1938 yılında Erzurum ili Hasankale’de doğdu. İlkokula üç yıl gecikmeli olarak doğduğu köyde başladı.1953 yılında Kayseri İmam Hatip Lisesi’nde öğrenimine başladı. Altıncı yılında Erzurum İmam-Hatip Okuluna intikal etti ve üstün başarıyla mezun oldu. Aynı yıl İstanbul’da yatılı olarak dört yıl okudu.
Osmanlı ulemasından arta kalan bazı hocalardan feyz aldı. Edebiyat zevkini Mahir İz’den aldı. Ömer Nasuhi Bilmen ve Ahmed Davudoğlu da feyz aldığı alimlerdendi. İstanbul’da devrin, şair yazar ve ulemasını tanıdı. Ama üzerinde en büyük etkiyi büyük şair Necip Fazıl’dan bıraktı. Necip Fazıl’la tanışma ve tanınma onun ufkunu değiştirir ve edebiyata ağırlık vermesine neden oldu.
1964 sonbaharında Diyarbakır İmam-Hatip okulunda öğretmenliğe başladı. İstanbul‘da başladığı ve dergilerde, gazetelerde neşrini denediği şiir ve makalelerini oradaki “Yeni Şark Postası” adında mahalli gazetede sürdürdü. Orada şair Ömer Faruk Turgut da onu Sezai Karakoç’la tanıştırdı. Bu tanışma, yazı hayatında yeni bir hareket sağladı. Serbest şiir ve deneme türüne yöneldi. Üslubunda Karakoç’un etkisi başladı.
“Fetih” ilk basılan kitabı (piyesi) ardından “Koro” (Piyes) ve üçüncü olarak da; M.T.T.B (Milli Türk Talebe Birliği)’nin açtığı tiyatro yarışmasında birinci olan “Muhtar Kafası” piyesi basıldı ve bütün Türkiye’de yüzden fazla yerde sahnelendi.
1975’te eğitim ve araştırma maksadıyla burslu olarak Irak’a ve Ortadoğu ülkelerine gitti. Gördüklerini ve Hac sırasında tanıyıp dinledikleriyle, oralardan derlediklerini; “Ortadoğu Günlüğü” diye bir seyahatname neşretti. Gezi kitaplarını, roman, hikaye, şiir, tiyatro, dini eser ve çevirileri izledi. Türkiye ve İslam dünyasının ilk bilim-kurgu romanı olan Uzay Çiftçileri kitabının yazdı.
Milli Gazete ve Yeni Devir’de; Büyük Doğu, Pınar, Mavera, Yeni Sanat, Sedir, Çınar, Tohum, Hilal, İslam, Milli Gençlik, Düşünce ve Hakses dergilerinde yazdı.
1986’larda Dünya İslami Edebiyat Birliği ile ilgi kurdu. 1989, 1991, 1994, 1996’larda İstanbul’da Dünya İslami Edebiyat Konferanslarını tertipledi. 1997’de Dünya İslami Edebiyat Birliği'nin Türkiye Şubesini kurdu. 1986’da “İslami Edebiyat” dergisini kurdu.
16 Temmuz 2015 tarihinde vefat etti. Edirnekapı Mezarlığı’nda toprağa verildi.
HAKKINDA YAZILANLAR
Ali Nar
1938 yılında esasen Erzurum ili Hasankale ilçesi Issisu köyünde (şimdi Sarıkamış'a bağlı) doğmuş, köyde büyümüş. 1949'da ise, ailece Yozgat'ın Karahalli köyüne hicret etmis, orada gelişip yetişmiştir. İçinde doğduğu köy, Doğu Anadolu'nun fakirliğini yaşıyordu. Doğduğu aile ise köyün de fakirlerindendi...
