doğdu. Aslen Rizelidir. İlkokulu Rize’nin İyidere ilçesi Yapraklar Köyü’nde okudu. Ortaokula İyidere ilçesinde başladı, Ankara'da devam etti. Ortaokul ve liseyi Gazi Lisesi’nde tamamladı. 1972 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu Radyo ve Televizyon Bölümü'nden mezun oldu.
1970'li yıllardan başlayarak gazete ve dergilerde radyo, televizyon ve kültürel konularla ilgili yazıları yayımlandı. Haftalık Ülke dergisinde Abbas Abalı müstearıyla yayımlanan yazıları, bilahare "Ekranın Büyüsüne Kapılmadan" adıyla kitaplaştırıldı.
1973 / 1976 yıllarında reklam uzmanı olarak Sümerbank'ta çalıştı. TRT kurumuna geçti. 1976 yılında Prodüktörlük sınavını kazanarak, Ankara Televizyonu'nda çalışmaya başladı. Belgesel programlar hazırladı.
"Dünden Bugüne Ahilik" belgeseliyle Türkiye Milli Kültür Vakfı Ödülünü aldı.
1985 yılında Ankara Televizyonu Belgesel Programlar Müdürü oldu. Bu arada Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde bir dönem sinema dersi verdi. 1989 yılında Radyo Dairesi Başkanlığı'nda Program Denetçiliğine getirildi. İki yıl sonra Belgesel Programlar Müdürlüğüne döndü.
1993 yılında Dış Yayınlar Dairesi Planlama ve Değerlendirme Müdürlüğü görevine atandı. 2005-2008 yıllarında Yayın ve Programdan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. 2008 yılında TRT’den emekli oldu.
2008-2011 yıllarında Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı’nda Genel Koordinatör olarak çalıştı.
Bir dönem Kültür Bakanlığı Film Değerlendirme Jüri Üyesi olarak çalıştı. Türkiye Yazarlar Birliği yönetim kurulunda üye, genel sekreter yardımcısı ve genel sekreter olarak görev yaptı. Halen Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı Mütevelli Heyeti üyesidir.
Ayrıca Ankara Gazeteciler Cemiyeti üyesi olup, Sürekli Basın Kartı sahibidir.
YÖNETMENLİĞİNİ YAPTIĞI BELGESEL FİLMLER
Ulu Camilerimiz 21 Kasım 1977 / 48'26''
Şairler Meydanı (1. Bölüm) - 8 Ağustos 1978 / 25'53'' (2. Bölüm) - 8 Ağustos 1978 / 22'17'' (3. Bölüm) - 8 Ağustos 1978 / 24'42''
Ölümü Yaşayan Kent : Ahlat 3 Ocak 1980 / 35'33''
Dünden Bugüne Ahilik (1. Bölüm) - 24 Kasım 1982 / 24'21'' (2. Bölüm) - 1 Aralık 1982 / 21'06'' (3. Bölüm) - 8 Aralık 1982 / 30'20'' (4. Bölüm) - 15 Aralık 1982 / 21'29'' (5. Bölüm) - 22 Aralık 1982 / 22'19'' (6. Bölüm) - 29 Aralık 1982 / 18'37'' (7. Bölüm) - 3 Ocak 1983 / 22'38''
Abdülhak Şinasi Hisar - 3 Mayıs 1983 / 22'41'' Remzi Oğuz Arık - 3 Nisan 1983 / 20'00'' Arif Nihat Asya - 5 Ocak 1985 / 14'49''
Kaybolan Şehirler (1. Bölüm) - 2 Ocak 1985 / 25'49'' (2. Bölüm) - 9 Ocak 1985 / 27'14'' (3. Bölüm) - 16 Ocak 1985 / 15'20'' (4. Bölüm) - 23 Ocak 1985 / 24'59'' (5. Bölüm) - 30 Ocak 1985 / 25'08''
KATILDIĞI FESTİVALLER VE ÖDÜLLERİ Moskova Film Şenliği. 1987 Dünden Bugüne Ahilik - Türkiye Milli Kültür Vakfı Ödülü.
Biyografi odaklı bir yayınevi: Cümle Yayınları 5 Ağustos 2015
Cümle Yayınları Yayın Yönetmeni Muhsin Mete, yayın perspektifini 'Denize Düşün Yağmur Damlası' bildirisiyle açıklıyor.
Kültürümüzün temel taşıyıcılarından olan kitap yayıncılığımız, içinde bulunduğumuz yüzyılda, nicelik ve nitelik olarak bir hayli gelişme gösterdi. Bir taraftan güçlü sermayelere dayalı yayınevleri varlığını sürdürürken, hatta yayın grupları oluştururken, çok sayıda daha mütevazı yayınevi, eskisiyle yenisiyle yayın sektörüne canlılık katmaya devam ediyor. Tanıtım, dağıtım, pazarlama sorunlarının doğru dürüst çözüme kavuşturulamadığı, dolayısıyla ticarî bakımdan kâr oranı yüksek olmadığı hâlde özverili tutumla yayıncılıkta dikkate değer bir atılım yaşanmakta ve zenginlik göze çarpmakta. Yol,yolcusuz kalmıyor. Kervana katılmak gibi bir alışkanlığımız var.
