Biyografi Ara!
Binlerce biyografi keşfedilmeyi bekliyor
Binlerce biyografi keşfedilmeyi bekliyor
Germiyanoğulları Beyi
Germiyanoğlu Yakup Bey
Germiyanoğulları Beyi
Babası Kerimüddin Ali Şir Bey ve dedesi Muzaffereddin bin Alişîr gibi Anadolu Selçukluları'nın hizmetinde bulundu. Babasının 1264 yılında öldürülmesinden sonra İlhanlılar'ın baskısıyla batıya çekildi. 1302 yılında merkezi Kütahya olan Germiyanoğulları Beyliği'ni kurdu.
Önce Anadolu Selçukluları'na bağlıydı. Daha sonra Selçuklu Sultanı Gıyaseddin Mesud'un hükümdarlığını tanımayarak İlhanlılar'a bağlandı.
Yakup Bey, Ankara, Kütahya, Karahisar, Kula, Simav, Ladik, Birgi ve Keles'te hakim oldu.
Bizans'tan Germiyan hükümdarına her sene 100 bin İstanbul altını gelirdi. Yakup Bey sık sık askerlerini talim ettirir ve resmi geçit yaptırırdı.
Yakup Bey'in vezirleri, emirleri, kadıları, erbâbı kalemi, mabeyn erkânı, törenleri ve bütün devlet teşrifatı vardı.
Kudretli bir hükümdar olan Yakup Bey 80 seneden fazla yaşadı. Yarım asır devletin başında bulundu.
Çelebi-i Âzam ve Sultan-ül Germiyaniyye gibi unvanları vardı.
Hangi tarihte vefat ettiği ve nereye defnedildiği bilinmemektedir.
HAKKINDA YAZILANLAR
GERMİYANOĞULLARI
Kütahya ve çevresinde hüküm sürmüş bir Türk beyliği. Toprakları, doğuda Afyonkarahisar ve Denizli, batıda Gediz ve Menderes vadilerine kadar uzanırdı.
Germiyan, önceleri Türk aşiretlerinin birinin adıyken, Anadolu Selçukluları Devleti’nin (1077-1307) son zamanlarında 1300 yılında kurulan Germiyanoğulları Beyliği’ne de ad oldu.
Germiyan aşiretinin Anadolu’ya ne zaman geldiği belli değildir. 13. Yüzyıl’da Malatya taraflarında, Anadolu Selçuklu Devleti’nin hizmetinde bulunuyorlardı. Malatya’da otururlarken, Germiyan aşiretinin başındaki Alişiroğlu Muzafferüddin, Selçuklu Hükümdarı İkinci Gıyaseddin Keyhüsrev (1236-1246) zamanında, Baba İshak tarafından çıkarılan Babailer isyanını bastırmakla vazifelendirildi ise de, muvaffak olamadı.
Yine bu aileden ve Selçuklu beylerinden Kerimüddin Alişir, Selçuklu şehzadeleri arasındaki taht mücadelesine karıştığı için, Moğollar tarafından öldürüldü. Germiyanlılar, daha sonra Moğollar’ın baskısı yüzünden Kütahya tarafına göç etti. Buradayken bağımsızlıkları için Anadolu Selçuklu Sultanı İkinci Gıyaseddin Mesut (1282-1305) ile Moğollar’a karşı mücadele verdiler.
Germiyanoğulları Beyliğini kuran Kerimüddin Alişir’in oğlu Birinci Yakup Bey, Anadolu Selçuklu Devleti beylerinden iken, 14. Yüzyıl’ın başından itibaren Selçuklular’dan ayrılıp, Moğollar’ın hakimiyetine girdi.
Yakup Bey’in idaresindeki Germiyanoğulları Beyliği, o zaman Anadolu’da kurulan beyliklerin en kuvvetlilerinden olup, Bizanslılardan her yıl belli bir vergi ve hediyeler alıyorlardı. Yakup Beyin, Aydınoğlu Mehmed Bey kumandasında Ege sahillerine gönderdiği Germiyanlı ordusu, Bizanslılardan Ayasluğ (Selçuk) ve Birgi’yi aldı ve bu yörede Aydınoğulları Beyliğini kurdu. Yakup Bey, 1305’te Menderes Irmağı kenarındaki Tripolis (Buldan kasabası doğusunda, Yenice yakınında) şehrini alıp, 12.000 piyade ve 8000 süvari ile 1306’da Alaşehir’i kuşattı. Bizanslılar İspanya’dan getirtmiş oldukları, Katalan birliklerini Alaşehir’deki Türk kuvvetleri üzerine gönderince, Germiyanlılar kuşatmayı kaldırdılar. Fakat şehir 1314 yılında Yakup Bey tarafından alınıp, haraca bağlandı. Rumlardan alınan cizye, Kütahya’da yaptırılan Vacidiye Medresesinin ihtiyacına karşılık tutuldu. Yakup Beyin 1340’ta vefatı üzerine yerine oğlu Mehmed Bey geçti. Bunun ilk zamanlarında Bizanslılar Katalanlar vasıtasıyla Kula ve Simav’ı Germiyanlardan aldılarsa da, Mehmet Bey buraları yeniden topraklarına katmaya muvaffak oldu.
