Mesut Barzani (1946) Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Eski Başkanı
1946 yılında İran'da doğdu. Dünyaya geldiği Mehabad bölgesinde, bu sırada SSCB'nin desteğiyle Kürt Cumhuriyeti kurulmuştu. Bu kısa ömürlü devletin ordusunun başında, KDP'nin kurucusu ve başkanı olan babası Mustafa Barzani vardı. Molla Mustafa Barzani, devlet girişiminin bir yıl sonra başarısız olması ardından Sovyetler Birliği'ne kaçtı. O zaman Mesut Barzani Irak'a gitti. 1958'de krallığın yıkılması ile Mustafa Barzani de Irak'a döndü. Bundan bir kaç yıl sonra da, Irak yönetimine karşı silahlı ayaklanma başlattı. 1970'te Baas iktidarı ile Kürtler arasında sağlanan ve Kürtlere özerklik hakları verilmesini öngören 11 Mart Anlaşması'nın müzakere heyetine, babasıyla birlikte katıldı.
Molla Mustafa Barzani'nin 1979'da ölümünün ardından, Mesut Barzani KDP'nin yönetimini ele aldı. 1991'deki Körfez Savaşı sonrasında, bölgenin uçuşa yasak bölge ilan edilmesi, Barzani ve partisi açısından olumlu sonuç verdi. Barzani'nin, bölgedeki diğer Kürt örgütlenmesi, Celal Talabani'nin başkanı olduğu Kürdistan Yurtsever Birliği ile yaşadığı rekabet çoğu zaman silahlı çatışmalara dönüştü.
1987'de KDP, KYB ve altı parti birleşerek, Irak Kürt Cephesi'ni kurduklarında, bu sürtüşmeler bir süreliğine rafa kalktı. Bölgenin liderliği için yapılan seçimler sırasında hem Barzani hem Talabani aday olunca, yendien patlak veren gerginlik, 1994'te KYB, KDP'yi ortak yönetim merkezi olan Erbil'den sürünce, tam bir sıcak savaşa dönüştü.
Barzani, Talabani'yi yakalamak için Irak ordusundan yardım istedi. Talabani ise İran'dan destek almaya girişti. Sonuç olarak bölge, partiler arasında ikiye bölündü. Taraflar 1998 yılı Ağustos ayında ABD arabuluculuğunda bir anlaşma imzaladı. O zamandan bu yana da çıkarları doğrultusunda paralel hareket etmeye gayret ediyorlar. Mesut Barzani şu anda Irak Yönetim Konseyi üyelerinden biri ve Kürdistan Bölgesi Başkanı.
HAKKINDA YAZILANLAR
Barzani, Kürt bölgesinin başkanı oldu 13.06.2005 Çetiner Çetin / Erbil /CHA
Irak’taki Kürt liderlerin 30 Ocak seçimleri öncesinde vardıkları anlaşma gereği Celal Talabani’nin Irak devlet başkanı olmasının ardından Mesud Barzani de kuzeydeki Kürt bölgesinin başkanlığına seçildi.
Kuzey Irak’taki “bölge parlamentosu’’ dün oybirliğiyle Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) lideri Mesud Barzani’yi Kürdistan Federasyonu başkanlığına seçti. Barzani, Erbil’de toplanan 111 sandalyeli meclisin yaptığı oylamada Irak Kürdistan Demokrat Partisi’nin 42, Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin 42 ve Kürt partilerin 27 oyunu topladı. Aynı anda kabul edilen Kürdistan anayasasına göre Barzani’nin görev süresi 4 yıl olacak. Yasaya göre bu dört yıllık sürenin ardından Barzani, bir sonraki dönem için de adaylığını koyabilecek. Bu kez parlamento tarafından seçilecek olan bölge başkanı, bir sonraki dönem için ise doğrudan halkın oyuna başvurularak belirlenecek. Parlamentodaki gruplar IKDP liderinin “bölge başkanı’’ olmasını öngören yasa tasarısı üzerinde geçtiğimiz perşembe günü uzlaşmışlardı.
