Biyografi Ara!

Binlerce biyografi keşfedilmeyi bekliyor

Mehmet Sofuoğlu

ilahiyatçı, akademisyen

Sayfayı paylaş
İlgili Kategoriler
Mehmet Sofuoğlu
Mehmet Sofuoğlu
hadis ve tefsir öğretim üyesi
ilahiyatçı, akademisyen


1923 yılında Aydın'ın Nazilli ilçesinde doğdu. Kur’ân-ı Kerim okumayı beş-altı yaşlarındayken babası Ali Molla’dan öğrendi. İlk ve ortaokulu Nazilli’de
bitirdi. 

Ortaokulda öğrenciyken babası vefat (1940) etti. Çocukluğu sıkıntılar içinde geçti. 1947 yılında Afyon Lisesi'nden mezun oldu. 

Özel olarak Kur’an ve Arapça dersleri aldı. Nazilli hocalarından Arif Efendi’den Arapça dilbilgisi, Tavaslı Tahir Efendi’den İslâm hukuku ve izhar (açıklama, yorum) okudu. 

Şubat 1948’de askere gitti ve askerliğini Sivas Zara’da yedek subay olarak yaptı. 

1949 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ne girdi. 1953 yılında okulu bitirdi. 

İstanbul İmam Hatip Okulu'na meslek dersleri öğretmeni olarak atandı.

İstanbul’da Hasan Basri Çantay’dan Arap edebiyatı ve tercüme dersleri aldı.

1956-58 yıllarında Millî Eğitim Bakanlığı tarafından Irak’a gönderildi. Orada hadis ve tefsir eğitimi aldı. 

1961 yılında İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü'nde tefsir dersi öğretim üyesi oldu. 1983 yılında emekliye ayrıldı.

Makaleleri İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü (1964), Tohum (1972) ve Diyanet (1973) dergilerinde yayınlandı. 

İbn-i Kesir Tefsiri ve Sahih-i Buhari çevirileriyle tanındı.

1987 yılında İstanbul'da vefat etti. 

ESERLERİ:

1.Kur’ân’ın Faziletleri (1978) 
2.El-Fevzu’l-Kebîr Usûli’t-Tefsir (İbn-i Kesir tefsirinden aynı adla çevirisi, 1980) 
3.Tefsire Giriş (1981) 
4.Sahih-i Buhari ve Tercümesi (17 cilt,1998) 
5.Sahih-i Müslim ve Tercümesi (8 cilt, 1999)

Ayrıca, Arapçadan başka çevirileri ve ders kitapları vardır.


MEHMED SOFUOĞLU KENDİ İFADESİ İLE HAL TERCEMESİ 

Katip Çelebi'nin de ifâde ettiği gibi bir kuluna, Allah'ın kendisine vermiş olduğu nimetleri zikretmesi o nimetlerin şükrü cümlesinden olduğu için ben de Rabbimin bana ihsan etmiş olduğu nimetleri tah-dısen burada hal tercememi yazıyorum: Ben Mehmed Sofuoğlu Aydın vilâyeti'nin Nazilli kazasında 1923 yılında Ali Molla ile Esma'dan doğmuşum. Dört-beş yaşlarından itibaren Aydoğdu mahallesindeki dededen kalma evimizde babamdan Kur'an dersleri aldım. İlk ve orta okulu orada bitirdim. Orta okulda iken,1940'da babam vefat edince üçüncü annemden diğer beş kardeşimle yetim kaldık. Bizleri, annem birçok sıkıntılar içinde yetiştirmeye çalıştı. 1947 yılında Afyon Lisesi'nden me'zun olunca özel olarak Kur'an ve Arapça dersleri almaya devam ettim. Kur'an hocam Nazilli imamlarından Hafız Osman Efendi'dir. Yine Nazilli hocalarından Arif Efendi'den Emsile, vâiz Tavas'lı Tahir Efendi'den Avâmil ve izhar'ı okudum. 1948 Şubat'ında askere gittim. 

