Biyografi Ara!
Binlerce biyografi keşfedilmeyi bekliyor
Binlerce biyografi keşfedilmeyi bekliyor
yazar, bürokrat
Mehmet Ali Erdem
yazar, bürokrat
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümünü bitirdi. Yüksek Lisansını ABD’nde New Hampshire College’da MBA derecesi, “Finance” ve “International Business” sertifika programları ile tamamladı. Meslek hayatına 1985 yılında Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Hazine Kontrolörleri Kurulunda Stajyer Hazine Kontrolörü olarak başladı. Sırasıyla Hazine Kontrolörü, Hazine Başkontrolörü ve İstanbul Grup Başkanlığı görevlerinde bulundu. Hazine Müsteşarlığı Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü ve Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğünde Daire Başkanlığı yaptı. Dış Ticaret Müsteşarlığı Ekonomik Araştırmalar ve Değerlendirme Genel Müdürlüğünde Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaparken aynı zamanda Müsteşarlığın Elektronik Ticaret Genel Koordinatörü ve Başbakanlıktaki E-Dönüşüm Türkiye Çalışma Grubunun E-Ticaret Grup Başkanı olarak hizmet verdi. 2002 yılında TİKA Başkanlığı görevini de yürüttü. ABD’de New York ve Bulgaristan’da Filibe Ticaret Ataşesi olarak görev yaptı. Halen Ticaret Bakanlığı merkez teşkilatında çalışmaktadır.
Evli ve iki çocuk babası, Elâ ve Ece’nin dedesidir.
ESERİ:
Said Nursî’nin Tasavvuf Anlayışı
ESER-AYRINTI
Said Nursî’nin Tasavvuf Anlayışı
Mehmet Ali Erdem
Biyografi Net Yayıncılık
Stok Kodu: 9789758204915
Baskı Tarihi Ekim 2025
Baskı Boyutu 13,50 x 19,50 cm
Baskı Sayısı 1. Baskı
Kağıt Cinsi 1. Hamur
Cilt Tipi Ciltsiz
Sayfa Sayısı 140
Yayın Dili Türkçe
Nur Cemaatlerinin ve tasavvuf halkası içinde yer alanların arasındaki ilişkinin en esaslı belirleyicisi, hatta boğazlarda düğüm, gönüllerde perde olarak duran Said Nursî’nin tam olarak anlamlandırılmadığını düşündüğüm “Zamanımız tarikat zamanı değil hakikat zamanıdır” sözüdür.
Bu sözde özne “zaman”dır ve sözün söylendiği zamanı esas almaktadır. Yoksa tarikata bir karşıtlığı ifade etmemektedir.
Ancak başkaca bir söz ve değerlendirmeye gerek görülmemiş ve bu yüzden Nur talebeleri tarikata ve mensuplarına; tasavvuf yolundakiler de Said Nursî’ye ve Nur talebelerine mesafeli durmuştur. Hatta bazen birbirlerine tedavi edilmesi gereken manevi hastalar, bazen de çıkmaz bir yolun iflah olmaz yolcuları gibi baktıkları/bakanlar olmuştur.
Bu çalışmanın amacı, böyle bakanlara farklı bir bakış açısı sunmaktır.