Biyografi Ara!

Binlerce biyografi keşfedilmeyi bekliyor

Hafız Osman

hattat

Sayfayı paylaş
İlgili Kategoriler
Hafız Osman
Hafız Osman
hattat

1642 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Haseki Camii müezzini Ali Efendi'dir. 

Küçük yaşta Kur’an-ı Kerîm’i ezberlediğinden Hafız Osman adıyla anılmaya başlandı. Kur’an-ı Kerîm’e karşı hürmet ve edebi ile dikkati çekti. Sadrazam Köprülüzade Fazıl Mustafa Paşa tarafından himaye edildi. 

Kabiliyeti dikkate alınarak, hat ustalarından Derviş Ali Efendi’den ders alması sağlandı. O da ileri gelen talebelerinden Suyolcuzade Eyyüplü Mustafa Efendi'ye havale etti. Suyolcuzade’den “aklam-ı sitte” (altı yazı) adı verilen sülüs, nesih, muhakkak, reyhanî, tevkî ve rik’a yazı şekillerini öğrenip icazet aldı

Daha sonra meşhur hattat Nefeszade İsmail Efendi’ye talebe oldu. Ondan Şeyh Abdullah Efendi’nin yazı üslûbunun inceliklerini öğrendi, Şeyh-i Sanî namıyla meşhur oldu. 

40 yaşına kadar Hamdullah Efendi’nin usulünde yazılar yazdı. 1679 tarihinde sülüs ve nesihle kendi usulünde eserler verdi. Zamanında hattan bahsedilen her yerde Hafız Osman akla geldi. 

Devrin padişahı Sultan İkinci Mustafa Han’a hat dersleri verdi. Hafız Osman Efendi yazı yazarken, padişah hokkasını tutardı. 

Sultan Üçüncü Ahmet Han da Hafız Osman’ın hat dersi verdiği talebeleri arasındaydı.

Hafız Osman, Sünbül Efendi dergahı büyüklerinden Seyyid Alaeddin Efendi'nin sohbetlerinde yetişti. Çok mütevazi ve cömertti. Talebelerine büyük emek verir, onları yetiştirmeye çalışırdı. Vakitlerini ilim öğrenmek, öğretmek ve ibadetle geçirirdi. 

El alışkanlığı bozulmasın diye her gün hat yazdı. 40 yılda 25 Mushaf-ı şerif, çok sayıda En’am-ı şerif ve Delail-i Hayrat yazdı. 

Resulullah Efendimiz’i rüyasında gördü. Rüyasında aldığı emirle ilk defa levha şeklinde hilye-i seadeti yazdı. 

Eserlerini yeğeni Hafız Mustafa Çelebi ve Ahdeb Hasan Çelebi süsledi. 

Hafız Osman hattı ile yazılan Kur'an-ı Kerim nüshaları basılarak bütün dünyaya yayıldı

Yedikuleli Seyyit Abdullah Efendi, Anbarizade Ali Efendi, Hasan Üsküdari, Bursalı Mehmet, İbrahim, Derviş Mehmet, Kevkek ve Yusuf-i Rumi yetiştirdiği talebelerin en meşhurlarıdır.

1698 yılında İstanbul’da vefat etti. Müdavimi olduğu Kocamustafapaşa’daki Sünbül Efendi Dergahı bahçesine defnedildi.