Oylamanın ardından meclise hitaben bir konuşma yapan meclis başkan yardımcısı ve IKDP Kerkük eski sorumlusu Kemal Kerküklü, Barzani’nin tüm Kürtlere hayırlı olmasını dileyerek, “Bugüne kolay gelmedik. Çok şehitler verdik. Ancak bugünleri görmekten tüm Kürt halkı gibi bizler de sevinçliyiz.” şeklinde konuştu. Kerküklü, dün yapılması öngörülen yemin töreninin, kum fırtınası nedeniyle Başbakan İbrahim Caferi ve Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin Erbil’e gelememesi sebebiyle bugüne ertelendiğini açıkladı. Barzani’nin seçilmesinin ardından Kürt liderin dev posterleriyle donatılan Erbil kentinde Kürtler sevinç gösterileri düzenledi. Ellerinde Kürdistan bayraklarıyla konvoy halinde sokaklara dökülen Kürtler, davul ve zurnalar eşliğinde Barzani’nin bölgesel yönetimin başına gelmesini kutladı.
Direnişçilere müzakere çağrısı
Bu arada, Irak hükümeti, bazı direnişçi grupların barışçı çözümler aradığını ifade ederken şiddetten vazgeçen ve kan dökmemiş gruplarla müzakere yapabileceklerini açıkladı. Irak hükümet sözcüsü Layş Kubba, pek çok grubun geçtiğimiz haftalarda hükümetle temasa geçmeye çalıştığını ve bunlardan bazılarının hiçbir Iraklıyı öldürmediğini, yalnızca işgale karşı çıkmak için silahlandıklarını ve artık siyasal sürece katılmak istediklerini söylediklerini kaydetti. Kubba, “Iraklı öldürmemiş ve şiddet eylemlerini bırakmayı kabul ederek siyasi sürece katılmak isteyenler için kapı açık.” dedi. İbrahim Caferi başkanlığındaki hükümet sık sık silahlı mücadeleyi bırakan direnişçi gruplarla müzakere etme isteğini yineliyor. Ancak Ebu Musab el-Zerkavi’nin liderliğini yaptığı Irak el Kaide örgütü gibi Irak’taki sivillere ve güvenlik görevlilerine kanlı saldırılar düzenleyen örgütler kesinlikle müzakere dışında tutulacak.
Diğer yandan, şiddet olaylarının devam ettiği ülkede dün başkent Bağdat’ın güneyinde 20 ceset bulunduğu bildirildi. Polis, Bağdat’a 50 kilometre mesafedeki Nahravan bölgesinde, önceki gün, sivil giyimli, kurşunlanmış ve bedenlerinde işkence izlerine rastlanan farklı yaşlardaki 20 kişinin cesetlerinin bulunduğunu açıkladı. Bağdat’ın batısında bulunan El Anbar bölgesinde de ABD güçleri tarafından yapılan hava saldırısında 40 direnişçinin öldürüldüğü açıklandı. Amerikan ordusu da dün yaptığı açıklamada son iki gün içinde yol kenarına yerleştirilen bombaların patlaması sonucu dört deniz piyadesinin öldüğünü duyurdu.
Sekiz çocuklu başkan
Mesud Barzani’nin Kürdistan bölgesinin başkanlığına seçilmesi Erbil’de sevinç gösterileriyle karşılandı. Seçimin ardından Erbil Dohuk ve Süleymaniye kentlerini kepsayan Kürt bölgesinin başkanı olan 59 yaşındaki Barzani, Farsça ve Arapçayı da çok iyi konuşuyor. 8 çocuğu olan IKDP liderinin “Barzani ve Kürt Kurtuluş Hareketi” adlı 4 ciltlik kitabı bulunuyor. Mesud Barzani, Kuzey Irak’ta 20 yıldır savaşta ve barışta en fazla öne çıkan şahsiyet olarak öne çıkıyor.
Barzani ailesi Yahudi çıktı Hürriyet 18 Şubat 2003
Kendisi de bir Kürt Yahudisi olan UCLA öğretim üyesi Prof. Yona Sabar, yazdığı kitapta bu iddiaları doğruladı.
Hürriyet'ten Sefa Kaplan'ın haberine göre Tarihçi Ahmet Uçar da, Osmanlı arşivlerinde, Sallum Barzani adlı bir hahamın önce Selanik'e, arkasından da Kudüs'e sürgün edildiğine dair bir belge yayımladı. Bilindiği gibi, Molla Mustafa Barzani ile oğlu Mesut Barzani, İsrail'le kurduğu iyi ilişkilerle tanınıyor ve İsrail öteden beri Irak Kürtleri'nin bağımsızlığını destekliyor.