Babası bu köyde doğmuş büyümüş. Dedesinin dedesi ise bu köye imam olarak yakın bir köyden gelip yerleşmiş. O yüzden bu aile (veya kabile) Mollagil diye anılır. Babası Molla Sehri-ünvanıyla tanınırdı. (Yozgat'a göçedince bu aile unvanı unutuldu. Nar olarak anılır oldu.] Birinci Dünya savaşında Erzurum cephesinde savaşan baba. "Bölük Emini" olarak tanınmıştı Akranı da onu öyle bilirdi.
Bu savaşta cephe bozulunca, ayrılmış ve Batıya hicret etmekte olan ailesine Bayburt'ta ulasan baba Molla Sehn, burada yazarımız Ali Nat'in annesi Hasan kızı Hava'dan doğma Gülü hanımla evlenmisti. Anne savaş anında aile fertlerini kaybetmiş genç kızdı. Bu evlilikten (10) erkek (4) kız evladı olmuş. Beşi daha bebekken, ikisi ise belli yaşta ölmüş ve yedi çocuğu büyümüstü... Yazarımız işte bu yedi kardeşten alimcisi olarak gelişti...
İlkokula doğduğu köyde başladı. Ancak üç yıl gecikmeli başlamıştı. Çünkü babası onu hep Kur'an okutmakta ve hafiz yapma azmindeydi... Gecikmeli başladığı ilkokulda bir sınıf atlayarak gitti. Çünkü okul öncesi okuma yazmayı öğrenmişti. Hatta bir de not defteri yapmış; dualar, şiirler ve önemli olayları not ediyordu...
Yozgat'a hicretleri dikkate değer olaydı: Dede Molla Süleyman'ın dokuz erkek evlâdı vardır. Yazar'ın babası Molla Sehri yaşça üçüncü sıradadır.
Dünya savaşında Ruslar köyü bastığında. Molla Süleyman'ın evde bulunan oğulları, kadınları, çocukları alıp Erzurum'a doğru kaçarlar. Babaları, bir kardeşle evde kalır ve Rusya'ya esir gider, dönmezler. Kalan sekizden ikisi savaşta şehid olur. Altı kardeşte tekrar istiklâl savaşına katılır ve hepsine de madalya verilir. Ancak köyde verimli arazisi bulunmayan bu kardeşler yoksulluk çeker. Ayrıca 1950 öncesi tek lider, tek şef despot yönetimden bunalan Molla Şehri, kitaplarının köy muhtarı tarafından müsadere edilmesine de tahammül edemez ve İç Anadolu'da çiftçilik için boş arazi bulurum ümidiyle tebdil-i mekânı dener... Bu arada, cihan savaşı yıllarında oralarda kalan amcasının oğlu da çağırınca, oraya göçeder: Köyünden Erzurum'a kadar öküz arabasıyla, oradan Kayseriye trenle, oradan kasabaya kamyonla oradan da Karahalli köyüne at arabasıyla intikal eden aile, bu köyde 1969 a kadar kalır. Ancak arazi sahibi olamazlar. Burada da geçim sıkıntısı sürer... Bu meyanda yazarımız Ali Nar, okumak ister. Babası onu hafız edeyim derken; o da ilkokulu birincilikle bitirdiğini hesabederek resmi okula gitmeyi isterse de şehirde barınma olanağı bulunmadığından bekleme sürer, 1952'de babası aniden vefat edince, şaşkınlık sürer. Ağabeyleri köyde ırgatlık yaparak geçinmektedir. (15) yaşına basmış bulunan Ali Nar ise hayal kurmaktadır.
Öyle bir okul olsa ki, hem Kur’ an ve din okunsa, hem de öbür dersler... Ve bu hayali 1953 yılında gerçek olur. Kayseri ilinde bir okul açılmış, üçüncü yılına bile girmiş...
