1915 yılında İstanbul’da doğdu. Kuleli Askeri Lisesi’ni, Harp Okulu’nu (1937) bitirdi. Subaylıktan gazete fıkra yazarlığına geçti (1944), birçok gazetede yazdı. Sabahattin Ali ile birlikte, biri kapatılınca öteki, Marko Paşa, Malum Paşa, Merhum Paşa, Alibaba (1646/47) ve tek başına Zübük (1962) adlı mizah dergilerini çıkardı. Bir ara Düşün Yayınevi’ni (1956) kurdu. Hayatını bağımsız yazar olarak sürdürdü. 6 Temmuz 1995 tarihinde öldü.
Sanata şiirler, gerçekçi hikayeler (Millet Dergisi, 1944) ile başlamıştı, dünyaca tanınan güçlü bir mizah yazarı oldu. Cumhuriyet Döneminde Türk Mizahı (1973) adında bir de antoloji düzenlemiş olan yazar, Türkiye’de ve başka ülkelerde yayımlanacak, oynanacak kitap ve oyunlarının telif hakları ve dileyenlerin yardım ve bağışlarıyla yürütülmek üzere, 1972’de bir NESİN VAKFI kurdu; bu vakfın amacı “Vakfın yurduna her yıl alınacak dört kimsesiz ve yoksul çocuğu, ilkokuldan başlatarak yüksek okulu, meslek okulunu bitirinceye ya da bir meslek edininceye dek, her türlü gereksinimlerini sağlayarak barındırmak, yetiştirmektir.” Vakıf her yıl bir edebiyat yıllığı çıkarıyor. İlk Nesin Vakfı Edebiyat Yıllığı 1976’da çıktı.
1995 yılında vefat etti.
Kazandığı ödüller, armağanlar;
A) Türkiye’de; Üç Karagöz Oyunu (bas. 1968) ile Milliyet gazetesinin 6. Karacan Armağanı birinciliğini (1968), Çiçu ile Türk Dil Kurumu 1970 Tiyatro Ödülü’nü, Pırlatan Bal oyunuyla Arkın Çocuk Edebiyatı Ödülleri ikinciliğini (1974) kazandı.
B) Yurt dışında aldığı uluslar arası ödüllerse altı tanedir: Üst üste iki yıl Altın Palmiye (İtalya 1956, 1957), Altın Kirpi (Bulgaristan, 1966), Krokodil (Sovyetler Birliği, 1069) ve Lotüs (Asya-Afrika Yazarlar Birliği tarafından Filipinler’in Manila kentinde, 1975) ödülleri. Son olarak Gabrova kentinde (Bulgaristan) kik yılda bir düzenlenen Gülmece ve Yergi Şenliği’nde, Uluslar arası Gülmece Kitapları Yarışması’nda Büyük Ödül’ü (Hitar Petar Ödülü, 1977) kazandı.
ESERLERİ:
İlk baskı yıllarına göre eserleri:
Hikaye kitapları : Geriye Kalan (1948), İt Kuyruğu (1955), Yedek Parça (1955), Fil Hamdi (1955), Damda Deli Var (1956), Koltuk (1957), Kazan Töreni (1957), Toros Canavarı (1957), Deliler Boşandı (1957), Mahallenin Kısmeti (1957), Ölmüş Eşek (1957), Hangi Parti Kazanacak (1957), Havadan Sudan (1958), Bay Düdük (1958), Nazik Alet (1958), Gıdıgıdı (1959), Aferin (1959), Kördöğüşü (1959), Mahmut ile Nigar (1959), Gözüne Gözlük (1960), Ah Biz Eşekler (1960), Yüz Liraya Bir Deli (1961), Bir Koltuk Nasıl Devrilir (1961), Biz Adam Olmayız (1962), Sosyalizm Geliyor Savulun (1965), İhtilali Nasıl Yaptık (1965), Rıfat Bey Neden Kaşınıyor (1965), Yeşil renkli Namus gazı 81965), Bülbül Yuvası Evler (1968), Vatan Sağolsun (1968), Yaşasın Memleket (1969), Büyük Grev (1978), Hayvan Deyip Geçme (1980), 70 Yaşım Merhaba (1984), Kalpazanlık Bile Yapılamıyor (1984), Maçinli Kız İçin Ev (1987), Nah Kalkınırsın (1988).
