Biyografi Ara!

Binlerce biyografi keşfedilmeyi bekliyor

Louıs Armstrong

caz orkestrası şefi

Sayfayı paylaş
İlgili Kategoriler
Louıs Armstrong
Louıs Armstrong        (1901)-(1971)
şarkıcı, besteci
trompetçi, caz orkestrası şefi 

4 Ağustos 1901 tarihinde ABD'nin New Orleans şehrinde doğdu. 

"Satchmo" (çanta ağız) takma adıyla tanındı. 

Çocukluğu New Orleans'ın yoksul semtlerinde geçti. Trompet çalmayı, 13 yaşında girdiği ıslahevinde öğrendi. 

1922'de King Oliver'in Creole Jazz Band adlı orkestrasına girdi. 1924'te New York'ta, Fletcher Henderson ile çalıştı. "Hot Five" ve "Hot Seven" adlı toplulukları kurdu. 

Eski caz anlayışına bağlı kaldı. Trompeti ve boğuk sesiyle müzik dünyasına New Orleans cazını kazandırdı.

6 Temmuz 1971 tarihinde öldü.




HAKKINDA YAZILANLAR

Louıs Armstrong Hakkında

Çocukluğu, annesi ve küçük kızkardeşine bakarak geçti. Babası Armstrong küçük yaştayken onları terk etmişti. Resmi bir eğitim almadı. Hayatta kalmak için gerekli “sokak bilgisini” hemen edindi. Normal işlerin yanı sıra sokaklarda şarkı söyleyerek de para kazanmaya başladı. Ancak onlu yaşlarının başında yaşamında çok önemli bir değişiklik oldu. Bir yılbaşı gecesi kendine ait olmayan bir silahla sokakta rastgele ateş açmak suçuyla ıslahevine gönderildi. Müzik yaşamında profesyonelliğe burada adım attı. 

Kariyeri 

Islahevi korosunda önce şarkıcı, sonra perküsyoncu ve kornetçi olarak yer aldı. Yaşamının anlamı haline gelecek olan müzikteki yeteneği iyice gün ışığına çıktı. Birkaç yıl sonra ıslahevinden çıktığında tek hedefi kendine bir enstrüman alarak müziğe devam etmekti. Para kazanmak için bir at arabasıyla kömür dağıttı. Bu arada ödünç aldığı kornetlerle bulabildiği her grupla müzik yapıyordu. Daha yirmi yaşına gelmeden bu çabaları karşılığını buldu. Şehrin en iyi gruplarıyla çalmaya başladı. 

Armstrong’un müzikle ıslahevinde tanışmasının müziği üzerinde büyük bir etkisi oldu. Bu birikimi caza kattığında ortaya çok daha süslü ve kişisel bir müzik ortaya çıktı. Çok geçmeden şehrin en önemli cazcılarından biri olan Joe “King” Oliver’in dikkatini çekti. Oliver onu müzik açısından himaye altına aldı. Oliver’la olan ortaklığı Armstrong’a birçok kapı açtı. Önce reddetse de Oliver’ın ikinci daveti üzerine Chicago’ya, onun orkestrasında çalışmaya gitti. 

Chicago’ya geliş

Chicago’ya gelişiyle Oliver’ın popülerliği de artmaya başladı. Çünkü dinleyiciler onun müziğindeki farklılığı yaratının kim olduğunu bilmeseler de dinledikleri şeyin özel olduğunu biliyorlardı. 

Lillian Hardin'le evlendi

Bir süre sonra Armstrong’la grubun piyanisti Lillian Hardin ile 1924 yılında evlendi. Hardin, Armstrong’un yaşamındaki ikinci büyük müziksel etki oldu. Onu Oliver’ın orkestrasını bırakarak New York’a gitmeye ikna etti. Armstrong New York’ta Fletcher Henderson’ın orkestrasına katıldı. New York’luları hayran bırakan müziğini orada da sergiledi. 

“Dünyanın En İyi Trompetçisi”

Birkaç yıl New York’ta kaldıktan sonra Chicago’ya geri dönerek karısının orkestrasında “Dünyanın En İyi Trompetçisi” adı altında çalmaya başladı. Takip eden bir iki yıl boyunca aralarında ünlü Hot Five ve Hot Seven session’larının da bulunduğu kayıtlar yaptı. Bessie Smith, Clara Smith ve Trixie Smith gibi zamanın en iyi blues şarkıcılarına da kayıtlarda eşlik etti. 