1982 yılında Yale Üniversitesi tarafından yayımlanan ‘‘The Folk Literature of the Kurdistani Jews: An Anthology (Kürdistan Yahudilerinin Halk Edebiyatı: Antoloji) başlıklı kitap, başlangıçta sıradan bir antropolojik çalışma muamelesi gördü. Kendisi de bir Kürt Yahudisi olan ve Los Angeles'teki Californiya Üniversitesi'nde (UCLA) görev yapan Prof. Yona Sabar tarafından kaleme alınan kitap, büyük çoğunluğu Kuzey Irak'ta yaşayan Kürt Yahudileri'nin hayatına ışık tutuyordu.
Ancak, Prof. Yona Sabar'ın kitabında daha ilginç bilgiler de vardı. Bunlardan en önemlisi de Barzani ailesi ile ilgiliydi. Prof. Sabar'ın verdiği bilgiye göre, 16. ve 17. yüzyılda bölgede yaşayan ailelerin en ünlülerinden biri Barzani ailesiydi ve bu aileye mensup hahamların kurduğu Yahudi eğitim kurumları büyük bir itibara sahipti. Öyle ki, başta Mısır olmak üzere Ortadoğu'nun muhtelif ülkelerinden buraya öğrenci akını oluyordu. Hatta, Haham Nathanel Barzani, bölgede nadiren görülen zenginlikte bir kütüphaneye de sahipti ve kitapların büyük çoğunluğu da elyazmasıydı. Bu kitaplar, yine haham olan oğlu Samuel Barzani'ye miras kalacaktı. İşin daha da çarpıcı yanı, Amerikan reformcu Yahudileri tarafından tam bir yüzyıl sonra kabul edilecek olan ilk kadın haham da Samuel Barzani'nin kızıydı ve ismi de Asenath Barzani'ydi.
BİR TEK AİLE VAR
İnternet aracılığıyla konuya ilişkin görüşlerine başvurduğumuz Prof. Yona Sabar, Yahudi Barzani ailesinin kurucusunun 16. yüzyılda yaşayan Haham Samuel Barzani olduğunu belirterek, ailenin sonraki yüzyıllarda Musul, Kerkük ve Erbil yöresinde etkili olduğunu söyledi. Ancak, Barzani ismini taşıyan herkesi Kürt Yahudisi olarak görmenin doğru olmadığını savunan Prof. Yona Sabar, Barzan doğumluların bu isimle çağrıldığını söyledi.
Ancak, tarihçi Ahmet Uçar, Osmanlı arşivlerinde bölgede bir tek Barzani ailesi bulunduğuna dair kayıtların yer aldığını hatırlatarak, günümüz Barzanileri'nin atalarının Yahudi olduğundan şüphe duyulamayacağını ifade etti. Ahmet Uçar, Prof. Sabar'ın, Barzaniler'in ne zaman müslüman olduklarına ilişkin detaylara girmediğini de savundu.
Ahmet Uçar'ın yine Osmanlı arşivinde bulduğu bir başka belge ise 1856 yılında Sallum Barzani isimli bir hahamın, Musul'dan Selanik'e, oradan da Hahambaşılığın özel ricası ile Kudüs'e sürgün edildiğini gösteriyor. Uçar'ın ifadesine göre, ‘‘Kudüs'e Yahudi iskánı ile tereddütler olduğu için; Hariciye Nezareti'nin de görüşü alınarak 29 Şubat 1856'da Hahambaşı'nca verilen dilekçe Osmanlı hükümetince 11 Nisan'da görüşülerek uygun bulunmuş ve Sallum Barzani 20 Nisan 1861'de bir irade ile Kudüs'e sürülmüştü.’’ Uçar, Tarih ve Düşünce Dergisi'nde konu ile ilgili olarak yazdığı yazıda şöyle devam ediyor: ‘‘Mustafa Barzani'nin yıllar sonra kurduğu ilişkiler, hahamlarla Sallum Barzani ailesi arasındaki ilişkilerin yıllarca sürdüğünü göstermektedir. Molla Mustafa Barzani, 1950'den beri sık sık ziyaret ettiği İsrail'de her zaman Kuzey Irak kökenli, Kürtçe konuşan bir Yahudi hahamın evinde kalmaktadır: Haham David Gabay.’’
Ailede pek çok ünlü haham var
Siz Yahudi Kürtler konusu ile ne zaman ilgilenmeye başladınız?
