2 Ocak 1957 tarihinde Konya ili Cihanbeyli ilçesi Yeniceoba (İncov) nahiyesinde doğdu. 6 kardeşin en büyüğü. Babası çiftçilik ve şofürlük yapıyordu.
İlk okulu Yeniceoba Merkez ilkokulunda okudu. Ortaokul ve lise öğrenimini Cihanbeyli lisesinde yaptı. Eskişehir Ticari İlimler Akademisi İktisat Fakültesi'ni bitirdi.
Siyasete gençlik yıllarında atıldı. Özgürlük Yolu çevresi ile birlikte siyasi hareket içinde yer aldı. Üniversite yılların üniversite derneklerinde görevler aldı. Eskişehir Halkevinde aktif görevler aldı. Halkevi bülteninin çıkarılmasında görev yaptı.
1990’lı yıllarda legal zeminde çalışan Kürt kimlikli partilerde aktif görevler yaptı. Halkın Emek Partisi'nin (HEP) kurucuları arasındaydı. Parti Meclisinde görev yaptı. Demokrasi Partisi'nin (DEP) kurucusu oldu. Bu partide Genel Sekreter Yardımcılığı görevinde bulundu. Demokrasi ve Değişim Partisi'nin (DDP) kuruluşunda yer aldı. Parti kapatılıncaya kadar Genel Sekreterlik görevini yürüttü. DDP’nin kapatılmasından sonra kurulan Demokrasi ve Barış Partisi (DBP) kurucuları arasında yer aldı. Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) kuruluşuna kadar DBP Genel Sekreterliği görevini yürüttü. HAK-PAR’ın kuruluşunda bu yana Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüttü.
25 Ekim 2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasında vefat etti.
HABER
HAK-PAR'ın yeni genel başkanı Fehmi Demir 26 Ekim 2014
HAK-PAR 6. Olağan Kongresi’nde Fehmi Demir genel başkan seçildi.
Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) 6. Olağan Kongresi, Kocatepe Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Suriye, Irak ve Federal Kürdistan bölgesinden misafirler hazır bulundu.
500 delegenin katıldığı genel kurulda genel başkanlık için Fehmi Demir ve Bayram Bozyel yarıştı.
Gerçekleştirilen seçimde ilk turda 278 delege oy kullanırken, Bayram Bozyel 114, Fehmi Demir ise 164 oy aldı. İkinci turda yapılan seçimde Bozyel’in çekilmesi ile Fehmi Demir genel başkan seçildi.
HABER
Hak-Par Genel Başkanı Demir vefat etti 26 Ekim 2015
Dün geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Genel Başkanı Fehmi Demir, PKK'nın şiddet eylemlerini derhal durdurmasını, barışçı bir çözüm yolunun açılmasını istiyordu.
Fehmi Demir, PKK'nın terör eylemlerini tırmandırmasına ilişkin değerlendirmede bulunmuştu. Sorunların barışçıl yollardan çözülmesi gerektiğinin altını çizen Demir, HDP'nin inisiyatif kullanarak, barışçı çözüm konusunda rol alması gerektiğine dikkati çekmişti.
"HDP inisiyatif kullanmalı"
Değerlendirmelerinin yer aldığı 27 Temmuz 2015'te yayımlanan haberde Demir, "PKK şiddet eylemlerini derhal durdurmalı. Barışçı çözümün yolu açılmalı. HDP inisiyatif kullanmalı. Barışçı çözüm konusunda rol almalı. Yönünü sadece Kandil'e ve İmralı'ya dönmemeli. Halkın kendisine verdiği desteğin gereğini yapmalıdır. Sadece şikayet eden makam olmaktan çıkmalı" ifadesini kullanmıştı.
"40 yıllık kirli savaş" vurgusu
Demir, terör örgütü PKK'nın eylemlerini tırmandırmasına ilişkin, "sorunları barışçıl, demokratik yollardan çözmenin yollarının aranması gerektiğini" bildirmişti. Demir, siyasetin sorunları çözebileceğinin topluma gösterilmemesi halinde kaos ortamının oluşabileceğini vurgulamıştı. Demir, "40 yıllık kirli savaş, bu sorunlara çözüm getirmedi. Bundan sonra da şiddetin, terörün bu sorunları çözeceği kanaatinde değilim" değerlendirmesinde bulunmuştu.
"Kaygının giderilmesi lazım"
Bölge halkının tedirginlik içinde olduğunu vurgulayan Demir, şunları söylemişti: "Yeniden şiddet ve terör ortamına girilmesi, yeniden bombalamaların yaşanması, askeri operasyonların yaşanması konusunda bir tedirginlik var. 'Doksanlara geri mi dönüyoruz' şeklinde bir kaygı yaşanıyor. Bu kaygıyı taşımakta halk haklı. Bu son üç-dört yıl içerisinde halk, silahların bırakılacağı, sorunların barışçıl ve demokratik yollardan çözüleceği konusunda umuda kapılmıştır. Ne yazık ki bu umut son günlerde yaşananlarla kırıldı. Bu kaygının giderilmesi lazım."
"Halkın verdiği desteğin gereği yapılmalı"
Demir, PKK'dan şiddet eylemlerini derhal durdurmasını istemiş, "Barışçı çözümün yolu açılmalı. HDP inisiyatif kullanmalı. Barışçı çözüm konusunda rol almalı. Yönünü sadece Kandil'e ve İmralı'ya dönmemeli. Halkın kendisine verdiği desteğin gereğini yapmalıdır. Sadece şikayet eden makam olmaktan çıkmalı" ifade etmişti.