Mehmet Bey’in vefat tarihi kesin belli olmayıp 1361 olarak tahmin olunmaktadır. Ölümünden sonra yerine Süleyman Şah geçti. Süleyman Şahın hükümdarlığının ilk yılları durgun geçti.
Karamanlılar ile Hamidoğulları arasındaki mücadelede
Hamidoğullarından (1301-1423) İlyas Beyin tarafını tutması, Karamanlılar ile arasının açılmasına sebeb oldu. Süleyman Şah, Karamanlıların baskısı karşısında, Hıristiyanlarla mücadelede büyük başarı sağlayan ve sınırlarını genişletmekte olan Osmanlılar ile anlaşmak istedi. Germiyanlı İslam alimi İshak Fakih ve beraberindeki heyet, yüksek hediyeler ile Osmanlı Hükümdarı Murad Hüdavendigar Gazi (1360-1389)nin huzûruna gönderilip; Süleyman Şah kızını Osmanlı Şehzadesi Bayezid’e vermeyi ve çehiz olarak da, Kütahya ile beraber Simav, Eğriboz (Emed) ve Tavşanlı’yı Osmanlılara teklif etti. Germiyanlıların teklifi kabul edilip, düğün yapıldı. Süleyman Şah Kula kasabasına çekildi. Sultan Murad Hüdavendigar’ın oğlu Şehzade Bayezid de Osmanlı sancağı haline getirilen Kütahya şehrine geldi.
Süleyman Şahın 1387’de vefatıyla oğullarından Yakup, Germiyanlı hükümdarı oldu. İkinci Yakup Bey Osmanlıların Haçlılarla yaptığı, 1389 Birinci Kosova Savaşı sonrasında Sultan Murad Gazi şehid edilince fırsattan istifade edip Osmanlılara bırakılan toprakları geri almak istedi. Rumeli’deki durumu düzelttikten sonra Anadolu’ya geçen yeni hükümdar Yıldırım Bayezid Han (1389-1402), Kütahya taraflarına geldi. Kendisine karşı çıkan İkinci Yakup Bey ve Subaşı Hisar Beyi yakalatıp Rumeli’deki İpsala Kalesine hapsettirdi. Germiyanoğulları topraklarını da Osmanlı ülkesine kattı (1390). İkinci Yakup Bey, İpsala Kalesi’nde dokuz yıl hapis kaldıktan sonra, 1399 yılında bir fırsatını bulup kaçtı. Kıyafet değiştirerek, deniz yoluyla Suriye’ye, oradan da, Timurlular Devleti’nin (1370-1506) Sultanı Timur Ha’nın (1370-1405) yanına ulaştı. Ankara Savaşında (1402) Osmanlılara karşı Timur Hanın safında savaştı. Savaş sonunda Timur, eski Germiyanlı ülkesini İkinci Yakup Beye verdi.
İkinci Yakup Bey, Osmanlı şehzadeleri arasındaki taht mücadelelerinde yeğeni İkinci Mehmed Çelebi tarafını tuttu. Bu yakınlığı benimsemeyen Karamanoğlu Mehmed Bey, iki yıl üstüste düzenlediği seferler ile Kütahya’yı zaptedip, Germiyan ülkesine sahib oldu (1411). Karamanoğullarının Germiyan ülkesine hakimiyetleri iki buçuk yıl kadar sürdü. Osmanlı Sultanı Çelebi Mehmed, Rumeli’de kardeşi Mûsa’yı bertaraf ettikten sonra, Karamanoğulları üzerine yürüyerek onları Konya’ya kadar sürdü. Çelebi Mehmed böylece hakim olduğu Germiyan topraklarını yine dostu ve müttefiki olan İkinci Yakup Beye devretti (1414).