- Batılı seyyahların Kürtçe konuşan Yahudiler'den söz edildiğini görüyorsunuz. Ben bunu okuyunca, Başbakanlık Arşivi'nde, bölgedeki yerleşime ilişkin araştırmalar yaptım ama uzunca bir süre bununla ilgili herhangi bir evrak bulamadım. A. Medyalı isimli birisinin yazdığı ‘‘Kürt Yahudiler’’ isimli bir kitaba rastladım. Faik Bulut'un ‘‘Filistin Rüyası’’ isimli kitabında da İsrail'de Kürtçe konuşan Yahudiler'in bir organizasyonundan bahsediliyordu. Araştırmalarım sonucunda, Kuzey Irak'tan İsrail'e göçler yaşandığını tesbit ettim. Bugün İsrail'de geniş bir Kürtçe konuşan Yahudiler topluluğu mevcut.
Peki ya Barzani ailesi?
- Barzani ailesi ile ilgili ilk iddiaları da Amerika'da yaşayan ve kendisi Kürtçe konuşan bir Yahudi olmakla kalmayıp bu konuda uzman olan Prof. Yona Sabar'ın bir kitabında rastladım. Prof. Sabar, Barzani ailesinden gelen hahamların bölgede dini çalışmalar yaptıklarını söylüyordu. Bunun üzerine ben Barzani ailesinin kökenlerini araştırmaya başladım.
Ne buldunuz?
- Bir defa bölgede Barzani adıyla bilinen tek bir aile var. Bu aile, Kuzey Irak''taki Barzan köyünde yaşıyor. Osmanlı Arşivi'nde çalışırken, bu aile ilgili bir belge buldum. Bu belgede, 1855-56 yılında bu köyün mensuplarından Sallum Barzani adlı bir hahamın önce İstanbul'a, arkasından Selanik'e sürgün edildiği belirtiliyor.
Başka bir belge veya delil var mı elinizde?
- Molla Mustafa Barzani, ilk kez 1967 yılında İsrail'e gidiyor. Kendisini kabul eden İsrail Savunma Bakanı Moşe Dayan'a, hediye olarak bir 'Kürt hançeri' ile birlikte, Kerkük petrol rafinelerinin planlarını da getiriyor. Mart 1969'da yapılan bir operasyonda da Barzani-Mossad işbirliğiyle Kerkük rafinerileri bombalanıyor ve çalışamaz hale getiriliyor.
Barzani aşiretinin Yahudi kökenli olduğunun anlaşılması, bölgeye ve tarihe bakışımızda değişikliklere sebep olabilir mi?
- Olmaz mı? Tevrat'ta ‘‘Vaadedilmiş Ülke’’ olarak Nil'le Fırat arasının işaret edildiğine dair yorumlar vardır. Ayrıca, Barzani ailesi sürekli Mehdi çıkartmaktadır. Yahudilik'te de Mehdilik çok önemlidir. Ama bir yanlış anlaşılma olmasın. Ben bütün Kürtler Yahudi'dir filan demiyorum.
HABER
Müjdeyi vermek için doğru günü bekliyoruz 21 Mart 2012
Kuzey Irak'taki bölgesel Kürt yönetiminin başkanı Mesud Barzani, bölgede bağımsız bir Kürt devleti için güçlü sinyaller verdi. Barzani Irak'ın kaos içine girdiğini, bütün siyasi parti ve çevrelerin toplanıp bu sorunu çözmesi gerektiğini belirterek "Eğer sorun çözülmezse biz de halkımıza döneriz. Halkımız son sözü söyleyecektir" dedi.
Barzani, bütün Kürtlerin "Kürtlük şemsiyesi" altında bir araya gelmesi gerektiğini, Irak'ın derin bir kriz ve kaos yaşadığını belirterek şu ifadeleri kullandı: "Artık yeter deme zamanı gelmiştir. Irak bir kaosun içine giriyor. Kargaşadan yararlanmak isteyen bazıları, iktidarlarını diktatörlüğe çevirmek istiyor. Bu nedenle bütün Irak'taki parti ve siyasi çevrelerine çağrıda bulunuyorum. Acil toplanın. Bu sorunu çözün. Eğer sorun çözülmezse, biz de halkımıza döneriz. Son sözü, son kararı halkımız verir. Sonra kimse bize söz söylemesin. Biz milletiz, özgür olmalı ve özgür yaşamalıyız. Kimsenin zulüm ve baskısını kabul etmeyiz. Müjde için de şunu söyleyebiliriz; muhakkak bir gün bu müjdeyi vereceğiz. Ama o günün doğru bir gün olması gerekiyor."