Sivas'ın Zara ilçesinde bulunan 36.Piyade Alayı'nda yedek subaylık yaparken Ankara Üniversitesi'nde İlahiyat Fakültesi açılmasına karar alındı. Terhîsden sonra 1949'da bu fakülteye kaydoldum. 1953'de burayı pekiyi derece ile bitirerek, İstanbul İmam-Hatip okuluna meslek dersleri öğretmeni tayın edildim. 

İstanbul'da Mehmed Akif'in yakın arkadaşı Hasan Basri Çantay'dan Arap Edebiyatı ve terceme dersleri aldım. 1956-1958 yıllarında 4489 Sayılı Kanun'un I.maddesinin (b) fıkrasına göre Irak'a gönderildim. Orada resmî olarak Külliyetu'1-Adâb ve'l-Ulûm'daki Arapça derslerine, aynı zamanda özel olarak el-Medresetü'l-Mercâniyye ile Seyyid Sultan Ali medreselerinde Muhammed Fuâd el'Alûsî' nin derslerine devam ederek SAHÎH-İ MÜSLİM'İ huzurunda okudum, bu arada diğer hadîs külliyâtını da inceledim. (1)Sullernu'l-Vusûl ilâ Tabakâti-Fuhûl (Şehid Ali Paşa Kütüb.rakk:l877 birinci kısmın sonunda) (2)Yüce Allah Kur'an-ı Kerîm'de: "Ey insanlar! Allah'ın üzerinizdeki bunca nî-metini hatırlayın,anın" (Fatır:3); "Rabbinin nî'metini söyle.anlat." (ed-Duhâ:11) buyurmuştur. Aynı gerekçe ile birçok âlimler yazdıkları kitaplarında kendi hal tercemelerine de yer vermişlerdir: es-Suyûtî (911/1505),Husnu'l-Muhâdara 1.155'de şöyle demiştir: "Bu kitâbda gelmiş geçmiş muhaddislere tabi olarak kendi hayatımı da yazdım. Onlar içinde tarih kitabı te'lif edib de kendi hal tercemesine yer vermeyenler azdır: Abdulgafûr el-Fârisî (529/1135) Nisâbûr Târihi'nde, Yakut el-Hamavî (626/1229) Mu'ce-mu'l-Udebâ'da, Lisânuddîn İbn.y '1-Hatîb (776/1374) Tarîhu Gırnata'da, el-Hâfiz Takıy-yuddîn el-Fasî (832/1429) Târihu Mekke'de, el-Hâfiz ibn Hacer el-Askalânî (852/1449) Kutâdu Mısır'da ve Ebû Şama (665/1267) ez-Zeyl ale'r-Ravtateyn... de bu işi yapanlardandır. Bu sonuncusu (yâni Ebû Şams) onlar içinde ibâdete en düşkün olanı ve takvada en üstün derecede bulunanıdır..." 

Kâtib Çelebi de (1068/1657) Sullemu'l-Vusûl ilâ Tabakâti'1-Fuhûl ve Mizânu'1-Hakk... adlı eserlerinde kendi hal tercemesini yazmıştır. Şair Mehmed Akif Ersoy da (1355/1936) ölümünden beş ay kadar evvel 10 Ağustos 1936'-da Beyoğlu'nda Mısır apartmanındaki hasta döşeğinde bizzat kendi hal tercemesini yazmıştır. Bunu Eşref Edib Millet, 6 Aralık 1962,Sayı 1'de neşretmiştir. Büyük Türk müfessiri Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır (1358/1942) da Hakk Dini Kur'an Dili adlı tefsirinin başında (1,7-8) künyesini ve şeceresini, s.17-18'de de öğrenim hayatını yazmıştır. Bunların hepsini rahmetle anar, işbu hal tercememi da rahmetle anılmaya vesile kılmasını Yüce Allah'dan niyaz eylerim. (Mehmed Sofuoğlu)