1926’da Carroll Dickerson ve Erskine Tate’in orkestralarına katıldı. Bu ki müzisyen arkadaşıyla ortak bir klüp işletmeye başladı. 30’lara gelindiğinde artık ülkenin en aranan cazcılarından biri oldu. Bütün büyük şehirlerde konserler veriyordu. Bu yıllarda korneti bırakarak tamamen trompete yöneldi. Bazen orksetralarla, çoğu zaman da tek başına konser veriyordu. Los Angeles’ta Les Hite’ın, New York’ta da Chick Webb’in orkstrasıyla çalıştı. 

Avrupa’ya ilk ziyaret

1932 ve 33 yıllarında Avrupa’ya ilk ziyaretlerini yaptı. Sanatçıyı sadece plaklarından dinlemiş olan elit Avrupalı cazseverler, onun sahnedeki fazla samimi tavırlarına ve terlemesine pek alışamadılar. 

1935 yılından itibaren Armstrong, Luis Russell orkestrasına liderlik etmeye başladı. 1938’de karısından boşanarak Alpha Smith’le evlendi. 1942’de yeniden boşanıp geri kalan yaşamını birlikte geçireceği Lucille Wilson’la evlendi. 

“Louis Armstrong and His All Satrs”

Swing’in ortalığı kasıp kavurmaya başladığı 30’lu ve 40’lı yıllarda, Armstrong’un kariyeri düşüş göstermeye başladı. Bu dönemde Armstrong’un yaşamına menajer Joe Glaser girdi. Müşterilerini zengin ve ünlü yapmak için her yolu deneyen bu hırslı adam, Armstrong için de yoğun promosyon çalışmaları yaptı. Armstrong için caz yıldızlarından oluşan bir orkestra kurdu. “Louis Armstrong and His All Satrs” adıyla anılacak olan bu ekiple Armstrong aralıksız dünya turneleri yapmaya başladı. Salonları istekli dinleyicilerle doldurmaya başlayan Armstrong ve orkestrası bu dönemde birçok kayıt da yaptı. 

Şarkıcılığını öne çıkarmaya başladı

Ancak geçen zaman içinde Armstrong’un dudağı zayıfladı ve sanatçı daha az bilinen yönünü, şarkıcılığını öne çıkarmaya başladı. Armstrong’un gırtlaktan gelen sesi, rahat sunumu ve mükemmel zamanlaması tüm şarkılara eşsiz bir kişilik kazandırıyordu. Sanatçının eşsiz yorumunun en güzel örnekleri “(I Want) A Butter and Egg Mn”, “Black and Blue”, “Do You Know What it Means to Miss New Orleans” gibi şarkılardır. Armstrong 1968’de “What A Wonderful World” şarkısıyla İngiltere’de 1 numaraya yerleşti. 

Armstrong şarkılara, bir derinlik ve anlam yükleyebiliyordu. Ayrıca “scat” (sözsüz vokal seslerinin şarkı sözlerinin yerini alması) stilini başarıyla sergileyen ilk sanatçılardan biriydi. Her ne kadar bu stili 1926’da bir kayıt sırasında söz kağıdının yere düşmesi üzerine sözleri uydurmak zorunda kalmasıyla bulduğunu söylese de, bu teknikteki ustalığı tesadüften daha fazla birşeyler olduğunu gösteriyordu. 

Böylece Armstrong ilerleyen yaşlarında trompetçi değil, bir şarkıcı olarak uluslararası bir star olmayı başardı. 

Armstrong’un dünya çapında ünlü olması ona birez eleştiri de getirdi. Amerikalı zenciler onun kendi insanları için daha fazla şey yapmasını istiyor, tavırlarını eleştiriyorlardı. Hatta sanatçı, insan hakları için yapılan gösterilere yeterince destek vermemekle suçlandı. 

O sıralarda 60 yaşında olan Armstrong, kalp rahatsızlığını basından saklayarak konserler vermeyi sürdürdü. 6 Temmuz 1971 tarihinde öldü.