İhsani şair, halk aşığı Mevlüt Şafak Mevlüt İhsani
1928 yılında Erzurum'un Şenkaya ilçesinin Çermik köyünde doğdu. Asıl adı Mevlüt Şafak’tır.
İlkokul 3. sınıfa gittiği dönemde arkadaşlarıyla oynarken bulduğu bir kapsülün patlaması nedeniyle gözlerini yitirdi. Sol elinin 3 parmağı yaralandı. Gözleri görmemesine karşın köydeki bir marangozun yanında çıraklık yaptı.
Küçüklüğünden beri, köyüne gelip giden aşıklardan etkilenip şiire ilgi duydu. Özellikle Bardızlı Nihani, Narmanlı Musa, Aşık Yusuf gibi aşıklar bunların önde gelenleridir.
Gördüğü bir rüyada sonra, doğaçlama söylemeye başladı. Annesinin teşvik etmesiyle bağlama öğrendi. İhsani’ye, bu konuda özellikle Alişan Usta adlı aşık çok yardımcı oldu.
25 yaşlarında rüyasında Alvarlı Mehmet Lütfi Efendi'yi gördü. Bunun üzerine Erzurum’a giderek Lütfi Efendi'yle görüştü. İhsani mahlası da Lütfi Efendi tarafından verildi.
1966 yılından itibaren Konya Aşıklar Bayramı'na katıldı. Döneminin ünlü aşıklarıyla karşılaşmalar yaptı. Gelenekler çerçevesinde birçok aşık yetiştirdi.
1974 yılında Kars Çimento Fabrikası'nda başladığı santraldeki görevinden 1981 yılında malulen emekli oldu.
Önce Erzurum’a, daha sonra İzmit’e yerleşti.
2010 yılında İzmit Derince'de vefat etti.
ESERİ:
Çağlayan Dere adlı bir kitabı vardır.
HAKKINDA YAZILANLAR
Aşık Mevlüt İhsani, Hayatı, Sanatı ve Şiirlerinden Seçmeler Dilaver Düzgün
BİR ŞİİRİ
Bilemem
Göz yaşımla mektup yazdım rüzgara Yellere sana ne söyledi bilemem Seni hatırlarım günde yüz kere Eller sana ne söyledi bilemem
Lalelerin rengi ayvalaştı mı Muhannet dikene gül dolaştı mı Bülbül menekşeye fısıldaştı mı Güller sana ne söyledi bilemem
Hayat geçidine taşlar dökülmüş Gönül pınarına yaşlar dökülmüş Ah çeke ah çeke saçlar dökülmüş Yıllar sana ne söyledi bilemem
Her gelen dünyada bir dava yapmış Ne yapsa insana masiva yapmış İnsanlar ne saray kuş yuva yapmış Dallar sana ne söyledi bilemem
Mevlüt ihsanî de yandıkça yandı Hayatından bıktı candan usandı Gönül yaylasını gezdi dolandı Çöller sana ne söyledi bilemem