1946 yılında İsveç'in Göteborg şehrinde doğdu. Göteborg Üniversitesi'nde sosyoloji öğrenimi gördü. Doktorasını aynı üniversitede yaptı. Haluk Özdalga ile evlendi. 1983 yılında ODTÜ Sosyoloji Bölümü'nde öğretim görevlisi oldu. Akademik kariyerine ODTÜ’de devam etti. Orada doçent ve profesör oldu.
1999-2002 tarihleri arasında İstanbul'daki İsveç Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nü yürüttü.
ESERLERİ:
* Kaleme aldığı, İngilizce ve İsveççe olarak yayımlanan makalelerinin Türkçe çevirilerini, “İslamcılığın Türkiye Seyri: Sosyolojik Bir Perspektif” başlığını verdiği bir kitapta topladı. (Çev. Gamze Türkoğlu, İletişim Yayınları, İstanbul: Temmuz 2006)
İstanbul’daki İsveç Araştırma Enstitüsü tarafından yayımlanan “Batı ve Orta Asya’da Nakşibendiler” (İngilizce, 1994), “Sivil Toplum, Demokrasi ve İslam Dünyası” (1997, Tarih Vakfı Yayınları 1999), “Alevi Kimliği” (1998, Tarih Vakfı Yayınları, 1999), “Türkiye ve Ortadoğu’da Sufilik, Müzik ve Toplum” (İngilizce 2001) ve nihayet Routledge Curzon Yayınevi tarafından basılan “Son Dönem Osmanlı Toplumunun Entellektüel Mirası” (İngilizce, 2005) bunların başlıcaları.
HAKKINDA YAZILANLAR
“İslamcılığın Türkiye Seyri” Şahin Alpay ZAMAN 2 Eylül 2006
Elisabeth Özdalga 1946 yılında İsveç’in Göteborg kentinde doğdu. Yükseköğrenimini ve sosyoloji dalında doktorasını Göteborg Üniversitesi’nde yaptı.
Bir Türk mühendisle, Haluk Özdalga ile evlenip Ankara’ya yerleştikten sonra akademik kariyerine ODTÜ’de devam etti. Orada doçent, sonra profesör oldu. 1999-2002 yılları arasında İstanbul’daki İsveç Araştırma Enstitüsü’nün direktörlüğünü yaptı. Din sosyolojisine olan derin ilgisi onun kaçınılmaz olarak Türkiye’de din, laiklik, dinî akımlar konularıyla yakından ilgilenmesine yol açtı. Yıllar içinde bu konularda yazdığı makaleler, yurtdışında basılan dergilerde ve kitaplarda yayımlandı. Özdalga, son on beş yıl içinde kaleme aldığı, İngilizce ve İsveççe olarak yayımlanan makalelerinin Türkçe çevirilerini, “İslamcılığın Türkiye Seyri: Sosyolojik Bir Perspektif” başlığını verdiği bir kitapta topladı. (Çev. Gamze Türkoğlu, İletişim Yayınları, İstanbul: Temmuz 2006) Bu makalelerden bazılarına zaman zaman yazılarımda değindim. “Fethullah Gülen Hareketinde Laikleşme Eğilimleri: Tıkanma mı, Yoksa Yenilenme Fırsatı mı?” başlığını taşıyan makale üzerine yazdığım yazı Zaman’da çıkmıştı. (29 Nisan 2003)
Özdalga’nın Türkiye’de din, laiklik ve dinsel akımlar konularına yaklaşımında, hiç kuşkusuz, bu konularda yazan başkalarına nazaran bazı üstünlükleri var. Bu üstünlüklerin kuşkusuz başlıcası, elindeki konulara İsveç’te yetişmiş bir sosyal bilimci olarak hem “dışarıdan”, hem de meslek yaşamının büyük bölümünü bir Türk üniversitesinde geçirmiş biri olarak “içeriden” bakabilmesi. Bu üstünlük ya da derinlik, sanıyorum Özdalga’nın “Sivil Toplum ve Düşmanları” başlıklı makalesinden aktardığım şu analizde ifadesini buluyor: “Kemalizm’in sivil toplumun büyümesine katkıda bulunması kadar buna mani olması gibi, İslamcılık da karşıt eğilimlerin taşıyıcısıydı. İslam adına şekillenen örgütlerin her yönü veya her örgüt, demokratik bir toplumun gelişimine ters değildir... İslamcı hareketin çoğulcu ve dinamik yönlerine gözlerini kapayan ve onun sadece olumsuz, cemaatçi yönlerine odaklananlar, yaşayabilir bir sivil toplumun önündeki engellerin oluşumuna dolaylı yoldan katkıda bulunurlar. Bu yoldan, mücadele etmeyi amaçladıkları o İslamcılar kadar sivil toplumun düşmanlarıdır... Sivil toplum ve demokrasiyle ilgili ideolojik çekişmelerin anlaşılmasının anahtarı, yalnızca laiklik yanlıları ve İslamcılar arasında var olan mücadelede değil, aynı zamanda ve belki daha da çok İslamcıların kendileri arasındaki mücadelede bulunmalıdır.” (s. 87-88) 1997 yılında yazılan bu satırlarda Türkiye’deki İslamcı hareketin sonraki gelişiminin ipucunu bulmak mümkün.
Elisabeth Özdalga, yalnız son on beş yılda yazdığı makaleleriyle değil, editörlüğünü yaptığı kitaplar ile de Türk toplumunun anlaşılmasına çok değerli bir katkı yaptı. İstanbul’daki İsveç Araştırma Enstitüsü tarafından yayımlanan “Batı ve Orta Asya’da Nakşibendiler” (İngilizce, 1994), “Sivil Toplum, Demokrasi ve İslam Dünyası” (1997, Tarih Vakfı Yayınları 1999), “Alevi Kimliği” (1998, Tarih Vakfı Yayınları, 1999), “Türkiye ve Ortadoğu’da Sufilik, Müzik ve Toplum” (İngilizce 2001) ve nihayet Routledge Curzon Yayınevi tarafından basılan “Son Dönem Osmanlı Toplumunun Entellektüel Mirası” (İngilizce, 2005) bunların başlıcaları.
Özdalga’nın bu son kitabında yer alan özellikle iki makale, Osmanlı fikir dünyasının başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucuları üzerindeki derin etkisini anlamak için vazgeçilmez iki okuma. Biri Erik-Jan Zürcher’in “Ottoman Sources of Kemalist Thought/Kemalist Düşüncenin Osmanlı Kaynakları”; diğeri Şükrü Hanioğlu’nun “Blueprints for a Future Society: Late Ottoman Materialists on Science, Religion, and Art/Geleceğin Toplumu, Toplumu için Şablonlar: Son Dönem Osmanlı Materyalistlerinin Bilim, Din ve Sanat Üzerine Görüşleri”. Umarım yayınevlerimiz bu kitabın Türkçeye kazandırılmayı beklediğinin farkındalar.