Daha çok eğitim yayıncılığı yapan Harf ve 300’ü aşkın kitap ve iki dergi ile yayınını sürdüren Hece’ye, Ocak 2015 itibariyle “denize düşen yeni bir yağmur damlası” olarak CümleYayınları eklenmiş bulunuyor. Yayıncılık sektöründeki yerimiz şimdilik “denizde yeni bir damla” olarak nitelenebilirse de biriken damlaların göle dönüştüğünün bilincini taşıyoruz. Bundan güç alarak göle yeni bir maya çalmanın beyhude olmadığını düşünüyoruz. Sizin de bu zevkli yolculukta adımlarınızın adımlarımıza karışmasını umuyor; sizi, bu heyecanı birlikte yaşamaya davet ediyoruz.
Cümle Yayınları “tematik” yayıncılık yapmak üzere yola çıkıyor. Buna “yan tür” yayıncılığı demek de mümkün. Yayıncılığımızın ana türleri arasında görülmeyen yedi türde yayın amaçlıyoruz. Biri diğerinin türevi sayılabilecek bu türler; Biyografi, Hatıra, Gezi, Günlük, Mektup, Portre ve Söyleşi. Bu türlerde telif ve çeviri eserlere,“Cümle kapısı”nı açık tutma niyetindeyiz. Tercihimiz ve önceliğimiz,telif “ilk yayınlar” ile Türkçesi olmayan çeviri kitapları yayımlamaktan yana. Bununla birlikte, artık satışta olmayan bazı önemli eserlerin yeni bir sunumla tekrar baskılarını yapacağımız gibi, kültür ve edebiyat dünyamız için önem ve değer taşıyan gazete ve dergilerde kalmış, kitap hâline gelmemiş yazı dizilerini de okuyucuyla buluşturmaya önem veriyoruz. Osmanlı Türkçesi ile kitap olarak yayımlanmış veya süreli yayınlarda çıkmış ve oralarda kalmış önemli ve bugünün okurunun da ilgisini çekebilecek eserleri, günümüz diline aktararak yayımlamak da önceliklerimiz arasında olacak. Geçmişle günümüzü buluşturmak, kültürel değerlerimizin taşıyıcısı olmak hedeflerimiz arasında.
Belirlediğimiz türlerin açılımlarına da açığız. Bu bağlamda, biyografiyi aynı zamanda otobiyografi, biyografik roman, biyografik oyun olarak algıladığımızı belirtmeliyiz. Monografik eserlere de yayın çerçevemizde yer vereceğimiz gibi, nehir söyleşilerle de biyografik eserler oluşturacağız. Birbirine yakın, iç içe geçme özelliği taşıyan türlerimizin“melezanlatılar”a da kapı açacağını düşünüyoruz.
Yayınlarımızda gözeteceğimiz hususların başında nitelik gelmektedir. İçerik ve biçimde kaliteden taviz vermemizin varlığımıza kastetmek olacağının bilincindeyiz. Eskinin tekrarından kaçınacak, yeni bir dil ve söylemin peşinde olacağız. Ortalama okuyucunun kavrayamayacağı metinlerde açıklamalara yer verecek, eski metinlerde metnin ruhunu zedelemeyecek sadeleştirmelere gidecek, dizin gerektirecek eserlerde bu hususu olmazsa olmaz kabul edeceğiz. Kitaplarımızda tashihi en aza indirmenin çabası içinde olacağız. Hepsinden önemlisi, temiz bir Türkçe’nin alâmet-i fârikamız olmasını istiyor ve amaçlıyoruz.
İçeriğe göstereceğimiz özeni, başta logo ve kapak tasarımlarımız olmak üzere, sayfa düzeni ve biçime ilişkin diğer hususlarda da gözeteceğiz. Zarf-mazruf / dış-iç / biçim-içerik dengesinin önemini ıskalamamaya çalışacağız.
Değerlerimizin zedelenmesine yol açacak metinlere uzak durmakla birlikte, ideolojik saplantıların derin kuyularına düşmemek için de olabildiğince özenli ve dikkatli davranacağız. Önyargılara hapsolmayacağımız gibi, hamaset peşinde de olmayacağız. Kimseyi ötekileştirme, ötekileştirerek var olmaya çalışma, kalabalığın zaaflarıyla kendimize alan açma hevesinde değiliz. Siyasî angajmanlardan olabildiğince uzak durmak kararındayız. Toplumumuza karşı sorumluluğumuzu elbette koruyacağız. Yayınevimiz, değerlerimizi yaşatmada hissesine düşeni yerine getirsin isteriz.
Başa dönerek son noktayı koyalım. “Denize düşen yağmur damlası” olmayı önemsiyor, yağmur damlası gibi “Küçük güzeldir” diyoruz. Harf, Hece, Kelime ve Cümle ile açılan soframızın bereketini paylaşmak; bu sofrada birlikte olmak dileğiyle…