Ankara'da doğdu. Tevfik Fikret Lisesi’ni bitirdi. Ardından ODTÜ Elektronik Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldu. Northeastern Üniversitesi'nden Elektrik Mühendisliği ve Imperial College Management School'dan İşletme alanında yüksek lisans yaptı. Digital Equipment Corporation ve Sun Microsystems'ta görev aldı. Sun'daki görevinin son 3 yılında Mısır, Levant ve Kuzey Afrika Bölgesinin Genel Müdürü olarak hizmet verdi. 7 yıl çeşitli görevler üstlendiği Sun Microsystems'den Google'a transfer oldu. 2007 yılında Google Türkiye Ülke Müdürü olarak atandı.
GÖRÜŞ
Son 10 Yılda Türkiye'de "Arama" Bülent Hiçsönmez
Dijitalleşmenin damgasını vurduğu 2000'li yıllara yaklaşırken birer web sitesi kataloğunu andıran arama motorları, özellikle birkaç yıl içinde büyük bir değişim ve gelişim göstererek hem teknolojik olarak hem de hayatlarımızdaki konumları açısından, 10 yıl önce pek çoğumuzun hayal bile edemeyeceğimiz noktalara geldi.
10 sene öncesinde ansiklopedi veya telefon rehberi niyetine kullanılan arama motorları, bugün yaşam tarzımızı büyük ölçüde ve geri dönmemek üzere değiştirmiş durumda. Yüz milyonlarca kullanıcı olarak, en değerli şey haline gelmeye başlayan "bilgi"ye ulaşmak için hergün internete başvuruyoruz. Çıkacağımız seyahatlerle ilgili her türlü kararı internet aracılığıyla veriyor, satın almak istediğimiz herhangi bir ürünle, merak ettiğimiz herhangi bir konuyla ilgili araştırmayı internette yapıyor, ürün incelemeleri, fiyat kıyaslamaları buluyor, fikir alış-verişinde bulunuyor, ürün tanıtıyor, alıyor, satıyoruz. Ayrıca, aramaları sadece metin bazlı değil, ayrıntılı olarak fotoğraf/resim, video bazında yapabiliyor, bilmediğimiz dillerdeki sonuçları anında tercüme ettirebiliyor, sosyal haberleşme ağlarının içeriklerine de ulaşabiliyoruz. Bütün bu kolaylıkların yanı sıra Google, kullanıcılara mobil cihazlar üzerinden ses komutlarıyla veya çektikleri fotoğraflar aracılığıyla arama yapma imkanı dahi sunmaya başlamış durumda. Bu gelişmelerin nereye varacağı sorusunun cevabı, insanların hayal gücünde saklı.
Türkiye'de de internete olan ilgi ilk günlerinden beri oldukça yüksek. Fakat 2000'lerin başında, internet açısından en büyük sorunlarımızdan biri, sanal ortamın sadece bir eğlence kaynağı olarak görülmesiydi. Diğer yandan ise birçok şirket ve kurum internete yatırım yapmaya bir lüks olarak bakıyordu. Bu konuda en olumlu gelişmeler, geçtiğimiz son birkaç yıl içerisinde, bilgisayar sahibi ve internet kullanıcısı olmanın ekonomik açıdan daha ulaşılabilir hale gelmesi, genişbant altyapısının yaygınlaşması ve bağlantı hızlarındaki artışla birlikte kaydedildi. İnternet üzerinden ne kadar geniş kitlelere ulaşabileceğini fark eden şirketler, e-ticaretin potansiyelini ve online dünyada var olmanın vazgeçilmez derecede önemli olduğunu görüp, arama motorlarının anlamını kökten bir şekilde değiştirdiği yeni bir pazarlama kavramını benimsemeye başladılar.
İnternet sayesinde sadece Türkiye pazarına değil, tüm dünyaya ulaşma imkanları olduğunu, internetin sürekli bir şeyler arayan, çeşitli ürünler ve servisler hakkında bilgi edinmek isteyen insanların çok ciddi oranlarda artması ile şirketler, 2007'den bu yana dijital pazarlamayı ve bunun önemli unsurlarından Arama Motoru Pazarlaması'na hak ettiği ilgiyi göstermeye başladılar. 2008'de, ekonomik krizle birlikte bu konuda ayrıca bir hareketlenme yaşandı. Boşa para harcamak istemeyen, harcamalarının karşılığını tam almayı ve bunun sonuçlarını detaylı bir şekilde analiz edebilmek isteyen birçok şirket, Arama Motoru Pazarlaması'nın tam da aradıkları çözümü sunduğunu fark etti. Ayrıca, mağaza açmaktan kaçınmak için geçerli sebepleri olan birçok girişimci, internet üzerinden satışa yöneldi ve pazarlama çözümü olarak yine arama motorlarını tercih etti.