Romanları: Kadın Olan Erkek (1955), Gol Kralı Sait Hopsait (1957), Erkek Sabahat (1957), saçkıran (1959), Zübük (1961), Şimdiki Çocuklar Harika (1967), Tatlı Betüş (1974), Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz (1977), Surname (1976), Tek Yol (1978). Anıları: Bir Sürgünün Hatıraları (1957), Böyle Gelmiş Böyle Gitmez (1. Bölüm 1966, 2. Bölüm 1976), Poliste (1967), Yokuşun Başı (1982), Salkım Salkım Asılacak Adamlar (1987), Rüyalarım Ziyan Olmasın (1990).
Masalları: Memleketin Birinde (1987), Hoptirinam (1960), Uyusana Tosunum (1971), Aziz Dededen Masallar.
Taşlama: Azizname (1970).
Fıkralar: Nutuk Makinası (1958), Az Gittik Uz Gittik (1959), Merhaba (1971), Suçlanan ve Aklanan Yazılar (1982), Ah Biz Ödlek Aydınlar (1985), Korkudan Korkmak (1988).
Gezi: Duyduk Duymadık Demeyin (1976), Dünya Kazan Ben Kepçe (1977).
Oyunlar: Biraz Gelir misiniz (1958), Bir Şey Yap Met (1959), Toros Canavarı (1963), Düdükçülerle Fırçacıların Savaşı (1968), Çiçu (1970), Tut Elimden Rovni (1970), Hadi Öldürsene Canikom (1970), Beş Kısa Oyun (1979), Bütün Oyunları Adam Yayınları’nda çıktı (1982). Barbaros’un Torunu, Hakkımı Ver Hakkı, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz oyunları basılmadı.
Şiir kitapları: Sondan Başa (1984), Sevgiye On Ölüme Beş Kala (1986), Kendini Yakalamak (1988), Hoşçakalın (1990), Sivas Acısı (1995)
Konuşmalar: İnsanlar Konuşa Konuşa (1988), Çuvala Doldurulmuş Kediler (1995). 1995’te çeşitli türdeki kitaplarından yaptığı seçki Sizin Memlekette Eşek Yok mu? adıyla yayınlandı.
HAKKINDA YAZILANLAR
1.Çağımızın Nasrettin Hoca’sı Aziz Nesin Demirtaş Ceyhun
2.Deniz Gezmiş'ten Yaşar Kemal'e Portreler Oral Çalışlar Çağdaş Yayınları
Deniz Gezmiş, Yaşar Kemal, Aziz Nesin, Yılmaz Güney, Mehmet Ali Aybar, Sabahattin Ali, Fikret Otyam, Panayot Abacı, Lefter ve... Bu kitapta onların öykülerini okuyacaksınız. Bütün bu portrelerin, bir dönemin güzel bir resini vereceğine inanıyoruz. Bazılarını yakından tanıdınız, bazılarının adını ise hiç duymadınız. Onlar bizi bize anlatıyor. Bir dönemin tanıklığını da içeren bu portreleri beğeneceğinizi umuyoruz.
HABER
Aziz Nesin'in oğlu HDP'den aday adayı Milliyet 14 Şubat 2015
Türk edebiyatının en büyük kalemlerinden Aziz Nesin'in Antalya'da yaşayan oğlu gazeteci yazar Ahmet Nesin, HDP'den Antalya milletvekili aday adayı oldu.
HDP'nin kuruluş aşamasında Ankara'da parti üyesi olduğunu belirten Ahmet Nesin, "Hatta çok enteresandır, Ankara'da partiye üye olurken 'Antalya konyaaltı' diye üye oldum. Üyeliği, daha sonra buraya gönderdiler" dedi.
Haziran seçimlerinde HDP'nin tüm renkleriyle mecliste yer alması gerektiğini dile getiren Nesin, resmi aday adaylık başvurusunu partide sürecin başlayacağı pazartesi günü yapacağını söyledi.
