1946 yılında İstanbul'da doğdu. Babası subay, annesi ev hanımıydı. Çok ‘sosyal ve modern’ bir çevrede yetişti. Çocukluğu, babasının görevi dolayısıyla Gölcük´te geçti.
1963 yılında Ses dergisinin açtığı artist yarışmasına katıldı ve birinci oldu. Hemen ilk filmini çevirdi. Sanat hayatı boyunca birçok filmde rol aldı. Bunların en bilinenlerinden birisi de ´Abidik Gubidik´ti. Bu filmde Öztürk Serengil ve Aysel Tanju ile rol aldı. 1970´lerde müzik piyasasına adım attı. 1975-76´lı yıllarda sözlerini Fikret Şeneş´in yazdığı aranjörlüğünü Noray Demirci´nin yaptığı ´Hoş Gör Sen´, 1977 yılında seslendirdiği Fransızca parça 'Viens Dans Ma Vie' filmlerde yer aldı.
Türkiye´de estetik ameliyatı konusunda bir ilk oldu. Türk popunun ilk aşaması diyebileceğimiz ´aranjman´ modasının ilk ürünlerini verenlerden oldu.
1973 yılında Avrupa´nın ünlü müzikholü ´Olympia´da verdiği konserle dış dünyaya açıldı.
Türkiye’nin mutlu azınlığı ona ´Superstar´ ünvanını verdi. 7 yıl kadar Fransa´da kaldıktan sonra ülkesine döndü. Ülkü Aker ve Fikret Şenes gibi söz yazarlarıyla çalıştı.
Aman Petroil
1980 yılında Türkçe sözlerini Şanar Yurdatapan ve müziğini Atilla Özdemiroğlu'nun yaptığı 'Petroil' adlı parçasıyla Eurovision'da ülkemizi temsil etti. Müzik yelpazesini genişleten Pekkan, Jazz türüne eğildi ve Amerikalı ünlü bir sanatçıyla konser verdi. Bu konserde ona vokalist olarak Mazhar-Fuat-Özkan eşlik etti. 90´lı yıllarda her sene bir albüm çıkardı.
HAKKINDA YAZILANLAR
1.Profili Olmayan Kadın Bir Süperstar'ın Yaşamından Pınar Çekirge, Nuh Köklü Cep Kitapları / Anlatı Dizisi
"Bir toplumun sürekli idolü olmak, güzelliği temsil etmek, kusurlarını yok edip, varolmayan güzellikleri de güzelliğine eklemek... Sanki neredeyse yeni bir yaratık yaratmak... Ama o, tüm bu çabaya, belki sanıldığı kadar bencil olmayan bir amaç uğruna girişmişti. Koca bir topluma sürekli bir güzellik duygusu vermek, kendinden emin bir kadının zamana meydan okuyuşunu simgelemek... -Atilla Dorsay, Ajda'nın Yüzü- Ajda, bir simgeydi... bir efsane. Eskimekten korkan, konuşurken... Fransızca ve İngilizce sözcüklere sığınan, kaliteli hayatı... first class uçmayı, hayvanları seven... Kendi deyişiyle "ekstrem tenakuzlar içinde" yaşayan bir "süperstar". -Pınar Çekirge-
HABER
Ajda Pekkan'a 'Tüm Zamanların Değişmeyen Sanat Markası Ödülü' verildi 3 Nisan 2013
Pekkan'a ödülü, Sheraton Otel'de düzenlenen 'Markam 2023' marka zirvesinde Türk Patent Enstitüsü Başkanı Habip Asan verdi.
Ödülü almanın çok güzel olduğunu belirten Pekkan, sanat hayatının başında markalaşma gibi bir fikrinin bulunmadığını söyledi. Buna karşın her zaman farklı olmayı, kendisini güncel tutmayı amaçladığını vurgulayan Pekkan, ödülü bu nedenle çok anlamlı bulduğunu ifade etti.
Pekkan, sanata başladığı yıllarda sektörel altyapının olmadığını ve her şeyi öğrendikleriyle yaptığını dile getirerek, ''İki Ajda Pekkan var: Biri Ajda'nın menajeri, diğeri ise karşınızda'' dedi.
Hayatının bazı dönemleriyle ilgili de konuşan Pekkan, bugün geldiği noktayı genç düşünmeye ve içindeki enerjiye borçlu olduğunu vurguladı.
HABER
Ajda Pekkan'a Fransız Nişanı 2 Kasım 2013
Beyoğlu'ndaki Fransız Sarayı'nda düzenlenen törende Pekkan'a şövalyelik nişanını, Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Laurent Bili takdim etti.