HABER
Suriye'de PKK-Barzani İttifakı Hürriyet 24 Temmuz 2012
PKK ile Barzaniciler 'Koruma Birlikleri' kurdu
Son bir hafta içinde Türkiye'nin Suriye sınırındaki bir dizi yerleşimde Esad yönetimi kontrolü kaybetti. "Kürt yürüyüşü"nün arkasında, Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin lideri Barzani'nin kendisine yakın olan Kürt Ulusal Konseyi (KUK) ile PKK'nın Suriye kolu PYD'yi birleştirmesi var.Türkiye sınırındaki Kürt ağırlıklı yerleşimlerde yönetimi "silah kullanmadan ama silah tehdidiyle" ele geçirenler, KUK ve PYD'nin Erbil mutabakatı ile oluşturduğu ortak milis gücü: Halkı Koruma Birlikleri...
HABER
Kuzey Irak'ta Barzani'nin zaferi Hürriyet 22 Eylül 2013
Kuzey Irak’ta cumartesi günü yapılan ve 3 milyona yakın seçmenin oy kullandığı Bölgesel Kürt Parlamentosu seçimlerinde Mesut Barzani liderliğindeki Irak Kürdistan Demokrat Partisi’nin (IKDP) önde gittiği, tedavisi ülke dışında sürdürülen Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin liderliğindeki Kürdistan Yurtsever Birliği’nin (KYB) 3’üncü sıraya düştüğü görüldü.
Cumartesi saat 07.00’de başlayan ve 10 saat süren oylamada 2 milyon 818 bin kayıtlı seçmen, Erbil kentindeki 111 sandalyeli Bölgesel Kürt Parlamentosu’nun üyelerini belirlemek için oy kullandı. Seçime katılımın yüksek olduğu belirtildi. Seçmenler 27 parti ile dört bağımsız aday arasında seçim yaparken parti ve aday tercihlerinde bulundu. Bölgesel Kürt Parlamentosu’nda 11 sandalye aralarında Türkmenlerin de bulunduğu dini ve etnik gruplara tahsis edilirken, her partinin yüzde 30 kadın kotasının bulunduğu açıklandı.
Kurdistan TV, seçimden sonra yapılan açıklamaları canlı olarak ekrana getirirken, kesin sonuçların 5 gün içerisinde açıklanacağı belirtildi. Resmi olmayan ilk sonuçlarda Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani liderliğindeki Irak Kürdistan Demokrat Partisi tüm rakiplerini geride bıraktı. IKDP’nin oy oranının yüzde 53 olduğu, Talabani liderliğindeki KYB’nin yüzde 21, iki Kürt grubun izlediği politikalara muhalefet eden Noşirvan Mustafa liderliğindeki ‘Goran’ hareketinin ise yüzde 22 oranında oy aldığı ifade edildi. Talabani’nin etkili olduğu Süleymaniye’de de KYB’nin ikinci sıraya gerilediği ifade edildi. Seçime giren PKK’nın bu ülkedeki siyasi partisi konumundaki PÇK ilk tespitlere göre hayal kırıklığına uğrarken parlamentoya üye gönderemedi.
Barzani yanlıları özellikle Erbil kentinde elde ettikleri büyük zafer ardından uzun süre silahla kutlama atışları yaptı. Barzani, seçim nedeniyle bölgede yükselen tansiyonu düşürmek için yaptığı açıklamada her kesimi sakin olmaya ve sandıktan çıkan iradeye saygılı olmaya davet ettiğini söyledi.
HABER
Nikâhı Baydemir kıyacak, Erdoğan ve Barzani şahitlik yapacak 16 Kasım 2013
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ve ünlü Kürt sanatçı Şivan Perwer bugün Diyarbakır’da.
Dicle Üniversitesi Spor Salonu’nda dünyaevine girecek olan 362 çiftin şahitliğini Başbakan Erdoğan ve Mesud Barzani birlikte yapacak. Nikâhları Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir kıyacak.
Başbakan Erdoğan’ın miting yapacağı Şanlıurfa yolu üzerindeki Kantar Kavşağı’nda çalışmalar tamamlandı. Karayolları ekipleri tarafından temizlenen miting alanı, bayraklarla süslendi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ve beraberindeki AK Parti milletvekilleri miting alanında incelemelerde bulundu. Şehirdeki tüm otellerin yanı sıra, kamu kurum ve kuruluşlarının misafirhaneleri de yüzde 100 doluluk oranına ulaştı. Başbakan’ın programını takip etmek için sadece Diyarbakır Valiliği’ne yerli ve yabancı 243 gazeteci akreditasyon başvurusu yaptı. Bunların arasında Almanya, Fransa, İngiltere, Irak ve Katarlı gazeteciler de yer aldı.
