1964 yılında Kaşgar’da doğdu. Dutar çalmaya tutkusu onu kısa zamanda tanınmış bir sanatçı haline getirdi. Uygur dutarı ile çok sayıda sevilen şarkı besteleyerek yorumladı. Doğu Türkistan'ın en ünlü virtüöz sanatçılarından biri oldu. Kaşgar’ın Artuş ilçesindeki bir Güzel Sanatlar Okulu’nda eğitim gördü.
1986-1993 yılları arasında Pekin’de bulunan Merkezi Uluslar Sanat Topluluğu’nda çalıştı. Çin halkları arasında birlik ve dostluğu teşvik eden ve pekiştiren çalışmalara katıldığı için birkaç kez takdirnameyle ödüllendirildi.
Daha sonra Doğu Türkistan (Sincan) Şarkı ve Dans Topluluğu’nda çalışmak üzeri Urumçi’ye döndü. Uygur türküleri ve kendi bestelerini içeren bir dizi solo CD yayınladı. Uygur seyircileri arasında 1990'ların yeni halk tarzının popüler bir figürü oldu. 2011 yılında 'Duttarim' adlı 9 CD koleksiyonunu Nationalities Recording Company ile yayımladı.
2017 yılında gözaltına alındı. 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
ENGLISH BIOGRAPHY
Abdurrehim Heyit
Born in 1964 into a devout religious family in the southern town of Kashgar, Heyit became a much-loved singer, virtuoso performer on the Uyghur dutar (traditional long-necked two-stringed lute) and composer of numerous songs. He studied at Kashgar Arts College and worked in the prestigious Central Nationalities Ensemble in Beijing between 1986 and 1993 before returning to Urumchi to join the Xinjiang Song-and-Dance Troupe, where he performed many songs promoting unity and friendship among the peoples of China.
He also independently released a series of solo CDs featuring Uyghur folk songs and his own compositions, and became a popular and influential figure among Uyghur audiences, as well as a leading exponent of the “new folk” style of the 1990s. He released his entire back catalogue in 2011 with the prestigious Nationalities Recording Company on a 9-CD collection called “Duttarim” (My Dutar).
Çin’in Doğu Türkistan (Sincan Uygur Özerk Bölgesi ), şu anda yabancı medyaya tamamen kapalı ve aşırı ve sıkı kontrollerle dış dünyadan korunan büyük bir güvenlik çemberinin içinde tutuluyor. Çin yönetimi tarafından Çin Ordusunun ülkede yıllardan beri arkası kesilmeyen “İslami aşırılıklara” karşı operasyonları açıkça desteklenmekte ve onaylanmaktadır. Bu aşırı güvenlik tedbir ve uygulamaları bölgenin Müslümanları arasında günlük dini hayatın tüm yönlerini hedefine almıştır. Aynı zamanda ifade, hareket(seyahat) ve Sivil Toplum Kurma ve oluşturma (dernek kurma) özgürlüğü de ortadan kaldırılmıştır. Çin yönetimi son bir yıldır, ülke genelinde kurduğu “ Mesleki,siyasi ve İdeolojik Eğitim Merkezi “Rehabilitasyon Merkezleri” adını verdiği Toplama Kamplarına binlerece kişiyi tutuklayarak kapatmakta olup, bu göz altına alınanların birçoğu ise Hapishanelere konulmuştur.
Çin, son zamanlarda, bu kampanyayı çalışmalarında Uygurların etnik kimliğini bir şekilde konu alan,gündeme getiren ve teşvik eden Uygur yazarlarına ve sanatçılarına yönelik olarak genişlemiş bulunmaktadır. Bunların en başta gelenden biri ise, Uygurların Dutar Kralı olarak anılan Abdurrahim Heyit’tir. Şimdi Uygurların en popüler ve en etkili Uygur şarkıcılarından Abdurehim Heyit, bölge başkenti Urumçi’de resmi olarak göz alatında ve tutukludur.
Uygur Şair Hamut : Çin, Êğitim Kampanyası”’na Uygur Şair,Yazar ve Sanatçıları de dahil etti.
Geçtiğimiz aylarda ABD’ye gelen ünlü Uygur şair Tahir Hamut (Hamit) bu Ülke’de yaşayan Uygurların düzenlediği bir etkinliğe katılarak konuştu ve şunları söyledi ; Abdurrahim Heyit Nisan 2017’de Urumçi’de tutuklandı ve halen ne ile suçlandığı bilinmiyor. Şu anda Uygur bölgesi’nde durum çok ciddi. Birçok kişi tutuklanıyor ve tutuklanmalar için de herhangi bir neden de belirtilmiyor.” dedi.
