13 Haziran 1934 tarihinde New York’ta doğdu. MIT, Fen Bronx Lisesi ve New York Şehir Koleji'nden mezun oldu. University of California’da istihdam edildi. Los Angeles Üniversitesi'nde doktorasını tamamladıktan sonra bilgisayar bilimleri profesörü oldu. Bir bilgisayar bilimcisi olarak çalıştı. İnternetin doğuşu için çok büyük katkılar yaptı. Şimdi Los Angeles'ta yaşıyor.
HABER
İnterneti bulduğumda herkes alay etmişti! 12 Mayıs 2008
TGRT HABER TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Soysal’ın sunduğu “Baş Başa”nın konuğu Prof. Leonard Kleinrock oldu.
Kleinrock, “1962’de; ‘bilgisayarlar birbirleriyle iletişim kurabilir’ dediğimde dalga geçmişlerdi” dedi.
TGRT HABER TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Soysal’ın hazırlayıp sunduğu Baş Başa programının konuğu, internet ve e-maili bulan Prof. Leonard Kleinrock’tu. Kleinrock, geliştirdiği sistemin ilk etapta ciddiye alınmadığını, günümüzde ise herkesin kullandığı internet haline geldiğini söyledi...
M.S: Bu keşfinizin tüm dünyayı etkileyeceğini hayal etmiş miydiniz?
L.K: Doktoram için yaptığım çalışma. Packegedd Networks için dd networklerine başlama nedenim şöyle gelişti. Mezun olduğumda, etraf bilgisayar ve iletişim teknolojileriyle çevrilmişti. Yakın gelecekte mutlaka bu bilgisayarların birbirleriyle iletişime geçeceğini fark ettim. Ama uygun bir teknoloji yoktu. Buna imkan veren tek network sesle yapılan bağlantıydı. Bu da yapılan işe hiç uygun değildi. Bu nedenler bilgisayardan bilgisayara etkin ve etkili bir iletişime imkan tanıyan yeni bir teknoloji bulmam gerekiyordu.
ÇOCUK, “HADİ GİT” DEDİLER
Bu da şimdiki adı ‘packet machine’ olan çalışmaya götürdü. Packet machine için bir matematiksel teori geliştirdim. Network tasarımını da en üst noktaya taşıdım. Bu tasarımın benzerini yapıp bu çalışmamı daha da geliştirdim. Bu çalışmamı 1962 yılında tamamladım.
Özellikle ATNT taşıyıcılarına bunun ne kadar değerli olduğunu anlatmaya çalıştım. ATTEEN’in cevabı şu oldu: “Bu sistem çalışmaz. Çalışsa bile bunu kullanmak istemiyoruz.” Onlar her şeyi ses üzerinden işlem gören cihazlarla (voice twens machine) yapıyorlardı. Bir bilgisayarın diğer bir bilgisayarla iletişim kurabilmesi onlar için büyük bir pazar olabilirdi. Ama onlar bunu tümüyle reddettiler. Bu çalışmayı bitirdikten kısa süre sonra geniş teknik konferanslar olacağını, 10-20 bin kişinin toplanacağını hayal etmişti. Dealy ile iletişim kuran insanlar ve onunla beraber tele komünikasyonlar olacaktı., telefon networkleri. Telefon networkündeki insanlara gittiğimiz zaman bize bunun çalışmayacağını söylediler. Bana küçük çocuk, “hadi git” dediler. (Gülme) küçük çocuk gitti. Gelişmiş packet machine internete dönüştü. ATNTEEN bu iletişim ağını reddetmekle çok hatalı davrandı.
İKİYÜZLÜ İNTERNET!..
M.S: Herşey iyi güzel de spam ve virüsler hakkında ne diyeceksiniz?
