1971 yılında Almanya’nın Badkreuznach kentinde doğdu. İlkokulu Balıkesir’de; ortaokul ve liseyi İstanbul’da bitirdi. Üniversiteyi Atatürk Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde okudu. Balıkesir Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptı. İstanbul’un önde gelen üniversiteye hazırlık dershanelerinde 5 yıl öğretmenlik yaptı. Açık hava reklamcılığı sektöründe 4 yıl idarecilik yaptı. 2001 yılından beri İstanbul’da İOSB’de büyük bir sanayi sitesinde genel müdür olarak görev yapmaktadır.
Profesyonel Yaşam Koçu
Küçük yaşlardan itibaren davranışlarından dolayı sürekli eleştirilen ve hoşuna gitmeyen davranışlarını değiştirmek için hiçbir çaba göstermeyen Kadri HOŞGÖR, bununla birlikte karşı tarafın isteğine göre davranır ve yanlış gördüğü veya kafasına yatmayan davranış ve düşünceleri ifade edemezdi.
Aile bireylerimin sıkıntı ve olumsuzlukları kendisini çok üzerdi. Üniversite 1. sınıfta okurken bir gün yemekhaneden çıktıklarında arkadaşına karnını doyurduğu halde açlık hissettiğini söyler. O da kendisine midesinin ağrıdığını söyler. Mide niye ağrır diye sorduğunda bir şeyleri kafana çok takıyorsun der. O günlerde Dale Carnegie’nin “Üzüntüyü Bırak Yaşamaya Bak” kitabını okuyan Kadri HOŞGÖR’ün, kitapta anlatılan konular çok hoşuna gider, o kadar! Arkadaşı, kafana bir şeyler takıyorsun deyince okuduğu kitaptaki yaşanmış örnekler ve yakın zamanda kafasındaki düşünceler film şeridi gibi gözünün önünden geçer. Meğer kafasında neler vardı neler: Aile içi yaşanan anlaşmazlıklar, babasının krediyle ev alıp ciddi bir borç altına girmesi, kötü geçen sınavlar ve başka neler neler… O andan sonra ne zaman midesi ağrısa hemen yakın zamanda yaşadığı olayları düşünür ve kendisine zarar veren düşünceyi bulur, sorgular ve kafasından siler. Böylece gamsız bir adam olup çıkıverir. Kafasındaki sorunları çözüyor ama harekete geçmiyordu. Yıllar böyle geçti.
2009 yılında okumaya başladığı bir kitabın sonlarına doğru gördüğü çizelgeden kitabı 10 yıl önce okuduğunu hatırlar ve şaşırır, 10 yıl önce okuduğu kitabı okumaya başladığında daha önce okuduğunu anlayamamış ve gördüğü çizelgeden anlamıştı. Bu durumu uzun süre düşünür ve sonunda anlar: Kitapta yazan konuları uygulayıp hayata geçirmediği için hatırlayamamıştı. Yıllar sonra üniversite 1. sınıftan sonra yeni bir şey daha öğrenmişti: Okunan ve öğrenilen şeyler uygulamaya konulursa faydası oluyordu. Okumaya ve anladıklarını uygulamaya başlamıştı.
Kazandığım para yetmeyince okuduğu kitaplarda yazdığı şekle göre ilave olarak yapabileceği işlerin listesini çıkartır ve yıllardır ertelediği ve bir türlü başlayamadığı partime iş için kolları sıvar. Seçenekleri tek tek dener ve hiç birisi gerçekleşmez.
Okuduğu bir kitapta tarif edilen şekle göre fazla olan kilolarından kurtulduğunu fark ettiğinde adeta şok olmuştur, kendisini yeniden doğmuş gibi hisseder. İnsanları kilo verdiğini ve daha da gençleştiğini ifade ettiğinde daha da keyiflenir. Bu ifadeleri duymak artık onun için çok doğal bir durum haline gelir.
Fazla kilolardan kurtulduğunda hayatında doğru gitmediğine inandığı her şeyi değiştirmenin kendisinin elinde olduğunu anlar ve bunlar üzerinde çalışmaya karar verir. Sonuç şaşırtıcıdır. İstediği her şey kendisini gerçekten şaşırtacak şekilde gerçekleşir.
Kendi hayatında yaşadığı değişimi; hayatının istediği gibi gitmediğini düşünen herkese uygulaması konusunda yardımcı olabileceğine karar verir. Birden kafasında bir düşünce belirir: Yaşam Koçluğu. Evet, bu iş tam ona göreydi. Bu konuyla ilgili neler yapabileceğini araştırır ve Uluslararası bir eğitim kurumundan Koçluk eğitimi ve ardından sertifika alarak Profesyonel Yaşam Koçu olarak hizmet vermeye başlar. info@yasamkoclugu.eu www.yasamkoclugu.eu