Heyit’in Suçlanması Ve Tutuklanma Süreci Uygur Şair Tahir Hamut, Heyit’in tutuklanması sürecini Urumçi’deki Sincan Şarkı ve Dans Topluluğu yetkililerinden duyduğunu belirterek şöyle konuştu ; “ Polis Heyit’i tutuklamadan önce birkaç kez onu evinde ziyaret etmiş. Polis onun okuduğu ve yorumladığı Atı’lar(Ata’lar) adlı şarkıyı niçin bestelediğini ve ne sebeple yorumladığını sormuş. Ayrıca bu şarkının söz yazarının kim olduğu ve niçin yazdığı hakkında da sorgulamış.
Daha sonra bu şarkının sözlerini yazan şair Abdurehim Abdullah da tutuklanmış. Heyit’in yorumladığı şarkının sözlerinde geçen “savaşın şehitleri – jenglerde shehit ” ifadesi hakkında özellikle durdukları ve bu cümle üzerinde çok hassas davrandıkları söyleniyor. Aslında, o şarkının ana mesajı geçtmişte savaşlarda şehit olan Atalarımızı ve bu savaşların kurbanlarını hatırlamak ve gençlerin bu günlerde parti yapmalarını (eğlence düzenelemelerini) eleştirmekti.Bu sözlerin aşırılık veya cihad ile bağlantılı olduğu için tutuklandığı yolunda söylentiler var. Çin polisleri “muhtemelen “Ata’lar – atilar” şarkısı ile cihad arasında kendince bir bağ kurmak istemiş.”
Abdurrahim Heyit’in Şarkıları
Abdunnahim Heyit’in bestelediği ve yorumladığı şarkıların çoğu Uygurların geçmiş tarihini ve kültürünü yansıtıyor ve bunları çok güçlü bir şekilde yorumlayarak söylüyor. (ses efektini kullanıyor.) Özellikle kendisinin aynı zamanda adaşı de olan Uygurların ünlü şair ve yazarı Abdurehim Otkur’un “uchrashqanda- Karşılaşınca ” (When We Met We) gibi şiiri başta diğer bir çok saygın Uygur şairlerinin lirik ve ironik şiirlerini modern Uygur müzik tarzı ile besteleyip yorumluyor. Bu metin ve şiirleri yorumlayarak Uygurların geçmişini ve tarihini onların gönlünde, hayalinde ve kalbinde canlandırıyor.
Heyit’in Öğrencisi : Heyit.Şiirleri yazmadı,sadece Besteleyip Yorumladı
Heyit’in öğrencilerinden biri Abdurrahim Heyit’in tutuklanmasını şu sözleri ile yorumladı ve tepki gösterdi ; ” Hocam Heyit bestelediği ve yorumladığı şarkıların sözlerinin kendi yazmamıştır. Onun bestelerinde kullandığı şiirlerin tamamı hükümet tarafından onaylanan şiirlerdir. Bu şiirler devletin olan basımevler tarafından yayınlanmıştır. Şarkıların sözleri ve besteleri yayınlanmadan önce kayıt altına alındıktan sonra devlet sansür organları tarafından kontrol edilerek sansür edilmektedir. Yönetime bağlı Sansür İdaresi tarafından tekrar onaylandıktan sonra yayınlanmasına izin verilenler yayınlanmaktadır. Bestelenen ve yorumlanan bu metinlerde cihad veya radikalizmi teşvik eden hiçbir şey yoktur. Atalarımızın fedakarlıkları hakkında konuşurken, geçmişten bahsediyor. Geçmişteki olayları bugünkü durumu uygulaamak mümkün değildir. Tutuklanmasının hiçbir dayanağı yok. Bu tutuklama tamamen yanlış ve hatalıdır .” şeklinde konuştu.
Doğu Türkistan’daki(Sincan’daki) mevcut aşırı güvenlik uygulamaları kapsamında etnik içerikli övünç ve gurur ifadeleri – hatta devlet sansürcileri tarafından önceden onaylanmış olanlar dahil- etnik bölücülük olarak tanımlanmakta ve ve İslami aşırılık olarak suçlanmaktadır. Xinjiang’in Çin polisi, Heyit’in söylediği yüzlerce şarkının arasından bir tek bir cümleyi aldı ve onu bir dini aşırılık kanıtı olarak onu suçlamak için bu cümleyi kullandı. Bu suçlama, onun tutuklanmasının asıl sebebini maskelemektedir. Uygurların tarihinin ve kültürünün gururlu bir vizyonunu anlatan ve nesillere aktaran bu ünlü sanatçı Etnik Bölücülüğü teşvik iddiası ile tutuklanmış bulunuyor. Çin’in bölgede yürüttüğü aşırı güvenlik uygulamaları Kampanyası kapsamında onlarca yıldan beri ,Uygur sanatını icra eden bu güçlü sesi , şu anda çılgınca bir bahane ile tutuklaması onun gibi yüksek profilli ve popüler bir sanatçının hak etmediği aşırı bir cezalandırmanın açık bir göstergesidir. Gözlemlenebilenbilen en aşırı bir göstergedir.
