1888 yılında Gaziantep’in 40 km. kuzeyinde Kahramanmaraş ili Pazarcık ilçesi Höcüklü köyü Elifler mezrasında doğdu. Asıl adı Mehmet'tir. Kendisine Molla Mehmet de denir.
Karayılan, hayvan sürüleri bulunan ve çevresine göre zengin sayılan bir aileye mensuptu.
Babası 1904 yılında Ermeni çeteleri tarafından şehit edildi. Bu tarihte 16 yaşındaydı.
Kendi kendine okuma-yazma öğrendi. Bir süre köy imamlığı yaptı. Birinci Dünya Savaşı’nda Sarıkamış'ta Ruslara karşı savaştı. Savaşta çeşitli yararlıklar gösterdi ve çavuşluğa terfi etti. Bu savaşta ayağından yaralandı. Önce Erzurum, sonra Malatya Hastanesi’nde tedavi edildi. Tedaviden sonra köyüne döndü.
Hükümet kuvvetleriyle birlikte eşkıya Bozan Ağa’yı vurdu ve elemanlarını dağıttı.
Antep düşman işgaline uğrayınca, Kuvayı Milliye safına katıldı. Çetesiyle Karabıyıklı’da düşmana ilk darbeyi indirdi. Daha sonra Dülük köyüne geldi. Şehri kuşatan Fransız çemberini yardı ve Antep’e girdi.
Karargah olarak önce Bekirbey sonra Karagöz camisini kullandı. Şehir içi ve şehir dışı savaşlara katıldı. Kendisine, Şıhın Dağı’ndaki (Sarımsak Tepe) Fransızları püskürtme emri verildi.
24 Mayıs 1920 tarihinde bu çarpışmada şehit düştü.
Bu olaydan sonra Karayılan ismi, Antep halkını temsil eden kahramanlardan biri oldu.
HAKKINDA YAZILANLAR
KIZININ AĞZINDAN KARAYILAN'IN GERÇEK HİKAYESİ 6 Aralık 2007
Bugünlerde insanları ekranlara bağlayan bir hadise var: Karayılan dizisi. atv'nin bu çok izlenen yeni dizisi, Kurtuluş Savaşı sırasında Antep halkının bir aşiret reisi önderliğinde Fransız işgaline karşı direnişini anlatıyor.
Artık tarih kitaplarında didaktik bir ders olarak yerleşen Kurtuluş Savaşı yıllarında yaşanan Gaziantep Savunması, bugün din, dil, etnik farklar yüzünden birbirini yiyen insanlara yaklaşık 90 yıl önceden çok güzel bir cevap veriyor. Bu cevabı verenler vatan ve özgürlük tutkusundan başka doğru bilmeyen, Türkler'in, Ermeniler'in ve Kürtler'in yaşadığı bir bölgenin çocuklarıydı. Bütün yokluklar ve imkânsızlıklar içinde hiçbir yerden yardım almadan Birinci Dünya Savaşı galibi Fransız ordusuna karşı eşi benzeri az görünen bir şehir savaşı verdiler. Fransız ordusuyla şehirlerini geri almak için 11 ay bütün gücüyle savaşan, o günlerin deyimiyle Ayıntap (Antep) halkı sadece kendi şehirlerini değil, dilden dile yayılan kahramanlıklarıyla da tüm Güneydoğu Anadolu'yu bir istiladan kurtarmış oldu. Gaziantep Savunması'nda hayatını kaybeden 6317 sivilden ilk akla gelense daha çok "Karayılan" lakaplı Molla Mehmet oldu.
Yeni Aktüel Dergisi Molla Mehmet'in 88 yaşındakı kızını Kahramanmaraş'ın Pazarcık İlçesi Höcüklü Köyü Elifli mezrasında bularak görüştü. İşte Selvi Sevimli'nin ağzından Karayılan'ın gerçek hikayesi: "Babam Molla Mehmet Birinci Dünya Harbi'nde Rus Cephesi'nde savaşmış, adı batası Sarıkamış'tan sağ gelmiş. Ayağından yaralanmış. O zaman Erzurum hastanesine taşımışlar, sonra da Malatya'ya hastaneye getirmişler. İyileşince de 'Savaş bitti, git evine' demişler. Geri dönünce babamı aşiretin başına geçirmişler. Karayılan için 'çoban idi', 'ırgat idi' derler ama babam Kabalar aşireti reisidir. Ayıntap'a düşman geldiğini duyunca bütün malını satıp silah almış."
Selvi kadının anlattığına göre Karayılan hayvan sürüleri bulunan ve etrafına göre zengin sayılan bir ailenin çocuğuymuş. Bahar ve yaz aylarında Adıyaman ve Maraş yaylalarında kışın ise Antep'in 45 km kadar kuzeyinde konaklayan bir aşiretin reisiymiş. Ermeni eşkiyasının babasını öldürdüğünde 16 yaşında bir delikanlıymış. Yaylalarda sürülerini otlatırken, bir çok eşkiyayla karşılaşmış. Bu durum onun az zamanda usta bir silahşor olarak yetişmesine sağlamış. Savaştan gledikten sonra düşman kuvvetlerinin Antepe girdiğini gören Karayılan bütün alını bu yolda harcamaktan çekinmemiş.
Selvi kadın şöyle devam ediyor: O zaman hükümet zayıf idi. Bize hükümet bakamadı. Babam baktı. Koyunlarımızı satarmış, öközleri satarmış, sana diyeyim ekinimizi çubuğumuzu satarmış, katır yükleriyle silah satıp Fransız'a karşı çeteleri silahla donatmış. Malını satmasına ailesinden karşı çıkanlar olmuş. "Sen aklını mı yitirdi? Bu kadar hayvanı, malı satıp sen nereye gidiyorsun" diyen anasına Karayılan, 'Ana Rus'un, Ermeni'nin yaptıklarını görseydin, şimdi sen de durmaz giderdin" dermiş."
Bana yardım etmek için geldiler buralara. "Sana aylık bağlayacağız" dediler ama istemedim. Etme dedim bana yardım. Allah'a şükür benim yardıma ihtiyacım yok.