Erol Günaydın sinema oyuncusu 1933 yılında Trabzon'da doğdu. Tiyatroya Galatasaray Lisesi bünyesinde başladı. 1955 yılında Haldun Dormen Cep Tiyatrosu'nda 'Papaz Kaçtı' adlı oyunla profesyonel aktörlük hayatına başladı. 1960 yılında ilk sinema filminde oynadı. Elli yılı aşan bir süre içinde çok sayıda filmde oynadı. TRT'de yayınlanan 'Çiçek Taksi' adlı dizide uzun süre oynadı. Nasreddin Hoca tiplemesi, meddah gösterileri ve Ayı Yogi seslendirmesi unutulmaz rolleri arasındadır.
15 Ekim 2012 tarihinde vefat etti.
Rol Aldığı Tiyatro Oyunları:
Çehov Makinası : Matei Vișniec - İstanbul Devlet Tiyatrosu - 2012 Namussuzum ki Namusluyum : Nokta Tiyatrosu Uzun Donlu Kişot : Ferhan Şensoy - Orta Oyuncular - 2005 Soyut Padişah : Ferhan Şensoy - Orta Oyuncular İstanbulu Satıyorum : Ferhan Şensoy - Orta Oyuncular Kahraman Bakkal Süper Markete Karşı : Ferhan Şensoy - Orta Oyuncular Yaygara Yetmiş Yolcu Martı Kalbin Sesi Halkın Gözü Ayı Masalı Altın Yumruk Papaz Kaçtı
Oynadığı Diziler:
Köşe Dönücü 1984 Saat Sabahın Dokuzu 1987 İnsanlar Yaşadıkça 1989 Doktorlar 1989 Bir Ömrün Bedeli 1991 Mahallenin Muhtarları 1992 Rüstemin Gazinosu 1993 Çiçek Taksi 1995 Ramazan Ay Köşe Kapmaca 1996 Tatlı Kaçıklar 1996 Beton Raziye Bir Demet Kahkaha 2000 Bir Demet Yerli Film 2000 Yeşilçam Denizi 2003 Cennet Mahallesi 2004 Deli Kadir Geçmiş Zaman Olur ki 2006 Hırsız Polis 2005-2006 Dursun Sinekli Bakkal 2007 Ali Küçük Genco (dizi) 2007 Konuk Oyuncu Akasya Durağı 2008 Ramazan Balkan Düğünü 2009 Kemal Çavuş Geniş Aile 2009 Konuk Oyuncu
Oynadığı Filmler:
Yukarı Bak 2009 Carl (Ses) Güneşi Gördüm 2009 Samet Orada 2009 Erol Gümüş Kanal-İ-zasyon 2009 Yedi Kocalı Hürmüz 2009 Balkan Düğünü 2009 Kemal Çavuş Nekrüt 2008 Ali Rıza Destere 2008 Hazım Dede O Kadın 2007 Beyaz Melek 2007 Komutan Vahit Sinekli Bakkal 2007 Ali Küçük Geçmiş Zaman Olur ki 2006 İlk Aşk 2006 Arif Arifoğlu Kınalı Kuzular: Bedeli Çanakkale'de Ödendi 2006 Artin Pardon 2004 İbrahim Ömerçip 2003 Kamil Menekşe Koyu 1991 Teffaf Karartma Geceleri 1990 Herşeyi Bitirdik 1990 Kocakarılar 1990 İnsanlar Yaşadıkça Aile Pansiyonu 1987 Biz Doğarken Gülmüşüz 1987 Kuşatma 2 / Şok 1987 Hoşgeldin Ramazan 1987 Otobüs Yolcuları / İhsaniye - Karasu 1987 Çantada Keklik 1987 Acı Lokma 1986 Dayı Ağa Bacı 1986 Osman Gelmeyin Üstüme 1986 Hayroş 1986 Kıratlı Süleyman 1986 Kenan Ağa Savunma 1986 Rıza Yaygara 86 1986 İki Milyarlık Bilet 1986 Kanun Kazım Bu Muhtar Başka Muhtar 1986 Kocamın Nişanlısı 1986 Duyar Mısın Feryadımı 1985 Ekmek Elden Su Gölden 1985 Herşeyim Sensin 1985 Manav Kadir Yavru Kuş 1985 Sessiz Ölüm 1985 Baba Pehlivan 1984 Mestan Şaşkın Gelin 1984 Memiş Bir Yudum Mutluluk 1982 Erol Renkli Dünya 1980 Patron Dağılın Kazımlar Geliyor 1976 Nereye Bakıyor Bu