Beyoğlu'ndaki Fransız Sarayı'nda düzenlenen törende Pekkan'a şövalyelik nişanını, Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Laurent Bili takdim etti.
Törende, sanatçının müzik yaşamı ve ödülleriyle ilgili bilgi veren Büyükelçi Bili, şunları kaydetti:
"Fransa'nın 'Chevalier de I'Ordre des Arts et des Lettres' sanat ve edebiyat nişanı, Fransa Kültür Bakanlığı himayesinde taltif edilen, Fransa ve dünya çapında sanat ve edebiyatın gelişimine sunmuş oldukları katkılarla fark yaratan kişilerin takdirini simgeleyen bir Fransız nişanıdır. Fransa Cumhuriyeti, bu akşam öncelikle büyük bir sanatçıya, şarkıların önde gelen yorumcusu Ajda Pekkan'a saygılarını sunuyor. Pekkan'ın gelecek kuşaklara örnek teşkil edeceğine inandığımız için kendisine bu nişanı takdim etmekten onur duyuyoruz."
Sanatçı Ajda Pekkan da önce Fransızca teşekkürlerini iletti. Pekkan, daha sonra duygularını şöyle dile getirdi:
"Fransız Kültür Bakanı tarafından beni çok şereflendiren bu nişana layık görüldüğüm için minnettarım. Ayrıca öğrendim ki, bu bakan bir hanımefendiymiş. Bu beni daha da mutlu etti. Benim için bu kadar önemli bir gecede benimle beraber olduğunuz için öncelikle hepinize teşekkür ediyorum. Ailemsiniz, beni yalnız bırakmadınız. Beni bu gece şövalye yaptınız. Bu mutluluk kalbimin derinliklerinde hep yaşayacak. Çok teşekkür ediyorum."
Törene katılan AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, sahneye çıkarak Ajda Pekkan'ı kutladı. Bağış, konuşmasına, Pekkan'a "Sayın Şövalye" diyerek başladı.
Bu akşam hep birlikte tarihi bir ana şahitlik edildiğini vurgulayan Bağış, "Dünya tarihinde ilk defa bir süper Star, aynı zamanda şövalye unvanını kazanmış oldu. Türkiye'de kime, 'Böylesine bir sıfata en çok yakışacak sanatçı kimdir?' diye sorsanız, cevap Ajda Pekkan olurdu. Ajda Pekkan, Türkiye'nin süper starı" diye konuştu.
Pekkan'ın, eşi ve kendisi için de özel Bir Dost olduğunu söyleyen Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Böylesine anlamlı bir nişana layık görülmesi bizi çok mutlu etti. Ajda Hanım'la bizim birkaç özel anımız oldu. 'Türkiye'nin kadınlarını Brüksel'e tanıtalım ve bir kadın çıkarması yapalım' diye aradığımda, hiç kırmadan 'Tabii ki, Emine Hanım'la birlikte Brüksel'e gelirim' dedi. Sayın Başbakanımız da 'Somali'de yaşanan dramı dünyaya taşıyalım' dediğinde, Sayın Başbakan'ın daveti iletildiğinde kendisi itiraz etmedi. 'Tabii ki' dedi. Türkiye'yle ilgili her konuda, ne zaman bir talepte ve ricada bulunduysak, gerçekten büyük bir vatansever olduğunu ortaya koydu."
"Fransa ile aramızda yeni bir köprü oluyor"
"Bugün de 1483'ten bu yana diplomatik ilişkilerimizi aralıksız yürüttüğümüz Fransa ile aramızda yeni bir köprü oluyor" diyen Bağış, şöyle devam etti:
"1483'ten bu yana belki de Osmanlı'nın ilk açtığı dış temsilcilik Paris'tedir. Fransa'nın da dünya çapında açtığı ilk temsilciliklerden birisi burasıdır. Böylesine zengin bir tarihi dostluğu, bugün Ajda Pekkan'ın aldığı nişanla taçlandırıyoruz. Ajda Hanım'ın bugüne kadar birçok konuda desteğini gördüm. Ama bugünden sonra Fransız devlet nişanı sahibi olarak, Fransa'da Türkiye'nin AB süreciyle ilgili ikircikli düşünceleri olanları ikna edeceğine inanıyorum. Çünkü Ajda'nın ana dili müzik, bütün kapıları açan önemli bir platform. Kendisine buraya gelirken de Sayın Başbakanımızın en içten sevgi, saygılarını ve tebriklerini getirdim. Gerek Emine Hanım, gerekse Başbakanımız Tayyip Erdoğan da bu haberi duyduklarında çok sevinirler."