1956 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oldu. Gazeteciliğe 1974 yılında Türk Haber Ajansı’nda başladı.
1979’da Hürriyet Gazetesi’ne geçti. Burada spor muhabiri, basketbol yazarı ve spor müdürü olarak görev yaptı. Son 10 yılı spor müdürü olmak üzere geçirdiği Hürriyet Gazetesi’nden 2010 yılında ayrıldı.
Türkiye Spor Yazarları Derneği’nde Yönetim Kurulu Üyeliği, Dış İlişkileri Sekreterliği, Başkan Vekilliği ve 2006–2012 yılları arasında da başkanlık yaptı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Yönetim Kurulu üyeliklerinde bulundu. Dünya Spor Yazarlığı Birliği Başkan Vekilliği yaptı.
Meslek yaşamı boyunca bir çok ödül kazandı. 2010 yılında ülkemizde düzenlenen FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası’nda medya direktörlüğü görevinde bulundu.
İngilizce ve Almanca bilmektedir. Evli ve bir çocuk babası.
HAKKINDA YAZILANLAR
Spor basınının ESO 9001’i Vedat Okyar Hürportreler Hürriyet 2002 İlavesi
Esat, nam-ı diğer Eso Müdür, hakettiği pilot kabininde oturuyor. Kokladığım hava kalite kokuyor.
TECRÜBE insanlara erken yaşlarda lazımdır. Onu yakalamak, her insanın harcı değil. Genç vakitte yakalanacak deneyimi şıklıkla taşıyan, o taşıdığı şıklığı da vücut diliyle de, iyi kullandığı Türkçesiyle de insanların kafasına çakan az insan tanıdım. Bu dediğim güzel adam Esat Yılmaer.
Kaldı ki ayrı kulvarların adamıyız. Top dediğimiz o sihirli yuvarlağın o elle oynanan tarafında olmuş, ben ayağımla vurmuşum.
Sporcu olmanın gönül farklılığı olmaz. Sporcu tek başına ordudur. Ne bir olay korkutur, ne de çıkıp bir insan.
*
Bu genç adam, benim ‘‘lakabı yarısı müdür de olsa öbür yarısı patronum.’’ Vedat ağabeyiyim ama onun askeriyim. Cebime giren hayatımdaki, en onurlu para gazetemden.
Benden yaşça küçük, birkaç tane ağabeyim olmuştur. Birisi de Eso'dur. Hürriyet gazetesi, Babıáli'nin kaptan köşküdür. Şimdiki adres, İkitelli yazsa bile.
Esat Müdür, çok hakettiği pilot kabininde oturuyor. Biz spor servisinde çalışanlar, onu ve tabii gazetemizi utandırmamak için, elbirliğiyle yeteneklerimizin el verdiği kadar, herşeyi yapmak gayretindeyiz. Çok keyifli bir aileyiz.
Aşıyı yapmak kolaydır, iğneyi sokarsın, oldu zannedersin, Hiç öyle değildir. Zaten öyle de olmaz. En azından benim anladığım bu. Aşı tuttu mu ona bakacaksın.
Eso ile aşı tuttu. Babıáli'nin duayeni olmuş Nezih Alkış'tan sonra, direksiyona geçmek çok zor. Hatta biraz kabaca, sıkar. Eso bayrağı aldı. Çok daha ileri gideceğiz.
Ağabeylik ünvanı almak, kendine emekle yapılan yatırımdır. Herkesin yapacağı işte değildir. Marifet ister, hoşgörü şarttır.
Bunları iyi harman etmiş bir adamla aynı çatı altında aynı nefesi teneffüs ediyor olmak, bana ne veriyor?