Ağabeysi, Ali Nar’ı ve iki yaş büyük Mehmet’i alıp bu okula kaydettirir. İlk sene bakımsız bir evde kalırlar. Bütün işlerini kendileri yapmaktadırlar. Dolayısıyla, ilk anda intibakta zorluk çekerler. Ama sene sonunda başarılıdırlar. İkinci yıl yurt açılır ve oraya giderler. Daha sonra da üstün başarı nedeniyle yurda parasız olarak alınırlar. Altı sene sonunda anlaşmazlık yüzünden, Erzurum İmam-Hatip Okuluna intikal eder ve oradan da üstün başarıyla mezun olurlar. Aynı yıl İstanbul’da yatılı olarak dört yıl okur. Osmanlı ulemasından artakalan bazı hocalardan feyz alır. Tıpkı Kayseri ve Erzurum’daki gibi. Ancak Arapça’yı ciddi manada Kayseri’nin “Kavgacı Osman Efendi”diye tanıdığı alinden aldığı gibi, Edebiyat zevkini de Mahir İz’den alır. Ömer Nasuhi ve Ahmed Davudoğlu da feyz aldığı alimlerdendir. İstanbul’da devrin, şair yazar ve ulemasını tanır. Ama üzerinde en büyük etkiyi büyük şair Necip Fazıl’dan görür. Kader onu götürür, bu yüksek okulu bitirdiği gün, Necip Fazıl’la tren yolculuğunda tanıştırır. Bu tanışma ve tanınma onun ufkunu değiştirir ve edebiyata ağırlık vermesine neden olur.
1964 sonbaharında Diyarbakır İmam-Hatip okulunda öğretmenliğe başlıyan Ali Nar, İstanbul‘da başladığı ve dergilerde,gazetelerde neşrini denediği şiir ve makalelerini oradaki “Yeni Şark Postası”adında mahalli gazetede sürdürür. Orada şair Ömer Faruk Turgut da onu Sezai Karakoç’la tanıştırır. Bu Ali Nar’ın yazı hayatındı yeni bir hareket sağlar. Serbest şiir ve deneme türüne yönelir. Üslub’unda da Karakoç’un etkisi başlar... (Tabii zamanla kendi üslubunu da bulacaktır.)
Üç yıl kaldığı Diyarbakır’da; çeşitli edebi ve kültürel faaliyetler sergileyen yazar, aynı zamanda İstanbul ve Ankara’da çıkan dergi ve gazeteler gönderdiği çalışmalarıyla ismini duyurmaktadır (Orada kültür çevrelerinde, “Güney Anadolu’nun Necip Fazıl’ı diye tanımlayanlar oluyor)...Bu sırada, sol akımların çok rağbet gördüğü bölgede fikri çatışmalarda hayli öne çıkan yazarı, yönetim Diyarbakır’dan uzaklaştırır. O hengamede kazandığı imtihan sonucu, Yüksek İslam Enstitüsü’ne tayin yapılacağına Afyon iline nefyedilir.
Oradan askerliğe gider. İki yıl sonra da, Erzincan İmam-Hatip Lisesine tayin edilir. Orada da dört yıl boyunca, dernekler kurar, organizeler yapar. Ve bu sefer, kendi yazdığı piyesleri sahneye koyarak gençliği eğitmeye çalışır. O kadar ki; Erzincan’da Kültür ve Edebiyatın mümessili olur. 1973 yılında İzmit (Kocaeli) İmam-Hatip Lisesine naklini yaptırırken; Erzurum İlahiyat Fakültesinde Kelam Asistanlığını kazanmıştır, siyasi nedenlerle tayin edilmemiştir. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümünde tez yapmak istemiş, imtihana almamışlardır. O da yazı hayatını burada üç koldan hızlandırmıştır: Erzincan’da çıkardığı “Erdem” okul gazetesin benzer, “Dönüş” gazetesini çıkarırken, İstanbul basınında da sürekli yazmaya başlamış. Bir yandan da kitaplarını neşre gayret etmiştir:”Fetih” ilk basılan kitabı (piyesi) ardından “Koro” (Piyes) ve üçüncü olarak da; M.T.T.B (Mili Türk Talebe Birliği)’nin açtığı tiyatro yarışmasında birinci olan “Muhtar Kafası” piyesi basılmış ve bütün Türkiye’de yüzden fazla yerde sahnelenmiştir.