Osmanlı Sultanı Çelebi Mehmed’in vefatıyla yerine geçen İkinci Murad Hana (1421-1451) karşı, Karamanlılarla beraber Yakup Bey de Şehzade Mustafa Bey tarafını tuttu. Mustafa Çelebi’nin, İkinci Murad Hana yenilip, İznik’te öldürülmesinden (1423) sonra, Yakup Bey, Osmanlılarla dost geçinmeyi tercih etti. 1428’de Osmanlıların payitahtı Edirne’ye bizzat giderek, İkinci Murad Han ile görüştü. Osmanlılardan çok hürmet görüp, oğlu olmadığı için, ölümünden sonra ülkesini Sultan’a bıraktığını vasiyet edip, Kütahya’ya döndü. 1429’da vefatıyla Germiyanoğulları beyliği sona erip, toprakları, Osmanlılara kaldı. Kütahya ve Afyonkarahisar sancak haline getirildi. Kütahya önce şehzadeler, sonra da Anadolu beylerbeyliğinin merkezi olarak Osmanlılarca teşkilatlandırıldı.
Kültür ve Medeniyet
Germiyanoğulları’nın teşkilatı hemen hemen bütünüyle Büyük Selçuklular ve Anadolu Selçukluları teşkilatının devamı halindeydi. Germiyan topluluğunun başında Alişir ailesi hakimiyet kurmuştu ve beylik merkezden idare edilmekteydi. Hükümdarın sarayı yalnız sultanın ikametine ait bir kuruluş olarak değil, aynı zamanda devletin idare edildiği yer olarak kullanılmaktaydı. Germiyanoğulları’nın bir divanı vardı ve bu divanda emirler, vezirler, kadılar ve nişancı bulunmaktaydı.
Germiyanoğulları’nda toprak sistemi, daha sonra Osmanlılar’da gelişmiş şekliyle görüleceği gibi timar, vakıf ve mülk olarak tatbik edilmekteydi.
Germiyan beyliğinin kurucusu Birinci Yakup Bey devri (1300-1340), beyliğin en kuvvetli olduğu bir zamandı. Bu devirde iktisat ve içtimai hayatta buna paralel olarak ileriydi. Yakup Beyin hazineleri, konaklarının mevcûdiyeti sosyal ve ekonomik hayatı gösteren önemli örneklerdendir. Bu devirde Germiyanlıların mükemmel bir ordusu olup, askerleri tam techizatlıydı. Germiyan Beyliğine Bizanstan her yıl 100.000 dinar ve kıymetli eşyalar hediye olarak gelmekteydi.
Germiyanoğulları zamanında edebi ve ilmi faaliyet çok canlı bir durumdaydı. Şeyhoğlu Mustafa, Şeyhi Sinan, Ahmedi ve Ahmed-i Dai gibi müellifler dil ve fikir sahasında pekçok eser vermişlerdir. Bunların yanısıra Molla Abdülvacid ve İshak Fakih gibi ilim adamları da yetişmiştir. Germiyanoğulları zamanında Kütahya’da ilmi tedrisat yapan Vacidiye Medresesi, İkinci Yakup Bey Medresesi ve İshak Fakih Medresesi vardı. Vacidiye Medresesinde dini ilimlerin yanında fen ve astronomi gibi ilimlerin de okutulduğu anlaşılmaktadır. Germiyan Beyliğinde hizmet gören ilim ve fikir adamları, Germiyan ilinin Osmanlılara geçmesi üzerine Osmanlılar tarafından da himaye edilmişlerdir. Bunların ilmi ve edebi sahada pekçok eserler vücuda getirmeleri temin edilmiştir. Germiyan beyleri ilim ve fikir adamlarını korumuşlar, onlara yüksek değer vererek ilmin ve fikrin gelişmesine hizmet etmişlerdir.
Germiyan ülkesinde kültür ve sosyal hayatla beraber ekonomi de yüksek bir seviyedeydi. “Germiyan kumaşları” adıyla meşhur dokumalar bütün Anadolu’da tanınırdı. Denizli’nin “Ak alemli” kumaşından da hil’at ve üst elbisesi yapılırdı. Germiyanlı sarıklık bezleri meşhur olup, Osmanlı sultanlarının başına sardığı kavuklarda bile kullanılırdı. Çok dayanıklı atlar yetiştirirlerdi. Menderes Irmağı vasıtasıyla Ege Denizi limanlarına ticaret malları ve Kütahya şap madeni naklederlerdi.
Germiyanoğulları Beyliği Tahta Çıkışı
Yâkûb Bey.................................. 1300
Mehmed Bey................................. 1340
Süleymân Şah............................... 1361
İkinci Yâkub Bey (İlk saltanatı)........... 1390
Osmanlı Hâkimiyeti.................... 1399-1402
İkinci Yâkub Bey (İkinci saltanatı)........ 1402
Osmanlı Hâkimiyeti......................... 1429