8 Temmuz 1839 tarihinde doğdu. Köy kilisesinde ayin eşyası muhafızıydı. Bir ticari işletmeye muhasebeci olarak girdi. Daha sonra simsarlık şirketine ortak oldu.
Komisyoncu olarak hayata atıldı. Madencilik ve çelik işleriyle uğraştı. 1859′da bir arkadaşıyla Clark ve Rockefeller adını verdikleri bir şirket kurdu.
İç savaş sırasında şirket gelişti. Petrolün ileride ticari önem kazanacağını gördü. 1863 yılında ilk petrol rafinerisini kurdu.
1870 yılında kardeşi William Rockefeller’le Standard Oil Company aracılığıyla Amerikan petrol sanayisini tek elde toplamayı amaçladı. Rakip şirketlerin petrollerini taşımamaları için demiryollarına tazminat ödedi.
1884 yılında rakip şirketlerin saldırısına uğradı, kolundan yaralandı. 1874 yılında Cleveland’daki 26 bağımsız rafinericiye, kendisiyle birleşmesini önerdi. Yirmi bir rafinerici bu öneriyi kabul etti.
Birlikte National Rafinery Association’u kurdular. Kısa süre sonra demiryollarını da ele geçirdi. 10 yıl içinde birçok petrol kuyusu işletmecisini kendisine bağladı. Rakiplerinin iflas etmesini sağladı. 1896 yılında yine suikaste uğradı. Bundan da sağ çıkmayı başardı.
1892′de Amerika’nın ilk gerçek milyoneri oldu. 1910-1937 yılları arasında 'Dünyanın En Zengin İnsanı' oldu. Birçok yardım kurumu açtı. Bunların başında Chicago Üniversitesi, Tıp Araştırma Enstitüsü, New York’taki ünlü Rockefeller Center vardır.
Ailenin çok bilinen şirketleri, Exxon-Mobil, Chevron, Citi Group, J. P. Morgan-Chase'dir.
23 Mayıs 1937 yılında öldü. Ölünce 912 Milyon dolar servet bıraktı.
HAKKINDA YAZILANLAR
Tüm zamanların en zengini John D. Rockefeller İsmail Şen İstanbul Ticaret 18 Kasım 2011
İsmindeki “D” Davison’ın baş harfi. 1839 doğumlu Rockefeller’in ilk işi mütevazı bir Amerika köyünün, mütevazı bir kilisesinin, mütevazı bir ayin eşyası muhafızlığıydı. Yaklaşık bir asır sonra 1937’de öldüğünde ise mirası 912 milyon dolar idi. Bu paranın bugünkü değeri yaklaşık 200 milyar dolar. İşte bu yüzden o tüm zamanların en zengin adamı. Yine aynı nedenle, günümüzde unutulmaya yüz tutmuş da olsa, Türkçe dâhil dünyanın birçok dilinde “Rockefeller gibi zengin” deyimi var.
Peki, bol “mütevazı” sıfatlı bir başlangıçtan sonra bu zenginlik nasıl elde edilebilmiş? Hem dünyanın en zengin, en çok hayır işi yapan, buna rağmen en çok nefret edilen insanı olmayı nasıl başarmış?
Aslında cevap oldukça kısa: Petrol… Jean Paul Getty’nin başarı formulündeki gibi Rockefeller, “erken kalkmış, çok çalışmış ve petrol bulmuş”.
Kilisedeki işinden sonra bir süre muhasebecilik yapan Rockefeller, daha sonra bir komisyonculuk şirketine ortak olur. Elini attığı her işte başarılı olur. Madencilik ve çelik sektörüne girer. İşleri özellikle Amerikan İç Savaşı’nda gelişir.
Ve sonunda petrolün kazanacağı ticari potansiyeli farkeder. Bunu ilk farkeden insanlardandır. 1863’te ilk petrol rafinerisini kurar. 1870’te Standard Oil Company ile Amerikan petrol sektörünü tek elde toplama çalışmalarına başlar. Başarır da… Bu başarının sonucu Amerikan anti kartel ve anti tröst hukuku doğar. Standard Oil’in bölünmesinden de çoğu hala yaşayan dev petrol şirketleri doğar.
1892 yılında Amerika’nın ilk milyoneri olur. Canını yaktığı rakiplerinin düzenlediği birkaç suikasttan yaralı kurtulur. 1910’dan öldüğü 1937 yılına kadar hep dünyanın en zengin insanı olarak kalır. Kamuoyu imajı o kadar kötüdür ki, halkla ilişkiler sektörünü geliştiren çalışmalar yapmak zorunda kalır. Bu bağlanma milyonlarca dolarlık yardım faaliyetleri yapar. Yaptığı yardımlarla Chicago Üniversitesi, Tıp Araştırmaları Enstitüsü, New York Rockefeller Center kurulur.
Rockefeller Ailesi, hala dünyanın en zengin ailelerinden. Ailenin çok bilinen şirketleri, Exxon-Mobil, Chevron, Citi Group, J. P. Morgan-Chase…