1975’te eğitim ve araştırma maksadıyla burslu olarak Irak’a gitmiş. Bu seyahatini; Musul, Bağdat, Kerbela, Necef, Halep, Şam, Beyrut, Amman, Mekke, Medine, Hayber, Cidee... olarak sürdümüş; görduklerini ve Hacc sırasında tanıyıp dinledikleriyle, oraların banından derlediklerini; “Ortadoğu Günlüğü” diye bir seyahatname veya günlük olarak yazıp neşretmiştir. Bu kitapı ise, gezi sırasında derlediği kitaplardan, roman, hikaye, şiir,tiyatro,dini eser olarak çevirileri izlemiştir.
Necip Giyrani’den Cakartalı Kız, Kuzey Kahramanlar, Kara Gölge, İlahi Nur, Yahudinin Kanlı Böreği yanında Ali Ahmet Balıkesir’den Cihada Çağrı romanlarını Tevfik el-Hakim’den, Mahmud Müflih, Necip Mahfuz’dan hikayeler çevirisi yaptı ve bu zevatı Türkiye’de meşhur etti. Velid el-Azami, Ö. Baha’üddin el-Emiri, Nizar Kabbani'den şiirler çevirdi.
Mezhepsizlik üstüne eleştirel eserlerle birlikte, akideye dair kitaplar ve Siyret’e dair eserler yazdı, çevirdi...
Öğretmenliği 1977’de İstanbul’a nakledince bu kitapları neşrettirme imkanı buldu.
Milli Gazete ve Yeni Devir’de yazdıklarıyla Türkiye çapında ismini kabul etttirdi. 1980’den sonra Necip Fazıl’ın, “Büyük Doğu’suna kadar yazısını ulaştırdı. Pınar, Mavera, Yeni Sanat, Sedir, Çınar dergilerinde ve sağda çıkan her kültür dergisinde yazdı. (Tohum, Hilal, İslam, M.Gençlik, Düşünce, Hakses bunlardandır.)
1976’lardan itibaren, Cemaleddin Efgani mezhebindekilerin çıkardığı fitneye karşı, A.Davudoğlu ve Necip Fazıl’ın temsil ettiği Ehl-i Sünnet cephesinde yazdı ve Efganicileri ilzam etti. Bu arada Akide ile ilgili yirmi kadar temel kitabı yayına hazırladı ve tek cilt halinde çıkardı.
1986’larda Dünya İslami Edebiyat Birliği ile ilgi kurdu ve Şeyh Nedvi’yi tanıdı. Kendisini İslam Aleminin ediplerine tanıttı. Ta 1975’lerde tanıştığı Dr. Muhammed Harp (Mısırlı,Türkiye’de doktorasını, Yavuz Selim’in Mısır Seferi üstüne yapmıştır) ilgisini hep sürdürdü. Türkiye’ deki Müslüman Şair ve edipleri tanıttı.
1989,1991,1994,1996’larda İstanbul’da Dünya İslami Edebiyat Konferanslarını tertipledi. Ve 1997’ de Dünya İslami Edebiyat Birliğinin Türkiye Şubesini kurdu...
1986’dan itibaren “İslami Edebiyat” dergisini kurdu. 26 Sayı çıkan dergi,1994’te kesintiye uğradı.
1990’da resmi görevinden emekli olan Ali Nar kitap yazmaya ağırlık vermiş ve var olanların yeni baskılarını yaptırmaya gayret etmiştir. Bu güne kadar (1997 yaz mevsimi) 40 kitabı çıkmıştır. Ayrıca; “Hacc Rehberi”, Resulullah’ın Hayat Şeması”, Müslümanlığın Gökkuşağı” gibi üç çalışması da basılmıştır.
Bunlar birer sahifelik levha olup; -Hacc özeti ve uygulama planı, -Rasulullah’ın Hayat kronolojisi, -İsalmi ilimlerdeki (itikadi, Ameli, ahlaki) tüm kavramların Gökkuşağı şeması üzerinde 7x9=63 çizgi üzerinde tanzimi... Kitapları: Telif olanlar- Tercümeler. Bunlarıda Edebi olanlar, İlmi olanlar diye dört sınıfta toplamak mükün.