HABER
Kürt petrolü Türkiye’ye gönderildi Milliyet 15 Aralık 2013
Yılbaşında akıtılacağı açıklanan Kürt petrolü, dünden itibaren yeni hattan Türkiye’ye gönderilmeye başlandı. İlk etapta günde 150 bin varil gönderilecek. Hattaki petrol miktarı daha sonra artırılacak.
Bölgenin en etkili yayın kuruluşu olarak gösterilen ve yönetim kaynaklarından aldığı haberlerle dikkati çeken Rudaw gazetesi, Türkiye’ye bölgeden petrol gönderilmesini, “Alınan bilgiye göre Kürdistan ile Türkiye arasındaki petrol ihracı resmi olarak başladı” manşeti ile duyurdu. Gazete haberinde, “Kürdistan Bölgesi, boru yoluyla Türkiye’ye petrol pompalamaya başladı. Petrolün 2013’ün sonlarına doğru gönderilmesi planlanıyordu. Petrolün yarısı Türkiye’ye daha ucuz satılacakken diğer yarısı da diğer ülkelere satılacak” denildi.
HABER
Barzani'den tuhaf mesaj: Kürdistan'ı Yavuz Sultan Selim parçaladı 4 Ocak 2014
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, yeni yıl mesajında, Kürtlerin meşru mücadele temelinde topraklarına kavuşmasını isteyerek, 1514 yılında Osmanlı İmparatorluğu ile İran Safevi Devleti arasında Çaldıran'da yapılan savaşa dikkat çekti. Çaldıran savaşının yıldönümü olduğunu hatırlatan Barzani, yeni yılın "Aynı zamanda Kürdistan topraklarını parçalayan yıldönümü" olduğunu vurguladı.
Osmanlı'nın yükseliş dönemindeki en önemli padişahlarından biri olan Yavuz Sultan Selim'e, tarihte önemli bir dönüm noktasını oluşturan Çaldıran Savayı nedeniyle Barzani'den geldi. Barzani, örtülü ifadelerle Yavuz Sultan Selim'in Kürdistan'ı parçaladığını ve bir anlamda tarih sahnesinde bir devletin oluşumunu önlediğini ifade etti.
Yeni yıl mesajında, Türkiye, İran, Irak ve Suriye ile dünya genelindeki Kürtlere hitap eden Barzani, yeni yılın Kürtlerin onurlarının, haklarının ve topraklarının verildiği yıl olmasını istedi. Barzani, “2014 yılının Kürdistan Bölgesi için barışın sağlamlaştırıldığı, birliğin olduğu bir yılmasının yanında ekonomik ve hizmet alanında büyümenin olduğu, huzurlu bir yıl olmasını umut ediyorum” dedi. Mesajında Kuzey Irak'taki yeni hükümet kurma çalışmalarına da değinen Barzani, tüm tarafların halkın ve ulusal çıkarlar doğrultusunda bir hükümet kurulmasını istedi. Türkiye, İran, Suriye ve farklı ülkelerdeki Kürtlerin de yeni yılını kutlayan Barzani, mesajına şöyle devam etti: “Yeni yıl aynı zamanda Kürdistan topraklarını parçalayan Çaldıran Savaşı'nın da 500'üncü yıldönümü. 2014 yılının Kürtlerin onurlarının, haklarının ve topraklarının verilmesinin başlangıcı ve Kürtlerin meşru mücadelesinin ilerlediği bir yıl olmasını umuyorum."
Barzani, Suriye'nin Rojava bölgesine yönelik ise, "Umut ediyorum ki buradaki halkımızın da acıları son bulur ve haklarına kavuşacaklar" dedi.
HABER
Barzani'den PKK'nın Rojava Planı'na itiraz ntv 21 Şubat 2014
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani, Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD), Suriye'nin kuzeyinde ilan ettiği kantonlara tepki gösterdi.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, "Biz Suriye'de tüm siyasi tarafların içinde yer alacağı oluşumu muhatap alırız. Bizim Rojava'da kabul edip onaylayabileceğimiz şey halkın ortak sesidir" dedi.
Barzani, Suriye Kürt Ulusal Konseyi'ne (ENKS) üye Suriye'deki 12 Kürt partisinin temsilcileriyle bir araya geldi.