Antalya'da yerel seçimlerde HDP'nin ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Selahattin Demirtaş'ın aldığı oylardan yola çıkarak partinin 2 milletvekili çıkaracak güce sahip olduğunu dile getiren Ahmet Nesin, "Antalya'da 1 olur, 2'nci milletvekilini zorlayacağımızı düşünüyorum" dedi.
Antalya'da partisinin oylarının Türkiye'de gelişen süreçten bağımsız olmadığının altını çizen Nesin, "Bütün Türkiye barış istiyor. Barış sürecinde mecliste ciddi bir çoğunlukla olmak zorundayız. Bu hem Kürtler hem de sosyalistler açısından ciddi bir mesele. Barış sürecine geçilmediği sürece Türkiye'de hiçbir şeyin çözülemeyeceğine inanıyoruz" dedi.
Daha önce 1999'da ÖDP'den aday adaylığı süreci yaşadığını anlatan 58 yaşındaki Nesin, "Bu işin profesyoneli olmadığımızdan son anda adli sicilden döndük. 2'nci bölgeden 8'inci sıradan adaydım ama olmadı. Yer alsam kazanacaktım zaten" diye konuştu.
Antalya'da HDP listelerinde kendisi için sıra sorunu olmadığını söyleyen Nesin, "Kimin seçileceğine hep beraber karar vereceğiz. Liste başı, ortası, sonu gibi bir şey bizim partide yok. Kulis de yok" diye konuştu.
Nesin, aday adaylık için yatırması gereken 2 bin TL için, "Aday olmasam da parti seçime katılıyor, para lazım. Bize devlet para vermiyor. Afiş bastırarak zaten harcayacağımız parayı şimdi böyle vereceğiz" diye konuştu.
HABER
Aziz Nesin’in oğlu HDP'den aday gösterilmedi Milliyet 9 Nisan 2015
Türk edebiyatının önemli yazarlarından Aziz Nesin’in oğlu gazeteci yazar Ahmet Nesin, HDP Antalya’dan milletvekili adayı gösterilmemesine ilişkin, "Partime hizmetim devam edecek" dedi.
HABER
“ÖMRÜNE SIĞMAYAN ADAM: AZİZ NESİN” SERGİSİ Zaman 13 Haziran 2015
Döneminin en güçlü gazetelerinde, dergilerinde çalıştı. Edebiyatın hemen her türünde 100'ün üstünde esere imza attı. Fakat daha çok mizahıyla tanındı, iktidar sahiplerini rahatsız etti ve her zaman tartışılan bir isim oldu. 1995 yılında ölen Aziz Nesin'in 100. doğum günü dolayısıyla açılan “Ömrüne Sığmayan Adam: Aziz Nesin” sergisi, yazarın hayat serüvenini özetliyor.
Tütün Deposu'nun birinci katına çıktığınızda kulağınıza daktilo sesleri geliyor. Bu, hayatını yazıyla geçirmiş Aziz Nesin'i anlatan en isabetli ses belki de. Sesin geldiği tarafa yöneldiğinizde Ara Güler'in 30 yıl arayla çektiği fotoğraflar, Nesin'in yazı masası, tıpkı fotoğraflarda durduğu gibi üstüne yerleştirilmiş gözlük, gözlük kılıfı, masa saati, aydınlatması, telefonu, büyüteci, daktilosu duruyor. Yazarın hayat hikâyesi ise kendi ağzından veriliyor. Asıl adı Mehmet Nusret. Mehmet, çünkü dedesinin ismi, Nusret (başarı, üstünlük anlamında) çünkü ailesi Çanakkale Savaşı'nın kazanılmasını istiyor. Galip Amcası sayesinde okuma-yazma, hat, Arapça öğreniyor ve daha sekizinde hafız oluyor. 7 yaşında 3-5 sayfalık ilk oyununu yazıyor; ilk romanını ise annesini kaybettiği 12 yaşında… Fotoğraf çektirmek günah sayıldığından annesine ait bir fotoğraf bile kalmıyor geriye.
