1954 yılında Ankara'nın Beypazarı ilçesinde doğdu. 1972'de Ank. Erk. İlköğretmen okulundan mezun oldu. 1988'de A.Ü.A.Ö.F. Eğitim Önlisans Programını bitirdi. Yurdun çeşitli yerlerinde öğretmenlik yaptı.
1982'de Türk Edebiyatı Vakfı Çocuk Yayınları Yarışması'nda "ARKADAŞ" isimli eseri ile ikincilik ödülüne; 1985 yılında Tercüman Kültür ve Sanat armağanları Röportaj Yarışması'nda "Beypazarı'nda Gümüş Takı Sanatı" isimli röportajıyla mansiyona layık görüldü.
Çeşitli gazete ve dergilerde yazı ve şiirleri yayımlandı. Yeni Yıldız, Ekspres, Beypazarı gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. Seyelan Radyo Televizyonuna Programlar hazırladı. Bir çok sosyal faaliyette sunuculuğu ile ön planda oldu. Bir süre," Şairler Yazarlar ve Sanat Sevenler Derneği Genel Merkezi Yönetim Kurulu" üyeliğinde bulundu. Halen, Kavrambey Özel Eğitim Hizmetleri Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Üyesi olan Yıldırım, evli ve iki çocuk babasıdır.
ESERLERİ:
Mevlana'dan Damlalar, Arkadaş, Osman Gazi, Mızıkçı, Bir Sevda'nın Yüreğinde
Kaynaklar: İhsan Işık, Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi, Ankara, 2007 Hüseyin Yurdabak, Beypazarı Şair ve Ulemaları, Ankara, 2004 Ethem torun, Bilinen ve Bilnmeyen Yönleriyle Beypazarı, Ankara, 2004 Yaşar Şener, Beypazarı Tarihte ve Bugün, Ankara, 1997
AŞKIMIZA ÖZEL
Bahar herkesin Çiçekler, dallar, yapraklar da öyle. Ama, şu elindeki gül var ya Yüreğimden bir parça O, ikimizin O, aşkımızın.
Gökyüzü herkesin Mehtap, bulutlar, yıldızlar da öyle. Ama şu yıldız var ya Ellerin ellerimdeyken Yanar durur kirpiğinin ucunda O, ikimizin O, aşkımızın.
Deniz herkesin Kıyı, kumsal, martılar da öyle. Ama, şu dalga var ya Süzülür saçlarından dudaklarıma O, ikimizin O, aşkımızın.
Biliyorum O şarkı da herkesin. Ama dinlerken hissettiklerimiz? Sevseler de Başkalarının yüreği böyle çarpmaz ki Gözleri böyle parlamaz ki! O duygular sadece ikimizin O duygular, aşkımızın.
NESİN SEN?
Nesin sen? Söyle bana! Bu yemyeşil çağında; Karalara sarılmış, Yasaklara karılmış, Ufuklara darılmış Sevgisiz açan çiçek mi?
Nesin sen? Söyle bana! Özünü getir mekâna; Geceyi gündüze taşıyorsun, Ölü bir mevsimde yaşıyorsun, Kendinden kaçıyorsun Sevmekten korkan ödlek mi?
Nesin sen? Söyle bana! Erkekçe gel divana; Vefasızlıktan yanığım, Tuzağa düşmüş sanığım, Gözlerindir tanığım Kavlinde durmayan dönek mi?
Nesin sen ? Söyle bana! Dön bak geçen zamana; Geldin, can verdin cana, Gittin, döndüm zindana, Bilmem ne ad koysam sana Hiç acı tatmamış yürek mi?