Görüşmede Kürt parti temsilcileri, Barzani'ye Suriye'nin kuzeyindeki son durumla ilgili bilgi verdi. Parti yetkilileri, Suriye'de birlikten yana olduklarını açıkladı.
Parti yetkilileri, birlikten yana olduklarını belirterek, "Bizler Suriye'de Kürtlerin birliğinden yanayız her ne kadar Demokratik Birlik Partisi'ne (PYD) aykırı hareket etse de, anlaşmalara uymazsa da, bizler birliği savunmaya devam edeceğiz" görüşünü dile getirdiler.
Barzani de Suriye'de birlikten yana olduğunu vurgulayarak, "Bizler Suriye'de bütün tarafların bir araya gelerek oluşturacakları birlikteliği önemsiyoruz. Rojava'da tek bir kesimin aldığı kararı değil, partilerin birlikte alacağı ve her kesimin kabul edeceği kararları destekleriz" dedi.
Barzani-Kürt partileri toplantısında alınan kararların yarın bir kamoyuna açıklanacağı belirtildi.
HABER
Bağdat ile Erbil arasındaki petrol krizi çözüldü 13 Kasım 2014
Merkezi Irak hükümetiyle, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin petrol ihracında anlaşmaya vardıkları bildirildi.
HABER
Barzani'nin 2. Mahabad yenilgisi Mehmet Ali Güller 17.10.2017
Molla Mustafa Barzani’nin Genelkurmay Başkanı olduğu Mahabad Cumhuriyeti, SSCB’nin teşvikiyle 22 Ocak 1946’da İran’da kurulmuştu. Fakat 2. Dünya Savaşı sonrası Yalta anlaşması gereği SSCB İran’dan çekilince, İran Şahı hızla ve kolayca Mahabad Cuhuriyeti’ni ortadan kaldırmıştı.
Bu girişi, Irak Ordusu’nun hızla ve kolayca Kerkük’ü kontrol etmesine benzerliği nedeniyle yaptık. Hatta biraz ileri bir değerlendirme olarak, Irak Ordusu’nun Kerkük’te kontrolü ele geçirmesini, “Barzani’nin 2. Mahabad yenilgisi” olarak da not edebiliriz.
Zira Barzanistan’ın varlığı en önemlisi Kerkük’e bağlıdır!
AKP’NİN REFERANDUM ROLÜ
Barzani-Talabani kuvvetleri, “Kürdistan’ın bağımsızlığı Kerkük’e bağlı” gerçeği nedeniyle, IŞİD’in 9 Haziran 2014’te Musul’u işgal etmesini fırsat bilerek, bir gün sonra Kerkük’ü işgal etmişti!
Kerkük petrollerinin Kürdistan’ın bağımsızlığının ekonomik zemini olacağını bilen Barzani, o nedenle “Kerkük Kürdistan’ın kalbidir” diyordu.
Dolayısıyla Barzani’nin 25 Eylül 2017’de yaptığı bağımsızlık referandumunun Kerkük’ü işgal ettiği 10 Haziran 2014’de başladığını söyleyebiliriz. Zaten Barzani kampanyasını ilk olarak Mayıs 2015’de ABD ziyaretiyle başlatmıştı.
Barzani’yi referanduma yönelten ikinci gelişme de, AKP Hükümeti ile yaptığı ve “50 yıllık stratejik anlaşma” diye nitelediği petrol anlaşmasıydı. AKP ve Barzani, Irak’a ait olan petrolleri Kürdistan petrolüymüş gibi bir anlaşmayla birlikte satmıştı.
Hâlâ süren bu ilişki nedeniyle de, fiilen AKP Hükümeti Barzani referandumunun sponsoruydu.
ABD YOKSA BAĞIMSIZLIK DA YOK!
Irak Ordusu’nun bu kadar kolay ve hızla Kerkük’ü kontrol edebilmesi iki şeye bağlı:
Birincisi, Türkiye ve İran’ın tavrı.
İkincisi ise birincisi nedeniyle ABD’nin tavırsızlığı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Kerkük’teki durumla ilgili “taraf tutmuyoruz” demesi, bölgedeki iş birliğinden kaynaklanmaktadır. Zaten ABD’nin 25 Eylül referandumunu “zamansız” bularak Barzani’den ertelemesini istemesi de yine bu bölgesel iş birliği nedeniyleydi.