Adamlar 1976 Otelci Tepedeki Ev 1976 Ayıkla Beni Hüsnü 1975 Canım De Bana 1975 Curcuna 1975 Saffet Tokmak Nuri 1975 Diyet 1974 Mevlüt Ben Doğarken Ölmüşüm 1973 Doktor Düğün 1973 İbrahim Hamsi Nuri 1973 Patron Tatlım 1973 Zarif Yeryüzünde Bir Melek 1973 Şemsi Yılmayan Şeytan 1972 Bitik Casus Kıran / Yedi Canlı Adam 1970 Vur Patlasın Çal Oynasın 1970 Şaban İntikam Yemini 1969 Casus Kıran 1968 Sinekli Bakkal 1967 Kız Tevfik Çelik Bilek 1967 Yarın Çok Geç Olacak 1967 Ressam Nevzat Eşrefpaşalı 1966 Kibar Haydut 1966 Kovboy Ali 1966 Nuh'un Gemisi 1966 Ölüm Tarlası 1966 Bekir Pembe Kadın 1966 Yalnız Adam (Kibar Haydut) 1966 Güzel Bir Gün İçin 1965 İsyancılar 1965 Erkek Sözü 1964 On Güzel Bacak 1964 Varan Bir 1964 Başımı Belaya Sokma 1963 Ahmet İki Gemi Yanyana 1963 Nuri Yedi Kocalı Hürmüz 1963 Battı Balık 1962 Kardeş Uğruna 1961 Yaman Gazeteci 1961 Yeşil Kurbağalar 1960
ÖDÜLLERİ:
1967 Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Senaryo Ödülü, Güzel Bir Gün İçin 1967 Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü, Güzel Bir Gün İçin
HAKKINDA YAZILANLAR
Gazeteci-yazar Emine Algan tarafından kendisiyle gerçekleştirilmiş bir nehir-söyleşi 2007 yılında "İki Kalas Bir Heves" başlığı altında kitaplaştırılmıştır.
HABER
Sağlık durumu ciddi 23.09.2012
Dün sabah Sağlık Bakanlığı'na bağlı ambulans uçakla Bodrum'dan Acıbadem Kadıköy Hastanesi'ne sevk edilen Erol Günaydın'ın bilinci kapalı.
Doktoru Ceyhun Solakoğlu, "Solunumu, makine desteğiyle sağlanıyor. Böbrekleri iyi olmadığı için başlanan diyalize devam ediyoruz" dedi.Nefes darlığı şikâyetiyle Bodrum'da hastaneye kaldırılan usta tiyatro sanatçısı Erol Günaydın, İstanbul'a sevk edildi. Sağlık Bakanlığı'na bağlı ambulans uçakla İstanbul'a getirilen 79 yaşındaki Günaydın'ın bilincinin kapalı olduğu ve sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Yoğun Bakım Servisi'ndeki doktoru Ceyhun Solakoğlu, "Günaydın'ın bilinci şu an kapalı. Solunumu, makine desteğiyle sağlanıyor. Böbrekleri iyi durumda olmadığı için başlanan diyalize devam ediyoruz. Genel olarak, sağlığı ciddiyetini koruyor" dedi.
VEFAT-HABER
Erol Günaydın hayatını kaybetti 15 Ekim 2012
Tiyatro ve sinemanın büyük ustası Erol Günaydın, yaşama veda etti.
Türk sinema ve tiyatrosunun usta ismi Erol Günaydın, Bodrum'da rahatsızlanmış ve hastaneye kaldırılmıştı. Sağlık Bakanlığı’nın da katkısıyla Günaydın, Kadıköy Acıbadem Hastanesi’ne sevk edilmişti. Uzun süredir burada tedavi altında kalan ünlü sanatçı, 15 Ekim 2012 tarihinde hayata gözlerini yumdu. Günaydın'ın vefatını kızı Günfer Günaydın Twitter'dan duyurdu.
HABER
Erol Günaydın'a veda ntv 17 Ekim 2012
Önceki gün 79 yaşında hayatını kaybeden usta oyuncu Erol Günaydın için ilk tören Ses Tiyatrosu'nda yapıldı.