L.K: Virüs ve spamler internetin karanlık yüzünü oluşturuyor. Buna dolandırıcılık, pornografi gibi daha başka suçlar eklenebilir. Bununla birlikte internetin iyi yönlerine erişim imkanı da var. Burada denge, insanları network bağlantısının kötü yanlarından koruyabilmek. Bu da çok zor olabiliyor. Bir yanda kendini koruyamayan insanları korumak gerekiyor. Bunlar çocuklar ve yaşlılar. Ama eğitimli yetişkin bireyler, internet bağlantısının karanlık ve iyi yanı arasındaki ayırımı yapmak zorundalar. Virüs ve spamlerin girişi giderek yavaşlıyor. Ama onları tamamen durdurmanın bir yolu yok. Aynı problemi gazetelerde, dergilerde Televizyonda da görüyoruz. Teknolojideki her buluşun yararlı ve zararlı yönü olabilir. Örneğin bu kalem. Bu kalem bir silah da olabilir, yazmak için bir araç da.
M.S: İnternet birkaç yıl sonra uygunsuz işlemlerden tamamen arındırılabilecek mi?
Sorunuzun cevabı hayır. Size copyrighte örneğini verebilirim. Son günlerde en çok kafa kurcalayan konu copywrite problemi. Müzik endüstrisi bundan çok etkilendi. Telif hakkına tabi film ve videoların kanun dışı yollarla iletilmesi önlenmeye çalışılıyor. Bunu önleyebilmek için başka yöntemler geliştirebilirler.
POSTACILAR SİZE KIZMADI MI?
M.S: Postacılar size hiç kızdı mı? Bunu bulduğunuz için ters tepkilerle karşılaştınız mı?
Yo, bana kimse direkt olarak bir şikayette bulunmadı. Yeni teknolojilerin doğduğu her dönemde, örneğin tarım devrimi, sanayi devrimi, bilgi teknolojileri devrimi gibi, bu dönemlerde bazı işler yok olur ama yeni işler doğar. Burada püf nokta, iş gücünü eğitebilmek, bir iş türünden öbürüne kaydırabilmek. Geriye gitmenin hiçbir anlamı yok. Özellikle gazeteler ve dergiler, internete kayma eğiliminde. Gazetelerin geliri de abonelikten çok reklama dayanıyor. Ama kaçınılmaz olanı durduramazsınız. Bir şey kutunun içinden çıktığı zaman onu tekrar kutunun içine koyamazsınız. Çocuklarımız anında chatleşme, anında mesajlaşma, networke erişimin olmadığı bir dünya hayal edemezler. Yeni teknolojiler kullanarak yeni fırsatlar, yeni davranış biçimleri oluşturmalısınız. Günümüzde büyük bir sosyal değişim yaşıyoruz. İnsanlar internette forum grupları oluşturuyor. Fikirlerini paylaşıyor.
Türkiye genç nüfusunu iyi kullanmalı
Türkiye’nin genç nüfusunu avantaja çevirebileceğini belirten Prof. Kleinrock, şu tavsiyelerde bulunuyor: “İnternet müthiş bir imkan sunuyor. Akıllı, zeki gençlerin, internet adı verilen bu harika araçtan avantaj sağlamamaları için hiçbir neden yok. Facebook, web hizmetleri gibi, yeni bir iş, yeni bir fırsat ortaya çıkarabilirler. Eğitime odaklanmalı ve bu alandaki fırsatları görmelerini sağlamalı, gençlerin ufkunu açmalısınız. Ayrıca iletişim fuarları yabancı sermayeyi ülkenize çeker.”
Basit melodi bile milyar dolarlık pazar
Artık endüstrinin, bilişimin hizmetine geçmeye başladığını ifade eden Prof. Kleinrock, şunları söylüyor: “Mobil cihazlara sağlanan hizmetler müthiş bir büyüme gösteriyor. Örneğin basit telefon zil sesini, internetten video indirme, clip indirme, spor, oyunları düşünelim. Bunlar milyar dolarlık endüstriler. Cep telefonu taşıyan istediği bilgiye ulaşabilir. Bu çok hızlı büyüyen bir endüstri. Yüksek teknoloji fikri, internet, mobilite, tüketici beklentisi, yenilikçilik için çok iyi şartlar sunuyor.