Hasan Cemal gazeteci, yazar 1944 yılında İstanbul'da doğdu. Cemal Paşa'nın torunudur. 1965 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. Gazeteciliğe 1969 yılında Ankara’da haftalık Devrim dergisinde başladı. Yeni Ortam dergisi, Anka Ajansı ve Günaydın gazetesinde çalıştı.
1973 yılında Cumhuriyet gazetesine girdi. 1981-1992 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde genel yayın yönetmenliği yaptı.
1992-1998 yılları arasında Sabah gazetesinde yazdı. Milliyet gazetesinde yazdı.
Nokta dergisi 1989 Doruktakiler ve Gazeteciler Cemiyeti Fıkra Ödülü’nü kazandı.
ESERLERİ:
1915: Ermeni Soykırımı (2012) Barışa Emanet Olun (2011) Türkiye'nin Asker Sorunu (2010) Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim (2005) Kürtler (2004) Kimse Kızmasın, Kendimi Yazdım (1999) Özal Hikayesi (1989) Tarihi Yaşarken Yakalamak (1987) Demokrasi Korkusu (1986) Tank Sesiyle Uyanmak (1986)
ESER-AYRINTI
Kimse Kızmasın, Kendimi Yazdım Hasan Cemal Doğan Kitapçılık
"Yirmici Yüzyıl'ın bütün iniş çıkışları ben de kendi tarihimde yaşadım. Bu uzun yüzyılın bir yanı nasıl ki insanlık için büyük acılarla dopdolu geçtiyse, ben de bir yerde o acılardan payımı aldım. Yirmici Yüzyıl nasıl ki, demokrasiyle totalitarizm arasında, yani özgürlükle faşizm, nazizm, komünizm arasında büyük mücadelerle geçtiyse, ben de bu mücadeleleri yaşadım. Hem kendi benliğimde, iç dünyamda, hem de bu güzel topraklarda... Yirminci Yüzyıl'da nasıl ki dünya kocaman bir duvar tarafından acımasızca ikiye bölündüyse, bizler de bölündük düşman kamplara. Aramızda yüksek duvarlar, kafalarımızda setler oluştu. Sonra o duvar yıkıldı, 1989'da. Demokrasi kazandı! Ama ben o duvarı, o setleri kendi kafamın içinde 1970'lerde yıkmaya başlamıştım. İşte bu kitap bunların öyküsü...Kendi siyasal tarihimi, kendi siyasal kişiliğimin oluşumunu artılarıyla eksileriyle yazdım."
ESER-AYRINTI
Demokrasi Korkusu 12 Eylül Günlüğü Hasan Cemal Doğan Kitapçılık
Ülkemizde iç barışın, istikrarın ve güzel bir geleceğin yolu, demokrasinin yaygınlaşıp derinleşmesinden geçiyor. Demokrasiden korkmak yerine onu geliştirip çevresinde kenetlenmek başlıca amacımız olmalı. Türkiye'de demokratik süreç, kimi zaman kesintiye uğramasına, zikzaklar çizmesine karşın bütün acı ve sıkıntılarıyla işleyişini sürdürüyor, sürdürecek; bundan kimsenin kuşkusu olmasın; çünkü, özellikle son kırk yılda ülkemizde demokrasi alanında küçümseneyecek bir bilgi ve tecrübe birikimi oluşmuştur. Bu birikim, karamsarlığı iyimserliğe dönüştürecek tohumarı içermektedir. Demokrasinin bir gece ansızın gökten zembille inmeyeceği ve bir mücadeleyi gerektirdiği açıktır. Ama demokrasi için mücadele ederken, hele Türkiye gibi yönetilmesi gerçekten güç bir ülkede, hoşgörü, diyalog ve uzlaşma gibi kavramları hiçbir zaman unutmayalım. Önceliklerle sonralıkları, özlemlerle gerçekleri birbirleriyle karıştırmayalım. Çoğulcu demokrasinin, karşılıklı görüşlere tahammülden, birbirini anlamaya çalışmaktan geçtiğini ve gönüllü uzlaşmalara dayandığını göz önünde tutalım. 12 Eylül'ler artık olmasın, ama... İşte bu "ama" üstünde siviliyle askeriyle ciddi bir biçimde taşınmak durumundayız; eğer bir şafak vakti yine tank sesleriyle uyanmak istemiyorsak...
HABER
Milliyet'le Hasan Cemal'in yolları ayrıldı 18 Mart 2013
Gazeteci-yazar Hasan Cemal'in Milliyet Gazetesi'nden ayrıldığı açıklandı.
Hasan Cemal'in artık Milliyet'te yazmayacağını gazetenin genel yayın yönetmeni Derya Sazak duyurdu. İşte Sazak'ın o mesaji:
Milliyet Gazetesi'nin değerli yazarlarından, 45 yıllık meslek ustası Hasan Cemal’le yollarımız bugünden itibaren üzülerek ayrılmaktadır.Kendisine gazetemizdeki 15 yıllık yazarlık yaşamı nedeniyle teşekkür ederiz. Ne zaman isterse Milliyet’teki köşesi gelecekte de ona açık olacaktır.
Sevgi ve Saygılarımla, Derya Sazak Milliyet Gazetesi Genel
HABER
Hasan Cemal Yeni Şafak'a mı transfer oluyor 26 Mart 2013
Yeni Şafak gazetesi, Milliyet'ten ayrılan gazeteci yazar Hasan Cemal'e teklif götürdü.
Son 15 gündür Hasan Cemal ve Cengiz Çandar'a göndermeler yapan Yenişafak gazetesi yazarı Salih Tuna, kamuoyuyla ilginç bir bilgi paylaştı.
Yazısında önce Hasan Cemal'in mutlaka fikirlerini dile getirebileceği bir köşesi olması gerektiğini ifade eden Salih Tuna, şöyle devam etti:
"Şu sıralar en çok duymak istediğin haber nedir diye sorsalar, hiç düşünmeden okuduğunuz yazının başlığını söylerdim. Gerçekten öyle.
'Hasan abi' sürgün krallar gibi ellerini kavuşturduğu o meşhur fotoğrafıyla Yeni Şafak'ta başköşeye kurulsa keşke. Olmayacak şey de değil hani.
Bu gazetede sevgili Çandar'dan Koray Düzgören'e Mehmet Barlas'tan Nazlı Ilıcak'a kadar birçok kalem erbabı yazmıştı."
Salih Tuna asıl bombayı ise yazısının sonundaki notta patlattı: Bu yazıyı yazdıktan sonra Genel Yayın Yönetmenimiz İbrahim Karagül, 'Kimden öğrendin?..' diye sordu... Yemin ederim bilmiyordum.
Vaktiyle bu köşede 'Mehmet Altan Yeni Şafak'ta'(09.02.2012) başlıklı bir yazı yazmıştım ya, bu yazının da aynen onun gibi bir dilek mesabesinde kalacağını sanıyordum. Meğer Yeni Şafak, Hasan Cemal'e teklif götürmüş... Sevindim, çok sevindim. Hadi bakalım.