Törende, Günaydın'ın kızları Ayşe, Fatoş, Günfer Günaydın ile torunu Sofia Moro taziyeleri kabul etti.
Kızı Günfer, Günaydın'ın şapkasını, Derya Baykal da Günaydın'ın kendisine hediye ettiği ''meddah kavukiyesi''ni tabutun üzerine koydu. Galatasaray bayrağının da konulduğu tabutun önünde Günaydın'ın bir fotoğrafı yer aldı.
Günaydın'ın röportajlarından, filmlerinden ve oyunlarından kesitlerin yer aldığı kısa bir filmin sunulduğu törende konuşan Tuncel Kurtiz, ''Sevgili Erol için ne söyleyebiliriz ki... İzlediğimiz film, onun hayatının küçük parçasıdır'' dedi.
'BAHAR ÜLKESİNE AÇILAN BİR KAPIYA GİDİYOR' Kurtiz, anlatılacak pek çok hikaye olduğunu dile getirerek, Ferhan Şensoy'un Ses Tiyatrosu'ndaki işlerini kayıt altına aldığını, onlar sayesinde Erol Günaydın'dan bir şeyler öğreneceklerini söyledi. Kurtiz, ''Sadece bahar ülkesine açılan bir kapıya gidiyor. Güle güle Erol Günaydın, seni hiç unutmayacağız sevgili dostum'' diye konuştu.
'TİYATRODAN KIZLARINA GİDİŞİ ÇOK ETKİLEMİŞTİR' Oyuncu Derya Baykal da gözyaşlarını tutamadığı konuşmasında, şunları söyledi:
''Çok büyük bir ustaydı, çok iyi bir babaydı. Beni her zaman bu tiyatrodan oyun bittiği zaman Güneş'e ve kızlarına gidişi çok etkilemiştir. Her zaman çok dingin, kendisinden çok dersler alabileceğimiz bir ustaydı. Aldık da. Kavukiyesini bana getirmişti. 'Zenne olarak bunu sana ödül olarak veriyorum' dedi. Onu yıllardır saklıyorum. Bundan sonra o da nesilden nesile Erol Günaydın'ı temsil etsin isterim. Ben emaneti bugün çıkardım buraya getirdim.''
'YAŞI OLMAYAN MÜTHİŞ BİR USTA' Rasim Öztekin ise ''Babamı, ağabeyimi, arkadaşımı, en önemlisi konservatuvarımı kaybettim'' dedi.
Demet Akbağ da Erol Günaydın'ı ''yaşı olmayan müthiş bir usta'' şeklinde tanımlarken, ''Onu tanıdığım, onunla aynı sahneyi paylaştığım için teşekkür ediyorum'' diye konuştu.
'BU DELİLER HARİKA' Ferhan Şensoy ise Erol Günaydın ile 1976 yılında tanıştığını ve Fransa'dan döndükten sonra ona nasıl bir tiyatro yapmak istediğini anlattığını aktarırken, şunları söyledi:
''(Bu anlattığın deli işi, 25 tane deli lazım. Türk tiyatrosunda 25 deli yok ki) dedi. Anladım ki, öyle deliler yetiştirmem gerekiyor. Oyuncular yetiştirmeye başladık. Ortaoyuncular'da kadro çok kalabalıklaştı telefon ettim; 'Deliler hazır' dedim. Oyunu izledikten sonra 'Bu deliler harika' dedi. 17 yıl birlikte çalıştık. Çok büyük ustalık yaptı. O oyuncular şimdi ünlü. Onunla tiyatro oynadığım için çok mutluyum. Hepimiz ondan çok şey öğrendik.''
Törene, Haldun Dormen, Tuncel Kurtiz, Erdal Özyağcılar, Salih Kalyon, Demet Akbağ, Ali Poyrazoğlu, Derya Baykal, Erkan Can, Nedim Saban, Mehmet Ali Alabora'nın da aralarında bulunduğu çok sayıda sanatçı ve oyuncu katıldı.
Törene katılanlar, sahnede Günaydın'ın tabutunun önünden geçerek, saygı geçişinde bulundu. Günaydın'ın cenazesi daha sonra Ses Tiyatrosu'ndan alkışlar eşliğinde çıkarılarak, Teşvikiye Camisi'ne götürüldü.