Suriye’de inisiyatifi Rusya’ya kaptıran, “kara gücüm” dediği PYD/YPG ile kuzeyde hâlâ bir “Amerikan Koridoru” açamayan, Cenevre sürecinin yerini Astana sürecinin almasını engellemeyen Washington’un Irak’ta durumu kontrol edemeyeceği açıktı. Bu nedenle referandumun özüne itiraz etmemiş, fakat zamanlamasını doğru bulmamıştı.
RUSYA TÜM YUMURTALARI AYNI SEPETE KOYMUYOR
Rusya ise bölgedeki tüm meselelerde olduğu gibi, Kerkük meselesinde de yumurtaları tek sepete koymamaya dikkat ediyor.
Örneğin Moskova Körfez krizinde Suudi Arabistan ve Katar’a eşit mesafede durmuş, bunun ödülünü de Riyad’a S-400 satarak almıştı.
Moskova kısmen benzer tutumu Suriye’de de sergiliyor. Türkiye’yle sahada iş birliği yapıyor olmasına rağmen PYD’yi de karşısına almıyor. PYD’nin Moskova’da ofis açmasına izin veriyor, PYD’li yetkililerle sık sık Dışişleri Bakan Yardımcısı Bogdanov aracılığıyla görüşüyor, PYD’yi Astana sürecine dahil etmeye çalışıyor vs.
Kuşkusuz bunu PYD’yi ABD’den koparabilmek ve Suriye rejimine yanaştırabilmek için yapıyor. Üstelik bunu Suriye için hazırladığı anayasa taslağında da görüldüğü gibi, gerekirse Suriye’de PYD’ye özerklik vermek pahasına yapıyor.
Moskova’nın Irak’taki tutumu da aynı. Rusya örneğin 25 Eylül referandumu konusunda çok keskin bir tavır almamış ve neredeyse tarafsızlık ilan etmişti. Fakat daha önemlisi referanduma rağmen Irak Kürdistanı ile yaptığı petrol ve gaz anlaşmalarını sürdüreceğini ilan etmişti.
Moskova, bu yaklaşımını Kerkük konusunda da sürdürdü. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Kerkük’te Irak kuvvetleri ile peşmerge arasında bir çatışma yaşanmasına karşı olduklarını açıkladı!
ESAS OLAN BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ
Kuşkusuz burada önemli olan, Barzanistan’a karşı Türkiye, Irak ve İran’ın yan yana geliyor olabilmesidir. Sonucu tayin edecek olan budur.
Ancak bu iş birliğinde, AKP Hükümeti’nin varlığı nedeniyle Türkiye’nin ikircikli bir strateji izlediğini belirtmeliyiz. Erbil’e uçak seferlerini durdurmak ve ancak daha dün itibariyle hava sahasını kapatmak yetmez. Önemli olan kara sahasının, yani sınır kapısının kapatılmasıdır. Ve çok daha önemli olanı da AKP ile Barzani arasındaki petrol alışverişinin durdurulmasıdır. Ayrıca Barzani’nin ağırlıklı olarak Mersin ve Gaziantep’te bulunan şirketlerinin faaliyetlerinin dondurulmasıdır.
Bu olduğu taktirde Barzani Irak’ı bölmekten vazgeçecektir. Aksi taktirde mevcut bölgesel iş birliği sıkıntıya girer ve ABD fırsattan yararlanarak en azından kaos çıkarmaya çalışır.
Yeri gelmişken ve bitirirken belirtelim: Bölgesel iş birliğinin sağlam olabilmesi, açık ve şeffaf olmasına, özel ajandalar içermemesine ve en önemlisi Suriye’nin de dahil edilebilmesine bağlıdır!
Ankara bir an önce Şam’la anlaşmalıdır. Türk Ordusu’nun Astana anlaşması gereği başlattığı İdlib operasyonuna Suriye yönetiminden gelen itiraz, tam da bu işbirliği için bir çağrıdır aslında. Ankara bu çağrıyı değerlendirmelidir!
HABER
Barzani Bölgesel Yönetim Başkanlığından İstifa Etti Hürriyet 29.10.2017
IKBY Başkanı Mesud Barzani’nin yetkilerinin diğer mercilere devredilmesi gündemiyle toplanan Kürt Parlamentosu’nda kapalı oturum gerçekleştirildi.
"1 Kasım itibarıyla süresi dolan başkanlık görevime devam etmek istemiyorum" diyen Barzani'nen mektubu okundu. Barzani'nin yetkilerinin hükümet, Parlamento ve Adalet Konseyi'ne devredilmesi kararı oy çokluğuyla kabul edildi