Veriler gösteriyor ki; 2011'de mağaza alışverişlerinin %50'sinin internet üzerinden bilgiye ulaşıp mağazaya giden müşteriler tarafından yapılacak. Bu, arama motorları aracılığıyla gelen müşterilerin potansiyel açıdan daha değerli olduğunu ve bu kitleye ulaşmak için arama motorlarında bulunur olmanın şirketler açısından ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. 2009'da da bu gerçekleri göz önünde bulunduran birçok küçük ve orta büyüklükteki işletme, internet ve arama motorları üzerinden pazarlama yapmaya yönelik yatırımlar yaptı ve başarısını önemli ölçüde artırdı. Teknolojiyi sadece tüketen bir toplumdan, onu toplumsal ve ekonomik faydaya dönüştürebilen bir topluma geçiş sürecinde bulunan Türkiye'de karşımıza çıkan tablo, yurtdışına baktığımızda karşımıza çıkandan halen farklı olsa da, görülen gelişmeler umut verici. Veriler, kurumların ve iş dünyasının, 2010'da ve sonrasında arama motorlarının sunduğu fırsatlardan daha verimli bir şekilde faydalanmaya başlayacağını gösteriyor.
2010'lu yıllarda arama motorları ne gibi imkanlar sunacak hep beraber göreceğiz. Fakat kesin olan bir şey var: hayatlarımızdaki önemli konumlarını koruyacak, mevcut hizmetlerini geliştirmeye ve yenilikçi hizmetler sunmaya devam edecekler.
BİLİŞİM-HABER
Google yerelleşerek küreselleşecek Zaman 14 Ocak 2008
Google Türkiye Müdürü Bülent Hiçsönmez, Google'ın genel felsefesinin, tüm ülkelere lokalleşerek girmek olduğunu vurguladı. Google Türkiye olarak iş ve ofis potansiyelinde 2007'de büyüme kaydedildiğini kaydeden Hiçsönmez, 2008'de ise online büyümenin artacağını belirtti. Düzenlenen basın toplantısında Google Türkiye hakkında bilgi veren Bülent Hiçsönmez, Google Türkiye'nin 2007'de ofis ve iş potansiyeli olarak bir büyüme kaydettiğini dile getirdi. Google Türkiye'yi, üç başlıkta ele aldıklarını belirten Hiçsönmez, son kullanıcıların dikkate alındığı başlıkta, içeriğin, Türkçe olarak zenginleştirilmesine önem verdiklerini ifade etti. Hiçsönmez, diğer başlıkların ise, yerel lokal firmalarla işbirliği ve reklam verenler olarak konumlandığını aktardı.
-"AMAÇ, ARAYICININ İSTEDİĞİ ŞEYİ BULARAK HEMEN GİDEBİLMESİ"-
Hiçsönmez, 2008'de online büyümenin artacağını öngörerek, "Yine üç ayağımıza yoğunlaşacağız. Büyüme kaydedeceğimizi düşünüyoruz" diye konuştu. Google'ın, dünyadaki tüm bilgiyi herkese ulaştırmak hedefiyle hareket ettiğini vurgulayan Hiçsönmez, yeni gelecek ürünlerin de bu yönde olacağını bildirdi. Hiçsönmez, Google'ın, arama moduna ayarlı bir teknoloji firması olduğunu söyleyerek, tüm ülkelere lokalleşerek girmenin genel felsefe olduğuna dikkat çekti. Google'ın online cirosunun da büyüme kaydettiğini belirten Hiçsönmez, amacın, gelen arayıcının istediği şeyi bularak hemen gidebilmesi olduğunu vurguladı. Hiçsönmez, cep telefonu işletim sistemi yaratma ortamı olarak tanımladığı Google Andorid'le hedefin, bilgisayardaki internet kullanımının cep telefonuna aktarılması olduğunu kaydetti.
Hiçsönmez, kullanıcıyı rahatsız etmeyecek reklamların Google'ın kriteri olduğunu dile getirerek, "Kullanıcı, eğer reklamı görmek istiyorsa ulaşır. Google'ın felsefesi, herkesin seveceği ürünü yaratmak. Önemli olan son kullanıcının da sevebilmesi" dedi.