YAZI VE HAPİS DÖNGÜSÜNDE GEÇEN YILLAR
1934 yılında gelen kanunla, ‘Nesin' soyadını alışının hikâyesini kendisinden dinleyelim: “Her türlü yağmada sona kaldığım için, güzel soyadı yağmasında da sona kaldım. Bana, ortada böbürlenebileceğim bir soyadı kalmadığından, kendime ‘Nesin' soyadını aldım. Herkes ‘Nesin?' diye çağırdıkça ne olduğumu düşünüp kendime geleyim, istedim.” 1942 yılında üsteğmenlik yaptığı yıllarda, babasının ismi olan Aziz'le dergilere yazılar göndermeye başlıyor yazar; böylece Mehmet Nusret, oluyor Aziz Nesin. Hikâyenin bundan sonraki kısmında Aziz Nesin'in yazdığı gazeteler, çıkardığı dergiler ve dönem dönem girdiği hapishaneler var. 1944-45 yıllarında Tan Gazetesi'nin köşe yazarlığını yapar, 46'da bu gazete komünist olduğu gerekçesiyle yıkılır. Hiçbir yerde iş bulamayan yazar, Sait Faik ve Rıfat Ilgaz'ın desteğiyle ‘Cumartesi' dergisini çıkarır. Ardından Sabahattin Ali'nin verdiği sermayeyle birlikte ‘Marko Paşa' isimli bir gülmece gazetesi çıkarırlar. Yazdığı yazıdan dolayı bir yıl sonra 10 ay sürecek bir hapis ve sürgün cezasına çarptırılır. Aziz Nesin'in bundan sonraki 48 yılı bu döngüde devam eder. Yazdığı gazeteler, dergiler, çıkardığı yayınlar ve dönüp dolaşıp girdiği hapishaneler...
Erkek Sabahat, Zübük, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz, Şimdiki Çocuklar Harika gibi 100'ün üzerinde eser veren Nesin, ilk kitabını ancak 40 yaşında yayımlayabilir. Arkadaşları Sabahattin Ali, Orhan Kemal, Sait Faik, Yaşar Kemal çoktan ünlenmiş ama o, bir anlamda geride kalmıştır. Onlara yetişme telaşı hayatının son yıllarına kadar peşini bırakmaz. Notlar birikir, dosyalar dolar taşar ve Aziz Nesin, kendine sürekli bunu hatırlatır: Vakit daralıyor! 1986 yılında yazdığı notta, dinmeyen yazma açlığını dile getiriyor: “Zamanın kalmadı Aziz, kalmadı. Daha sekiz cilt Böyle Gelmiş'ler yazılacak. ‘Enaz' yazılacak, notları hazır 20 oyun var, çocuk romanları var, pek çok roman, birçok öykü… Dayan Aziz, dayan Aziz!”
Aziz Nesin, mizahi öyküleri, masalları ve oyunlarıyla bir ün kazanırken, iktidarları hep rahatsız etti. Sivri diliyle yağmacılığı, sömürüyü, ikiyüzlü politikacıları kıyasıya eleştirdi. Siyasetçilerin ve köşe dönmecilerin din sömürüsüne karşı çıktı. Fakat öykü ve romanlarındaki din adamı tiplemeleri dindar çevrelerin tepkisini çekti. Yazıp söyledikleri dindarları incitti. Salman Rushdie'nin “Şeytan Ayetleri” romanını Türkiye'de yayımlayacağını duyurunca adeta kıyamet koptu. Aziz Nesin, 6 Temmuz 1995'te öldü fakat Sivas katliamı öncesinde halkı kışkırttığı iddiaları ve Salman Rusdie olayı onu hep takip etti, hatta eserlerinin bile önüne geçti.
“Ömrüne Sığmayan Adam: Aziz Nesin” sergisi, edebiyatımızın bu en çok tartışılan isimlerinden birine daha soğukkanlı bir gözle bakmak için fırsat. İyisi ve kötüsüyle Aziz Nesin... Sergi mekânının üst katında yazarın haber ve yazı dosyaları sergileniyor. Selde hasara uğrayan piyanosu, onunla ve hakkında yapılmış videolar, söyleşiler, kitaplarının ilk ve son baskıları ve aynı zamanda minderli bir okuma alanı da var. Aziz Nesin'i bir de kendi ağzından dinlemek isteyenler, 16 Temmuz'a kadar Tophane'deki Tütün Deposu'na uğrayabilir.