Kitapların hemen hepsi de Türkiye’de orijinal ve türünde (tek veya) ayrıcalığı, özelliği olan eserlerdir. Mesela; Dr. Said Ramazan el-Buti’nin Fıkhussıyre’si böyledir. Kendisinin; Kırk Hadisle Müslüman Kimliği de böyledir. Yine türünde tektir veya ilktir.
A- Telifler: a) Edebi Eserleri:
1) Fetih - (piyes): İstanbul fethini konu almış. Okul sahneleri için yazılmış. M.E Bakanlığı Öğretmen Yazarlar Serisinde 7. baskısı yazılmış. 2) Koro - (piyes): Solcu öğretmen ve Türkiye’deki eğitim komedyasını işler. 3) Muhtar Kafası - (piyes): Türkiye’deki resmi ideoloji ve yönetimdeki bayağılıkları hicveder. 4) Porselen Dişli Bürokrat - (piyes): Yönetimi ve resmi ideolojiyi, dıştan güdümlülüğü daha değişik üslupla ele alır. Özellikle Demokrasi, seçim v.b. ni hicveder. 5) Nasrettin Hocadan Öğütler - (piyes): Nasrettin Hocanın anlamlı fıkralarında uyarlama... 6) Hortlaklar - (piyes): Fabl türü- çizgi film için yazılmıştır. Ama siyasidir. 7) S. bin Müseyyeb’in “HAYIR” Dediği Gün- (piyes): Arapçadan çeviri 8) Ezan Donanması - (piyes): Değişik stilde şiirlerden oluşan divan. 9) İki Sonsuzda Gerilim - (deneme): Otuz yıllık dönemde yazılanlardan seçmeler. 10) Kan Denizi - (hikaye): Sanat endişesiyle birlik, İslami tahassüs eseri hikayelerden oluşur. 11) Muhtar Name - (mizahi hikayeler-modern) 12) Bir Demet Yasemin - (çocuk hikayeleri): telif veya terceme (Arapçaya çevrildi) 13) Orta Doğu Günlüğü - (gezi notları): Gün gün yazılmış tesbit ve gözlemler.Bir tür roman. 14) Anadolu Günlüğü - (notlar): 40 yıllık macera. Tarih fikrine sahip olduğu günden,emekliliği kadar görülen önemli olaylar.(çok özel olanlar, müstakil hikayeler halinde yazılmıştır)(T.Y. Başlığı Ödülü- yılın kitabı) 15) Mizah Edebiyatı - (İnceleme): Tarihçesi, tanımıyla Türk mizahı, İslami değerlendirme ve örnekler. 16) Arılar Ülkesi - (roman): Ütopya. Arılar sembolüyle Türk Milletinin ve özgürlük savaşı veren toplumların son asırdaki macerası. (Arapçaya çevrildi. D.İ.E. Birliğinin yarışmasında 1. lik ödülü) 17) Uzay Çifçileri - (roman): Bilim kurgu. Türkiye’de ve İslam Aleminde ilk bilim kurgu romanı olarak tanıtıldı. 2018’de Dünya İslam Birliğinin vardığı üstün seviyede, uzaya gönderdiği ikinci gemi: Jüpier’in uydularında ve öbür güneş sistemlerinde hayat ortamı keşfeder ve bazı sebzeleri üreterek dünyaya getirirler... b) İlmi Telifler: 18) Müslümanlığın Gökkuşağı - (deneme ve makaleler):İslam Ehl-i Sünnet dünya ve din tezini bütün kurumlarıyla özetleyen kitap. 19) Kırk Hadisle Müslüman Kimliği - (yorum): Kırk hadisin her birinde bir islami müessese veya prensibi anlatan ve bütüne varan yeni bir metod. 20) Hicret - (Araştırma): Hicreti Nebinin yorum ve değerlendirmesi.15. asır armağanı (Yeni baskısı 2002) 21) İlmi Kelam Dersleri - (ders kitabı) 22) Kur’an Dersleri - (ders kitabı- üç sınıf için) 23) Cep İlmihali - küçük boy özet ilmihal (Yeni baskısı 2002)