Bir Uygur Sanatçı: Gençliğimde Onu Kaşgar’dan Tanıyor ve Hatırlıyorum.
İngiltere’de yaşayan bir Uygur sanatçının anlattıkları ise şöyle ; ” Abdurrahim Heyit, Profesyonel bir müzisyendi. Bir süre Devlet tiyatro grupları bünyesinde çalıştırıldı. Uygur(Türkçe) dilinde ve Uygur kültürü ve tarihini temsil eden bir çok beste ve yorumlara imza attı. Halkının dinlemeyi çok sevdiği şarkıları söylemesi onun ününü günden güne arttırıyordu. O gerçek bir halk sanatçısıydı. ” Gençliğimde sokak satıcılarının onun kasetlerini çalarak oynamak için kullandıklarına bizzat şahit olmuştum. Onu Kaşgar’dan da hatırlıyorum, O, eski türkülerdeki versiyonlarını çok beğenerek ve duygulanarak yorumlardı.” dedi, Ayrıca Uygur halk şarkılarını ve kendi kompozisyonlarını içeren bir dizi solo CD çıkardı ve Uygur dinleyicileri arasında popüler ve etkili bir figür sanatçı oldu ve 1990’ların “yeni halk” üslubunun önde gelen bir Kayanağı (üssü) haline geldi. 2011 yılında, “Duttarim” (My Dutar) isimli 9 CD’lik bir koleksiyon yaptı. Heyit’in bu çalışıması Urumçi’de Prestij Milli Ün-Sin Müzik Evi ( prestijli Nationalities Recording Company) tarafından yayınlandı.
HABER
Çin zulmü Abdurehim Heyit'i şehit etti 9 Şubat 2019
Suçsuz yere 8 yıl hapis cezasına çarpıtılan büyük Türk Ozanı, DoğuTürkistan'lı Abdurehim Heyit, Çin zindanlarında işkenceler sonucu şehit düştü. Heyit'i en son gören oğlu babasını çok zayıflamış ve bitkin bulmuştu. 2 yıldır hapishanede olan Heyit dün akşam Hakk'ın rahmetine kavuştu.
Tutuklanma süreci
Uygur Şair Tahir Hamut, Nisan 2017’de gözaltına alınan Heyit’in Urumçi’deki Sincan Şarkı ve Dans Topluluğu yetkililerinden duyduğu tutuklanma sürecini şöyle anlatmıştı:
Polis Heyit’i tutuklamadan önce birkaç kez onu evinde ziyaret etmiş. Polis onun okuduğu ve yorumladığı Atı’lar (Ata’lar) adlı şarkıyı niçin bestelediğini ve ne sebeple yorumladığını sormuş. Ayrıca bu şarkının söz yazarının kim olduğu ve niçin yazdığı hakkında da sorgulamış.
Daha sonra bu şarkının sözlerini yazan şair Abdurehim Abdullah da tutuklanmış. Heyit’in yorumladığı şarkının sözlerinde geçen “savaşın şehitleri – jenglerde shehit ” ifadesi hakkında özellikle durdukları ve bu cümle üzerinde çok hassas davrandıkları söyleniyor. Aslında, o şarkının ana mesajı geçmişte savaşlarda şehit olan atalarımızı ve bu savaşların kurbanlarını hatırlamak ve gençlerin bu günlerde parti yapmalarını (eğlence düzenlemelerini) eleştirmekti. Bu sözlerin aşırılık veya cihad ile bağlantılı olduğu için tutuklandığı yolunda söylentiler var.
HABER
Çin rejimi Abdurrahim Heyit videosu yayınladı
Çin rejimi yayınladığı video ile Abdurrehim Heyit’in şahsında: 1-Sanatçıları hapse attığını 2-Serbest konuşma imkanı ve izni vermediğini 3-Mahpuslara sakat bırakacak derecede ağır işkence yaptığını 3-Aileleri ile aylarca görüştürmediğini, “öldü defnettik” diyerek yalan bilgi verdiğini 4-Tepkiler gösterilmeseydi öldürebileceğini de teyit etmiş oldu.