Tokatta doğdu. Doğduğu yıl belli değildir. Kemalpaşazade Süleyman Bey’in oğludur. Büyük babasına nispetle İbni Kemal diye meşhur oldu.
Gençliğinde babası gibi sipahi askeri idi. 2. Beyazıt döneminde bir çok savaşlarda bulundu. O, bilim adamlarının emirlere bile üstün tutulduğunu görerek genç iken mesleğini değiştirip eğitimini ilerletti. Arapça ve Farsça öğrendi.
Önce müderris oldu. Sonra Edirne Kadısı ve Rumeli Kazaskeri oldu.
Yavuz Sultan Selim onu çok sever, savaşlarda kendisiyle birlikte bulundururdu. Mısır Seferi'nden dönerken İbni Kemal’in atının ayağından sıçrayan çamur Yavuz’un kaftanını kirletti. Yavuz ona “Bilginlerin atının ayağından sıçrayan çamur kaftanımın süsü olur"” dedi. İltifat olarak bu kaftanın kendi ölümünden sonra sandukasına örtülmesini vasiyet etti.
Kanuni Sultan Süleyman da kendisine saygı gösterdi. Kanuni döneminde 1525’te şeyhülislâm oldu ve ölümüne kadar bu makamda kaldı. Ona “Müftiyü’s-Sakaleyn” unvanı verildi.
İbni Kemal hak ve adaleti sevdi, faziletten ayrılmadı. Padişahın saygı ve sevgisini kazandı. İbni Kemal Türk tarihinin örnek bir insanıdır.
1533 yılında vefat etti. Mezarı Edirnekapı dışarısında Mahmut Çelebi zaviyesindedir.
ESERLERİ:
İdrisi Bitlisi’nin Heşt Behişt adlı eserini Türkçe’ye çevirmişti.
Sadi’nin Gülistan’ına benzer Nigaristan adlı Farsça bir eser yazdı.
Bir Osmanlı tarihi ile Mohaç Muharebesi’ne dair bir risale meydana getirdi.
Yusuf ve Züleyha adlı mesnevi yazdı.
Tamamlanmamış bir Kur’an tefsiri ve dini kitaplara bir çok haşiye ve şerhleri vardır.