B- Tercümeler:
a) Edebi Eserler:
24) İslami Edebiyata Giriş - (İnceleme): n.el Giylani’den 25) Cakartalı Kız - (roman):N.el Giylani’den 26) Kuzey Kahramanları - (roman):N.el Giylani’den 27) Yahudinin Kanlı Böreği - (roman):N.el Giylani’den 28) Kara Gölge - (roman):N.el Giylani’den 29) İlahi Nur - (roman): (iki cilt) N.el Giylani’den 30) Cihada Çağrı - (roman): A.Ahmed Bakesir’den b) İnceleme Eserler: 31) Fıkhussıyre - (siyretün Nebi): Yorum ve hüküm çıkarma metoduyla.Dr. M. S. Ramazanel Buti’den 32) Akaid Risaleleri - (20 risale) İmam Azam’dan günümüze Örnek –meşhur akaid kitapları. Terceme – metin ve notlarla. 33) İman Yolu - Teknik anlatımla akide ispatı. Yemenli Abdulmecid ez-Zenda-ni den. 34) Müslüman Kadını Kimliği - (İnceleme): Mağripli Abdullah et-Telidi’den 35) Tevhid’in Esasları - (araştırma): Dr.M.Slih’den
c) Tartışmalı Konular:
36) İçtihad, Müctehidler ve Mezhepsizlik Tehlikesi - Ahmed İzzüddin El Beyanuni (Halepli alim) 37) Dini Modernizmin Üç Şovalyesi- Dr. Hasib es Samerrai’den. 38) Nusayrilik ve Suriye’de Nusayri Zulmü - (derleme): Müşterek 39) Oğluma Kızıma Nasihat - (Derleme, terceme): a. Tantavi ve M: Şakirden 40) Zihin Özürlü İslamcılar ve Cimar Mezhebi - (telif):yazar Ali Nar. Türkiye yazarlar birliği ve dünya İslami Edebiyat birliği üyesidir. 41) Dinde Yenilikçiler ve Buluşma Noktaları - (telif) 42) Medine Rehberi - (tarihçe - Ahmed Şaban’dan )(çeviri) 43) Ehli Kitap Cennetlik mi? - (telif) 44) Tasavvufun Gerçeği - (telif –terceme)
HABER
Çınaraltı’nda dostları Ali NAR’ı anlatacak 28 Şubat 2015
İLESAM (Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği) İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen Çınaraltı Sohbetleri’nin altmış beşincisi 28 Şubat 2015,Cumartesi günü gerçekleşecek. Sohbette İLESAM üyelerinden Ali NAR’ı dostları anlatacak.
İLESAM İstanbul Şube Başkanı Cafer VAYNİ’nin yöneteceği ve kapanışını bizzat Ali NAR’ın yapacağı “Dostları Ali NAR’ı Anlatıyor..” başlıklı 65. Çınaraltı Sohbetinin 28 Şubat 2015, Cumartesi günü Saat 16.00’de başlayacağı; Aksaray-Yusuf Paşa Otobüs durağında bulunan simit sarayının üstünde yer alan Azaklıoğlu Necati Bay Eğitim ve Kültür Vakfı’nda gerçekleşeceği ve programa katılımın serbest olduğu bildirildi.
VEFAT-HABER
Ali Nar Hoca Hakka Yürüdü 16 Temmuz 2015
Araştırmacı yazar ve İslâmî Edebiyat Vakfı Başkanı Ali Nar vefat etti.
Ömrü hizmetle geçmiş olan Ali Nar 16 Temmuz 2015 tarihinde vefat etti.
Fatih Camii’nde Cuma namazından sonra kılınan cenaze namazının ardından Edirnekapı Mezarlığı’nda toprağa verildi.